Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
İsimler Sözlüğü (İsimlerin Anlamları)
__d__
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 46633" data-attributes="member: 3"><p><strong><span style="color: black">DADAŞ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Erkek kardeş. 2. Delikanlı, babayiğit.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAFİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. l. Defeden, gideren. 2. Savan, savuşturan, iten.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAĞAŞAN:</span></strong><span style="color: black"> (Tür.) Er. - Dağaşan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAĞDELEN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - (bkz. Dağaşan).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAĞHAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). - Eski Türklerde dağ tanrısı. - <u>İsim olarak kullanılmaz.</u></span></p><p> <strong><span style="color: black">DAĞTEKİN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - (bkz. Dağaşan).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAHHAK: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Çok gülen,</span> <span style="color: black">çok gülücü. - Daha çok lakab olarak</span> <span style="color: black">kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAHİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Üstün zeka sahibi.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAHİYE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Dahi).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAİM: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Devamlı sürekli, her zaman.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DALAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DALAY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Deniz.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DALAYER: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Deniz adamı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DALDAL: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Kahraman, yiğit-</span></p><p> <strong><span style="color: black">DALGA: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). 1. Denizin yel esince oynayıp kabarması. 2. Denizde hareketli su kütlesi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DALOKAY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Çok beğenilen. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DALYA: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Yıldız çiçeği.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAMAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. Etek. 2. Bir dağ silsilesinin eteğinde uzanan bölge.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAMLA: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. 1. Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre. 2. Belli miktarlarda akıtılarak kullanılan ilaç.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DANA: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. Bilen, bilici, bilgin.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DANİŞ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. Bilim, bilgi, ilim. <em>Ehl-i daniş: </em>Bilgi sahipleri. <em>Daniş-Merd: </em>Bilgili, Tanzimattan önce kadıların yanında stajer olarak çalışan kimse. - <em>Danişmend: </em>Sultan Melikşah'ın alimlerinden emir Danişmend'in kurmuş olduğu bir Türk devlet ve sülalesi.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DANİYAL: </span></strong><span style="color: black">(İbr.) Er. - Ben-i İsrail peygamberlerinden biri. "Tanrı benim yargıcımdır" anlamına gelir. İki tane Daniyal vardır: a) Babillilcre esir olmuş genç Daniyal, b) Hz. Nuh ile Hz. İbrahim arasında geçen zamanda yaşayan Daniyal.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DARCAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Aceleci, sıkıntılı. 2. Serçe.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAREKUTNİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - <em>Ebu'l-Hasen Ali b. Ömer. </em>Tanınmış muhaddislerdendir (917-995) yıllan arasında yaşamış 80 yaşında Bağdat'ta vefat etmiştir. Hadis sahasında kıymetli eserleri vardır. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DARGA: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Başkan, lider.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DARİMÎ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - <em>Ebu Muhammed b. Abdurrahman. </em>Hadis bilgini. Müslim ve Ebu İsa hadislerini Darimi'den aldıklarını söylerler. En meşhur eseri Camiu's-Sahih'dir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DAVUD: </span></strong><span style="color: black">(İbr.) Er. Kendisine kitap olarak Zebur'un gönderildiği büyük peygamberlerden biri. Kur'an-ı Kerim'de 16 yerde ismi geçer. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEDE: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). 1. Ana ve babanın babası. 2. Ced, ata. 3. Çok yaşlı kimse. 4. Mevlevilikte çile doldurmuş, dervişlik gayesine erişmiş ve dergahta hücre sahibi olmuş kimse. 5. Bektaşilerde şeyh, baba. - Örfte isim olarak kullanılırken, daha çok lakap olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEFİNE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. 1. Yere gömülmüş, kıymetli eşya. 2. Kıymet ve değeri olan kimse veya mal.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEFNE: </span></strong><span style="color: black">(Yun.) Ka. - Akdeniz ikliminde yetişen, yapraklan sert ve üst yüzleri parlak açık sarı çiçek ve güzel kokan defnegillerden bir ağaç.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEĞER: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). 1. Bir şeyin tam karşılığı, kıymet, baha. 2. Layık. 3. Bir şeyin sahip olduğu yüksek vasıf. 4. Ehliyet, kabiliyet. 5. Kadir, itibar. -</span> <span style="color: black">Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEHNA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.). - Kızıl. Kumun rengi dolayısıyla Arabistan'da ıssız iller adıyla anılan bir çölün adı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEHRİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.). - Dünyanın sonsuzluğuna inanıp öteki dünyayı inkar eden, ruhun da cesetle birlikte öldüğüne inanan. Materyalist. <u>İsim olarak kullanılmaz.</u></span></p><p> <strong><span style="color: black">DELAL: </span></strong><span style="color: black">(Ar.). - İnsana hoş, sevimli görünen hal, naz, işve. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DELFİN: </span></strong><span style="color: black">(Yun.). - Yunus balığı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DELİSTAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - İlkbaharda birdenbire kabarmış bahçe. Gelişmiş, içinde her türden bitki bulunan, karışık bahçe.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMET: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. 1. Bağlanarak, oluşturulan deste. 2. Biçilip bağlanmış ekin. 3. Bir kaynaktan çıkan ışıkların meydana getirdiği ışık destesi, hazne.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİR: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Dayanıklı ve kullanış sahası geniş, mavimsi esmer renkli bir maden.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRAĞ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. – Demirden</span> <span style="color: black">ağ.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRALP: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Demir gibi</span> <span style="color: black">sağlam ve yiğit.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRAY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Demir gibi. