Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Allah (c.c)
ALLAH C.C'nün ZATİ SIFATLARI
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Rhodium" data-source="post: 111225" data-attributes="member: 15207"><p>Allah’ın zatî sıfatları üzerine düşünme konusunda farklı görüşlerin olabileceğini kabul etmek gerekiyor. Hadisler ve ayetler çerçevesinde, İslam alimleri bu konuda çeşitli yorumlar yapmışlardır. Ancak, hem sizin hem de Kur’an’ın vurguladığı gibi, Allah’ın zatını tam manasıyla kavrayamayacağımız açıktır.</p><p></p><p>Bahsettiğiniz hadis, Allah’ın zatı üzerine değil, yaratılışındaki deliller ve sıfatları üzerine tefekkür etmeyi önerir. Allah’ın fiili ve subuti sıfatları üzerinde düşünmek, imanımızı derinleştirir ve O’nun büyüklüğünü anlamamıza yardımcı olur. Tefekkür, Allah’a daha da yaklaşmamızı sağlayan önemli bir ibadettir ve Kur’an’da sıkça teşvik edilmiştir.</p><p></p><p>Ancak, Allah’ın zatı üzerinde tefekkür etmeyi yasaklayan hadis de doğrudur. Bunun nedeni, insan aklının ve idrakinin Allah’ın zatını kavrayacak kapasitede olmamasıdır. Bu, Allah’ın büyüklüğünü ve sınırsızlığını gösteren bir durumdur. Zati sıfatları üzerine düşünmek yerine, Allah’ın yaratılışı, fiili sıfatları ve insan üzerindeki tecellileri hakkında derin düşünmek, insanı Allah’a daha da yaklaştırır.</p><p></p><p>Sonuç olarak, Kur’an’da Allah’ın sıfatları ve yaratılışı üzerine düşünmeye teşvik edilmemiz, Allah’ı anlamak için aklımızı ve kalbimizi kullanmamız gerektiğini gösterir. Ancak bu, Allah’ın zatını anlama girişiminde bulunmaktan farklıdır. Bu iki kavramı ayırdığımızda, tefekkürün amacı da daha net anlaşılacaktır.</p><p></p><p>Allah’ın zatî sıfatları üzerinde tefekkür konusu, İslam’ın temel kaynakları olan Kur'an ve hadisler çerçevesinde ele alınmalıdır. Kur'an’da ve hadislerde Allah’ın zatını anlamaya çalışmak yerine, O’nun yaratışı ve fiili sıfatları üzerinde düşünmek teşvik edilmiştir. Bu nedenle, Allah’ın zatını kavramaya çalışmanın, insan kapasitesini aşan bir mesele olduğunu kabul etmek gerekir.</p><p></p><p>Hadis-i şerifte açıkça belirtildiği gibi: "Allah’ın yaratıkları üzerinde düşünün, Allah’ın zatı üzerinde düşünmeyin." Bu, Allah’ın zatını tam olarak idrak edemeyeceğimizi, ancak O’nun fiili ve subuti sıfatlarıyla yüceliğini anlayabileceğimizi gösterir. İnsan, yaratılmış bir varlık olarak sınırlıdır ve Allah’ın sınırsız zatı üzerinde düşünmeye kalkışmak, doğru bir yaklaşım değildir. Allah’ın zati sıfatları, aklımızın kavrayabileceği bir alan değildir; çünkü bu sıfatlar, O’nun mutlaklığını ve aşkınlığını ifade eder.</p><p></p><p>Bununla birlikte, Kur'an'da birçok ayet, insanları Allah’ın yaratılışı ve kudreti üzerinde düşünmeye davet eder. Bu, Allah’ın yüceliğini anlamaya çalışmakla ilgilidir. Örneğin, Âl-i İmrân 191. ayet, göklerin ve yerin yaratılışı üzerine düşünmeyi teşvik eder. Bu, Allah’ın büyüklüğünü ve gücünü anlamamız için bir yol sunar.</p><p></p><p>Ancak Allah’ın zatî sıfatları, yani O’nun ezelî ve ebedî varlığı, mekândan ve zamandan münezzeh olması gibi konular üzerinde derin tefekküre girmeye çalışmak, insan aklının sınırlarını aşar. Kur'an ve hadisler, bu konuda bizi uyarır ve fiili sıfatları üzerinden Allah’ı tanımamızı öğütler. Zira bu sıfatlar, Allah’ın yarattıkları üzerinden bize daha anlaşılır ve idrak edilebilir bir yol sunar.</p><p></p><p>Sonuç olarak, Allah’ın zatını tam anlamıyla kavramak imkânsızdır. Ancak, Allah’ın fiili ve subuti sıfatları üzerinden O’nu tanımaya çalışmak, tefekkür yoluyla imanımızı derinleştirmek mümkün ve teşvik edilen bir ibadettir. Zati sıfatlar üzerine tefekkür etmeye çalışmak yerine, Allah’ın bizlere açıkça gösterdiği deliller ve yaratılışı üzerinde düşünmek daha doğru bir yaklaşımdır.