Allah ve İrrasyonel sayılar.

Rhodium

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Eylül 2023
Mesajlar
30
Tepkime puanı
10
Anlaması zor bir konudan bahsetmek istiyorum. Allah varlığı yarattığında yani yaratılış anının en temeli nedir diye bir soru ile başlasak.

Hayal edin, hiç bir şeyin olmadığını. Hiç bir varlık yok, karanlık dahi yok. Tamamen hiçliği hayal edin.

Bu durumda ilk varlık ufak bir noktadır.
İkinci varlık ikinci noktadır.
İki nokta arasından 1 doğru geçer.
1 tane sayı doğrusunda sonsuz sayı vardır.

0123456789 bu 10 rakam ile her noktayı hiçlikte belirleye biliriz. Örneğin 3 veya 5/2 yani 2,5 gibi. Her sayının sayı doğrusu üzerinde bir nokta ifadesi vardır. Doğum tarihimiz, 1976 yada tc kimlik numaramız. Her sayının örneğin 1253,3592 bir nokta 1253,3593 sonraki nokta gibi...

Bazen öyle sayılar vardır ki örneğin,
1253,32323232.. Sonsuza kadar bu 32 devam eder. Bu bir keskinlik midir. Buna matematikçiler evet diyor.

Herşey buraya kadar güzeldi...

Allah insanı yarattı. Ve başka yarattığı varlıklarda vardır. Melekler, şeytan gibi... İnsan çamurdan şeytan ateşten. Bu gün 5 yaşında bir çocuğa sorsak? Ateşimi üstündür çamur mu? Diye. Size ateş diyecektir. Hepimiz ateş deriz...

Mö. 500 lü yıllarda hippasus bir şey buldu. Sayı doğrusuna dik bir başka sayı doğrusu çizdi. Ve sonra iki sayı doğrusunu birleştirdi. Dik üçgen. Dik üçgenin 1 köşesi 1 birim diğeri 1 birim ve üçüncü çizgi karakök 2 idi.

Karakök 2, her şeyi alt üst etti. Çünkü net şekilde uzayda tanımlanamıyordu. Sayı doğrusu üzerinde belirlenemiyordu. Aynı durum pi sayısı içinde geçerlidir. Sonsuza kadar devam eden kesinleşmeyen, sürekli tekrar etmeyen sayılar. Bunlar vardı.
3,1415... Pi sayısı böyle sonsuza kadar devam eder...

Hippasus, pisagor tarikatı tarafından Allaha karşı olmakla suçlandı. O kesin olmayan bir şeyin var olabileceğini söylüyordu. Karakök 2. Ve denizde boğularak Allah tarafından öldürüldüğüne inanıldı.

Ve bu dünya tarihini kökten değiştirecek bir ayrıma neden oldu. Pisagorcular Rasyonelciler. Ve Matematikçiler irrasyonelciler. İdalizm ve Metaryalizm.

Allah, şeytana insana secde etmesini istedi. Ateşin çamura üstünlüğü kesin bir nokta idi. Ama irrasyonel olarak asla bilmediğiniz bir noktada secde edilmesi istendi ve çamur ateşten üstün oldu.

Zaman içinde Hristiyan bilim adamları doğanın değişmezliğini ve kesinliğini savunurken, Müslüman düşünürler ve bilim adamları doğanın sürekli değiştiğini ve kesinliğin olmadığını savundu.

Tabi bütün bu anlattıklarımız böyle olmadı. Rakamları okuyucunun anlaması için örnek olarak verdik. Algoritma aslında Türkçe harezmi isminin Latince karşılığıdır. Bu günki 0123456789 rakamlarını, sıfırı Müslüman türk el harezmi ye borçluyuz. O dünyanın en önemli matematikçisidir.

Şimdi tekrar yaratılışa dönelim, pi yasısı gibi irrasyonel sayıları ifade ettik. Dikkat edin, irrasyonel sayıyı tanımlayabilmemiz ve ifade edebilmemiz aslında rasyonel sayıları tanımlamamız ile mümkün olmuştu. Yani karakök 2 yi biz 1 ve 2 sayılarını tanımlayarak bulmuştuk.

Ateistler, Allah kötüdür den başlar bize gerçekten garip sorular sorarlar. İşte şimdi Allahın varlığı ile ilgili ispattayız,

Şöyle ki,
İrrasyonel sayılar ancak rasyonel sayılardan tanımlanabilir.

Yani eğer kesinliğini bilmediğimiz bir şey gerçekten var ise onu ancak kesinliğini bildiğimiz şeylerle var diyebiliriz.

