Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Aklıma Allahın varlığı ile ilgili süphe geliyor
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 80592" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ve Aleykümselam Dikkatinizi çekti mi..Vesvesenin en çok gözüktüğü yerlerden biri; Allah’ın varlığı, meleklerin varlığı, ahiretin varlığı, Kur’anın hak kitap, </span></p><p><span style="color: Black">Hz. Muhammed (S.a.v)in de hak peygamber olması gibi iman ile ilgili meselelerde gelen vesvesedir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bu vesveseye yakalanmış kimselerden şu sözleri işitmişsinizdir: “Namaz kılarken aklıma hep, ya Allah yoksa, o zaman kıldığın namaz boşuna gidiyor, sözü geliyor. </span></p><p><span style="color: Black">Bu sesi susturmak için uğraşıyorum ama ben susturmaya çalıştıkça ses büyüyor, bu sesle uğraşmaktan namazın hangi rekatında olduğumu bile unutuyorum…”</span></p><p><span style="color: Black">İşte bu vesvese sahipleri devamlı şu tip sözleri içlerinden işitirler;</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">“ya Allah yoksa… ya ahiret yoksa… ya Kur’an Allah’ın kitabı değilse…Ya Hz. Muhammed peygamber değilse… Hatta peygamberlik diye bir şey yoksa…. </span></p><p><span style="color: Black">Melekleri hiç görmedim, ya melekler de yoksa…</span></p><p><span style="color: Black">Bunlar gibi bitmeyen vesveseler, susturulamayan sesler… Bu sesleri susturamayan biçare adam bazen çareyi Allah’ın huzurundan kaçmakta ve ibadetten </span></p><p><span style="color: Black">uzaklaşmakta arar ve zarara düşer.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black"><strong>Bu vesveseye yakalanan kişi, hayal etme ile akıl etmeyi birbirine karıştırmaktadır. </strong></span></p><p><span style="color: Black">Yani hayale gelen bir vesvese ve şüpheyi, akla girmiş zannederek, inancına ve itikadına zarar geldiğini zanneder. </span></p><p><span style="color: Black">Hayalinde şekillendirdiği bu şüpheyi, imana zarar veren, aklının tasdik ettiği ve doğruladığı bir şüphe kabul eder. Halbuki bu şüphe ne akıldadır, ne aklın tasdik ettiği bir şeydir, </span></p><p><span style="color: Black">nede onun imanına ve inancına zarar verebilir. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black"><strong>Bu şüphe, şeytanın hayale attığı bir vesvesedir.</strong></span></p><p><span style="color: Black">şeytanın telkinlerinin bir eseri olan şu zanlardan ürkerek: “Eyvah kalbim bozulmuş, inancıma zarar gelmiş, ben dinden çıkmışım” der. </span></p><p><span style="color: Black">Ve bu vesveseler genellikle onun iradesi dışında olduğundan ve iradesiyle bu vesveseleri ıslah edemediğinden ümitsizliğe düşer.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black"><strong>Bu vesveseden kurtulma çaresi</strong></span></p><p><span style="color: Black">şu hakikatleri bilin ki: küfrü gerektiren şeyleri hayal etmek insanı dinden çıkarmaz. Küfrü zihnen düşünme ve olasılığını ölçmek için tefekkür etme kişiyi kafir yapmaz.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Çünkü hem hayal etme, hem vehmetme, hem tasvir etme, hem de tefekkür etme, aklın tasdikinden ve kalbin kabulünden ayrı ve farklı şeylerdir. </span></p><p><span style="color: Black">Hayal, vehim, tasvir ve tefekkür kabiliyetleri bir derece serbesttir, insanın cüz-i iradesine pek boyun eğmezler ve söz dinlemezler. </span></p><p><span style="color: Black">Ve bunların insan iradesi dışındaki hareketlerinden dolayı insan mesul değildir, ve onların yaptıklarından dolayı hesaba çekilmeyecektir. Bunun delili şu ayettir:</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">“Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez” (Bakara suresi, 286. ayet). Demek günahların kalpten geçmesi affedilmiştir. </span></p><p><span style="color: Black">Hatta yapılmasına karar verilip, yapılmadan pişman olunarak tövbe edilen günahlar bile affedilmiştir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">“Bir zaman İbrahim (AS) “Ey rabbim! Ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster” dedi. Allah inanmadın mı? Buyurdu. </span></p><p><span style="color: Black">-<strong>O da “evet inandım fakat kalbimin mutmain olması ve yatışması için bunu istiyorum” dedi”</strong> (bakara suresi 260. ayet).</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">İşte benim en çok sevdiğim ayet budur. Zira İbrahim (As) “Ya Rabbi ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster” dediğinde, Allah kendisine “yoksa inanmadın mı” buyurunca, </span></p><p><span style="color: Black">“tabi inandım ama kalbimin mutmain olması için” dedi. Allah-u Teala İbrahim’in bu sözünden razı oldu. </span></p><p><span style="color: Black">Bundan da, insanın içine gelen düşünce ve vesveselerin, imana zarar vermeyeceği anlaşılmış olur.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black"><strong>Demek ki; tasdik ve kabul iradeye bakar ve insanin idrak ve kabınca ölçüye bağlıdır.</strong> </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ancak bu vesveseler, kişinin iradesi işin içine girerek lüzumsuz tekrar ederse ve her vakit cüzi iradesini bu meselelerde kullanır, Allah olmayabilir mi? </span></p><p><span style="color: Black">Ahiret olmayabilir mi? Gibi düşünce ve şüphelerle isteyerek uğraşırsa, o vakit hakiki bir nevi şüphe meydana gelir. Ve sahibi zarar görür. </span></p><p><span style="color: Black">İman hakikatlerine tarafsızca baka baka sonunda muhalif tarafı kabullenir, kendisine vacip olan hakkı kabullenmesi kırılır.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Şeytanın bu hilesinden kurtulmak için, bilhassa iman hakikatlerinin anlatıldığı eserleri okumak gerekir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Buraya kadar şunları öğrendik:</span></p><p><span style="color: Black">1- İman hakikatleri hakkındaki vesvese ve şüpheler imanımıza ve itikadımıza asla zarar veremez.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">2- küfrü gerektiren şeyleri hayal etmek insanı dinden çıkarmaz. Küfür tevehhüm etme yani inkarı farzetme ve vehmetme kişinin imanına zarar vermez. </span></p><p><span style="color: Black">Küfrü zihnen düşünme ve olasılığını ölçmek için tefekkür etme kişiyi kafir yapmaz. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">3- Bu vesveseler kalbin tasdiki ve aklın kabulü değil, bir derece serbest ve söz dinlemeyen hayalin, vehmin, tasvirin ve tefekkürün meyvesidir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">4- Unutmamak gerekir ki; aynadaki yılanın sureti ısırmaz, ateşin misali yakmaz ve pis bir şeyin aksi aynayı kirletmez. \</span></p><p><span style="color: Black">Öylede, hayal ve fikir aynasında, küfrün ve şirkin akisleri, dalaletin gölgeleri ve küfre benzer çirkin sözlerin hayalleri itikadı bozmaz, imanı zarar vermez ve hürmetli edebi kırmaz..</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 80592, member: 1049"] [COLOR="Black"] Ve Aleykümselam Dikkatinizi çekti mi..Vesvesenin en çok gözüktüğü yerlerden biri; Allah’ın varlığı, meleklerin varlığı, ahiretin varlığı, Kur’anın hak kitap, Hz. Muhammed (S.a.v)in de hak peygamber olması gibi iman ile ilgili meselelerde gelen vesvesedir. Bu vesveseye yakalanmış kimselerden şu sözleri işitmişsinizdir: “Namaz kılarken aklıma hep, ya Allah yoksa, o zaman kıldığın namaz boşuna gidiyor, sözü geliyor. Bu sesi susturmak için uğraşıyorum ama ben susturmaya çalıştıkça ses büyüyor, bu sesle uğraşmaktan namazın hangi rekatında olduğumu bile unutuyorum…” İşte bu vesvese sahipleri devamlı şu tip sözleri içlerinden işitirler; “ya Allah yoksa… ya ahiret yoksa… ya Kur’an Allah’ın kitabı değilse…Ya Hz. Muhammed peygamber değilse… Hatta peygamberlik diye bir şey yoksa…. Melekleri hiç görmedim, ya melekler de yoksa… Bunlar gibi bitmeyen vesveseler, susturulamayan sesler… Bu sesleri susturamayan biçare adam bazen çareyi Allah’ın huzurundan kaçmakta ve ibadetten uzaklaşmakta arar ve zarara düşer. [B]Bu vesveseye yakalanan kişi, hayal etme ile akıl etmeyi birbirine karıştırmaktadır. [/B] Yani hayale gelen bir vesvese ve şüpheyi, akla girmiş zannederek, inancına ve itikadına zarar geldiğini zanneder. Hayalinde şekillendirdiği bu şüpheyi, imana zarar veren, aklının tasdik ettiği ve doğruladığı bir şüphe kabul eder. Halbuki bu şüphe ne akıldadır, ne aklın tasdik ettiği bir şeydir, nede onun imanına ve inancına zarar verebilir. [B]Bu şüphe, şeytanın hayale attığı bir vesvesedir.