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRCAN: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Demirağ). </span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRDELEN: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Demirağ).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİREL: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Demir gibi</span> <span style="color: black">güçlü eli olan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRER: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Demir gibi </span><span style="color: black">güçlü kimse.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRHAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Güçlü hükümdar.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRKAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Güçlü soydan gelen.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRMAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Demir gibi güçlü sağlam kimse. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRÖZ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Özü demir gibi güçlü olan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRŞAH: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Demirhan). </span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRTEKİN: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Demirhan). </span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMİRTUĞ: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Demirtekin).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEMREN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Okun ucuna geçirilen demir ya da kemik parçası.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DENGİZ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - (bkz. Deniz). </span></p><p> <strong><span style="color: black">DENGİZER: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Denizci.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DENİZ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. 1. Büyük su kütlesi. 2. Büyük su kütlesindeki dalgalanma.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DENİZALP: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Yiğit denizci.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DENİZCAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - (bkz. Denizalp).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DENİZER: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Deniz adamı, denizci.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DENİZHAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Denizlerin hakimi, yöneticisi. 2. Eski Türklerde Deniz tanrısı. - <u>İsim olarak kullanılmaz.</u></span></p><p> <strong><span style="color: black">DERBEND: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Kapılar kapısı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEREM: </span></strong><span style="color: black">(Fars.). - Para, akçe. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEREN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Derleyen, toplayan, ekini biçip toplayan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERİM: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). - Çadır. - Erkek ve</span> <span style="color: black">kadın adı olarak kullanılır. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DERKAVA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Afrika'nın kuzeybatısında, Fas-Cezayir'i içine alan müslüman tarikatların genel adı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERKAVİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Derkava'ya mensup. - (bkz. Derkava).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERMAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. İlaç. Çare. 2. Takat, kuvvet, güç.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERSU: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). - Hepsi, kamilen, baştan başa hep. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERVİŞ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. Allah için alçakgönüllülüğü ve fukaralığı kabul eden veya bir tarikata bağlı bulunan kimse. 2. Fakir ve muhtaç kimse. 3. Daha çok lakap olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERYA: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Deniz, büyük nehir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERYAB: </span></strong><span style="color: black">(Fars.). - Akıllı, anlayışlı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERYACE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Küçük deniz. 2. Göl.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERYADİL: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönlü geniş, herşeyi hoş gören.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DERYANUR: </span></strong><span style="color: black">(f.a.i.) Ka. - Nur denizi, deryası.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DESEN: </span></strong><span style="color: black">(Fran.) Ka. 1. Renksiz çizim. 2. Kumaş şekli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DESTAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Hikaye, kıssa. 2. Hile, mekr, tenvir. 3. Rüstem'in babasının lakabı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DESTE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Demet, tutam, takım. 2. Kabza, tutacak yer. 3.On yapraklık altın varak defteri.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DESTEGÜL: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gül demeti, destesi.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEVA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.). - İlaç. Çare, tedbir. – </span><span style="color: black">Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEVAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. Koşan, seğirten, hızlı yürüyen. 2. Koşmak. Süratle, hızla gitmek.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEVLEDDİN: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanı*lır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEVLET: </span></strong><span style="color: black">(Ar.). - Bir hükümet dairesinde teşkilatlandırılmış olan siyasi topluluk. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. <em>Devlet Giray: </em>Kırım hanı (1530-1577). Mübarek Giray'ın oğlu.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEVLETŞAH: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - XV. yy. yetişen en tanınmış İran edebiyatçısı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEVRAN: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Dünya, felek. 2. Zaman. 3. Talih, yazgı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DEVRİM: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi. 2. Köklü değişiklik, inkılap. 3. Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak. 4. İhtilal.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİBA: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Alacalı ipek kumaş. 2. Atlas.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİBACE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Kitabın başlangıç kısmı, önsöz. 2. Kitapların süslü sayfaları.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİCLE: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). - Yakındoğu'nun Türkiye'den doğan ve Mezopotamya'dan Basra Körfezine dökülen nehirlerden biri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİCLEHAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Dicle'nin hükümdarı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİDAR: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Yüz, çehre. 2. Görme, görüşme. 3. Görüş kuvveti. 4. Açık meydanda.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİDE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Göz. 2. Gözcü. 3. Gözbebeği. 4. Gözucu.