Büyü yaptıran kimse kafir olur mu? Büyü yaptıran kişi kafir olur mu?
Esselamun aleykum ve rahmetullahi ve berekatühü sayın kardeşlerim. Acaba birinebüyü yaptıran kişi kafir olur mu? 2.soru, eğer olursa, tevbe edince tevbesi kabul olur mu? Sağlıcakla kalın sevgili kardeşlerim.
Aleykümselam ve rahmetullahi ve berekatühü. Büyü yaptırmak büyük günahlardandır. Büyü yaptırılan kişiyle kul hakkı bakımından ilgilidir, büyü yapanın herşeyi yapabileceğine inanmak ise şirkle alakalıdır. Yani bir başkasına büyü yaptırmak; yapılabilecek en kötü işlerden birisidir.
Bu konuda kafir olursun veya olmazsın diye bir fetva veremeyiz. Ancak Allah c.c nün hükmündedir. Yazının sonunda bu konuyla alakalı olarak bir prof. ün büyü ve büyü yapanlarla ilgili yazısını ekliyorum onuda okuyabilirsin.
Allah c.c nün Rahmetinden ve Affından ümit kesilmez, Büyük bir pişmanlıkla tevbe, istiğfar edip bir daha aynı hatayı işlememek ve büyü yapılan kişiye gidip hatayı itiraf etmek, helallik istemekte fayda var. Affedip etmemek sadece Allah c.c nün bileceği birşeydir. Biz kimseye bu konuda seni affeder veya affetmez diyemeyiz!
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Ali Osman Ateş'e göre, "İslam dinine göre büyü yapmak haramdır. Kur'anı Kerim'deki hükümlerden büyü öğretmenin, öğrenmenin ve yapmanın, şirk ve küfür olduğunu anlamaktayız. Allah Resulü, yedi büyük günah arasında büyü yapmayı da saymış, büyü yapanın Allah'a şirk koşmuş olacağını bildirmiştir.
Bir kişi, büyücülerin her şeyi yapabileceğine inanırsa, Allah'a şirk koştuğundan kâfir olur"
Ali Osman Ateş, böylesine keskin bir görüşü neden savunduğunu şu şekilde açıklıyor:
Cin ve büyü, çok eski zamanlardan itibaren insanlar tarafından merak edilmiş, her zaman ilgi çekici bir konu olmuştur. Dünya üzerinde yaşamış çeşitli toplumlar incelediğinde bir şekilde büyü ile ilgilendikleri görülecektir. Özellikle Babil, Eski Mısır ve Yahudilerin yaşamlarında büyü geniş bir yer teşkil etmektedir.
Sihir/Büyü, etkilemek, tesir altına almak anlamına gelir. Gönüllere ve bedenlere tesir etmek, insanı hasta yapmak, karı ile kocanın arasını açmak amacıyla ortaya konulan bazı düzenlere sihir veya büyü denilmiştir. Sihir ya da büyünün şerrinden Yüce Rabbimize sığınılması emredilmiştir. Büyü, yapılışında ilmi bir hakikate dayanıyorsa tesiri vardır, yoksa asılsız bir hurafeden ibarettir. Yine, büyünün tesiri ancak Allah'ın izniyledir. Kainatta Yüce Rabbimizin izin vermediği hiçbir şey gerçekleşmez. İslam, büyü ve büyücülüğü yasaklamıştır. Büyü yapmak, kesin olarak haramdır. Vaktiyle büyü öğrenenler hakkında Kur'an-ı Kerim şöyle buyurur: "Kendilerine zarar verecek, faydası olmayacak şeyler öğreniyorlardı" (Bakara Suresi 102)
Büyünün mahiyetini anlayabilmek için öncelikle cinlerin özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Çünkü, büyü yaptığını iddia eden insanlar bu işte cinleri kullandıklarını ileri sürmektedirler.
Cin kelimesi, örtmek, gizlemek anlamına gelen Arapça Cenne kökünden türemiştir ve geçmiş çağlarda gözle görülmeyen varlıklara Cin denilmiştir. Bu yüzden Araplar, meleklere, şeytanlara, kabirdeki ölülere, kırsal kesim evlerinde yerleşmiş yılanlara, ruhanî birer varlık olan cinlere cin demişlerdir. Bu değerlendirmeye göre mikroplar, insan sağlığı için zararlı bir kısım ışınlar da geçmişte cin kapsamında nitelendirilmişlerdir. Mikroskobun keşfedilmediği, Tıp ve Fizik biliminin gelişmediği çağlarda cinler, birtakım hastalıkların sebebi olarak gösterilmişlerdir.
Cinlerin varlığına olan inanç insanlık tarihi kadar eskidir. Yahudilik, Hristiyanlık, Câhiliye dönemi gibi eski din ve kültürlerde cin inancının mevcut olduğu bilinmektedir. Bütün peygamberler cinlerin varlığını haber vermiş, İslam dini de cinlerin varlığını kabul etmiştir. Kur'an'ın çeşitli ayetleriyle Hz. Peygamber'in birçok hadislerinde cinlerin varlığından söz edilmektedir. Ayrıca Kur'an'da "Cin" isimli bir sure yer almaktadır.
İslam'a göre cinler, melekler gibi ruhanî varlıklar olup, dine inanan bir kimsenin onlara da iman etmesi gerekir. Bu husus bir inanç konusu olup, bunların varlığını veya yokluğunu tartışmak gereksizdir.