Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Ege Bölgesi
Denizli
Denizli coğrafya tarih turuzim
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ferit" data-source="post: 58796" data-attributes="member: 11"><p>İlimiz turizm açısından ülke genelinde önemli bir yere sahiptir. Bunda UNESCO tarafından Dünya Miras Listesine alınan Pamukkale ile biokarbonat, sülfat, kalsiyum,sodyum, magnezyum ve karbondioksit içeren 35 C' civarında sıcak suları sağlık turizmi açısından önemli bir merkez olan Karahayıt ve Kızılleğen Bölgesinin etkisi büyüktür. İlimizi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısı her geçen gün artmaktadır. 2003 yılı sonu itibariyle İlimizi 1.730.000 yerli ve yabancı turist ziyaret etmiştir.</p><p></p><p>Sanayi sektöründen sonra en gelişmiş sektör olan Turizmde turistik tesis sayısı arttırılarak konuklara daha iyi hizmet verilmeye çalışılmaktadır.</p><p></p><p>İlimizde 245 oda ve 498 yatak kapasiteli 8 yatırım belgeli tesis, 3.560 oda ve 7.216 yatak kapasiteli 171 belediye belgeli tesis ile 2.305 oda ve 4.626 yatak kapasiteli 24 turizm belgeli tesis olmak üzere toplam 213 tesis, 12.340 yatak kapasitesiyle turizm sektöründe faaliyet göstermektedir. İlimizde toplam 24 adet seyahat acentası bulunmaktadır. İlimizin tanıtımı ve gelen turistlere kolaylık amacıyla “Tatil Danışma Servisi” kurulmuş , “İnanç Turizmi” kitapçığı bastırılarak yurtiçi ve yurt dışı teşkilatlara gönderilmiştir. Doğanın beyaz gelinliği Pamukkale’nin İngilizce ve Türkçe olarak sanal alemde tanıtımı WEB. Sitesinde yayınlanmaya başlamıştır.</p><p></p><p>İlimizin tanıtımı ve gelen turistlere kolaylık amacıyla "Tatil Danışma Servisi" ile "İnanç Turizmi" kitapçığı bastırılarak Yurt içi ve Yurt dışı teşkilatlarına gönderilmiştir. İlimizin İngilizce ve Türkçe olarak tanıtımı için (<a href="http://www.pamukkale.gov.tr" target="_blank">www.pamukkale.gov.tr</a>) WEB. Sitesi yayınlanmaya başlamıştır.</p><p></p><p>GEZİ VE MESİRE YERLERİ</p><p></p><p>Denizli'de geniş alanlar kaplayan mesire yerlerinin çoğu ormanlık kesimlerde gol kıyılarında yoğunlaşmıştır.</p><p></p><p>ÇAMLIK MERKEZ</p><p></p><p>Denizli il merkezine 3 km. mesafede, günübirlik gezilmeye uygun bir biçimde düzenlenmiş, olan Çamlık Orman İçi Dinlenme Yeri'nin denizden yüksekliği 400 m. olup 30 hektarlık bir kızılçam ormanı içindedir. 1977 yılında düzenlenen alanda 150 kişilik kir gazinosu, büfe, 300 araç kapasiteli otopark, 3 çocuk oyun alanı, 16 çeşme, 4 wc, yağmur barınağı, ankesörlü telefon ve 3.km uzunluğunda koşu parkuru bulunmaktadır. Dinlenme yerinin bati kesiminde yaklaşık 2 hadlik bir alanda Arboretum çalışmaları başlatılmıştır. Sahanın bitki örtüsü kızılçam, yalancı akasya piramidal, dallı servi ve Akçaağaç gibi türlerdir. Pamukkale Üniversitesi Kampüsü'ne bitişik onan Çamlık Orman İçi Dinlenme Yeri'nin en önemli özelliğinden biri de gece de piknik yapılabilmesidir. Girişin ücretli olduğu piknik yerinin Çamlık ve Kinikli olmak üzere 2 giriş kapısı vardır. Park içinde Milli Park Yönetim Binası, 50 kişilik orman söndürme grubu ve Orman Ana Tamirhane Müdürlüğü bulunmaktadır.</p><p></p><p>SÜLEYMANLI</p><p></p><p>Kestane Deresi'ne 8 km. Buldan'a 12 km. Denizli'ye 58 km. uzaklıktaki Süleymanlı Yaylası'ndadır. Tamamen sazlarla kaplı ve 45 ha. genişliğindeki 1150 m. rakımlı ayni adli golün etrafını çeviren 53 hadlik karacam ormanı içindedir. Yaban ördekleri bakımından avcılık yapmaya uygundur. Göçmen kuşların uğrak yeri olan golde beyaz ve kara leylek türleri görülmektedir. Tesiste 2 çeşme ve 10 piknik ocağı bulunmakta olup, hafta sonları 500 kişiye yakın ziyaretçi gelmektedir. Her yıl Haziran ayinin ilk haftasında yapılmakta olan Kir ve Kar Senlikleri'ne 3-4 bin kişi katılmaktadır. Golde fidanlıklar ve seralar için tohum alınmakta, sazlardan da hasır yapımında kullanılmaktadır. Kamp kurmak için oldukça elverişli olan yörede, koy tüzel kişilere ait 6 oda, 18 yatak kapasiteli bir otel ve lokanta bulunmaktadır.</p><p></p><p>ÇAKIROLUK</p><p></p><p>Kızılcabölük Kasabası sınırları içinde bulunan Çakıroluk Mevkii 1715 m. yüksekliği ile Denizli il merkezini seyretme olanağı olan en yüksek noktadır. Telefon Radyolink Sistemi ile Orman İdaresi Tesisleri, havzanın içinde uzunluğu 300 metreye ulasan bir mağara bulunmakta, turistik günübirlik amaçlı tesis bulunmamaktadır. Yolu yaz kış açıktır. </p><p></p><p>DEĞİRMENDE ALABALIK</p><p></p><p>Çal ilçesindedir. Menderes vadisi ilginç güzellikler sunmaktadır. Büyük Menderes'in Değirmenderesi Mevkii'nde "Hacı Isa Un Değirmeni" olarak bilinen ve 10 yıl öncesine kadar su Değirmeni olarak çalıştırılan yerde değirmen kaldırılarak çok iyi bir düzenleme ile piknik-mesire yeri haline getirilmiş ve bir isletme açılmıştır. Alabalık ve tandırın tadına varmak isteyenler için ideal bir yerdir.</p><p></p><p>CANKURTARAN</p><p></p><p>Vali çeşmesi adi ile anılan Cankurtaran Orman İçi Dinlenme Yeri, denizli Acıpayam yolu üzerinde, Denizli'ye 20 km. mesafededir. Honaz Dağı Milli Park sınırları içindedir. Deniz'den 1400 m. yükseklikte, 100 hadlik bir alanı kaplayan ve soğuk suları ile unlu bu alanın yıllık kapasitesi 400.000 kişidir. Burada kir kahvesi, bungalov, seyir tesisi, futbol sahası, 100 adet masa-bank, 4 çeşme ve 3 wc bulunmaktadır. Ulaşım asfalt yolla sağlanmaktadır. Ziyaret kapasitesi günlük 500 kişidir.</p><p></p><p>KARCI DERESİ</p><p></p><p>Bakarcı Beldesi sınırları içinde 1978 yılında tesis edilmiş olan 10 ha. genişliğindeki orman içi dinlenme yeri Karcı Dağı'ndan kaynaklanan İsrail Dere boyunca uzanmaktadır. Kar suları ile beslenen akarsu yazın hiç kurumamaktadır ve suyu içilebilir niteliktedir. Dinlenme yerinde hakim ağaç turu kızılçam, karacam ve dere içlerinde çınardır. Girişin ücretsiz olduğu piknik yerinin yolu Barutçular Koyu içinde oldukça bozuk ve dardır.