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİDEM: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gözüm.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİHYE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - <em>Dihye b. Halife. </em>Kelbi kavmine ait, Hz. Rasûlullah (s.a.v.)'ın ticaret ortağı. Hoş tavırlı, kibar, zengin bir tacir. Cebrail (a.s.)'in bazen Dihyetü'l-Kelbi suretinde vahiy getirdiği rivayet olunur.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİKÇAM: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Çam gibi uzun. Metanetli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİKMEN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.). - Gönüller, yürekler. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLARA: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Gönül alan, gönül kapan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren. 2. Bugün elde örneği olmayan eski Türk mürekkep makamlarından biri.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLAVER:</span></strong><span style="color: black"> (Fars.) Er. - Yiğit, yürekli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLAVİZ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka - Gönlün takıldığı, gönüle takılan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLAY: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönlü aydınlatan ay.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLAZAD: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Gönlü bir şeyle ilgili olmayan, gönlü rahat. Özgür.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLBAZ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Gönül eğlendiren. 2. Güzel söz söyleyen. 3. Yüze hoş görünen.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLBER: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönül alıp götüren, güzel.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLBERAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Dilberler, güzeller.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLBESTE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönül bağlamış, aşık.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLDAR: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Birinin gönlünü almış, sevgili. 2. Abdülbaki Dede'nin terkib ettiği 7 makamdan biri.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLDEREN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLEFRUZ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönül aydınlatan. - (bkz. Dilfüruz).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLEK: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. 1. Dilenen şey, arzu, istek. 2. İsteme, arzu etme, dileme. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLEM: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönül ilacı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLERCAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Dilekte, istekte bulunan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLFERAH: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönlü ferah, sevinçli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLFEZA: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönlü genişleten, gönlü artıran.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLFÜRUZ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönüle ferahlık veren, sevindiren.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLGE: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). - Güzel konuşan kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLHAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Gönülden söyleyen, içten konuşan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLHUN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - İçi kan ağlayan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLKESTE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönül çekici.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLMAN: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Dilmen).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLMEN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Güzel. 2. Güzel dil bilen, konuşan, söz söyleyen.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLNUR: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönlü nurlu. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLRAH: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönül yolu. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLRUBA: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Gönül kapan, gönül alan. 2. Tahminen 2 asırlık bir makam.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLSAFA: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Gönlü şen, rahat, dertsiz.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLSAZ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Gönül yapan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLSUZ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönül yakan, yürek yakıcı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLŞAD: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönlü hoş, sevilmiş.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLŞAH: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Gönül hükümdarı, şahı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİLŞÜKUFE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Gönül çiçeği.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİNÇ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Gücü kuvveti yerinde ve sağlıklı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİNÇAY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Kuvvetli ay.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİNÇER: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Kuvvetli kimse, genç, erkek, yiğit.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİNDAR: </span></strong><span style="color: black">(f.a.i.) Er. - Allah'a inanmış, bağlanmış olan kimse.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİRAHŞAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - Parlak, parlayan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİRAYET: </span></strong><span style="color: black">(Ar.). - Zeka, bilgi, kavrayış. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİREM: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. Akça, para. 2. Gümüş para.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİRENÇ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Karşı koyan kuvvet, mukavemet. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DİRİCAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Güçlü, canlı kimse.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİRİĞ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Esirgeme, acıma.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİRSEHAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) - Dede Korkut hikayelerinde, çocuğu olmadığı için hor görülen sonra da Boğaç Han adında yiğit bir oğula sahip olan kahramanın adı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DİZDAR: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Kale muhafızı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞA: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Tabiat karşılığı olarak kuraldışı uydurulmuş kelime.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANALP: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Doğan).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANAY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Ayın ilk günleri.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANBEY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Doğan gibi atik ve cesur bey. <em>Doğan bey: </em>Niğbolu kalesini haçlılara karşı koruyan Osmanlı beyi Yıldırım Bayezid dönemi.