Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Asr suresi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="aldemira" data-source="post: 51282" data-attributes="member: 2569"><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Times New Roman'">ASR SURESİ</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Asr’ı,</span></span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"> sıkıp suyunu çıkarmayı, özüne ulaşmayı düşün. Kuranı asr yapmayı, okumayı, anlamayı, ilkelerini kavramayı aklet. İnsana verilen özellikleri, melekeleri, imkanları, <span style="color: red">zamanı,</span> gelip geçiciliği düşün. Nerden gelip nereye gittiğini, ne için geldiğini anla.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Aksi halde <span style="color: red">insan hasar içerisindedir. Hüsrana uğramaktadır</span>. İnsanın yaratılışını, tüm melekelerin insana itaatini, ayartıcı melekenin yani Şeytanın ayartısını ve insanın geçici hayatın süsleri karşısındaki zaafını, çoğaltma tutkusunu, geçimlikleri amaç edinerek azmasını düşün. Allahın vaadi gereği insanlığa lütfettiği Kuranın rehberliğine olan ihtiyacını idrak et. Ancak, Kuranı asr edip, suyunu sıkanlar, özüne </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">manasına, ilkelerine, amacına ulaşanlar hüsrandan, hasardan kurtulabilir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bunun için, Kuranı özüne, ilkelerine ulaşacak şekilde asr edip okuyanlar, gereğince alaka gösterenler, önem ve öncelik verenler de bu sonuçlara <span style="color: red">teslim olur, inanır, güvenir, emin olur, yaşarsa kurtulabilir.</span> Kuranın rehberliğine, Allah’a ve öğretisine <span style="color: red">güvenmek, yaşama geçirmek, tercihlerde bulunurken uygulamakla olur.</span> Her ne olursa olsun bu güvende zaafa uğramamalı, endişe etmemeli ve ümidini yitirmemelidir. Kuran ölçülerini görmezden gelmemelidir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Kuran ve rehberliği doğrultusunda kendisinden başlayarak, kurbiyet kurarak, ilişki, bağ, tanışıklık, dostluk, sevgi, iletişim köprüsü ve diyalog kanalları oluşturarak tüm insanlığı, güzellikle, en uygun zaman, yer, ortam, söz, tavır ve yöntemle <span style="color: red">ıslah, değiştirme ve dönüştürme çalışmasında sürekli bulunmalıdır.</span> Hasenat olan, yani kendi dışındakilere yansımayan, hasene olan işleri çok yapmak, gece gündüz hatta devamlı, namaz, oruç vb işleri çokca yapmak değildir. Hasenat olarak anılan bu ve benzeri, insanı kötülükten alıkoyan ve manevi yapısını güçlendiren güzel işlerin yanı sıra, <span style="color: red">esas rolünün, kulluğun ve ibadetin, ameli salihatta bulunmak,</span> yani tüm insanlığı, düzenleri ve sistemleri değiştirmek, gerçek barışa, kainattaki teslimiyete ulaştırmaktır. Değişim, dönüşüm için Kuranla tanışmaya, ikra yapmaya vesile olmaktır. Kuran terbiyesine ulaştırmaktır. Kuran halkaları oluşturarak bu değişimi ve dönüşümü sürekli hale getirmektir. Gündemi Kuran yapmaktır. Kuranı amaç yapıp, araçları, mal vb her şeyi bu yolda seferber etmektir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bu yolda, hep <span style="color: red">Haktan, gerçekten, adaletten, güzellikten, doğruluktan, Kitaptan</span> yana olmalıdır. Bunları savunmalıdır. Bu değerlerin yanında yer almalıdır. Davasında, yönteminde, usulünde, aracında, bu değerleri gözetmelidir. Hikmetli davranmalıdır.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bu davada, karşılaşacağı zorluklara, sıkıntılara, engellere, dünyanın cazibeliği geçimliklerine, çekiciliğine, ayartısına, tüm insanlığı peşinden sürükleyip köleleştirmesine, zorbalıklara, tehditlere, baskı ve işkencelere karşı <span style="color: red">sabırlı olmalıdır. Tahammül göstermeli, dayanmalı, göğüs germeli ve direnmelidir. </span>Mücadelesine devam ederek tüm <span style="color: red">zorlukları aşmaya ve amaçlarına ulaşmaya çalışmalıdır. </span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Kuranı sıkıp suyunu çıkaran, özüne ulaşan, bunlara iman eden, bu ilkelere güvenen, bu uğurda tüm insanlığı ıslah ve değiştirmeye çalışan, ameli salihat için uğraşan, bunu yaparken haktan, doğruluktan, güzellikten ayrılmayan ve tüm zorluklara tahammül ederek davasına devam eden, direnen insanlar kurtuluşa, felaha ermektedir.