</p><p></p><p>KEFELE YAYLASI</p><p></p><p>Yatağan Beldesi'ne 5 km. mesafede, Yatağan ile Honaz'ın bazı köylerini birbirine bağlayan asfalt yol üzerinde bulunan 1100 rakımlı bu yayla kızılçam, karacam ve ardıç ağaçları ile kaplıdır. Yatağan Belediyesi'nce yaptırılmış olan büfe, wc, futbol sahası, 5 adet çeşme ve at koşu pisti bulunmaktadır. Her yılın 5-6 Ağustos tarihlerinde Yatağan Belediyesi'nce Bıçak Festivali düzenlenmektedir. Bunlar dışında Acıpayam ilçesinde ilçeye 40 km. uzaklıkta Kabacım; Babadağ ilçesinde, ilçeye 5 km. uzaklıkta Tas delen yaylası; Bekirli ilçesinde, ilçeye 15 km uzaklıkta Topuklu yaylası ve 23 km. uzaklıkta Kartal Golü; Buldan ilçesinde, ilçeye 1 km. uzaklıkta Cayır Deresi, 2,5 km uzaklıkta Büyük Vakıf, Küçük Vakıf ve Kepsel; 3 km uzaklıkta Baştatlı yaylası, Çivril ilçesinde, ilçeye 35 km. uzaklıkta Sığır Kuyruğu; Kale ilçesinde, ilçeye 3 km. uzaklıkta Kalas ve Tavas ilçesinde, ilçeye 3 km uzaklıkta Bağlık mesire yerleri bulunmaktadır.</p><p></p><p>GÖLLER</p><p></p><p>KARTAL GÖLÜ</p><p></p><p>1903 m. yükseklikte bir çöküntü GÖLÜ olan kartal Golü'nün çevresi karacam ormanları ile kaplıdır. Tabiatı koruma alanı ve yaban keçisi av koruma alanı olarak koruma altına alınmıştır</p><p></p><p>Ağustos ayında yöre halkı ve Muğla ili ilçelerinden gelenler tarafından gol kenarında senlikler düzenlenmektedir. Türkiye'nin en yaslı Karacam Ormanı buradadır. Ağaçların yasları 850 ve 1300 yıl arasında değişmektedir.</p><p></p><p>IŞIKLI GÖLÜ</p><p></p><p>Çivril ilçesinin 10 km. doğusunda Çivril-Dinar yolu üzerindedir. Büyük Menderes Akarsuyu'nun ikinci Büyük kaynağı olan Akgöz Deresi'nin çıktığı yörede dereden yakalanan balık ve ıstakoz, hemen kaynak basındaki lokantada pişirilmektedir. Gol kenarında Kabe ve lokanta turu tesisler bulunmaktadır. Ana kaynaklardan biri üzerinde Işıklı Belediyesi'ne ait bir tesis vardır. Dinar yolu üzerinde Bey dilli Köyü'nde gol kıyısında kir kahvesi, Gümüşsu'da ise alabalık gol ürünleri bulunan tesisler vardır.</p><p></p><p>ESEN GÖLETİ</p><p></p><p>Beyağaç ilce merkezine 8 km. uzaklıkta bulunan baraj gol eti ve çevresi 1995 yılında orman içi dinlenme yeri statüsüne alınmıştır. Toplam alanı 231.50 ha.dır. 850 m. yükseklikte yer alan gol etin su yüzeyi 75 ha olup sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır. </p><p></p><p>Gölette aynalı sazan üretilmiştir. Su sporları potansiyeli yüksektir. çevresi kızılcam ormanları ile kafidir. Alanda herhangi bir tesis bulunmamaktadır. Giriş ücretsiz, ziyaretçi kapasitesi günlük 500 kişidir.</p><p></p><p>MAĞARALAR</p><p></p><p>İlimiz sınırları içinde Mağara Turizmine elverişli mağaralar şunlardır; </p><p></p><p>Kaklık Mağarası:</p><p></p><p>Denizli-Afyon-Ankara ve Denizli Karayolu üzerinde, Denizli İl Merkezine 30 Km. mesafede, Pamukkale'ye 45 km. mesafede Uluslararası Çardak Havaalanı yol güzergahında bulunan anatur güzergahına 2 km. mesafede, Honaz İlçesi Kaklık Kasabasındadır.</p><p>Mağara, damlataşı, sarkıtlar ve dikitlerde süslü olup, Pamukkale'de bulunan travertenlere benzer traverten basamakları ile eşine rastlanmaz güzelliktedir. Mağara içerisinde bol miktarda termal su bulunmaktadır.Berrak, renksiz ve kükürt kokulu olan bu su varlığı bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.</p><p></p><p>Alacain Mağarası: Acıpayam ilçesi Alacain Örenyeri, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından I. derece Arkeolojik Sit Alanı olarak kabul edilmiştir</p><p> </p><p>Aslanini Mağarası: Acıpayam ilçesi Dodurgalar kasabasının Karadağ mevkiindedir. </p><p></p><p>Dodurgalar Keloğlan Mağarası: Gelişmiş batı ülkeleri ve ABD.'de XVIII. Yüzyılın ortalarından beri değerlendirilen mağaralar, yurdumuzda da 1970'den sonra başta turizm olmak üzere çeşitli ekonomik amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır. Dodurgalar Keloğlan İni Mağarası, Denizli'ye 60 Km. mesafedeki Acıpayam İlçesinin 18 Km. doğusundaki Dodurgalar Kasabasının 3 Km. batısındaki Mallı dağın doğu yamacında yer alır.Denizli-Antalya Karayolunun bu mağaranın hemen yakınından geçmesi ziyaretçi potansiyelini artırmaktadır. Toplam uzunluğu 145 m olup yatay olarak gelişmiş geçit konumlu fosil bir mağaradır. Mağaranın içinde bol miktardaki sarkıt, dikit,sütun, makarna sarkıtı ve örtü damlataş ormanına döndürmüştür.</p><p></p><p>Teresuyu Mağarası: Çivril İlçesi Akdağ'ın 1600-1700 metre seviyelerindedir. Takriben uzunluğu 15X10 metre boyunda, damla damla su akmaktadır. Sarkıt ve dikitler mevcuttur.</p><p></p><p>Akkale Mağarası: Çivril ilçesi Homa kasabası Akkale mevkii'ndedir. Mağara 40 metre uzunluğundadır. Su damlacıkları oluşmaktadır. </p><p></p><p>Merdivenli Kuyu Mağarası: Çal ilçesi Belevi köyü Büyük Malda mevkii'ndedir. </p><p></p><p>İncirpınar Mağarası: Babadağ ilçesi İncirpınar köyü Köprü mevkii'ndedir. </p><p></p><p>Köy Çukuru Mağarası: Tavas ilçesi Kozlar köyü civarındadır.</p><p></p><p>Öğle Kayası Mağarası: Tavas ilçesi Pınarlar kasabası civarındadır. Mağaranın iç genişliği 15 metre kadardır. Derinliği bilinmemektedir. </p><p></p><p>Karabey İni Mağarası: Güney ilçesi sınırları içinde Büyük Menderes nehri kenarındadır. </p><p></p><p>Çakıroluk Mağarası: Tavas ilçesi Kızılcabölük Kasabası civarındadır.</p><p></p><p>Eski Kale Mağaraları: Kale ilçesi Eski Kale mevkiindedir. Eskiden yerleşim birimi olarak kullanılmış çok sayıda mağara bulunmaktadır. Bu mağaraların antik dönemlerde yapıldığı ve yerleşim birimi olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bu mağaraların içinde yerleşim yeri olan Eski Kale'nin tüm altını dolaşan mağaraların bulunduğu söylenmektedir. </p><p></p><p>Kapuz Mağarası: Çameli ilçesi, Gürsu köyü, Karagöz yaylası-Karkın dağındadır. İkiye ayrılmış dik uçurum arasından geçilen mağara görülmeye değer yerlerdendir.</p><p></p><p>PLATOLAR</p><p></p><p>Kale ilçesinde Karayanla. Çameli Yaylası, merkez ilçede Bağbaşı ve Uzunpınar Yaylaları, Tavas'ta Yorgan ve Saçman Yaylaları, Acıpayam'da Eseler yaylası, Buldan'ın Sazak dağı üzerinde Süleymaniye yaylası, Çivril üzerinde Akdağ-Homa Yaylası, Çal ilçesi Beşparmak Dağı'nda Kuyucuk yaylası yerilir. </p><p></p><p>YUKARI ERİKLİ-AŞAĞI ERİKLİ YAYLASI: Honaz ilcesine 10 km uzaklıktadır. Yolu topraktır, konaklama ve altyapı tesisleri yoktur. Etrafı tamamen cam ağaçları ile kaplı geniş düz arazide, Denizli ilinin bütünü ve Honaz ilçesinden Pamukkale'ye kadar olan kısmi tamamen görünür. Kaynak suları vardır. </p><p></p><p>LALE BAĞLARI YAYLASI: Honaz ilcesine 3km. uzaklıktadır. Yolu topraktır. Konaklama ve alt yapı tesisleri yoktur. Etrafı cam ormanı ile kaplıdır. </p><p></p><p>GÜNDOĞMUŞ YAYLASI: Honaz ilcesine uzaklığı 5 km.dir. Yolu topraktır. Konaklama ve alt yapı tesisleri yoktur. Çevresi cam ormanları ile kaplıdır.