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANBİKE: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Doğan).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANER: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Güçlü, kuvvetli, yiğit.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANGÜN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Sabahın ilk ışıklan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANHAN: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Doğanbey).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANNUR: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Nurun doğması.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞANTEN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Şafak vakti. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞAY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Ayın doğması.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞU: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Doğma bölgesi. 2. Güneşin doğduğu yön, şark.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞUHAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Doğu ülkesinin hükümdarı, hakimi.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOĞUKAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - (bkz.. Doğuhan).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOLUNAY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). - Tam yuvarlak halde görünen ay, bedir, bedr-i tam. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DORUK: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DOYUM: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Ganimet almış.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÖNDÜ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. 1. Henüz evlenmemiş kız. 2. Örfte devamlı erkek çocuğu olan ailenin son doğan çocuğu kız olursa döndü adını koyarlardı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÖNE: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Karşı ziyarette bulunma. - (bkz. Döndü).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DUCİHAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - İki cihan, dünya ve ahirct.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DUDU: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Hanım, küçük kardeş. 2. Papağan, tuti. Bir papağan cinsi. 3. Abla, yaşlı ermeni kadın. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DUHA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.). 1. Kuşluk vakti. 2. Kur'an-ı Kerim'de 93. surenin ismi. -Kız ve erkek adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DUHTER:</span></strong><span style="color: black"> (Fars.) Ka. - Kerime, kız.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DUMRUL: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Dede Korkut hikayelerinde geçen bir kahramanın adı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURALİ: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Dursunali).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURAK: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Yolu taşıyan araçların düzenli olarak durdukları yer. 2. Durma, dinlenme. 3. Cümle sonuna konulan nokta.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Hareketsiz halde bulunan, sabit.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURANAY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Ayın en uzun süre gökyüzünde kaldığı zaman.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURCAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Canlı kal, ömrün uzun olsun.*</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURDU: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - (bkz. Dursaliha).*</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURHAL: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Hal üzere kal,</span> <span style="color: black">olduğun gibi kal*</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURKADIN: </span></strong><span style="color: black">, Tür.) Ka. - (bkz. Dursaliha).*</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURKAYA: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri isim.*</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURMUŞ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - (bkz. Dursun).*</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURNA: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Bir cins kuş. Turna.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURSALİHA: </span></strong><span style="color: black">(t.a.i.) Ka. - Erkek çocuğu olmayan ailelerin en son doğan kız çocuklarına verdikleri ad.*</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURSUN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri ad. *</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURSUNALİ: </span></strong><span style="color: black">(t.a.i.) Er. - Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim.*</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURU: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Saf, berrak.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURUALP: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Özü temiz</span> <span style="color: black">yiğit.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURUCAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - (bkz. Durualp).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURUGÜL: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Temiz, saf</span> <span style="color: black">gül.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURUHAN:. </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Durualp).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURUKAN: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Durualp).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURUL: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. 1. Berrak, saf duruma gel. 2. Dibe çöken şey, tortu.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURUSAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Temiz olarak tanınmış kimse.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DURUSOY: </span></strong><span style="color: black">- (bkz. Durusan).</span></p><p> <strong><span style="color: black">DUYGU: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. 1. His. 2. Duyulan, işitilen, hissedilen şey.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DUYSAL: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Ka. - Duymakla, hissetmekle ilgili olan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜCANE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - sahabe-i kiramdan önemli bir şahsiyetin adı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜDEN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). 1. Yer altında akan suların kireçli tabakaları eriterek meydana getirdikleri tabii kuyu. 2. Bataklık, girdap. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜLFİN: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - Arap astronomları tarafından Delphinus yıldız kümesine verilen isim.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜNDAR: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. Eski Fars hükümdarı. 2. Arkayı gözeten, koruyan asker.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜRDANE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. İnci tane*si. 2. Sevgili, kıymetli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜREFŞAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. İnci serpen. 2. İnci gibi söz söyleyen ağız.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜRİYYE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. 1. İnci gibi parlayan, parlak. 2. Parıltılı yıldız.