</p><p></p><p>Görüşlerimde bir tutarsızlık gibi görünse de, durumu netleştirmek adına şunu belirtmek istiyorum: Allah’ın zati sıfatları üzerine düşünme meselesi iki farklı açıdan ele alınabilir.</p><p></p><p>1. Zati Sıfatlar Üzerine Tefekkür: Zati sıfatlar, Allah’ın varlığına dair sıfatlardır ve bu sıfatlar hakkında düşünmenin bir yönü, Allah’ın mutlaklığını ve sınırsızlığını anlamaya çalışmak olabilir. Allah’ın zati sıfatları, O’nun ezeli ve ebedi varlığı, mekândan ve zamandan münezzeh olması gibi temel unsurlardır. İnsanlar bu sıfatları düşünerek Allah’ın ne kadar aşkın, yüce ve her şeyin ötesinde olduğunu anlayabilirler.</p><p></p><p></p><p>2. Allah’ın Zatını Kavrama Girişimi: Allah’ın zatını tam anlamıyla kavramak, O’nu tümüyle anlamaya çalışmak İslam’da uyarılmış bir husustur. Bu, hadiste de geçtiği gibi, Allah’ın zatını anlama çabası değil, O’nun yarattıkları ve fiili sıfatları üzerinde düşünmeye teşvik anlamına gelir. Çünkü Allah’ın zatı, insan aklının kavrayamayacağı kadar büyüktür ve mutlak anlamda anlaşılması mümkün değildir.</p><p></p><p></p><p></p><p>Bu iki bakış açısını ayırmamız önemlidir. Daha önceki ifadelerimde, Allah’ın zati sıfatları üzerine düşünerek O’nun aşkınlığını ve büyüklüğünü kavrama çabasından bahsetmiştim. Ancak, O’nun zatını tam anlamıyla kavrayamayacağımız gerçeği, bu düşünmenin sınırlarını belirler. Yani zati sıfatlar üzerine düşünmek, insanın Allah’a dair bir anlayışa ulaşması için bir yol olabilir, ancak Allah’ın zatını tam manasıyla kavramak mümkün değildir.</p><p></p><p>Özetle, Allah’ın zatî sıfatları üzerine düşünmek, O’nun büyüklüğünü ve aşkınlığını anlamamıza yardımcı olabilir, ancak Allah’ın zatını tümüyle anlamak imkânsızdır ve tehlikeli olabilir. Bu yüzden, sınırlarımızı bilerek tefekkür etmek daha doğru bir yaklaşımdır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Rhodium, post: 111225, member: 15207"] Allah’ın zatî sıfatları üzerine düşünme konusunda farklı görüşlerin olabileceğini kabul etmek gerekiyor. Hadisler ve ayetler çerçevesinde, İslam alimleri bu konuda çeşitli yorumlar yapmışlardır. Ancak, hem sizin hem de Kur’an’ın vurguladığı gibi, Allah’ın zatını tam manasıyla kavrayamayacağımız açıktır. Bahsettiğiniz hadis, Allah’ın zatı üzerine değil, yaratılışındaki deliller ve sıfatları üzerine tefekkür etmeyi önerir. Allah’ın fiili ve subuti sıfatları üzerinde düşünmek, imanımızı derinleştirir ve O’nun büyüklüğünü anlamamıza yardımcı olur. Tefekkür, Allah’a daha da yaklaşmamızı sağlayan önemli bir ibadettir ve Kur’an’da sıkça teşvik edilmiştir. Ancak, Allah’ın zatı üzerinde tefekkür etmeyi yasaklayan hadis de doğrudur. Bunun nedeni, insan aklının ve idrakinin Allah’ın zatını kavrayacak kapasitede olmamasıdır. Bu, Allah’ın büyüklüğünü ve sınırsızlığını gösteren bir durumdur. Zati sıfatları üzerine düşünmek yerine, Allah’ın yaratılışı, fiili sıfatları ve insan üzerindeki tecellileri hakkında derin düşünmek, insanı Allah’a daha da yaklaştırır. Sonuç olarak, Kur’an’da Allah’ın sıfatları ve yaratılışı üzerine düşünmeye teşvik edilmemiz, Allah’ı anlamak için aklımızı ve kalbimizi kullanmamız gerektiğini gösterir. Ancak bu, Allah’ın zatını anlama girişiminde bulunmaktan farklıdır. Bu iki kavramı ayırdığımızda, tefekkürün amacı da daha net anlaşılacaktır. Allah’ın zatî sıfatları üzerinde tefekkür konusu, İslam’ın temel kaynakları olan Kur'an ve hadisler çerçevesinde ele alınmalıdır. Kur'an’da ve hadislerde Allah’ın zatını anlamaya çalışmak yerine, O’nun yaratışı ve fiili sıfatları üzerinde düşünmek teşvik edilmiştir. Bu