</p><p></p><p>SÜLEYMANLI YAYLASI: Buldan ilcesine uzaklığı 8 km.dir. Yolu asfalttır. Konaklama ve alt yapı hizmetleri ile alış-veriş imkanları vardır. yayla geniş ve düz bir alandadır. İçi sazlıkla kaplı bir golü vardır. Cam ormanı ile çevrilidir. </p><p></p><p>TAS DELEN YAYLASI: Babadağ ilcesine uzaklığı 5 km.dir. Yolu stabilizedir. Konaklama ve alt yapı hizmeti yoktur. Yayla engebeli arazide olup, cam kestane, ceviz ve benzeri ağaçlarla kaplıdır. Kaynak suları çoktur. Manzarası güzel. güvenli bir yerdir. yer yer turist çadırlarına rastlanır. </p><p></p><p>YATAĞAN YAYLASI: Serinhisar ilcesine uzaklığı 12 km.dir. Yolu asfalttır. Konaklama ve alt yapı hizmetleri yoktur. Suyu bol, ormanlarla kaplı, hafif engebeli bir yayladır. Yatağan Bıçak Festivali'nin bir bolumu burada yapılmaktadır. </p><p></p><p>TOPUKLU YAYLASI: Beyağaç ilcesine 15 km. uzaklıktadır. Yolu stabilizedir. Konaklama ve altyapı tesisleri yoktur. Engebeli bir araziye sahiptir. yaylanın 10 km. kuzeyinde 1903m yükseklikteki Kartal Golü çevresinde 1200 yıllık "Anıt Ormanları" görülmeye değer yerler arasındadır. </p><p></p><p>ŞELALELER</p><p></p><p>GÜNEY ŞELALESİ</p><p></p><p>Güney Şelalesi, Denizli ili, Güney ilçesi, Cinlere Koyu sınırları içinde yer almaktadır. Güney ilçesinin yaklaşık 4 km. güneyinden gecen Menderes Nehri'nin kenarındadır. Şelale doğal güzelliği bakımından görülmeye değer yerlerdendir. </p><p></p><p>SAKIZCILAR ASMA ALTI ŞELALESİ</p><p></p><p>Çal ilcesine bağlı Sakızcılar Köyü'nde yer alan Şelale essiz bir tabi güzellik sergilemektedir. </p><p></p><p>Ağlayan Kaya olarak bilinen Şelale 30 m. yükseklikten dökülmektedir. Yeşille suyun birleştiği şelalenin dibinde alabalık yetiştirilmektedir. "Hocanın Yeri" olarak bilinen yer ilce halkı tarafından çok sevilen bir piknik yeridir.</p><p></p><p>YERALTI SULARI VE KAYNAKLARI</p><p></p><p>Yüzey sularının yer altına sızarak tabakalar arasındaki boşluklarda ya da geçirimsiz tabaka üstündeki geçirimli tabakada birikmesine yer Alpu suyu denir. Sızma olayı sonucu yer altında depolanan bu suların yer yüzüne kendiliğinden çıktığı yerlere ise kaynak denir. Kaynak suları kisin ilik, yazın soğuk olurlar. Vali Çeşmesi (Cankurtaran), Kocapınar (Honaz) Değirmenönü (Yeşilköy). Kestane Deresi ( Buldan, Gümüşsü, Işıklı), Gürpınar (Çivril), Güney Suyu Akgöz Pınarı (Işıklı), Göz adini taşıyan sular (Honaz), Kırkpınar (Kara hisar-Tavas) Daha 1960-1970 yılları arasında il merkezinde akmakta olan, Yenimahalle semtinde Akpınar (Eğitim Fak.Batisi), Benli Pınarı (Eğitim Fak.doğusu), Mutassıp Pınarı (Kıbrıs Şehitleri Cad.) ayrıca Kuşpınar, Başpınar (Askeri Gazinonun kuzeybatısı), Fındıksuyu (Camlık-Atış Poligonu arası), Kozpınar (Zeytin koy batisi) gibi kaynakların büyük bolumu kent içme suyu şebekesine alinmiş, bazıları az da olsa akışlarını sürdürmekte, piknik yeri olarak faydanılmaktadır. Bazı kaynak suları üzerinde de kültür balıkçılığı amacıyla tesisler kurulmuştur.</p><p></p><p>CAMİİLER</p><p></p><p>ÇİVRİL DEDE KÖY CAMİİ</p><p></p><p>Çivril Emirhisar yolu kenarında ve kasabaya yaklaşık 300 m. uzaklıkta bulunan camiinin tarihini verecek herhangi bir kitabeye rastlanılmamış olmakla beraber, plan ve malzeme özelliklerinden 13.yüzyıl Beylikler Devri'ne ait olduğu anlaşılmaktadır.</p><p></p><p>Camii tek mekanlı kubbeli bir plan göstermektedir. Yapı malzemesi olarak Roma Dönemi'ne ait devşirme malzemenin de bolca kullanıldığı camiinin içinde süsleme olarak buğun görülebilen sadece kubbe kemerlerindeki palet dizileridir.</p><p></p><p>Camiinin kuzey-doğu kösesinde bulunan minarenin külah kısmi buğun mevcut değildir. Gövdesinde de oldukça büyük çatlaklar oluşmuştur. Türbe ise camiinin yaklaşık 5m. uzağında tek mekanlı bir yapıdır. İçinde kime ait olduğu bilinmeyen 4 adet mezar bulunmaktadır. Bu Yapı topluluğu gerek 13.yüzyıl Beylikler Devri mimarisini, gerekse bünyesindeki devşirme malzemeler ile iki farklı kültürü yansıtması bakımından önemlidir. </p><p></p><p>ACIPAYAM YADIR CAMİİ</p><p></p><p>Cami, giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesine göre. Hacı Ömer Efendi adında bir zat tarafından 1801 yılında yaptırılmıştır. Derinlemesine dikdörtgen olan camii, altısı müstakil on adet ahşap sütun ile mihrap aksında uç sahana ayrılmıştır. Camii mimari ve süsleme özellikleri ile 13.yüzyıl Selçuklu, ağaç direkli camiilerini hatırlatmaktadır. Süslemesi bakımından oldukça zengin ve değişik bir durum gösteren camiinin duvarları içeride, uç sıra panolar halinde resimlerle süslenmiştir. Yer yer perspektifin denendiği bu resimlerde minyatür üslubu ağırlığını hissettirmektedir. Resimlerin panolar halinde duvar yüzeylerine çizilişlerinde gösterişten kaçınıldığı ve daha ferahlatıcı bir atmosfer yaratılmaya çalışıldığı gözlenmektedir. Bu resimlerde özellikle camii, natürmort, bitki ve ağaç motiflerine yer verilmiştir. Ayrıca camiinin tavanı da çıtalarla küçük karelere ayrılmış ve bu kareler, belirli aralıklarla serpiştirilmiş bitki motifleriyle süslenmiştir</p><p></p><p>ÇİVRİL SAFRAN CAMİİ</p><p></p><p>Çivril ilcesine 5 km. uzaklıkta bulunan cami, giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre "Ömer Ağa" adında bir kişi tarafından 1882 yılında yaptırılmıştır. İki mekanlı camiinin ibadet mekanı derinlemesine uç sahana ayrılmıştır. </p><p></p><p>dikdörtgen planlı son cemaat yeri ile birlikte dış cepheleri bakımından oldukça sade bir mimari üslup göstermektedir. Dıştaki bu sade görünümüne karşılık ibadet mekanı ve son cemaat yeri duvarlarında oldukça zengin bir süsleme dikkati çekmektedir.</p><p></p><p>Duvarların yüzeyleri sathi sivri kemerlerle belirtilerek, bu kemerlerin içlerine değişik kompozisyonlar yerleştirilmiştir. Stilize bitkisel motifler, cami motifi ve meyve motifleri görülebilen resim örneklerindendir. 18. ve 19.yüzyıl Osmanlı mimarisinde ve özellikle Anadolu'da moda haline gelen duvarları resimli camilerden ilimizde ayakta kalabilen bir kaç örnekten birisidir.