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜRNUR: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - İnci ışığı. </span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜRRE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - İnci tanesi.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜRÜST: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. 1. Doğru, düzgün, sağlam. 2. Bütün, tam.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜRVEŞ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. - İnci gibi.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜZEY: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). - Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">DÜZGÜN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.). 1. Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan. 2. Düzeltilmiş, tesviye edilmiş. 3. İyi düzen verilmiş. 4. İntizamlı, nizamlı. 5. Yolunda, rayında. 6. Kadınların yüzlerine sürdükleri beyaz veya kırmızı boya. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p> * Eski Türk adetlerinden olan bu tür temenni ifade eden isimler ve bu isimlerden bir şeyler beklemek islam'da kadere rıza anlayışına ters olduğu için yersiz ve mesnedsiz şeylerdir</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 46633, member: 3"] [B][COLOR=black]DADAŞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Erkek kardeş. 2. Delikanlı, babayiğit.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAFİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. l. Defeden, gideren. 2. Savan, savuşturan, iten.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAĞAŞAN:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Tür.) Er. - Dağaşan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAĞDELEN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - (bkz. Dağaşan).[/COLOR] [B][COLOR=black]DAĞHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). - Eski Türklerde dağ tanrısı. - [U]İsim olarak kullanılmaz.[/U][/COLOR] [B][COLOR=black]DAĞTEKİN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - (bkz. Dağaşan).[/COLOR] [B][COLOR=black]DAHHAK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Çok gülen,[/COLOR] [COLOR=black]çok gülücü. - Daha çok lakab olarak[/COLOR] [COLOR=black]kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAHİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Üstün zeka sahibi.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAHİYE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Dahi).[/COLOR] [B][COLOR=black]DAİM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Devamlı sürekli, her zaman.[/COLOR] [B][COLOR=black]DALAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.[/COLOR] [B][COLOR=black]DALAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Deniz.[/COLOR] [B][COLOR=black]DALAYER: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Deniz adamı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DALDAL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Kahraman, yiğit-[/COLOR] [B][COLOR=black]DALGA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). 1. Denizin yel esince oynayıp kabarması. 2. Denizde hareketli su kütlesi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DALOKAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Çok beğenilen. [/COLOR] [B][COLOR=black]DALYA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Yıldız çiçeği.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAMAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. Etek. 2. Bir dağ silsilesinin eteğinde uzanan bölge.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAMLA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. 1. Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre. 2. Belli miktarlarda akıtılarak kullanılan ilaç.[/COLOR] [B][COLOR=black]DANA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. Bilen, bilici, bilgin.[/COLOR] [B][COLOR=black]DANİŞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. Bilim, bilgi, ilim. [I]Ehl-i daniş: [/I]Bilgi sahipleri. [I]Daniş-Merd: [/I]Bilgili, Tanzimattan önce kadıların yanında stajer olarak çalışan kimse. - [I]Danişmend: [/I]Sultan Melikşah'ın alimlerinden emir Danişmend'in kurmuş olduğu bir Türk devlet ve sülalesi.[/COLOR] [B][COLOR=black]DANİYAL: [/COLOR][/B][COLOR=black](İbr.) Er. - Ben-i İsrail peygamberlerinden biri. "Tanrı benim yargıcımdır" anlamına gelir. İki tane Daniyal vardır: a) Babillilcre esir olmuş genç Daniyal, b) Hz. Nuh ile Hz. İbrahim arasında geçen zamanda yaşayan Daniyal.[/COLOR] [B][COLOR=black]DARCAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Aceleci, sıkıntılı. 2. Serçe.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAREKUTNİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - [I]Ebu'l-Hasen Ali b. Ömer. [/I]Tanınmış muhaddislerdendir (917-995) yıllan arasında yaşamış 80 yaşında Bağdat'ta vefat etmiştir. Hadis sahasında kıymetli eserleri vardır. [/COLOR] [B][COLOR=black]DARGA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Başkan, lider.[/COLOR] [B][COLOR=black]DARİMÎ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - [I]Ebu Muhammed b. Abdurrahman. [/I]Hadis bilgini. Müslim ve Ebu İsa hadislerini Darimi'den aldıklarını söylerler. En meşhur eseri Camiu's-Sahih'dir.[/COLOR] [B][COLOR=black]DAVUD: [/COLOR][/B][COLOR=black](İbr.) Er. Kendisine kitap olarak Zebur'un gönderildiği büyük peygamberlerden biri. Kur'an-ı Kerim'de 16 yerde ismi geçer. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEDE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). 1. Ana ve babanın babası. 2. Ced, ata. 3. Çok yaşlı kimse. 4. Mevlevilikte çile doldurmuş, dervişlik gayesine erişmiş ve dergahta hücre sahibi olmuş kimse. 5. Bektaşilerde şeyh, baba. - Örfte isim olarak kullanılırken, daha çok lakap olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEFİNE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. 1. Yere gömülmüş, kıymetli eşya. 2. Kıymet ve değeri olan kimse veya mal.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEFNE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Yun.) Ka. - Akdeniz ikliminde yetişen, yapraklan sert ve üst yüzleri parlak açık sarı çiçek ve güzel kokan defnegillerden bir ağaç.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEĞER: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). 1. Bir şeyin tam karşılığı, kıymet, baha. 2. Layık. 3. Bir şeyin sahip olduğu yüksek vasıf. 4. Ehliyet, kabiliyet. 5. Kadir, itibar. -[/COLOR] [COLOR=black]Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEHNA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.). - Kızıl. Kumun rengi dolayısıyla Arabistan'da ıssız iller adıyla anılan bir çölün adı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEHRİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.). - Dünyanın sonsuzluğuna inanıp öteki dünyayı inkar eden, ruhun da cesetle birlikte öldüğüne inanan. Materyalist. [U]İsim olarak kullanılmaz.[/U][/COLOR] [B][COLOR=black]DELAL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.). - İnsana hoş, sevimli görünen hal, naz, işve. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DELFİN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Yun.). - Yunus balığı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DELİSTAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - İlkbaharda birdenbire kabarmış bahçe. Gelişmiş, içinde her türden bitki bulunan, karışık bahçe.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMET: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. 1. Bağlanarak, oluşturulan deste. 2. Biçilip bağlanmış ekin. 3. Bir kaynaktan çıkan ışıkların meydana getirdiği ışık destesi, hazne.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Dayanıklı ve kullanış sahası geniş, mavimsi esmer renkli bir maden.