[/B] şeytanın telkinlerinin bir eseri olan şu zanlardan ürkerek: “Eyvah kalbim bozulmuş, inancıma zarar gelmiş, ben dinden çıkmışım” der. Ve bu vesveseler genellikle onun iradesi dışında olduğundan ve iradesiyle bu vesveseleri ıslah edemediğinden ümitsizliğe düşer. [B]Bu vesveseden kurtulma çaresi[/B] şu hakikatleri bilin ki: küfrü gerektiren şeyleri hayal etmek insanı dinden çıkarmaz. Küfrü zihnen düşünme ve olasılığını ölçmek için tefekkür etme kişiyi kafir yapmaz. Çünkü hem hayal etme, hem vehmetme, hem tasvir etme, hem de tefekkür etme, aklın tasdikinden ve kalbin kabulünden ayrı ve farklı şeylerdir. Hayal, vehim, tasvir ve tefekkür kabiliyetleri bir derece serbesttir, insanın cüz-i iradesine pek boyun eğmezler ve söz dinlemezler. Ve bunların insan iradesi dışındaki hareketlerinden dolayı insan mesul değildir, ve onların yaptıklarından dolayı hesaba çekilmeyecektir. Bunun delili şu ayettir: “Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez” (Bakara suresi, 286. ayet). Demek günahların kalpten geçmesi affedilmiştir. Hatta yapılmasına karar verilip, yapılmadan pişman olunarak tövbe edilen günahlar bile affedilmiştir. “Bir zaman İbrahim (AS) “Ey rabbim! Ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster” dedi. Allah inanmadın mı? Buyurdu. -[B]O da “evet inandım fakat kalbimin mutmain olması ve yatışması için bunu istiyorum” dedi”[/B] (bakara suresi 260. ayet). İşte benim en çok sevdiğim ayet budur. Zira İbrahim (As) “Ya Rabbi ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster” dediğinde, Allah kendisine “yoksa inanmadın mı” buyurunca, “tabi inandım ama kalbimin mutmain olması için” dedi. Allah-u Teala İbrahim’in bu sözünden razı oldu. Bundan da, insanın içine gelen düşünce ve vesveselerin, imana zarar vermeyeceği anlaşılmış olur. [B]Demek ki; tasdik ve kabul iradeye bakar ve insanin idrak ve kabınca ölçüye bağlıdır.[/B] Ancak bu vesveseler, kişinin iradesi işin içine girerek lüzumsuz tekrar ederse ve her vakit cüzi iradesini bu meselelerde kullanır, Allah olmayabilir mi? Ahiret olmayabilir mi? Gibi düşünce ve şüphelerle isteyerek uğraşırsa, o vakit hakiki bir nevi şüphe meydana gelir. Ve sahibi zarar görür. İman hakikatlerine tarafsızca baka baka sonunda muhalif tarafı kabullenir, kendisine vacip olan hakkı kabullenmesi kırılır. Şeytanın bu hilesinden kurtulmak için, bilhassa iman hakikatlerinin anlatıldığı eserleri okumak gerekir. Buraya kadar şunları öğrendik: 1- İman hakikatleri hakkındaki vesvese ve şüpheler imanımıza ve itikadımıza asla zarar veremez. 2- küfrü gerektiren şeyleri hayal etmek insanı dinden çıkarmaz. Küfür tevehhüm etme yani inkarı farzetme ve vehmetme kişinin imanına zarar vermez. Küfrü zihnen düşünme ve olasılığını ölçmek için tefekkür etme kişiyi kafir yapmaz. 3- Bu vesveseler kalbin tasdiki ve aklın kabulü değil, bir derece serbest ve söz dinlemeyen hayalin, vehmin, tasvirin ve tefekkürün meyvesidir. 4- Unutmamak gerekir ki; aynadaki yılanın sureti ısırmaz, ateşin misali yakmaz ve pis bir şeyin aksi aynayı kirletmez. \ Öylede, hayal ve fikir aynasında, küfrün ve şirkin akisleri, dalaletin gölgeleri ve küfre benzer çirkin sözlerin hayalleri itikadı bozmaz, imanı zarar vermez ve hürmetli edebi kırmaz..[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Aklıma Allahın varlığı ile ilgili süphe geliyor
Üst
Alt