</p><p></p><p>KABI PAZARI CAMİİ</p><p></p><p>Çal ilcesine bağlı Süller kasabası yolu üzerinde şapçılar (Kocaköy) Koyu'nun alt kısmında yol üzerinde eski adıyla Kayı Pazarı olarak bilinen yerde bir minare vardır. camii tamamen yok olmuştur. Selçuklu mimari tarzında yapılan minarenin tepesi yoktur. kalan kısmi sağlamdır. Bu alanda bölgenin Türk hakimiyetine geçmesinden sonra kayı boyundan gelen Türkler pazar kurmaya başlamışlardır.</p><p></p><p>CEVHER PASA CAMİİ Kale ilçesi yerleşim yerindedir.</p><p></p><p>BELENARDIC CAMİİ: Akkor ilçesinde olan bu camii Osmanlılar dönemine aittir.</p><p></p><p>MURAT CAMİİ: Osmanlılar Devri'nde 2.Murat tarafından yaptırılmıştır. harap halindeki camii Honaz ilçesindedir.</p><p> </p><p>DEDEKOY CAMİİ: Selçuklular zamanda yapılmış, yıkık bir tarihi eserdir. Baklan ilçesindedir.</p><p> </p><p>BOĞAZİÇİ CAMİİ: Selçuklular döneminde yapılan bu camii Baklan ilçesi Boğaziçi Kasabası'ndadır.</p><p> </p><p>SEKÇUKLU CAMİİ: Selçuklular dönemine ait olan bu camii Kale ilçesi Hırka Köyü'ndedir.</p><p> </p><p>SERHAN HAS-SAFRAN CAMİİ: Çivril ilçesindedir.Selçuklu'lar zamanında yapılmıştır. Bu sanat eseri hala kullanılmaktadır.</p><p></p><p>ÇARŞILAR</p><p></p><p>KALE İÇİ</p><p></p><p>Denizli merkezinde gezilebilecek yerlerden biri de Kale içi adi ile anılan en eski çarsıdır. Yaklaşık 800 metre uzunluğunda ve 1 m. kalınlığında sur duvarı ile çevrilidir. Surların yapılış tarihinin Türklerin Anadolu'ya gelişlerinden önce, Bizans Devri'nde var olduğu bilinmektedir. Kaleiçindeki yerleşimin, buraya 5 km. uzaklıktaki laodikeia'nın terk edilmesinden sonra 11.yüzyılda başladığı bilinmektedir. Kale içi ilk kez Selçuklular zamanında Ladik Beyliği, daha sonra Germiyan, İnaçoğulları Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu donemi ile Cumhuriyet döneminde mülkiyetlerin oluşması dar sokakları ve kurulan pazarları ile önemli bir çarsı merkezi haline geldiği görülmektedir.</p><p></p><p>228 yıl önce bir yer sarsıntısı geçiren Denizli Kasabası kentin bağ ve bahçelerine çekilmiş, çarsı şimdiki kentten 1-2 km. uzakta kalmıştır. Denizli Çarşısı etrafı 8-10 m. yüksekliginde ve 1 m. enliğinde duvarla çevrili ve 5 kapılı 30.000 donum kadar alan içinde 600 dükkan ve mağaza bulunan yüksek bir yerdedir. Çarşı’nın kale duvarları Selçuklular tarafından yapılmıştır. İçinde 7 çeşme ve 2 şadırvan, 6 apteshane, 4-5 yerde yangın su depoları vardır. Suları yine Selçuk Türkleri tarafından yapılmış olan Kurşunlu camii altındaki kaynaktan gelmektedir. Trenle Goncalı'dan Denizli'ye gelirken Çarşı’dan başka bir yer görünmez. İçindeki iki cami ve minareleri çarşının en yüksek yerinde olduğundan önce göze çarpar. Biri büyük pazardır. Perşembe büyük pazar, pazartesi küçük pazar kurulan Denizli çarşısı çok kalabalık olur. Haftanın büyük pazarında alış veriş buna göredir. Eskiden kadınlar pazar içine giremezdi. Kasaba içinde Delikliçınarda da dükkan ve mağazalar her turlu satıcılar varsa da çarşıdaki alış verişe uymazdı. Koca karılar yeni doğan çocuklara Allah nasibini beş kapı içinden versin diye dua ederlerdi. beş kapının adları şunlardır:Bayram Yeri Kapısı, Küçükkapı, Demirciler Kapısı, Gökboyacılar Kapısı, Dörtceşme Kapısı, Yenikapı.</p><p></p><p>çarşının yer yer adları vardır:</p><p></p><p> 1) Bayram Yeri</p><p> 2) Kestane Pazarı</p><p> 3) Çerez Pazarı</p><p> 4) Zahire Pazarı</p><p> 5) Bahçıvan Pazarı</p><p> 6) Turna Yıkığı</p><p> 7) Saman Pazarı</p><p> 8) Demirciler</p><p> 9) Bakırcılar</p><p> 10) Yoğurt Pazarı</p><p> 11) şadırvan Başı</p><p> 12) Tabak Pazarı</p><p> 13) Arasta</p><p> 14) kadınlar Pazarı</p><p> 15) Hayvan Pazarı</p><p> 16) Hasır Pazarı </p><p></p><p>HANLAR</p><p></p><p>AKMAN Denizli - Afyon karayolunun7. kilometresinde bulunan han ayni adi taşıyan koyun hemen girişinde, yolun sonunda yer almaktadır. Anadolu Selcuklular'ın batıdaki son kervansaraylarından olan AKMAN, sultan hanları semasına uymakla beraber oldukça küçük bir handır. </p><p></p><p>Hanin iki kitabesi bulunmaktadır. kapalı olan kişim 1253 (H.651) yılında avlu 1254 (H.652) de tamamlanmıştır. Yaptıran, Vali Seyfettin Karasundur Bin Abdullah'dır. Kitabede Özettin Keykavus II'nin adi geçmektedir. Simetrik bir plan göstermeyen kervansaray acık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Toplam 1100 m2'lik bir alan üzerine oturmakta olup kare bir avlu ve derinlemesine dikdörtgen bir holden oluşmaktadır. kapalı mekan derinlemesine iki paye ile uç şahına ayrılmıştır. Ortada bulunan şahin yan sahanlardan daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Üst kişim tonoz ile örtülmüştür. Sivri kemerli Nis biçiminde porteli basık kemerli giriş kapısı ile oldukça sade bir görünüşe sahiptir.</p><p></p><p>Kapalı mekanın simetrik düzenlenmesine karsın avluda asimetrik bir plan karsımıza çıkmaktadır. Avlu girişinin sağ tarafındaki bolümde iki katli mekanlar, bir eyvan ve iki kapalı birim yer lamsına rağmen diğer tarafta revamlar ve kapalı mekana bitişik kösede tonozlu iki mekan yer almaktadır.</p><p></p><p>Hanin avlu porteli geometrik ve plastik süslemeleri ile oldukça görkemlidir. Portalda görülen en görkemli özellik ise Konya-Karatan Han'la rekabet edecek derecede figürlü süslemelere sahip olmasıdır. Geyik, sfenks, kus, kartal,aslan, ejder vb. hayvan figürleri, gamalı hac motiflerinin aralarına yerleştirilmiş oldukça girift bir süsleme oluşturulmuştur. Handa malzeme olarak kesme tas kullanılmıştır.</p><p></p><p>kapalı kısmin cephelerinde avlunun doğu cephesinde ince isçilik göstermeyen keme tas kullanılmıştır. Ancak avlunun güney ve bati cephesi orijinal düzgün mermer kaplamadır. yapının içinde ve dışta devşirme tas malzeme yoğun olarak göze çarpmaktadır.</p><p></p><p>ÇARDAKHAN</p><p></p><p>Denizli - Afyon karayolunun solunda, denizli ile Çardak ilce merkezinin içinde bulunan bu han, porteli üzerindeki yedi satir kitabesine göre, Alaeddin Keykubat zamanında onun azadeli kölesi ve emirlerinden Esededdin Ayaz Bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. 1230 (H. 627) yılı ramazan ayında bitirilmiş ve kitabesine göre "Ricat" olarak yapılmıştır. doğu - bati doğrultusunda inşa edilen han, oldukça geniş kare avlusu ve altı bölümlü, beş şahından oluşan holü ile sultan hanlarının sadeleşmiş bir benzerini oluşturmaktadır. kapalı mekan doğu - bati ekseninde dikdörtgen planlıdır. Derinlemesine dört sıra halinde ve her bir sırada beser paye kullanılması ile beş şahin oluşturulmuştur. Kapı aksında bulunan orta şahin yan sahanlardan daha geniş tutulmuş, bu şahin tonozu da diğer şahin tonozlarından yüksektir.