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRAĞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. – Demirden[/COLOR] [COLOR=black]ağ.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRALP: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Demir gibi[/COLOR] [COLOR=black]sağlam ve yiğit.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Demir gibi. [/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRCAN: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Demirağ). [/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRDELEN: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Demirağ).[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİREL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Demir gibi[/COLOR] [COLOR=black]güçlü eli olan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRER: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Demir gibi [/COLOR][COLOR=black]güçlü kimse.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Güçlü hükümdar.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRKAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Güçlü soydan gelen.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRMAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Demir gibi güçlü sağlam kimse. [/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRÖZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Özü demir gibi güçlü olan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRŞAH: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Demirhan). [/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRTEKİN: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Demirhan). [/COLOR] [B][COLOR=black]DEMİRTUĞ: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Demirtekin).[/COLOR] [B][COLOR=black]DEMREN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Okun ucuna geçirilen demir ya da kemik parçası.[/COLOR] [B][COLOR=black]DENGİZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - (bkz. Deniz). [/COLOR] [B][COLOR=black]DENGİZER: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Denizci.[/COLOR] [B][COLOR=black]DENİZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. 1. Büyük su kütlesi. 2. Büyük su kütlesindeki dalgalanma.[/COLOR] [B][COLOR=black]DENİZALP: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Yiğit denizci.[/COLOR] [B][COLOR=black]DENİZCAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - (bkz. Denizalp).[/COLOR] [B][COLOR=black]DENİZER: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Deniz adamı, denizci.[/COLOR] [B][COLOR=black]DENİZHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Denizlerin hakimi, yöneticisi. 2. Eski Türklerde Deniz tanrısı. - [U]İsim olarak kullanılmaz.[/U][/COLOR] [B][COLOR=black]DERBEND: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Kapılar kapısı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEREM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.). - Para, akçe. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEREN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Derleyen, toplayan, ekini biçip toplayan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERİM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). - Çadır. - Erkek ve[/COLOR] [COLOR=black]kadın adı olarak kullanılır. [/COLOR] [B][COLOR=black]DERKAVA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Afrika'nın kuzeybatısında, Fas-Cezayir'i içine alan müslüman tarikatların genel adı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERKAVİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Derkava'ya mensup. - (bkz. Derkava).[/COLOR] [B][COLOR=black]DERMAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. İlaç. Çare. 2. Takat, kuvvet, güç.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERSU: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). - Hepsi, kamilen, baştan başa hep. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERVİŞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. Allah için alçakgönüllülüğü ve fukaralığı kabul eden veya bir tarikata bağlı bulunan kimse. 2. Fakir ve muhtaç kimse. 3. Daha çok lakap olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERYA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Deniz, büyük nehir.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERYAB: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.). - Akıllı, anlayışlı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERYACE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Küçük deniz. 2. Göl.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERYADİL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönlü geniş, herşeyi hoş gören.[/COLOR] [B][COLOR=black]DERYANUR: [/COLOR][/B][COLOR=black](f.a.i.) Ka. - Nur denizi, deryası.[/COLOR] [B][COLOR=black]DESEN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fran.) Ka. 1. Renksiz çizim. 2. Kumaş şekli.[/COLOR] [B][COLOR=black]DESTAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Hikaye, kıssa. 2. Hile, mekr, tenvir. 3. Rüstem'in babasının lakabı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DESTE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Demet, tutam, takım. 2. Kabza, tutacak yer. 3.On yapraklık altın varak defteri.[/COLOR] [B][COLOR=black]DESTEGÜL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gül demeti, destesi.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEVA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.). - İlaç. Çare, tedbir. – [/COLOR][COLOR=black]Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEVAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. Koşan, seğirten, hızlı yürüyen. 2. Koşmak. Süratle, hızla gitmek.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEVLEDDİN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanı*lır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEVLET: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.). - Bir hükümet dairesinde teşkilatlandırılmış olan siyasi topluluk. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. [I]Devlet Giray: [/I]Kırım hanı (1530-1577). Mübarek Giray'ın oğlu.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEVLETŞAH: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - XV. yy. yetişen en tanınmış İran edebiyatçısı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEVRAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Dünya, felek. 2. Zaman. 3. Talih, yazgı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DEVRİM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi. 2. Köklü değişiklik, inkılap. 3. Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak. 4. İhtilal.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİBA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Alacalı ipek kumaş. 2. Atlas.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİBACE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Kitabın başlangıç kısmı, önsöz. 2. Kitapların süslü sayfaları.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİCLE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). - Yakındoğu'nun Türkiye'den doğan ve Mezopotamya'dan Basra Körfezine dökülen nehirlerden biri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİCLEHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Dicle'nin hükümdarı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİDAR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Yüz, çehre. 2. Görme, görüşme. 3. Görüş kuvveti. 4. Açık meydanda.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİDE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Göz. 2. Gözcü. 3. Gözbebeği. 4. Gözucu.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİDEM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gözüm.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİHYE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - [I]Dihye b. Halife. [/I]Kelbi kavmine ait, Hz. Rasûlullah (s.a.v.)'