</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">İnsanlık tarihi, bu surede açıklanan Sünnetullaha uyan örneklerle doludur.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bu tabloda yer almak isteyenler için buyurun asr’a ve Kuran sürelerine.<o></o></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Times New Roman'">ASR SURESİ ÇALIŞMA NOTLARI</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px">*************</span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #0a11ff"><strong>وَالْعَصْرِ</strong></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #969696">103.1 - </span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0a11ff">Vel asr. </span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #969696">SA - </span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0a11ff"><strong>Asr'a andolsun ki,</strong></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">ASara :Sıkmak, suyunu özünü çıkarmak, </span></span></strong><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">hapsetmek, menetmek, vergi vermek</span></span></strong><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> yağmurun yağması, usare, öz, asır, yüzyıl, zaman, devir, kasırga,</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bu kelimenin geçtiği 2/266 12/36, 12/49, 78/14 ayetlerde asr sıkmak, suyunu çıkarmak, yağdırmak anlamında yer almıştır.</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">103.2*************</span></strong><strong><span style="color: #0a11ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف</span></span></strong><strong><span style="color: #0a11ff"><span style="font-family: 'HASENAT4'">ٖ</span></span></strong><strong><span style="color: #0a11ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">ى خُسْرٍ</span></span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: #969696">103.2 - </span><span style="color: #0a11ff">İnnel insâne lefî husr. </span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: #969696">SA - </span><span style="color: #0a11ff"><strong>İnsan ziyandadır.</strong></span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Hısira:Hasar, zarar, zayi etmek, eksilmek, helak olma </span></span></strong><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">*************<span style="color: #0a11ff"><strong>اِلَّا الَّذ</strong></span></span></strong><strong><span style="color: #0a11ff"><span style="font-family: 'HASENAT4'">ٖ</span></span></strong><strong><span style="color: #0a11ff"><span style="font-family: 'Times New Roman'">ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ</span></span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: #969696">103.3 - </span><span style="color: #0a11ff">İllellezîne âmenû ve amilus sâlihâti ve tevâsav bil haggı ve tevâsav bis sabr. </span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: #969696">SA - </span><span style="color: #0a11ff"><strong>Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler ziyânda değillerdir.