</p><p></p><p>Holün süsleme unsurlarını orta şahındaki paye baslıklarının üzerindeki kabartmalar oluşturmaktadır. devşirme olan bu süslemeler de boğa bası, çift balık ve insan bası motifleri görülür. Avluya ait bedel duvarlarından çok azı ayakta kalmıştır. Burada olması gereken eyvan ve giriş porteline ait herhangi bir iz kalmamıştır. Holün geometrik motiflerden oluşan, bordürlerle çevrili beden duvarlarından dışarıya doğru çıkıntı yapan porteli ise sade bir kompozisyon oluşturmaktadır. Kitabenin her iki yanında birer aslan figürü yer almakta olup bu kompozisyon tipine Selçuklu hanlarında çok rastlamaktayız. Poratl bordüründe kenarı kırık sekizgenlerin kesişmesinden ortaya çıkan dörtlü düğüm motifleri yer valim. han muntazam kesme taslardan yapılmış olup, istinat kuleleri ile desteklenmiştir. Han, Dinar ilcesine bağlı olduğu dönemlerde "HARABAT" ismiyle anılmakta ve Kurtuluş Savası sırasında zahire ambarı olarak kullanıldığını kaynaklardan öğrenmekteyiz.</p><p></p><p>KAPLICALAR</p><p></p><p>PAMUKKALE KAPLICASI:</p><p></p><p>Denizli'ye 20 km. uzaklıkta, eski Hierapolis kentinin bulunduğu alandadır. Kars tik alanlardan çıkan suların bünyesindeki kireç çözeltisi buharlaşma ve sudaki karbondioksitin ayrışması sonucu çökelerek genellikle beyaz renkte ve pamuk balyalarını andıran kalker tüfleri Pamuk kale travertenlerini oluşturmuştur.</p><p></p><p>Kaplıca suları kalp, Mar sertliği, tansiyon,romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir ve damar hastalıkları, ilik içildiğinde spazmlı midesele iyi gelmektedir. İdrar sokturucudur. Böbrek kum ver taslarında, idrar yolu iltihaplarında etkilidir. Damar iltihapları ve reyon hastalığının tedavisinde yararlıdır. </p><p></p><p>KARAHAYIT KAPLICALARI:</p><p></p><p>Pamukkale'nin 5 km. kuzeyinde Karahayıt Kasabası'ndadır. Suyunun sıcaklığı Pamukkale'nin sularından daha fazla (42o,50o,56o), serbest karbondioksit oranı daha az, radyoaktivitesi yüksektir. Kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma, siyatik,deri ve sinir hastalıklarından bazılarına, limbo, uyuz, sivilce, kasıntı vb. hastalıklarda şifalıdır.</p><p></p><p>GOLEMEZLI ÇAMUR KAPLICASI:</p><p></p><p>Denizli merkeze yakın idari olarak Akkor ilcesine bağlı Gölemezli'de, termal olarak Pamuk kale sistemine uygun, sıcaklıkları 35o C ile 50o C arasında dört kaynak halindedir. Birisinde ÇAMUR banyosu yapılır. Deri hastalıkları tedavisinde etkilidir.</p><p></p><p>ÇİZMELİ (YENİCE) KAPLICASI:</p><p></p><p>Buldan İlçesi'ne 16 km. uzaklıktaki Yenice kent sınırları içindedir. Tripolim antik kenti kalıntıları arasından gidilir. sıcaklığı 35o TC'dir. Bileşiminde hidrokarbonat, sülfat, sodyum, kalsiyum iyonları bulunur. Radyo aktivesi yüksektir. Romatizma, kalp, damar sertliği, deri hemoroit hastalıklarının tedavisinde faydalanılmaktadır.</p><p></p><p>BABACIK (KABAAGAC) KAPLICASI:</p><p></p><p>Tekke koy kaplıcasına 3 km. uzaklıktadır. Kükürtlü iki kaynaktan çıkar. Birisinin sıcaklığı 43o C, diğerinin sıcaklığı 62o TC'dir. Karbondioksit bakımından zengindir</p><p></p><p>SARAYKÖY - TEKKE KOY ILICASI:</p><p></p><p>ilce merkezine uzaklığı 20 km. olup, Tekke koy yakınlarındadır. Suyunun sıcaklığı 80o C dır. Roma İmparatorluğu döneminden kalma hamamı, havuzu ve soyunma yerleri vardır. Romatizma, deri, kadın hastalıkları ve idrar yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Tekke koy kaplıcasına 500 m. uzaklıkta İnaltı hamamı vardır. Bir mağaradan çıkar. Suyu kükürtlüdür.</p><p></p><p>KAVAK BASI ILICASI:</p><p></p><p>Pamukkale'ye 4 km. uzaklıktadır. Suyunun sıcaklığı 30o C dır. Deri hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.</p><p></p><p>KIZILDERE ILICASI:</p><p></p><p>Sarayköy'e 11 km. uzaklıkta, kızıl renkli kayalardan çıkar. suları sodyum karbonatlı ve sodyum sülfatlıdır. Su sıcaklıkları 63o,65o,88oC'dir. suları yorgunluğa ve romatizmaya iyi gelmektedir</p><p></p><p>ORTAKÇI ILICASI:</p><p></p><p>SARAYKÖY yakınında ikisi sıcak, birisi soğuk uç kaynaktan çıkar ve sularının sıcaklığı 47o,50oC'dir. İçme ve banyo suyu olarak kullanılır. Romatizma ve sindirim hastalıklarına iyi gelmektedir.</p><p></p><p>BULDAN MADEN SUYU:</p><p></p><p>Buldan'a 2 km. uzakta 2 ayrı çeşmeden akmaktadır. soğuk ve sıcak olarak dakikada 25 litre su çıkar. Suyun sıcaklık derecesi 19o C dır. Denizden yüksekliği 600 m. olan maden suyu, sindirim sistemi ve karaciğer işlevleri üzerinde olumlu etkiye sahiptir.</p><p></p><p>MÜZELER</p><p></p><p>ATATÜRK VE ETNOGRAFYA MÜZESİ</p><p></p><p>Denizli'nin merkezi Uçancıbaşı Mahallesi'nde bulunan ve buğun müze olarak kullanılan binanın yapım tarihi ile ilgili kesin bir belge yoktur. Ancak 19.yüzyıl sonlarında Rum asilli ve sonradan Türk tabiiyetine gecen Kilon Vandazoflus tarafından yaptırıldığı halk bilgilerinden anlaşılmaktadır. Yapı iki katli olarak inşa edilmiş olup, her iki katta da ortaya sofaya acılan odalardan oluşmaktadır. Üst katin boydan boya uzanan sofası giriş cephesinde ve bu cepheyi hareketlendiren çıkma bir balkona açılır. Arka cephe ise; iki kat boyunca yükselen ve sonradan ilave edildiği anlaşılan bolüme açılmaktadır.</p><p></p><p>İnşaat tekniği olarak: Ana duvarları kagir, ara duvarları ise ahşap karkas seklinde yapılmıştır. Binaya giriş on ve arka cephede bulunan ve ayni özelliklere sahip çift kanatlı ahşap kapılar ile sağlanmaktadır. Pencereler dikdörtgen seklinde ve basık kemerlidir. Sürgülü çerçeveli pencereler, dıştan iki yana açılan kepenklerle korunmuştur. Üst örtü kırma çatı olup Marsilya tipi kiremit ile örtülüdür. Zemin kat duvarlarının Üst kenarlarındaki alcı silmeler ile Üst kat tabanının taşıyan ahşap direklerin üzerlerini örten yivli ve meander bezemeli silme baslıklı dekoratif köse peylerinden başka süsleme bulunmamaktadır. binanın Üst katında etnografik nitelikteki kültür varlıkları sergilenmektedir. Ayrıca Atatürk'ün Denizli'ye geldiğinde, kaldıkları odada, gardırop, pirinç baslıklı karyola, divan ve barok stili bir çalışma masası teshir edilmektedir. Odalardan bir tanesinde temsili olarak bir Denizli evi sergilenmektedir.