ın ticaret ortağı. Hoş tavırlı, kibar, zengin bir tacir. Cebrail (a.s.)'in bazen Dihyetü'l-Kelbi suretinde vahiy getirdiği rivayet olunur.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİKÇAM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Çam gibi uzun. Metanetli.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİKMEN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.). - Gönüller, yürekler. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLARA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Gönül alan, gönül kapan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren. 2. Bugün elde örneği olmayan eski Türk mürekkep makamlarından biri.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLAVER:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Fars.) Er. - Yiğit, yürekli.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLAVİZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka - Gönlün takıldığı, gönüle takılan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönlü aydınlatan ay.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLAZAD: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Gönlü bir şeyle ilgili olmayan, gönlü rahat. Özgür.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLBAZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Gönül eğlendiren. 2. Güzel söz söyleyen. 3. Yüze hoş görünen.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLBER: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönül alıp götüren, güzel.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLBERAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Dilberler, güzeller.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLBESTE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönül bağlamış, aşık.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLDAR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Birinin gönlünü almış, sevgili. 2. Abdülbaki Dede'nin terkib ettiği 7 makamdan biri.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLDEREN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLEFRUZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönül aydınlatan. - (bkz. Dilfüruz).[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLEK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. 1. Dilenen şey, arzu, istek. 2. İsteme, arzu etme, dileme. [/COLOR] [B][COLOR=black]DİLEM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönül ilacı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLERCAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Dilekte, istekte bulunan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLFERAH: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönlü ferah, sevinçli.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLFEZA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönlü genişleten, gönlü artıran.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLFÜRUZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönüle ferahlık veren, sevindiren.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLGE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). - Güzel konuşan kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Gönülden söyleyen, içten konuşan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLHUN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - İçi kan ağlayan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLKESTE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönül çekici.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLMAN: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Dilmen).[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLMEN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Güzel. 2. Güzel dil bilen, konuşan, söz söyleyen.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLNUR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönlü nurlu. [/COLOR] [B][COLOR=black]DİLRAH: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönül yolu. [/COLOR] [B][COLOR=black]DİLRUBA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Gönül kapan, gönül alan. 2. Tahminen 2 asırlık bir makam.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLSAFA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Gönlü şen, rahat, dertsiz.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLSAZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Gönül yapan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLSUZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönül yakan, yürek yakıcı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLŞAD: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönlü hoş, sevilmiş.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLŞAH: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Gönül hükümdarı, şahı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİLŞÜKUFE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Gönül çiçeği.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİNÇ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Gücü kuvveti yerinde ve sağlıklı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİNÇAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Kuvvetli ay.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİNÇER: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Kuvvetli kimse, genç, erkek, yiğit.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİNDAR: [/COLOR][/B][COLOR=black](f.a.i.) Er. - Allah'a inanmış, bağlanmış olan kimse.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİRAHŞAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - Parlak, parlayan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİRAYET: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.). - Zeka, bilgi, kavrayış. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİREM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. Akça, para. 2. Gümüş para.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİRENÇ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Karşı koyan kuvvet, mukavemet. [/COLOR] [B][COLOR=black]DİRİCAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Güçlü, canlı kimse.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİRİĞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Esirgeme, acıma.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİRSEHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) - Dede Korkut hikayelerinde, çocuğu olmadığı için hor görülen sonra da Boğaç Han adında yiğit bir oğula sahip olan kahramanın adı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DİZDAR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Kale muhafızı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Tabiat karşılığı olarak kuraldışı uydurulmuş kelime.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş. [/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANALP: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Doğan).[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Ayın ilk günleri.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANBEY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Doğan gibi atik ve cesur bey. [I]Doğan bey: [/I]Niğbolu kalesini haçlılara karşı koruyan Osmanlı beyi Yıldırım Bayezid dönemi.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANBİKE: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Doğan).[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANER: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Güçlü, kuvvetli, yiğit.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANGÜN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Sabahın ilk ışıklan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Doğanbey).