Ardahanda iz bırakanlar

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Ardahan'da IZ birakanlar
Aşık Şenlik (Ardahan-Çıldır)
(1850- 1913)
Çıldır ilçesinin Suhara (Yakınsu) köyünde dünyaya gelmiştir. Asıl adı Hasan’dır. Babası orta halli bir çiftçi olan Hasan yöredeki her çocuk gibi Aşık Meclislerine, Destan ve Cenk hikayeleri dinlemeye meraklıydı. Her akşam babası ile birlikte ya Aşık Meclislerine gider veya Köy Odalarına gider cenk, destan veya Şehit Menkıbeleri dinlerdi.

Aynı zamanda bir av tutkunu olan Hasan on dört yaşına geldiğinde bir gün ava gider ve uyuya kalır. İki gün boyunca uykuda kalır ve kendisini aramaya gelenlerin sorması üzerine "Aşık Şenlik" mahlası ile söylediği ilk şiirinde şairlik kudretini bulduğunu, rüyasında Allanın cemalini gördüğünü ve kudretten ders alarak Arapça, Farsça ve İbranice dillerini öğrendiğini söyler.

Aşık Şenlik ne bir Medrese eğitimi görmüş ne de bir hocadan ders almıştır. Ancak üstün zekası ve keskin hafızası sayesinde elde ettiği bilgilerle bu açığını gidermiştir. Ahılkelek’li Aşık Nuri’der saz çalmasını öğrenen Şenlik’in ünü hızla yayılır.
1913 yılında davet edildiği Revan’da Revan Hanlarının en ünlü aşıkları ile karşılaşır ve onlara karşı üstün gelir. Bunun üzerine Aşıkları yenilen ve kendi itibarları azalan Revan Hanları Aşık Şenliğin yemeğine zehir koyarlar. Revan’da hastalanan Şenlik Çıldır’a gelirken Arpaçay’ın Dalaver köyünde ölür, cenazesi Suhara’ya getirilerek burada toprağa verilir.

Aşıklık geleneğinin en önde gelen ustalarından biri olan Aşık Şenlik, yaşamı boyunca birçok çırak yetiştirmiş ve kendisinden sonra gelen birçok aşığı etkilemiştir. Yaşadığı dönem itibariyle Rus işgalini gören, göç ve felaketlere tanık olan Şenlik’in edebi kişiliği bu duygularla şekillenmiştir. Aşık Şenlik şiirlerini divani, koşma, yedekli koşma, tecnis, şeki/sicilleme,, destan, türkü ve bayatı gibi halk şiir türleriyle eserler vermiştir.

Aşık Zülali (Ardahan-Posof)
(1873-1956)
Aşık Zülali 1873 yılında Posof’un Suskap (Aşık Zülali) köyünde doğmuştur. Asıl adı Yusuf Kökten’dir. İlk tahsilini köyünde yapmış medreseyi ise Digor’da tamamlamıştır. Kültürlü bir zat olan dedesinin eğitiminde önemli etkileri olmuştur. Aşık Zülali İstanbul’da müderris olan ağabeyinin yanına giderek orada medrese eğitimine devam etmiş ve Arapça-Farsça öğrenmiştir.
On iki yaşında iken gördüğü iki rüya ile Bade içmiş ve Halk Aşığı olmuştur. Bu tarihten sonra "Zülali" mahlası ile şiirler söylemeye başlamıştır. 1893 yılında Bursa’ya giderek Posof ve Artvin’li 93 muhacirlerini ziyaret etmiş ve orada Hamidiye Ziraat Mektebi’ne girerek üç sene okumuştur. 1896 yılında bir hastalık sebebiyle Posof a dönmüş ve yöre halkını düşman işgaline karşı bilinçlendirmeye çalışmıştır. 1904 yılından itibaren sazı bırakarak mekteplerde Türkçe ve Din dersi hocalığı yapmaya başladı. 1910 yılında Bursa’ya, oradan Afyon’a göç etti. 1946 yılında Eskişehir’in Çifteler ilçesine geldi, burada imamlık yaptı. 18.12.1956 tarihinde Eskişehir’de vefat etti ve Çifteler ilçesinde toprağa verildi.

Devrinin en önemli üç aşığından biri olan Şenlik (Çıldırlı Aşık Şenlik, Narmanlı Aşık Sümmani) savaşların ve felaketlerin olduğu bir dönemin çocuğu olarak yetişti. Bulunduğu dönem itibariyle çok zor olmasına rağmen okuyarak kendisini aydın bir insan olarak yetiştirdi. Yaşamı boyunca çok yer değiştirmek zorunda kalması nedeniyle aşk, tabiat, gurbet, ayrılık, memleket sevgisi, yoksulluk, nasihat, tasavvuf ve sosyal hadiseler onun şiirinin başlıca temasını oluşturur.

Dursun Akçam(Ardahan)
(1930- )
Yazar. Dursun Akçam Ardahan’ın Ölçek Köyü’nde doğdu.Cilavuz Köy Enstitüsü’nü bitirdi (1950).Yükseköğrenim ini Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nde tamamladı (1958). Çeşit’i illerde öğretmenlik, ardından Türkiye Öğretmenler Sendikası ikinci başkanlığı yaptı. 1976 yılında gazeteciliğe başladı,
Milliyet gazetesinin açtığı bir yarışmada Analarımız adlı yazısıyla birincilikle ödüllendirildi (1962). Kanlı Derenin Kurtları adlı eseriyle 1976 Türk Dil kurumu Roman Ödülü’nü kazandı.
Eserlerinde kırsa! gerçeklikler üzerinde, kendi gözlemleriyle yoğunlaştı.
Eserlerinden bazıları: Analar ve Çocuklar (1964-1973), Maral (1964), Doğunun Çilesi (1966), Ölü Ekmeği (1969), Taş Çorbası (1970), Kan Çiçekleri (1977), Kafkas Kızı (1978), Altta kalanlar (1979).
 
Üst Alt