</p><p></p><p>HIERAPOLIS ARKEOLOJİ MÜZESİ</p><p></p><p>Hierapolis Kenti'nin en büyük yapılarından biri olan Roma Hamamı, 1984 yılından bu yana Hierapolis Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermektedir. Müzede Hierapolis kazılarından çıkan eserlerin yanında Laodikeia, Colossae, Tripolis, Attuda gibi Lycos (Çürüksü) vadisi kentlerinden gelen eserler de bulunmaktadır.</p><p></p><p>Ayrıca Tunç Cağı’nın en güzel örneklerini veren Beycesultan Höyüğü’nden elde edilen eserler müzenin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Caria, Pisidya ve Lidya bölgelerindeki bazı yerleşimlerden ortaya çıkarılan eserler Hierapolis Müzesi’nde toplanmış ve sergilenmektedir. Hierapolis Hamamı’nın bölümlerinden olan 3 kapalı mekan ile doğu bitişiğindeki kütüphane ve gymnasium olarak bilinen acık mekanlar müze teshir alanları olarak düzenlenmiştir. Küçük ve büyük bir çok eserin sergilendiği bu mekanlar; A Salonu, B Salonu ve C Salonu olmak üzere 3 kapalı mekandan oluşmaktadır. acık teshirde sergilenen eserler ise daha çok mermer ve tas eserlerdir. A SALONU Bu salon,Hierapolis ve Laodikeia kazılarından çıkan eserlerden oluşmaktadır. Lahitler, heykeller, mezar taşları, mimari sütun paye başlıkları ve yazıtlarından ibarettir. </p><p></p><p>Grek ve Helenistik orijinallerine bağlı olarak yapılmış Roma Dönemi’ne ait bu eserler içinde Tyche, Dionysos, Pan, Asklepios, Isis Rahibesi, Demeter heykelleri bulunmaktadır.</p><p></p><p>Yöreye özgü geleneğin diğer bir örneği pismiş toprak lahit olup donemin güzel örneğini temsil etmektedir.</p><p></p><p>Mezar taşları ise yöreye ait geleneği simgeleyen aile mezarları ile ilgili örnekleri oluşturmaktadır.</p><p></p><p>Üzerinde kitabesi bulunan Maximillian'ın Lahdi ile Laodikeia kentinde ortaya çıkan ve müzenin en güzel eserlerinden biri olan Sidemara tipi lahit, bir şehir meclisi üyesine (Arhon'a) aittir.</p><p></p><p>B SALONU Bu salonda MO.4.binden beri birçok uygarlığa damgasını vuran küçük buluntular sergilenmektedir. Belirli bir kronolojiye göre sergilenen bu eserler Denizli ve çevresindeki birçok arkeolojik yerleşimlerden elde edilen eserlerden oluşmaktadır. Bu salonda donemi itibariyle eski uygarlığın güzel örneklerini veren Beycesultan Höyüğü kazısından çıkarılmış olan eserler ayrı bir önem taşımaktadır.</p><p></p><p>İngiliz Arkeoloji Enstitusu'nun1952-1957 yılları arasında yaptığı kazı sonunda elde edilen bu eserler idoller, pismiş toprak testi ve tören (libasyon) kapları ve tas eserleridir. özellikle MO.4 binden bu yana en güzel örnekleri vermektedir. Salonun diğer bölümlerinde ise Frig, Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine ait, pismiş toprak kandiller, adakkapları, cam kaplar, kolyeler, madeni takılar (yüzük, küpe, bilezik vb) sergilenmektedir. </p><p></p><p>Ayrıca Kronolojik bir sıraya göre sergilenmiş olan sikkeler bu salonun önemli eserlerini oluşturmaktadır. sikkenin ilk darpedildiği MO.6.yüzyıldan bu yana, Helenistik, Roma, Bizans ve Selçuklu ile Osmanlı dönemlerine ait altın, gümüş ve bronz sikke örneklerini bu salonda görmek mümkündür. C SALONU Hierapolis Tiyatrosu'nun sahne binasının fasadını süsleyen eserlerin bir çoğu restore edilerek müzenin bu salonunda teshir edilmiştir. </p><p></p><p>Sahne kabartmalarının bir kısmi yerinde (Insitu) olup bir kısmının ise mulajları alınarak sahne binasındaki yerine kopyaları konulmuştur. Bu salonda yeralan eserler; Apollon ile Artemis'e ait mitolojik kabartmalar, Dionysos'un eğlence alayları ve Roma İmparatoru Septimus Severus'un taç giyme törenine ait kabartmalar, </p><p></p><p>Persephone'nin Hades tarafından yeraltına kaçırılması, Apollon, Leto, Artemis, Hades ile ilgili heykeller, sfenksler, Attalos ve Eumenes'in büst heykelleri ile mimari kabartma örnekleri yer almaktadır. </p><p></p><p>Ayrıca kentin tanrıçasının (Hierapolis'in) taç giyme töreni ve tiyatro ile ilgili meclis kararlarını belirten yazıtlar önemli eserlerdir.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ferit, post: 58796, member: 11"] İlimiz turizm açısından ülke genelinde önemli bir yere sahiptir. Bunda UNESCO tarafından Dünya Miras Listesine alınan Pamukkale ile biokarbonat, sülfat, kalsiyum,sodyum, magnezyum ve karbondioksit içeren 35 C' civarında sıcak suları sağlık turizmi açısından önemli bir merkez olan Karahayıt ve Kızılleğen Bölgesinin etkisi büyüktür. İlimizi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısı her geçen gün artmaktadır. 2003 yılı sonu itibariyle İlimizi 1.730.000 yerli ve yabancı turist ziyaret etmiştir. Sanayi sektöründen sonra en gelişmiş sektör olan Turizmde turistik tesis sayısı arttırılarak konuklara daha iyi hizmet verilmeye çalışılmaktadır. İlimizde 245 oda ve 498 yatak kapasiteli 8 yatırım belgeli tesis, 3.560 oda ve 7.216 yatak kapasiteli 171 belediye belgeli tesis ile 2.305 oda ve 4.626 yatak kapasiteli 24 turizm belgeli tesis olmak üzere toplam 213 tesis, 12.340 yatak kapasitesiyle turizm sektöründe faaliyet göstermektedir. İlimizde toplam 24 adet seyahat acentası bulunmaktadır. İlimizin tanıtımı ve gelen turistlere kolaylık amacıyla “Tatil Danışma Servisi” kurulmuş , “İnanç Turizmi” kitapçığı bastırılarak yurtiçi ve yurt dışı teşkilatlara gönderilmiştir. Doğanın beyaz gelinliği Pamukkale’nin İngilizce ve Türkçe olarak sanal alemde tanıtımı WEB. Sitesinde yayınlanmaya başlamıştır. İlimizin tanıtımı ve gelen turistlere kolaylık amacıyla "Tatil Danışma Servisi" ile "İnanç Turizmi" kitapçığı bastırılarak Yurt içi ve Yurt dışı teşkilatlarına gönderilmiştir. İlimizin İngilizce ve Türkçe olarak tanıtımı için ([url]www.pamukkale.gov.tr[/url]) WEB. Sitesi yayınlanmaya başlamıştır. GEZİ VE MESİRE YERLERİ Denizli'de geniş alanlar kaplayan mesire yerlerinin çoğu ormanlık kesimlerde gol kıyılarında yoğunlaşmıştır. ÇAMLIK MERKEZ Denizli il merkezine 3 km. mesafede, günübirlik gezilmeye uygun bir biçimde düzenlenmiş, olan Çamlık Orman İçi Dinlenme Yeri'nin denizden yüksekliği 400 m. olup 30 hektarlık bir kızılçam ormanı içindedir. 