- Katılım
- 8 Ağustos 2011
- Mesajlar
- 457
- Tepkime puanı
- 5
Islam'in, Kur'an'in acik bir hükmüne karsi cikmak delalettir, sapikliktir. Bunda müslümanlar hem fikirdirler.
Lakin, Kur'an'in acik beyanina ters olmamak kaydiyla bazi seylerin kabül edilmemesi ya da inkari kisiyi delalete ve sapikliga düsürmez...
Günümüzde müslümanlar bu denge'yi maal esef koruyamamaktalar ve Islam'in özünden olmayan bazi seylerin muhataplarca kabül edilmemesinden mütevellit kirici, üzücü de olabilmektedirler.
Bir örnek:
Bir camide namaz kildiriyorum elimden geldigince. Cemeat her vakit farkli bir cemeat. Lakin, hastane ve huzurevinde kalanlar müdavim olarak camiye geliyorlar. Bu cemeatin icinde ilim sahibi biriyle tanistim ve kendisine de saygi duydum. Uzun yillar Arabistan'da, Suriye'de bulunmus, oradaki medreselerde yetismis ehl-i ilim biri. Yine günün birinde sohbet ediyoruz, bu sohbet esnasinda da yasadigi bir kerameti bana anlatti. Kendisi ehl-i tarik biri.
Olay su:
Seyhlerinin sohbetlerine yetismek icin arabayla yollarina revan oluyorlar. Yolda benzin bitiyor ve araba stop ediyor. Ne yapacagiz ne edecegiz derlerken bu seyhinin ismini yüksek sesle anarak, "Ya ................. yetis..." tama ne dedigini hatirlamiyor ama böyle bir sey ifade ettigini söyledi. Bu sefer arkadasina dönerek bak bakalim depoya depo benzinle dolmus mu? Arkadasi gidiyor, bakiyor ki depo agzina kadar full benzinle dolmus...
Ben de gayr-i ihtiyari güldüm acikcasi tutamadim kendimi ve:
Hocam dedim, siz yanlis hatirlamayiniz, bel ki orasi bir benzin istasyonudur, siz de parayi vermis deponuzu doldurmus olabilirsiniz..
Bana dedi ki, sen böyle seylere inanmiyor musun?
Yani dedim, Kur'an'dan bir hüküm söylemiyorsunuz, bu olay olmus ya da olmamis bilemiyorum, ama dedim inanacak da degilim...
Aslinda böyle syler olsa dahi anlatilmamalidir... Cünkü muhatap buna inanmaz... Inanildigi takdirde korkunc seyler de arkasindan gelecektir, hasa...
Ondan sonra bu alim zat hastanade daha uzun süre kaldi ve arkamda hic namaz kilan olmadi...
Iste, maal esef, Kur'an'in acik bir hükmüne havi olmayan seyler noktasinda da birbirlerimizi üzebiliyoruz...
Ümmetin asil kavgasi da bu, cidden üzülmemek elde degildir...
Lakin, Kur'an'in acik beyanina ters olmamak kaydiyla bazi seylerin kabül edilmemesi ya da inkari kisiyi delalete ve sapikliga düsürmez...
Günümüzde müslümanlar bu denge'yi maal esef koruyamamaktalar ve Islam'in özünden olmayan bazi seylerin muhataplarca kabül edilmemesinden mütevellit kirici, üzücü de olabilmektedirler.
Bir örnek:
Bir camide namaz kildiriyorum elimden geldigince. Cemeat her vakit farkli bir cemeat. Lakin, hastane ve huzurevinde kalanlar müdavim olarak camiye geliyorlar. Bu cemeatin icinde ilim sahibi biriyle tanistim ve kendisine de saygi duydum. Uzun yillar Arabistan'da, Suriye'de bulunmus, oradaki medreselerde yetismis ehl-i ilim biri. Yine günün birinde sohbet ediyoruz, bu sohbet esnasinda da yasadigi bir kerameti bana anlatti. Kendisi ehl-i tarik biri.
Olay su:
Seyhlerinin sohbetlerine yetismek icin arabayla yollarina revan oluyorlar. Yolda benzin bitiyor ve araba stop ediyor. Ne yapacagiz ne edecegiz derlerken bu seyhinin ismini yüksek sesle anarak, "Ya ................. yetis..." tama ne dedigini hatirlamiyor ama böyle bir sey ifade ettigini söyledi. Bu sefer arkadasina dönerek bak bakalim depoya depo benzinle dolmus mu? Arkadasi gidiyor, bakiyor ki depo agzina kadar full benzinle dolmus...
Ben de gayr-i ihtiyari güldüm acikcasi tutamadim kendimi ve:
Hocam dedim, siz yanlis hatirlamayiniz, bel ki orasi bir benzin istasyonudur, siz de parayi vermis deponuzu doldurmus olabilirsiniz..
Bana dedi ki, sen böyle seylere inanmiyor musun?
Yani dedim, Kur'an'dan bir hüküm söylemiyorsunuz, bu olay olmus ya da olmamis bilemiyorum, ama dedim inanacak da degilim...
Aslinda böyle syler olsa dahi anlatilmamalidir... Cünkü muhatap buna inanmaz... Inanildigi takdirde korkunc seyler de arkasindan gelecektir, hasa...
Ondan sonra bu alim zat hastanade daha uzun süre kaldi ve arkamda hic namaz kilan olmadi...
Iste, maal esef, Kur'an'in acik bir hükmüne havi olmayan seyler noktasinda da birbirlerimizi üzebiliyoruz...
Ümmetin asil kavgasi da bu, cidden üzülmemek elde degildir...