<o></o></strong></span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Amene: Güvenmek, emin olma, korkmama, emanet, inanma, iman, inanç<o></o></span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><o></o></span></span></strong><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Hakaka: Sabitleme, ispat, gerçekleştirme, hak kazanma, layık olma, uygun olma, denk olma, hak, gerçek, adalet, doğruluk, şeriat, tam, mükemmel, caiz, hikmetli, aşikar, diriliş, hakkıyla, gerçek ilimle, kitap, Allah, hukuk, hırslı, düşkün,<o></o></span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">SaleHa: Doğru, salih, sulh, barış, anlaşma, ıslah etme, düzeltme,</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">SÂLİHÂTI İŞLEMEK:</span></span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> “<strong>عملواالصّلحات<em> - </em></strong></span></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><em><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">amilu’s-sâlihâtı</span></span></em></strong></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">” Sâlihâtı işleyenler” olarak çevirdiğimiz ifade kalıbı Kur’ân’da toplam 62 âyette yer almıştır. Bu kalıbın pek çok meal ve tefsirde olduğu gibi “amel-i salih işleyenler” şeklinde çevrilmesi yanlıştır. </span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">“<strong>اصلاح</strong></span></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><em><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">- Islâh</span></span></em></strong></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">” sözcüğünden türemiş olan “<strong>sâlihât” düzeltmek demektir</strong>. “<strong>Sâlihâtı işlemek” ise bozuk olan şeyi düzeltmek, düzelticilik yapmak, düzeltmeye yönelik işler yapmak anlamlarına gelir. </strong></span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Diğer taraftan da Kur’ân, bu âyette geçen “</span></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">hakkı ve sabrı tavsiyeleşme”yi</span></span></strong></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">, <strong>Bakara Sûresinin 277. âyetinde</strong> geçen “namaz kılma ve zekât verme”yi, <strong>Hud Sûresinin 23. âyetinde</strong> geçen “edep ve gönülden Allah’a boyun eğme”yi belirtilen âyetler içinde ayrı ayrı zikretmek sûretiyle “sâlihât”tan ayırmıştır. Yani “hakkı ve sabrı tavsiyeleşme”, “namaz kılma ve zekât verme”, “edep ve gönülden Allah’a boyun eğme” </span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">gibi hasenat, Kur’ân’a göre “sâlihât”tan” sayılmamaktadır</span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">. Kur’ân’daki bu hususlar dikkate alınarak “sâlihât” konusunda şunları söylemek mümkündür: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek sâlihâtı işlemek değildir. <strong>Ama öğüt verme yolu ile namaz kılmayanı namaz kılar hale getirmek, zekât vermeyeni zekât verir hale getirmek, oruç tutmayanı da </strong></span></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">oruç tutar hale getirmek, sâlihâtı işlemektir</span></span></strong><strong><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">.</span></span></strong></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> Bu kavramı toplumsal boyuta taşıdığımızda, bulunduğumuz zaman ve zeminde adlî, idarî, siyasî, iktisadî ve benzeri alanlarda her türlü bozukluğun düzeltilmesi için gösterilecek çaba, yapılacak uygulama, sâlihâtı işlemektir. Bu konuda, “</span></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">dışa yansımayan işler</span></span></strong></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">” demek olan hasenat ile sâlihât arasındaki fark iyi anlaşılmalıdır</span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">. Rabbimiz de bu iki konu arasındaki farkı, her bir haseneye <strong>on karşılık</strong> verirken <strong>(En’âm 160)</strong> sâlihât karşılığında cenneti vaat etmek sûretiyle çok açık bir şekilde belirlemiştir. (<strong>Bakara 25, 82; Nisa 57, 122, 124; Hud 23, İbrahîm 23, Kehf 107</strong> ve daha birçok âyet)</span></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><o></o></span></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Sabera: Sabır, oruç, bekleme, cüret, beka, tahammül, kendini tutma.