Yani hayatta gerçekte var olmayan şeyler var olan şeylerle gerçekleşebilir.

Yani bu varlık dünyası varsa onu tanımlayan bir başka boyut olmak zorundadır. Yoksa varlığın var olması mümkün değildir. Tıpkı karakök 2 sayısı gibi.
 

VOYAGER

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
8 Şubat 2024
Mesajlar
23
Tepkime puanı
3
Muhterem üye @Rhodium, ilgi çekici konunuz için teşekkürler. Konuyla doğrudan ilgili olmayan fakat dikkate alınması gerektiğini düşündüğüm önemli iki hususa değinmek isterim izniniz olursa:

(1) Üye profil resmi olarak kullandığınız görseldeki tek göz ve piramit unsurlarının, gizli İlluminati cemiyeti ve Mason cemiyetlerinde kullanıldığı ve ayrıca 1 Amerikan doları değerindeki banknotun arka sayfasında da benzeri bulunduğu görüşü çok yaygındır. Bu unsurlar dolaylı olarak Satanizm ile ilişkilendirilmiştir şeklinde bir algı da mevcuttur. Dolayısıyla "Bu tür sembollerden uzak durulmalıdır şeklinde bir ikazla karşılaşmanız çok mümkündür, bir düşünün." diyerek hatırlatmak isterim.

(2)

Allah, şeytana insana secde etmesini istedi. Ateşin çamura üstünlüğü kesin bir nokta idi. Ama irrasyonel olarak asla bilmediğiniz bir noktada secde edilmesi istendi ve çamur ateşten üstün oldu.

Bahsedilen olayda Allah'ın, aslında meleklerin (yâni Şeytanın değil), yeni yaratılmış olan Hz. Âdem'e secde etmelerini emrettiği belirtiliyor.



gibi birçok kaynaklarda okuyabilirsiniz. Aslında İblis olarak söz edilen varlığın, yaratılış olarak bir melek değil bir cin olduğu halde, o sahnede yer almış olduğu, fakat meleklerin aksine Allah'ın emrine riayet etmediği çünkü, kendisinin ateşten yaratıldığı için çamurdan yaratılan Hz. Âdem'den üstün olduğunu düşündüğü belirtilmiştir. Benim bu noktada eklemek istediğim orijinal yorumum şudur:

Mesele ateşin çamurdan üstün olması veya çamurun ateşten üstün olması değildir aslında. Çünkü hem ateş hem de çamur sadece cismanî yâni maddî unsurlar olup cinler ve insanların muhatap alınan bireysel kimliğini temsil etmeleri söz konusu olamaz. Cinlerin ve insanların cismanî suretleri yâni maddî yapıları, vücutları, aslında onların cismanî olmayan ama hangi cevherden yaratıldığını sedece Allah'ın bildiği ruhlarını bir anlamda muhafaza eden veya bu âlemde görünür kılan bir tür elbise hükmündedirler. Çok meşhur “Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz,. ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” hadisi aslında bu hususa değinmektedir, nâçizane zannımca. Yâni cinlerin ve insanların, Allah tarafından muhatap alınan aslî bireysel kimlikleri onların cisimleri değil ruhlarıdır. Fakat İblis bunu idrak etmediği veya edemediği için, dumansız ateş denilen bir maddî unsurdan yaratılmış olan kendi cismanî varlığını yâni vücudunu, kendi zâtı zannediyordu. Oysa cismanî suret yâni vücut, sadece bir suretti, asıl değildi! Aslolan ise suret değil ruh idi! Bunu bilmediği için kibir yâni kendini beğenme ve üstünlük zannı taşıdığı için ateşi çamurdan üstün zannederek yanılmış oldu ve kaybetti. Oysa ne ateş çamurdan ne de çamur ateşten üstündür denilemezdi. Daha sonra ilâhi huzurdan kovulduğu kendisine tebliğ edilince, kendisine kaybettirenin Hz. Âdem olduğunu yine yanılarak zannettiği için bu defa onun nesline düşman olmayı seçti.

Yaratılmış olan cinler veya insanlar gibi kulların, kendilerini beğenmeleri yâni kibir taşımaları ve başkalarına karşı kendilerini üstün görmeleri doğru değildir. Sadece ve sadece Ona has olarak, Allah'ın Kibriya denilen bir tür öz değerlendirmesi mümkündür. Cinlerin ve insanların derecelendirilmesi ise takvaları ile ölçülür ki, onu ölçen ve bilen bizzat Allah'tır. Bu yüzden hiç kimse başkalarının takva derecesini tam olarak her zaman bilemeyeceği için kibirden daima uzak durmalıdır. Hürmetler.
 
Üst Alt