[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANNUR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Nurun doğması.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞANTEN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Şafak vakti. [/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Ayın doğması.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞU: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Doğma bölgesi. 2. Güneşin doğduğu yön, şark.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞUHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Doğu ülkesinin hükümdarı, hakimi.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOĞUKAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - (bkz.. Doğuhan).[/COLOR] [B][COLOR=black]DOLUNAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). - Tam yuvarlak halde görünen ay, bedir, bedr-i tam. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DORUK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz.[/COLOR] [B][COLOR=black]DOYUM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Ganimet almış.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÖNDÜ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. 1. Henüz evlenmemiş kız. 2. Örfte devamlı erkek çocuğu olan ailenin son doğan çocuğu kız olursa döndü adını koyarlardı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÖNE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Karşı ziyarette bulunma. - (bkz. Döndü).[/COLOR] [B][COLOR=black]DUCİHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - İki cihan, dünya ve ahirct.[/COLOR] [B][COLOR=black]DUDU: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Hanım, küçük kardeş. 2. Papağan, tuti. Bir papağan cinsi. 3. Abla, yaşlı ermeni kadın. [/COLOR] [B][COLOR=black]DUHA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.). 1. Kuşluk vakti. 2. Kur'an-ı Kerim'de 93. surenin ismi. -Kız ve erkek adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DUHTER:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Fars.) Ka. - Kerime, kız.[/COLOR] [B][COLOR=black]DUMRUL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Dede Korkut hikayelerinde geçen bir kahramanın adı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURALİ: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Dursunali).[/COLOR] [B][COLOR=black]DURAK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Yolu taşıyan araçların düzenli olarak durdukları yer. 2. Durma, dinlenme. 3. Cümle sonuna konulan nokta.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Hareketsiz halde bulunan, sabit.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURANAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Ayın en uzun süre gökyüzünde kaldığı zaman.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURCAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Canlı kal, ömrün uzun olsun.*[/COLOR] [B][COLOR=black]DURDU: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - (bkz. Dursaliha).*[/COLOR] [B][COLOR=black]DURHAL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Hal üzere kal,[/COLOR] [COLOR=black]olduğun gibi kal*[/COLOR] [B][COLOR=black]DURKADIN: [/COLOR][/B][COLOR=black], Tür.) Ka. - (bkz. Dursaliha).*[/COLOR] [B][COLOR=black]DURKAYA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri isim.*[/COLOR] [B][COLOR=black]DURMUŞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - (bkz. Dursun).*[/COLOR] [B][COLOR=black]DURNA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Bir cins kuş. Turna.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURSALİHA: [/COLOR][/B][COLOR=black](t.a.i.) Ka. - Erkek çocuğu olmayan ailelerin en son doğan kız çocuklarına verdikleri ad.*[/COLOR] [B][COLOR=black]DURSUN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri ad. *[/COLOR] [B][COLOR=black]DURSUNALİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](t.a.i.) Er. - Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim.*[/COLOR] [B][COLOR=black]DURU: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Saf, berrak.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURUALP: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Özü temiz[/COLOR] [COLOR=black]yiğit.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURUCAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - (bkz. Durualp).[/COLOR] [B][COLOR=black]DURUGÜL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Temiz, saf[/COLOR] [COLOR=black]gül.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURUHAN:. [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Durualp).[/COLOR] [B][COLOR=black]DURUKAN: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Durualp).[/COLOR] [B][COLOR=black]DURUL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. 1. Berrak, saf duruma gel. 2. Dibe çöken şey, tortu.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURUSAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Temiz olarak tanınmış kimse.[/COLOR] [B][COLOR=black]DURUSOY: [/COLOR][/B][COLOR=black]- (bkz. Durusan).[/COLOR] [B][COLOR=black]DUYGU: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. 1. His. 2. Duyulan, işitilen, hissedilen şey.[/COLOR] [B][COLOR=black]DUYSAL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Ka. - Duymakla, hissetmekle ilgili olan.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜCANE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - sahabe-i kiramdan önemli bir şahsiyetin adı.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜDEN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). 1. Yer altında akan suların kireçli tabakaları eriterek meydana getirdikleri tabii kuyu. 2. Bataklık, girdap. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜLFİN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - Arap astronomları tarafından Delphinus yıldız kümesine verilen isim.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜNDAR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. Eski Fars hükümdarı. 2. Arkayı gözeten, koruyan asker.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜRDANE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. İnci tane*si. 2. Sevgili, kıymetli.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜREFŞAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. İnci serpen. 2. İnci gibi söz söyleyen ağız.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜRİYYE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. 1. İnci gibi parlayan, parlak. 2. Parıltılı yıldız.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜRNUR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - İnci ışığı. [/COLOR] [B][COLOR=black]DÜRRE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - İnci tanesi.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜRÜST: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. 1. Doğru, düzgün, sağlam. 2. Bütün, tam.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜRVEŞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. - İnci gibi.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜZEY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). - Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]DÜZGÜN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.). 1. Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan. 2. Düzeltilmiş, tesviye edilmiş. 3. İyi düzen verilmiş. 4. İntizamlı, nizamlı. 5. Yolunda, rayında. 6. Kadınların yüzlerine sürdükleri beyaz veya kırmızı boya. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [COLOR=black] [/COLOR] * Eski Türk adetlerinden olan bu tür temenni ifade eden isimler ve bu isimlerden bir şeyler beklemek islam'da kadere rıza anlayışına ters olduğu için yersiz ve mesnedsiz şeylerdir [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
İsimler Sözlüğü (İsimlerin Anlamları)
__d__
Üst
Alt