<o></o></span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">SABRI TASVİYELEŞMEK:</span></span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> “<strong>صبر</strong></span></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><em><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">- sabr</span></span></em></strong></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">” en geniş anlamıyla <strong>aklın ve dinin gösterdiği yolda azimle yapılan mücadele demek olduğu,</strong> “katlanmak”, “ses çıkarmamak” gibi pasif eylemlerle herhangi bir ilgisinin olmadığı unutulmamalıdır. </span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bu konuda gözden kaçırılmaması gereken en önemli nokta, sabrın kesinlikle atalet değil, bir hareketlilik içerdiğidir. Miskin ve uyuşuk bir halde eylemsiz kalarak payına düşen rezillikleri “<strong>kader böyle imiş, tahammül etmeli</strong>” mantığıyla kabullenmek, M. Akif Ersoy’un da çok yerinde olarak saptadığı gibi asla Kur’ân’da geçen “<strong><em>sabr</em></strong>” sözcüğü ile açıklanamaz: “Aman yarabbi! Kur’ân ne söylüyor, biz ne anlıyoruz! </span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Sabır ‘katlanmak’ değil, ‘göğüs germek’ demektir. Neye göğüs germek? Evet, sonunda katlanılamayacak acılara katlanma ıstırabına mahkûm olmamak için, önceden her türlü şedaide [sertliklere, çetinliklere], her türlü mezalime [zulümlere] mertçesine, insancasına göğüs germek…</span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> Fedakârlıkların semtine uğramayarak miskin miskin oturmak, sonra da hissesine düşecek rüsvalığı [rezilliği, kepazeliği] ‘kader böyle imiş, tahammül etmeli’ diye hazma [sindirmeye] çalışmak, hiçbir zaman ’sabır’ sözcüğü ile telif olunamaz [bağdaştırılamaz].” (Doç. Dr. Abdülkerim Abdülkadiroğlu, Nuran Abdülkadiroğlu,<strong><em>Mehmet Akif’in Kur’ân-ı Kerim’i Tefsiri, Mev’ıza ve Hutbeleri</em> , Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları) </strong>Gerçekten de Kur’ân “</span></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><em><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">sabr</span></span></em></strong><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Times New Roman'">” sözcüğü ile katlanmayı değil, göğüs germeyi kastetmektedir. <em>Göğüs germek</em> ise, içinde bulunulan zorlukların verdiği acılara katlanmak ama <u>aynı zamanda o zorluğu yenmek için onunla mücadele</u> etmek demektir</span></span></strong></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Times New Roman'">. Dolayısıyla “<em>sabr</em>” sözcüğü, tam bir aktivite, tam bir canlılık ihtiva etmektedir.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="aldemira, post: 51282, member: 2569"] [SIZE=3][B][COLOR=blue][FONT=Times New Roman]ASR SURESİ[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]Asr’ı,[/FONT][/COLOR][/B][B][FONT=Times New Roman] sıkıp suyunu çıkarmayı, özüne ulaşmayı düşün. Kuranı asr yapmayı, okumayı, anlamayı, ilkelerini kavramayı aklet. İnsana verilen özellikleri, melekeleri, imkanları, [COLOR=red]zamanı,[/COLOR] gelip geçiciliği düşün. Nerden gelip nereye gittiğini, ne için geldiğini anla.[/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Aksi halde [COLOR=red]insan hasar içerisindedir. Hüsrana uğramaktadır[/COLOR]. İnsanın yaratılışını, tüm melekelerin insana itaatini, ayartıcı melekenin yani Şeytanın ayartısını ve insanın geçici hayatın süsleri karşısındaki zaafını, çoğaltma tutkusunu, geçimlikleri amaç edinerek azmasını düşün. Allahın vaadi gereği insanlığa lütfettiği Kuranın rehberliğine olan ihtiyacını idrak et. Ancak, Kuranı asr edip, suyunu sıkanlar, özüne [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]manasına, ilkelerine, amacına ulaşanlar hüsrandan, hasardan kurtulabilir.[/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Bunun için, Kuranı özüne, ilkelerine ulaşacak şekilde asr edip okuyanlar, gereğince alaka gösterenler, önem ve öncelik verenler de bu sonuçlara [COLOR=red]teslim olur, inanır, güvenir, emin olur, yaşarsa kurtulabilir.