- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Bizler sabırsızız ve gittikçe sabırsız bir toplum olmaktayız...
Oysa ki;Alemlerin Rabbi,bizleri sık sık sabredin ki;kurtulaşa erenlerden olasınız diyerek uyarıyor...
Aslında yaşadıklarımıza farklı bir persfektiften bakmayı becerebilirsek, o zaman her bir hadisenin oluşum sürecini ve hikmetlerini anlıcaz...
Rabbine dönüp ''derdim var '' diyeceğine...
Derdine dönüp ''Rabbim var '' keske diyebilsek...
Her şeyin bir oluşum ve gelişim ve bitis süreci vardir....
Ve bunları biliyorken çok aceleci davranıp bir
çok hadisatı kaçırabiliyoruz...
Ay karanlığa sabreder,çünkü onun geçip gitmesi elinde değildir,sabahı görebilmek için beklemek zorundadır..
Sabretmek karanlığı güzel kılar,aydınlık uğruna o zifiri karanlığa sabredilir..
Ne karanlık elindedir ne de aydınlık..Ama sıkıntıyı tatlı hale getirmek bekleyişteki sabır ve tevekküldedir...
Ay da bu sabrı gösterek, sabahın aydınlığı gelmeden parlar ışık saçar...
Gül dikene sabreder,sabrettikçe değeri artar...
Bu sabır ona güzellik ve ulaşılmaz bir özellik kazandırır..Yaratılışı diken ile birliktedir,ondan vazgeçmesi söz konusu değildir,değiştirme şansı da yoktur ve onları kabulenir görevine devam eder...
Bu kabulleniş onun derecesini arttırır,değerine değer,manasına mana katar...
Dünya sınav yeri her an her saniye sınavdayız..bakın bir alim diyor ki,bela ve müjde birlikte gezerler..ikisi gelir kapınızı çalar.. önce bela içeri girer, müjde içeri girmez kapıda bekler..
siz belayı sabırla karşılarsanız müjde içeri girer aslında size bela gelmiştir ama bu müjdeye döner sabrettiğiniz için..
lakin siz belayı sabırla karşılamazsanız müjde içeri girmez döner gider siz belayla başbaşa kalırsınız...
Rabbim bizi sabredenlerden eylesin..ve rabbim bizlere EYÜP A.S. ın sabrını versin...ins.