1977 yılında düzenlenen alanda 150 kişilik kir gazinosu, büfe, 300 araç kapasiteli otopark, 3 çocuk oyun alanı, 16 çeşme, 4 wc, yağmur barınağı, ankesörlü telefon ve 3.km uzunluğunda koşu parkuru bulunmaktadır. Dinlenme yerinin bati kesiminde yaklaşık 2 hadlik bir alanda Arboretum çalışmaları başlatılmıştır. Sahanın bitki örtüsü kızılçam, yalancı akasya piramidal, dallı servi ve Akçaağaç gibi türlerdir. Pamukkale Üniversitesi Kampüsü'ne bitişik onan Çamlık Orman İçi Dinlenme Yeri'nin en önemli özelliğinden biri de gece de piknik yapılabilmesidir. Girişin ücretli olduğu piknik yerinin Çamlık ve Kinikli olmak üzere 2 giriş kapısı vardır. Park içinde Milli Park Yönetim Binası, 50 kişilik orman söndürme grubu ve Orman Ana Tamirhane Müdürlüğü bulunmaktadır. SÜLEYMANLI Kestane Deresi'ne 8 km. Buldan'a 12 km. Denizli'ye 58 km. uzaklıktaki Süleymanlı Yaylası'ndadır. Tamamen sazlarla kaplı ve 45 ha. genişliğindeki 1150 m. rakımlı ayni adli golün etrafını çeviren 53 hadlik karacam ormanı içindedir. Yaban ördekleri bakımından avcılık yapmaya uygundur. Göçmen kuşların uğrak yeri olan golde beyaz ve kara leylek türleri görülmektedir. Tesiste 2 çeşme ve 10 piknik ocağı bulunmakta olup, hafta sonları 500 kişiye yakın ziyaretçi gelmektedir. Her yıl Haziran ayinin ilk haftasında yapılmakta olan Kir ve Kar Senlikleri'ne 3-4 bin kişi katılmaktadır. Golde fidanlıklar ve seralar için tohum alınmakta, sazlardan da hasır yapımında kullanılmaktadır. Kamp kurmak için oldukça elverişli olan yörede, koy tüzel kişilere ait 6 oda, 18 yatak kapasiteli bir otel ve lokanta bulunmaktadır. ÇAKIROLUK Kızılcabölük Kasabası sınırları içinde bulunan Çakıroluk Mevkii 1715 m. yüksekliği ile Denizli il merkezini seyretme olanağı olan en yüksek noktadır. Telefon Radyolink Sistemi ile Orman İdaresi Tesisleri, havzanın içinde uzunluğu 300 metreye ulasan bir mağara bulunmakta, turistik günübirlik amaçlı tesis bulunmamaktadır. Yolu yaz kış açıktır. DEĞİRMENDE ALABALIK Çal ilçesindedir. Menderes vadisi ilginç güzellikler sunmaktadır. Büyük Menderes'in Değirmenderesi Mevkii'nde "Hacı Isa Un Değirmeni" olarak bilinen ve 10 yıl öncesine kadar su Değirmeni olarak çalıştırılan yerde değirmen kaldırılarak çok iyi bir düzenleme ile piknik-mesire yeri haline getirilmiş ve bir isletme açılmıştır. Alabalık ve tandırın tadına varmak isteyenler için ideal bir yerdir. CANKURTARAN Vali çeşmesi adi ile anılan Cankurtaran Orman İçi Dinlenme Yeri, denizli Acıpayam yolu üzerinde, Denizli'ye 20 km. mesafededir. Honaz Dağı Milli Park sınırları içindedir. Deniz'den 1400 m. yükseklikte, 100 hadlik bir alanı kaplayan ve soğuk suları ile unlu bu alanın yıllık kapasitesi 400.000 kişidir. Burada kir kahvesi, bungalov, seyir tesisi, futbol sahası, 100 adet masa-bank, 4 çeşme ve 3 wc bulunmaktadır. Ulaşım asfalt yolla sağlanmaktadır. Ziyaret kapasitesi günlük 500 kişidir. KARCI DERESİ Bakarcı Beldesi sınırları içinde 1978 yılında tesis edilmiş olan 10 ha. genişliğindeki orman içi dinlenme yeri Karcı Dağı'ndan kaynaklanan İsrail Dere boyunca uzanmaktadır. Kar suları ile beslenen akarsu yazın hiç kurumamaktadır ve suyu içilebilir niteliktedir. Dinlenme yerinde hakim ağaç turu kızılçam, karacam ve dere içlerinde çınardır. Girişin ücretsiz olduğu piknik yerinin yolu Barutçular Koyu içinde oldukça bozuk ve dardır. KEFELE YAYLASI Yatağan Beldesi'ne 5 km. mesafede, Yatağan ile Honaz'ın bazı köylerini birbirine bağlayan asfalt yol üzerinde bulunan 1100 rakımlı bu yayla kızılçam, karacam ve ardıç ağaçları ile kaplıdır. Yatağan Belediyesi'nce yaptırılmış olan büfe, wc, futbol sahası, 5 adet çeşme ve at koşu pisti bulunmaktadır. Her yılın 5-6 Ağustos tarihlerinde Yatağan Belediyesi'nce Bıçak Festivali düzenlenmektedir. Bunlar dışında Acıpayam ilçesinde ilçeye 40 km. uzaklıkta Kabacım; Babadağ ilçesinde, ilçeye 5 km. uzaklıkta Tas delen yaylası; Bekirli ilçesinde, ilçeye 15 km uzaklıkta Topuklu yaylası ve 23 km. uzaklıkta Kartal Golü; Buldan ilçesinde, ilçeye 1 km. uzaklıkta Cayır Deresi, 2,5 km uzaklıkta Büyük Vakıf, Küçük Vakıf ve Kepsel; 3 km uzaklıkta Baştatlı yaylası, Çivril ilçesinde, ilçeye 35 km. uzaklıkta Sığır Kuyruğu; Kale ilçesinde, ilçeye 3 km. uzaklıkta Kalas ve Tavas ilçesinde, ilçeye 3 km uzaklıkta Bağlık mesire yerleri bulunmaktadır. GÖLLER KARTAL GÖLÜ 1903 m. yükseklikte bir çöküntü GÖLÜ olan kartal Golü'nün çevresi karacam ormanları ile kaplıdır. Tabiatı koruma alanı ve yaban keçisi av koruma alanı olarak koruma altına alınmıştır Ağustos ayında yöre halkı ve Muğla ili ilçelerinden gelenler tarafından gol kenarında senlikler düzenlenmektedir. Türkiye'nin en yaslı Karacam Ormanı buradadır. Ağaçların yasları 850 ve 1300 yıl arasında değişmektedir. IŞIKLI GÖLÜ Çivril ilçesinin 10 km. doğusunda Çivril-Dinar yolu üzerindedir. Büyük Menderes Akarsuyu'nun ikinci Büyük kaynağı olan Akgöz Deresi'nin çıktığı yörede dereden yakalanan balık ve ıstakoz, hemen kaynak basındaki lokantada pişirilmektedir. Gol kenarında Kabe ve lokanta turu tesisler bulunmaktadır. Ana kaynaklardan biri üzerinde Işıklı Belediyesi'ne ait bir tesis vardır. Dinar yolu üzerinde Bey dilli Köyü'nde gol kıyısında kir kahvesi, Gümüşsu'da ise alabalık gol ürünleri bulunan tesisler vardır. ESEN GÖLETİ Beyağaç ilce merkezine 8 km. uzaklıkta bulunan baraj gol eti ve çevresi 1995 yılında orman içi dinlenme yeri statüsüne alınmıştır. Toplam alanı 231.50 ha.dır. 850 m. yükseklikte yer alan gol etin su yüzeyi 75 ha olup sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır. Gölette aynalı sazan üretilmiştir. Su sporları potansiyeli yüksektir. çevresi kızılcam ormanları ile kafidir. Alanda herhangi bir tesis bulunmamaktadır. Giriş ücretsiz, ziyaretçi kapasitesi günlük 500 kişidir. MAĞARALAR İlimiz sınırları içinde Mağara Turizmine elverişli mağaralar şunlardır; Kaklık Mağarası: Denizli-Afyon-Ankara ve Denizli Karayolu üzerinde, Denizli İl Merkezine 30 Km. mesafede, Pamukkale'ye 45 km. mesafede Uluslararası Çardak Havaalanı yol güzergahında bulunan anatur güzergahına 2 km. mesafede, Honaz İlçesi Kaklık Kasabasındadır. Mağara, damlataşı, sarkıtlar ve dikitlerde süslü olup, Pamukkale'de bulunan travertenlere benzer traverten basamakları ile eşine rastlanmaz güzelliktedir. Mağara içerisinde bol miktarda termal su bulunmaktadır.Berrak, renksiz ve kükürt kokulu olan bu su varlığı bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Alacain