[/COLOR] Kuranın rehberliğine, Allah’a ve öğretisine [COLOR=red]güvenmek, yaşama geçirmek, tercihlerde bulunurken uygulamakla olur.[/COLOR] Her ne olursa olsun bu güvende zaafa uğramamalı, endişe etmemeli ve ümidini yitirmemelidir. Kuran ölçülerini görmezden gelmemelidir.[/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Kuran ve rehberliği doğrultusunda kendisinden başlayarak, kurbiyet kurarak, ilişki, bağ, tanışıklık, dostluk, sevgi, iletişim köprüsü ve diyalog kanalları oluşturarak tüm insanlığı, güzellikle, en uygun zaman, yer, ortam, söz, tavır ve yöntemle [COLOR=red]ıslah, değiştirme ve dönüştürme çalışmasında sürekli bulunmalıdır.[/COLOR] Hasenat olan, yani kendi dışındakilere yansımayan, hasene olan işleri çok yapmak, gece gündüz hatta devamlı, namaz, oruç vb işleri çokca yapmak değildir. Hasenat olarak anılan bu ve benzeri, insanı kötülükten alıkoyan ve manevi yapısını güçlendiren güzel işlerin yanı sıra, [COLOR=red]esas rolünün, kulluğun ve ibadetin, ameli salihatta bulunmak,[/COLOR] yani tüm insanlığı, düzenleri ve sistemleri değiştirmek, gerçek barışa, kainattaki teslimiyete ulaştırmaktır. Değişim, dönüşüm için Kuranla tanışmaya, ikra yapmaya vesile olmaktır. Kuran terbiyesine ulaştırmaktır. Kuran halkaları oluşturarak bu değişimi ve dönüşümü sürekli hale getirmektir. Gündemi Kuran yapmaktır. Kuranı amaç yapıp, araçları, mal vb her şeyi bu yolda seferber etmektir.[/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Bu yolda, hep [COLOR=red]Haktan, gerçekten, adaletten, güzellikten, doğruluktan, Kitaptan[/COLOR] yana olmalıdır. Bunları savunmalıdır. Bu değerlerin yanında yer almalıdır. Davasında, yönteminde, usulünde, aracında, bu değerleri gözetmelidir. Hikmetli davranmalıdır.[/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Bu davada, karşılaşacağı zorluklara, sıkıntılara, engellere, dünyanın cazibeliği geçimliklerine, çekiciliğine, ayartısına, tüm insanlığı peşinden sürükleyip köleleştirmesine, zorbalıklara, tehditlere, baskı ve işkencelere karşı [COLOR=red]sabırlı olmalıdır. Tahammül göstermeli, dayanmalı, göğüs germeli ve direnmelidir. [/COLOR]Mücadelesine devam ederek tüm [COLOR=red]zorlukları aşmaya ve amaçlarına ulaşmaya çalışmalıdır. [/COLOR][/FONT][/B] [B][COLOR=blue][FONT=Times New Roman]Kuranı sıkıp suyunu çıkaran, özüne ulaşan, bunlara iman eden, bu ilkelere güvenen, bu uğurda tüm insanlığı ıslah ve değiştirmeye çalışan, ameli salihat için uğraşan, bunu yaparken haktan, doğruluktan, güzellikten ayrılmayan ve tüm zorluklara tahammül ederek davasına devam eden, direnen insanlar kurtuluşa, felaha ermektedir.[/FONT][/COLOR][/B] [B][FONT=Times New Roman]İnsanlık tarihi, bu surede açıklanan Sünnetullaha uyan örneklerle doludur.[/FONT][/B] [B][FONT=Times New Roman]Bu tabloda yer almak isteyenler için buyurun asr’a ve Kuran sürelerine.<o></o>[/FONT][/B] [B][COLOR=blue][FONT=Times New Roman]ASR SURESİ ÇALIŞMA NOTLARI[/FONT][/COLOR][/B] *************[/SIZE] [SIZE=3][COLOR=#0a11ff][B]وَالْعَصْرِ[/B][/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=#969696]103.1 - [/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#0a11ff]Vel asr. [/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=#969696]SA - [/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#0a11ff][B]Asr'a andolsun ki,[/B][/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]ASara :Sıkmak, suyunu özünü çıkarmak, [/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]hapsetmek, menetmek, vergi vermek[/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=red][FONT=Times New Roman] yağmurun yağması, usare, öz, asır, yüzyıl, zaman, devir, kasırga,[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]Bu kelimenin geçtiği 2/266 12/36, 12/49, 78/14 ayetlerde asr sıkmak, suyunu çıkarmak, yağdırmak anlamında yer almıştır.