Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslami Soru ve Cevaplar
Babam sevdiğim kişiyi ailesinden dolayı istemiyor
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 110459" data-attributes="member: 2"><p>Kendi düşüncemdir; Bana göre eksiklik namazda. Siz de biliyorsunuz ki arasıra namaz diye birşey yok, gayret ediyor ama olmuyor diye de birşey yok. Şimdi niye bunu yazdım, çünkü bana göre namaz tam olursa Allah c.c bütün engel ve sıkıntıları ortadan kaldıracaktır. </p><p>Bakın, Allah c.c birşeyin olmasını dilediği zaman bütün dünyayı, bütün yaşayışı, bütün olasılıkları, bütün düşünceleri, bütün duyguları ve hisleri ters çevirir dilediği şeyi oldurur. Bu iş olmayacak bir işti ama nasıl oldu diye şaşırıp kalırsınız. Tam tersi de mümkün. Yani olması kesin bir işti de nasıl olmadı der şaşırır insan oğlu. Yani dilerse olmazları olduran, olacakları da oldurmayan Allah c.c dür. Onun için Mevlamıza çok yakın olmalıyız bunun ilk basamağı da namazdır. Namaz eksik demek, herşey eksik demektir. Onun için öncelikle babanızı ikna etmeğe değil, Allah c.c ye yakın olmaya çalışın, işin sırrı bence budur dua her kapıyı açar. Mevla dilediyse zaten babanızı O c.c ikna eder merak etmeyin. Ancak Mevla istemezse babanızı ikna bile etseniz </p><p>o işi olduramazsınız. Çare, namaz, dua ve zikirdir bu herkes için geçerli Varın gerisini siz tamamlayın. </p><p>Alttaki alıntı yazıyı okumanızı ve okutmanızı tavsiye ederim.</p><p></p><p>Bilindiği gibi namaz, dinimizin ifasını emrettiği ibadetlerin en önemlisidir. Kelime-i şehâdetten sonra, İslam binasının üzerine kurulduğu beş esastan birincisidir. Akıllı ve ergenlik çağına ulaşan her müslümanın namaz kılması farzdır. Terk edilmesi ve -geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın- vaktinde eda edilmeyip kazaya bırakılması, günahtır. Namaz, uyuyakalmak, unutmak ve baş ile de olsa îma ile kılamayacak kadar hasta olmak gibi meşru bir mazeret bulunmadıkça kazaya bırakılamaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, uyandığı veya hatırladığı vakit kılsın” (Buhârî, Mevâkît, 37; Müslim, Mesâcid, 314-316) buyurmuştur.</p><p>Meşguliyeti çok olmak, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuk gibi durumlar namazın ertelenmesi için özür sayılmaz. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alışveriş, Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyabilir. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.” (Nûr, 24/37)</p><p>İşverenin veya iş yerinde sorumluluk alan kimsenin, namaz kılmak isteyen memurlarına ve işçilerine, Cuma namazını ve beş vakit namazın da hiç değilse farzlarını kılabilme imkânını sağlaması gerekir. Ancak çalışanın da işini aksatmaması ve iş disiplininin korunması açısından işverenin veya amirlerin iznini alması uygun olur. İzin verilmemesine rağmen kılınan namaz geçerlidir. Namaz kılma imkânı bulunmayan bir yerde çalışan kimsenin bu imkânı bulabileceği bir iş araması uygun olur.</p><p>Eğer çalışanlar aramalarına rağmen başka bir imkân bulamazlar ise; öğle ile ikindiyi, ya ikindiyi öne alarak öğle vaktinde ya da öğleyi geciktirerek ikindi vaktinde; akşam ile yatsıyı da yatsı vaktine geciktirerek veya yatsıyı akşam vaktine alarak (cem ederek/birleştirerek) kılabilirler. Fakat bunun bir zaruret hükmü olduğunu hatırdan çıkarmazlar.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 110459, member: 2"] Kendi düşüncemdir; Bana göre eksiklik namazda. Siz de biliyorsunuz ki arasıra namaz diye birşey yok, gayret ediyor ama olmuyor diye de birşey yok. Şimdi niye bunu yazdım, çünkü bana göre namaz tam olursa Allah c.c bütün engel ve sıkıntıları ortadan kaldıracaktır. Bakın, Allah c.c birşeyin olmasını dilediği zaman bütün dünyayı, bütün yaşayışı, bütün olasılıkları, bütün düşünceleri, bütün duyguları ve hisleri ters çevirir dilediği şeyi oldurur. Bu iş olmayacak bir işti ama nasıl oldu diye şaşırıp kalırsınız. Tam tersi de mümkün. Yani olması kesin bir işti de nasıl olmadı der şaşırır insan oğlu. Yani dilerse olmazları olduran, olacakları da oldurmayan Allah c.c dür. Onun için Mevlamıza çok yakın olmalıyız bunun ilk basamağı da namazdır. Namaz eksik demek, herşey eksik demektir. Onun için öncelikle babanızı ikna etmeğe değil, Allah c.c ye yakın olmaya çalışın, işin sırrı bence budur dua her kapıyı açar. Mevla dilediyse zaten babanızı O c.c ikna eder merak etmeyin. Ancak Mevla istemezse babanızı ikna bile etseniz o işi olduramazsınız. Çare, namaz, dua ve zikirdir bu herkes için geçerli Varın gerisini siz tamamlayın. Alttaki alıntı yazıyı okumanızı ve okutmanızı tavsiye ederim. Bilindiği gibi namaz, dinimizin ifasını emrettiği ibadetlerin en önemlisidir. Kelime-i şehâdetten sonra, İslam binasının üzerine kurulduğu beş esastan birincisidir. Akıllı ve ergenlik çağına ulaşan her müslümanın namaz kılması farzdır. Terk edilmesi ve -geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın- vaktinde eda edilmeyip kazaya bırakılması, günahtır. Namaz, uyuyakalmak, unutmak ve baş ile de olsa îma ile kılamayacak kadar hasta olmak gibi meşru bir mazeret bulunmadıkça kazaya bırakılamaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, uyandığı veya hatırladığı vakit kılsın” (Buhârî, Mevâkît, 37; Müslim, Mesâcid, 314-316) buyurmuştur. Meşguliyeti çok olmak, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuk gibi durumlar namazın ertelenmesi için özür sayılmaz. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alışveriş, Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyabilir. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.” (Nûr, 24/37) İşverenin veya iş yerinde sorumluluk alan kimsenin, namaz kılmak isteyen memurlarına ve işçilerine, Cuma namazını ve beş vakit namazın da hiç değilse farzlarını kılabilme imkânını sağlaması gerekir. Ancak çalışanın da işini aksatmaması ve iş disiplininin korunması açısından işverenin veya amirlerin iznini alması uygun olur. İzin verilmemesine rağmen kılınan namaz geçerlidir. Namaz kılma imkânı bulunmayan bir yerde çalışan kimsenin bu imkânı bulabileceği bir iş araması uygun olur. Eğer çalışanlar aramalarına rağmen başka bir imkân bulamazlar ise; öğle ile ikindiyi, ya ikindiyi öne alarak öğle vaktinde ya da öğleyi geciktirerek ikindi vaktinde; akşam ile yatsıyı da yatsı vaktine geciktirerek veya yatsıyı akşam vaktine alarak (cem ederek/birleştirerek) kılabilirler. Fakat bunun bir zaruret hükmü olduğunu hatırdan çıkarmazlar. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslami Soru ve Cevaplar
Babam sevdiğim kişiyi ailesinden dolayı istemiyor
Üst
Alt