Arif Nihat Asya Sözleri

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
  • anmak;basamakların çıkamadığı yere kanatlarınla tırmanmak.
  • Bir saçı okşamaz, bir alnı serinletmez, bir yelkeni şişirmez, bir eteği havalandırmazsın. Neyleyim senin gibi rüzgarı.
  • Işigi önüne al, yürü! Gölgen arkadan ister gelsin, ister gelmesin.
  • En büyük acı, acıtmaz olmuş zincirlerin acısıdır; köleliği kabul etmenin, başkaldırmaktan vazgeçmenin acısıdır.
  • Düşünüyorum, o halde varım." demiş Descartes ama Arif Nihat Asya ise "Hayır, yanlış.Düşünülüyorum, o halde varım." demiştir.
  • Bu kitabın kaç dakikada okunduğunu bırak, kaç senede yazıldığını düşün.
  • Kalemini bir silah gibi değil, bir kaşık gibi tut yoksa aç kalırsın.Diyordu bir kitabında
  • Icimizden biri köprü olmaya razi olmazsa, kiyamete kadar bu suyun kiyilarini bekleriz.
  • O da bir gazi olmak istedi. Fakat ona anlatmak gerekti ki, Sehid olmayi göze almiyan gazi olamaz.
  • Kulun olarak dogmasaydim, kendiligimden gelir fahri kulun olurdum ALLAH' im.
  • Bütün dualarımızda uzun yaşamak isteği var..Eni olmazsa bir ömrün, boyu olmuş ne çıkar.
  • Koku, tad, sıcak… sende her aradığım vardı: Seni soğuk bulanlar, ısıtamayanlardı.
  • Gözler kalbin aynasıdır.Ama sen yine de gözüne kalbini sorma.
  • Duvarda bir gedik açmaya bir taşın eskimesi yeter.
  • Sanatkâr halida gülü dikensiz yapmis..ayaklarin incinmesin diye.
  • Bir kusa yeten yuva iki kusa da yeter.
  • Vazoyla saksının farkını sen söyleme, çiçeklerden sor.
  • Billur en güzel kahkahasini kirilirken atti.
  • Tekerleri dört köse bir arabaya bindirdiler bizi, bir gidistir gidiyoruz.
 
Üst Alt