[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman] [/FONT][/COLOR][/B][B][FONT=Times New Roman]103.2*************[/FONT][/B][B][COLOR=#0a11ff][FONT=Times New Roman]اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف[/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=#0a11ff][FONT=HASENAT4]ٖ[/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=#0a11ff][FONT=Times New Roman]ى خُسْرٍ[/FONT][/COLOR][/B][B][FONT=Times New Roman] [COLOR=#969696]103.2 - [/COLOR][COLOR=#0a11ff]İnnel insâne lefî husr. [/COLOR] [COLOR=#969696]SA - [/COLOR][COLOR=#0a11ff][B]İnsan ziyandadır.[/B][/COLOR][/FONT][/B] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]Hısira:Hasar, zarar, zayi etmek, eksilmek, helak olma [/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=red][FONT=Times New Roman] [/FONT][/COLOR][/B][B][FONT=Times New Roman] *************[COLOR=#0a11ff][B]اِلَّا الَّذ[/B][/COLOR][/FONT][/B][B][COLOR=#0a11ff][FONT=HASENAT4]ٖ[/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=#0a11ff][FONT=Times New Roman]ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ[/FONT][/COLOR][/B][B][FONT=Times New Roman] [COLOR=#969696]103.3 - [/COLOR][COLOR=#0a11ff]İllellezîne âmenû ve amilus sâlihâti ve tevâsav bil haggı ve tevâsav bis sabr. [/COLOR] [COLOR=#969696]SA - [/COLOR][COLOR=#0a11ff][B]Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler ziyânda değillerdir.<o></o>[/B][/COLOR][/FONT][/B] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]Amene: Güvenmek, emin olma, korkmama, emanet, inanma, iman, inanç<o></o>[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]<o></o>[/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]Hakaka: Sabitleme, ispat, gerçekleştirme, hak kazanma, layık olma, uygun olma, denk olma, hak, gerçek, adalet, doğruluk, şeriat, tam, mükemmel, caiz, hikmetli, aşikar, diriliş, hakkıyla, gerçek ilimle, kitap, Allah, hukuk, hırslı, düşkün,<o></o>[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]SaleHa: Doğru, salih, sulh, barış, anlaşma, ıslah etme, düzeltme,[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]SÂLİHÂTI İŞLEMEK:[/FONT][/COLOR][/B][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman] “[B]عملواالصّلحات[I] - [/I][/B][/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][B][I][COLOR=red][FONT=Times New Roman]amilu’s-sâlihâtı[/FONT][/COLOR][/I][/B][/SIZE][SIZE=3][COLOR=red][FONT=Times New Roman]” Sâlihâtı işleyenler” olarak çevirdiğimiz ifade kalıbı Kur’ân’da toplam 62 âyette yer almıştır. Bu kalıbın pek çok meal ve tefsirde olduğu gibi “amel-i salih işleyenler” şeklinde çevrilmesi yanlıştır. [/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]“[B]اصلاح[/B][/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][B][I][COLOR=red][FONT=Times New Roman]- Islâh[/FONT][/COLOR][/I][/B][/SIZE][SIZE=3][COLOR=red][FONT=Times New Roman]” sözcüğünden türemiş olan “[B]sâlihât” düzeltmek demektir[/B]. “[B]Sâlihâtı işlemek” ise bozuk olan şeyi düzeltmek, düzelticilik yapmak, düzeltmeye yönelik işler yapmak anlamlarına gelir. [/B][/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]Diğer taraftan da Kur’ân, bu âyette geçen “[/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]hakkı ve sabrı tavsiyeleşme”yi[/FONT][/COLOR][/B][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman], [B]Bakara Sûresinin 277. âyetinde[/B] geçen “namaz kılma ve zekât verme”yi, [B]Hud Sûresinin 23. âyetinde[/B] geçen “edep ve gönülden Allah’a boyun eğme”yi belirtilen âyetler içinde ayrı ayrı zikretmek sûretiyle “sâlihât”tan ayırmıştır. Yani “hakkı ve sabrı tavsiyeleşme”, “namaz kılma ve zekât verme”, “edep ve gönülden Allah’a boyun eğme” [/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=red][FONT=Times New Roman]gibi hasenat, Kur’ân’a göre “sâlihât”tan” sayılmamaktadır[/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]. Kur’ân’daki bu hususlar dikkate alınarak “sâlihât” konusunda şunları söylemek mümkündür: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek sâlihâtı işlemek değildir. [B]Ama öğüt verme yolu ile namaz kılmayanı namaz kılar hale getirmek, zekât vermeyeni zekât verir hale getirmek, oruç tutmayanı da [/B][/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]oruç tutar hale getirmek, sâlihâtı işlemektir[/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman].[/FONT][/COLOR][/B][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman] Bu kavramı toplumsal boyuta taşıdığımızda, bulunduğumuz zaman ve zeminde adlî, idarî, siyasî, iktisadî ve benzeri alanlarda her türlü bozukluğun düzeltilmesi için gösterilecek çaba, yapılacak uygulama, sâlihâtı işlemektir. Bu konuda, “[/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]dışa yansımayan işler[/FONT][/COLOR][/B][/SIZE][SIZE=3][COLOR=red][FONT=Times New Roman]” demek olan hasenat ile sâlihât arasındaki fark iyi anlaşılmalıdır[/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]. Rabbimiz de bu iki konu arasındaki farkı, her bir haseneye [B]on karşılık[/B] verirken [B](En’âm 160)[/B] sâlihât karşılığında cenneti vaat etmek sûretiyle çok açık bir şekilde belirlemiştir. ([B]Bakara 25, 82; Nisa 57, 122, 124; Hud 23, İbrahîm 23, Kehf 107[/B] ve daha birçok âyet)[/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]<o></o>[/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3] [B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]Sabera: Sabır, oruç, bekleme, cüret, beka, tahammül, kendini tutma.<o></o>[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]SABRI TASVİYELEŞMEK:[/FONT][/COLOR][/B][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman] “[B]صبر[/B][/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][B][I][COLOR=red][FONT=Times New Roman]- sabr[/FONT][/COLOR][/I][/B][/SIZE][SIZE=3][COLOR=red][FONT=Times New Roman]” en geniş anlamıyla [B]aklın ve dinin gösterdiği yolda azimle yapılan mücadele demek olduğu,[/B] “katlanmak”, “ses çıkarmamak” gibi pasif eylemlerle herhangi bir ilgisinin olmadığı unutulmamalıdır. [/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]Bu konuda gözden kaçırılmaması gereken en önemli nokta, sabrın kesinlikle atalet değil, bir hareketlilik içerdiğidir. Miskin ve uyuşuk bir halde eylemsiz kalarak payına düşen rezillikleri “[B]kader böyle imiş, tahammül etmeli[/B]” mantığıyla kabullenmek, M. Akif Ersoy’un da çok yerinde olarak saptadığı gibi asla Kur’ân’da geçen “[B][I]sabr[/I][/B]” sözcüğü ile açıklanamaz: “Aman yarabbi! Kur’ân ne söylüyor, biz ne anlıyoruz! [/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=red][FONT=Times New Roman]Sabır ‘katlanmak’ değil, ‘göğüs germek’ demektir. Neye göğüs germek? Evet, sonunda katlanılamayacak acılara katlanma ıstırabına mahkûm olmamak için, önceden her türlü şedaide [sertliklere, çetinliklere], her türlü mezalime [zulümlere] mertçesine, insancasına göğüs germek…[/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman] Fedakârlıkların semtine uğramayarak miskin miskin oturmak, sonra da hissesine düşecek rüsvalığı [rezilliği, kepazeliği] ‘kader böyle imiş, tahammül etmeli’ diye hazma [sindirmeye] çalışmak, hiçbir zaman ’sabır’ sözcüğü ile telif olunamaz [bağdaştırılamaz].” (Doç. Dr. Abdülkerim Abdülkadiroğlu, Nuran Abdülkadiroğlu,[B][I]Mehmet Akif’in Kur’ân-ı Kerim’i Tefsiri, Mev’ıza ve Hutbeleri[/I] , Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları) [/B]Gerçekten de Kur’ân “[/FONT][/COLOR][/SIZE][SIZE=3][B][I][COLOR=red][FONT=Times New Roman]sabr[/FONT][/COLOR][/I][/B][B][COLOR=red][FONT=Times New Roman]” sözcüğü ile katlanmayı değil, göğüs germeyi kastetmektedir. [I]Göğüs germek[/I] ise, içinde bulunulan zorlukların verdiği acılara katlanmak ama [U]aynı zamanda o zorluğu yenmek için onunla mücadele[/U] etmek demektir[/FONT][/COLOR][/B][/SIZE][SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Times New Roman]. Dolayısıyla “[I]sabr[/I]” sözcüğü, tam bir aktivite, tam bir canlılık ihtiva etmektedir.[/FONT][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Asr suresi
Üst
Alt