- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
GAİPTEN HABER VERME BÜYÜ VE CİNLERİN İNSANLARA ETKİSİ TEŞHİS VE TEDAVİ USULLERİ
Gerek ülkemizde gerekse bütün İslam âleminde bazı kişiler insanları kandırarak, sıkıntı stres gibi bazı hastalıkları; teşhis ve tedavi yapma işine kalkışmaktadırlar.
Yalnız maddi ve manevi doğruluğu olmayan bir şekilde yapılan işlerin; vebal ve günahı büyüktür.
Gelecekten haber vermek Allah’a mahsustur. Gaybı (geleceği) sadece Allah bilir;
bir de Allah’ın bildirdiği kişiler (peygamberler ve bazı veliler) bilebilir. Bunun dışında gelecekten haber verdiğini söyleyenlerin İslam’la alakası yoktur, olamaz.
Günümüzde birçok insan “falcılık, medyumluk, sihirbazlık gibi adlar altında geleceğe ilişkin haberler vermektedir.
Bu, bir bidattir. Bunların verdiği haberlere inanmak, Müslümanın itikadına zarar verir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir hadis-i şeriflerinde: “Her kim, bir müneccim veya kâhin (gelecekten haber verdiğini iddia eden kişi)e gider,
bir şey sorarsa Muhammed’e indirileni inkâr etmiş olur.” buyuruyorlar. Bu çok ciddi bir uyarı ve çok ciddi bir tehdittir.
Başka bir hadis-i şeriflerinde de “Kim bir arrafa (kâhine) gelir, bir şeyler sorar ve söylediklerine de inanır onu tasdik ederse kırk gün namazı kabul edilmez.” buyurdular.
Ülkemizde bu işi yapanlar, maalesef Müslüman olduğunu bildiğimiz kişilerdir. Kendilerine “hoca” süsü verip kutsal değerleri kullanarak dini istismar etmekte,
yanıltma ve hileyle insanları aldatmaktadırlar.
Bu tür işleri yapmak ilahi otorite ve İslam ahlakının kuralları dışındadır. Yine bu tür işleri yapanlar da Allah’ın kudret ve iradesi üstün de işler yapabileceği iddiası vardır.
bazı Müslüman cinler vasıtasıyla yaptıklarını iddia etmekteler. Yalnız Hz Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Büyücülerin Allah’a şirk koştuklarını bildiriyor."
İnsanların sıkıntılarını istismar edip para kazanma yolunu seçen bu insanların yapmış olduğu işler sihir, büyü daha çok ruhlar üzerinde etkili olur.
İman-ı zaafa düşürür, düşünceleri karıştırır, gönülleri çeler, ahlakı perişan eder. Karı-kocanın arasını açar, akrabaları birbirine düşman eder,
aile yuvalarını yıkar insanları birbirine düşürür, toplumun huzurunu kaçırır.
Zararlı şeylerden korunmak isteyen kişinin tek sığınağı Yüce Allah’tır. Her şeyi Allah’tan ümit etmeli, inancımızın gereği her işin meşru sebeplerine sarılmalı,
sihir, büyü ve kehânetle uğraşanlara itibar edilmemelidir.
Ruhî bir hastalığa müptela olan, cin çarpan, sihir, büyü yapılan veya yapıldı vesvesesine düşen kişi, hastalığın tedavisi için ne yapmalı?
Gerek ülkemizde gerekse bütün İslam âleminde bazı kişiler insanları kandırarak, sıkıntı stres gibi bazı hastalıkları; teşhis ve tedavi yapma işine kalkışmaktadırlar.
Yalnız maddi ve manevi doğruluğu olmayan bir şekilde yapılan işlerin; vebal ve günahı büyüktür.
Gelecekten haber vermek Allah’a mahsustur. Gaybı (geleceği) sadece Allah bilir;
bir de Allah’ın bildirdiği kişiler (peygamberler ve bazı veliler) bilebilir. Bunun dışında gelecekten haber verdiğini söyleyenlerin İslam’la alakası yoktur, olamaz.
Günümüzde birçok insan “falcılık, medyumluk, sihirbazlık gibi adlar altında geleceğe ilişkin haberler vermektedir.
Bu, bir bidattir. Bunların verdiği haberlere inanmak, Müslümanın itikadına zarar verir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir hadis-i şeriflerinde: “Her kim, bir müneccim veya kâhin (gelecekten haber verdiğini iddia eden kişi)e gider,
bir şey sorarsa Muhammed’e indirileni inkâr etmiş olur.” buyuruyorlar. Bu çok ciddi bir uyarı ve çok ciddi bir tehdittir.
Başka bir hadis-i şeriflerinde de “Kim bir arrafa (kâhine) gelir, bir şeyler sorar ve söylediklerine de inanır onu tasdik ederse kırk gün namazı kabul edilmez.” buyurdular.
Ülkemizde bu işi yapanlar, maalesef Müslüman olduğunu bildiğimiz kişilerdir. Kendilerine “hoca” süsü verip kutsal değerleri kullanarak dini istismar etmekte,
yanıltma ve hileyle insanları aldatmaktadırlar.
Bu tür işleri yapmak ilahi otorite ve İslam ahlakının kuralları dışındadır. Yine bu tür işleri yapanlar da Allah’ın kudret ve iradesi üstün de işler yapabileceği iddiası vardır.
bazı Müslüman cinler vasıtasıyla yaptıklarını iddia etmekteler. Yalnız Hz Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Büyücülerin Allah’a şirk koştuklarını bildiriyor."
İnsanların sıkıntılarını istismar edip para kazanma yolunu seçen bu insanların yapmış olduğu işler sihir, büyü daha çok ruhlar üzerinde etkili olur.
İman-ı zaafa düşürür, düşünceleri karıştırır, gönülleri çeler, ahlakı perişan eder. Karı-kocanın arasını açar, akrabaları birbirine düşman eder,
aile yuvalarını yıkar insanları birbirine düşürür, toplumun huzurunu kaçırır.
Zararlı şeylerden korunmak isteyen kişinin tek sığınağı Yüce Allah’tır. Her şeyi Allah’tan ümit etmeli, inancımızın gereği her işin meşru sebeplerine sarılmalı,
sihir, büyü ve kehânetle uğraşanlara itibar edilmemelidir.
Ruhî bir hastalığa müptela olan, cin çarpan, sihir, büyü yapılan veya yapıldı vesvesesine düşen kişi, hastalığın tedavisi için ne yapmalı?