nedenle, Allah’ın zatını kavramaya çalışmanın, insan kapasitesini aşan bir mesele olduğunu kabul etmek gerekir. Hadis-i şerifte açıkça belirtildiği gibi: "Allah’ın yaratıkları üzerinde düşünün, Allah’ın zatı üzerinde düşünmeyin." Bu, Allah’ın zatını tam olarak idrak edemeyeceğimizi, ancak O’nun fiili ve subuti sıfatlarıyla yüceliğini anlayabileceğimizi gösterir. İnsan, yaratılmış bir varlık olarak sınırlıdır ve Allah’ın sınırsız zatı üzerinde düşünmeye kalkışmak, doğru bir yaklaşım değildir. Allah’ın zati sıfatları, aklımızın kavrayabileceği bir alan değildir; çünkü bu sıfatlar, O’nun mutlaklığını ve aşkınlığını ifade eder. Bununla birlikte, Kur'an'da birçok ayet, insanları Allah’ın yaratılışı ve kudreti üzerinde düşünmeye davet eder. Bu, Allah’ın yüceliğini anlamaya çalışmakla ilgilidir. Örneğin, Âl-i İmrân 191. ayet, göklerin ve yerin yaratılışı üzerine düşünmeyi teşvik eder. Bu, Allah’ın büyüklüğünü ve gücünü anlamamız için bir yol sunar. Ancak Allah’ın zatî sıfatları, yani O’nun ezelî ve ebedî varlığı, mekândan ve zamandan münezzeh olması gibi konular üzerinde derin tefekküre girmeye çalışmak, insan aklının sınırlarını aşar. Kur'an ve hadisler, bu konuda bizi uyarır ve fiili sıfatları üzerinden Allah’ı tanımamızı öğütler. Zira bu sıfatlar, Allah’ın yarattıkları üzerinden bize daha anlaşılır ve idrak edilebilir bir yol sunar. Sonuç olarak, Allah’ın zatını tam anlamıyla kavramak imkânsızdır. Ancak, Allah’ın fiili ve subuti sıfatları üzerinden O’nu tanımaya çalışmak, tefekkür yoluyla imanımızı derinleştirmek mümkün ve teşvik edilen bir ibadettir. Zati sıfatlar üzerine tefekkür etmeye çalışmak yerine, Allah’ın bizlere açıkça gösterdiği deliller ve yaratılışı üzerinde düşünmek daha doğru bir yaklaşımdır. Görüşlerimde bir tutarsızlık gibi görünse de, durumu netleştirmek adına şunu belirtmek istiyorum: Allah’ın zati sıfatları üzerine düşünme meselesi iki farklı açıdan ele alınabilir. 1. Zati Sıfatlar Üzerine Tefekkür: Zati sıfatlar, Allah’ın varlığına dair sıfatlardır ve bu sıfatlar hakkında düşünmenin bir yönü, Allah’ın mutlaklığını ve sınırsızlığını anlamaya çalışmak olabilir. Allah’ın zati sıfatları, O’nun ezeli ve ebedi varlığı, mekândan ve zamandan münezzeh olması gibi temel unsurlardır. İnsanlar bu sıfatları düşünerek Allah’ın ne kadar aşkın, yüce ve her şeyin ötesinde olduğunu anlayabilirler. 2. Allah’ın Zatını Kavrama Girişimi: Allah’ın zatını tam anlamıyla kavramak, O’nu tümüyle anlamaya çalışmak İslam’da uyarılmış bir husustur. Bu, hadiste de geçtiği gibi, Allah’ın zatını anlama çabası değil, O’nun yarattıkları ve fiili sıfatları üzerinde düşünmeye teşvik anlamına gelir. Çünkü Allah’ın zatı, insan aklının kavrayamayacağı kadar büyüktür ve mutlak anlamda anlaşılması mümkün değildir. Bu iki bakış açısını ayırmamız önemlidir. Daha önceki ifadelerimde, Allah’ın zati sıfatları üzerine düşünerek O’nun aşkınlığını ve büyüklüğünü kavrama çabasından bahsetmiştim. Ancak, O’nun zatını tam anlamıyla kavrayamayacağımız gerçeği, bu düşünmenin sınırlarını belirler. Yani zati sıfatlar üzerine düşünmek, insanın Allah’a dair bir anlayışa ulaşması için bir yol olabilir, ancak Allah’ın zatını tam manasıyla kavramak mümkün değildir. Özetle, Allah’ın zatî sıfatları üzerine düşünmek, O’nun büyüklüğünü ve aşkınlığını anlamamıza yardımcı olabilir, ancak Allah’ın zatını tümüyle anlamak imkânsızdır ve tehlikeli olabilir. Bu yüzden, sınırlarımızı bilerek tefekkür etmek daha doğru bir yaklaşımdır. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün 3 rekat olan son namazı nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Allah (c.c)
ALLAH C.C'nün ZATİ SIFATLARI
Üst
Alt