Mağarası: Acıpayam ilçesi Alacain Örenyeri, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından I. derece Arkeolojik Sit Alanı olarak kabul edilmiştir Aslanini Mağarası: Acıpayam ilçesi Dodurgalar kasabasının Karadağ mevkiindedir. Dodurgalar Keloğlan Mağarası: Gelişmiş batı ülkeleri ve ABD.'de XVIII. Yüzyılın ortalarından beri değerlendirilen mağaralar, yurdumuzda da 1970'den sonra başta turizm olmak üzere çeşitli ekonomik amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır. Dodurgalar Keloğlan İni Mağarası, Denizli'ye 60 Km. mesafedeki Acıpayam İlçesinin 18 Km. doğusundaki Dodurgalar Kasabasının 3 Km. batısındaki Mallı dağın doğu yamacında yer alır.Denizli-Antalya Karayolunun bu mağaranın hemen yakınından geçmesi ziyaretçi potansiyelini artırmaktadır. Toplam uzunluğu 145 m olup yatay olarak gelişmiş geçit konumlu fosil bir mağaradır. Mağaranın içinde bol miktardaki sarkıt, dikit,sütun, makarna sarkıtı ve örtü damlataş ormanına döndürmüştür. Teresuyu Mağarası: Çivril İlçesi Akdağ'ın 1600-1700 metre seviyelerindedir. Takriben uzunluğu 15X10 metre boyunda, damla damla su akmaktadır. Sarkıt ve dikitler mevcuttur. Akkale Mağarası: Çivril ilçesi Homa kasabası Akkale mevkii'ndedir. Mağara 40 metre uzunluğundadır. Su damlacıkları oluşmaktadır. Merdivenli Kuyu Mağarası: Çal ilçesi Belevi köyü Büyük Malda mevkii'ndedir. İncirpınar Mağarası: Babadağ ilçesi İncirpınar köyü Köprü mevkii'ndedir. Köy Çukuru Mağarası: Tavas ilçesi Kozlar köyü civarındadır. Öğle Kayası Mağarası: Tavas ilçesi Pınarlar kasabası civarındadır. Mağaranın iç genişliği 15 metre kadardır. Derinliği bilinmemektedir. Karabey İni Mağarası: Güney ilçesi sınırları içinde Büyük Menderes nehri kenarındadır. Çakıroluk Mağarası: Tavas ilçesi Kızılcabölük Kasabası civarındadır. Eski Kale Mağaraları: Kale ilçesi Eski Kale mevkiindedir. Eskiden yerleşim birimi olarak kullanılmış çok sayıda mağara bulunmaktadır. Bu mağaraların antik dönemlerde yapıldığı ve yerleşim birimi olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bu mağaraların içinde yerleşim yeri olan Eski Kale'nin tüm altını dolaşan mağaraların bulunduğu söylenmektedir. Kapuz Mağarası: Çameli ilçesi, Gürsu köyü, Karagöz yaylası-Karkın dağındadır. İkiye ayrılmış dik uçurum arasından geçilen mağara görülmeye değer yerlerdendir. PLATOLAR Kale ilçesinde Karayanla. Çameli Yaylası, merkez ilçede Bağbaşı ve Uzunpınar Yaylaları, Tavas'ta Yorgan ve Saçman Yaylaları, Acıpayam'da Eseler yaylası, Buldan'ın Sazak dağı üzerinde Süleymaniye yaylası, Çivril üzerinde Akdağ-Homa Yaylası, Çal ilçesi Beşparmak Dağı'nda Kuyucuk yaylası yerilir. YUKARI ERİKLİ-AŞAĞI ERİKLİ YAYLASI: Honaz ilcesine 10 km uzaklıktadır. Yolu topraktır, konaklama ve altyapı tesisleri yoktur. Etrafı tamamen cam ağaçları ile kaplı geniş düz arazide, Denizli ilinin bütünü ve Honaz ilçesinden Pamukkale'ye kadar olan kısmi tamamen görünür. Kaynak suları vardır. LALE BAĞLARI YAYLASI: Honaz ilcesine 3km. uzaklıktadır. Yolu topraktır. Konaklama ve alt yapı tesisleri yoktur. Etrafı cam ormanı ile kaplıdır. GÜNDOĞMUŞ YAYLASI: Honaz ilcesine uzaklığı 5 km.dir. Yolu topraktır. Konaklama ve alt yapı tesisleri yoktur. Çevresi cam ormanları ile kaplıdır. SÜLEYMANLI YAYLASI: Buldan ilcesine uzaklığı 8 km.dir. Yolu asfalttır. Konaklama ve alt yapı hizmetleri ile alış-veriş imkanları vardır. yayla geniş ve düz bir alandadır. İçi sazlıkla kaplı bir golü vardır. Cam ormanı ile çevrilidir. TAS DELEN YAYLASI: Babadağ ilcesine uzaklığı 5 km.dir. Yolu stabilizedir. Konaklama ve alt yapı hizmeti yoktur. Yayla engebeli arazide olup, cam kestane, ceviz ve benzeri ağaçlarla kaplıdır. Kaynak suları çoktur. Manzarası güzel. güvenli bir yerdir. yer yer turist çadırlarına rastlanır. YATAĞAN YAYLASI: Serinhisar ilcesine uzaklığı 12 km.dir. Yolu asfalttır. Konaklama ve alt yapı hizmetleri yoktur. Suyu bol, ormanlarla kaplı, hafif engebeli bir yayladır. Yatağan Bıçak Festivali'nin bir bolumu burada yapılmaktadır. TOPUKLU YAYLASI: Beyağaç ilcesine 15 km. uzaklıktadır. Yolu stabilizedir. Konaklama ve altyapı tesisleri yoktur. Engebeli bir araziye sahiptir. yaylanın 10 km. kuzeyinde 1903m yükseklikteki Kartal Golü çevresinde 1200 yıllık "Anıt Ormanları" görülmeye değer yerler arasındadır. ŞELALELER GÜNEY ŞELALESİ Güney Şelalesi, Denizli ili, Güney ilçesi, Cinlere Koyu sınırları içinde yer almaktadır. Güney ilçesinin yaklaşık 4 km. güneyinden gecen Menderes Nehri'nin kenarındadır. Şelale doğal güzelliği bakımından görülmeye değer yerlerdendir. SAKIZCILAR ASMA ALTI ŞELALESİ Çal ilcesine bağlı Sakızcılar Köyü'nde yer alan Şelale essiz bir tabi güzellik sergilemektedir. Ağlayan Kaya olarak bilinen Şelale 30 m. yükseklikten dökülmektedir. Yeşille suyun birleştiği şelalenin dibinde alabalık yetiştirilmektedir. "Hocanın Yeri" olarak bilinen yer ilce halkı tarafından çok sevilen bir piknik yeridir. YERALTI SULARI VE KAYNAKLARI Yüzey sularının yer altına sızarak tabakalar arasındaki boşluklarda ya da geçirimsiz tabaka üstündeki geçirimli tabakada birikmesine yer Alpu suyu denir. Sızma olayı sonucu yer altında depolanan bu suların yer yüzüne kendiliğinden çıktığı yerlere ise kaynak denir. Kaynak suları kisin ilik, yazın soğuk olurlar. Vali Çeşmesi (Cankurtaran), Kocapınar (Honaz) Değirmenönü (Yeşilköy). Kestane Deresi ( Buldan, Gümüşsü, Işıklı), Gürpınar (Çivril), Güney Suyu Akgöz Pınarı (Işıklı), Göz adini taşıyan sular (Honaz), Kırkpınar (Kara hisar-Tavas) Daha 1960-1970 yılları arasında il merkezinde akmakta olan, Yenimahalle semtinde Akpınar (Eğitim Fak.Batisi), Benli Pınarı (Eğitim Fak.doğusu), Mutassıp Pınarı (Kıbrıs Şehitleri Cad.) ayrıca Kuşpınar, Başpınar (Askeri Gazinonun kuzeybatısı), Fındıksuyu (Camlık-Atış Poligonu arası), Kozpınar (Zeytin koy batisi) gibi kaynakların büyük bolumu kent içme suyu şebekesine alinmiş, bazıları az da olsa akışlarını sürdürmekte, piknik yeri olarak faydanılmaktadır. Bazı kaynak suları üzerinde de kültür balıkçılığı amacıyla tesisler kurulmuştur. CAMİİLER ÇİVRİL DEDE KÖY CAMİİ Çivril Emirhisar yolu kenarında ve kasabaya yaklaşık 300 m. uzaklıkta bulunan camiinin tarihini verecek herhangi bir kitabeye rastlanılmamış olmakla beraber, plan ve malzeme özelliklerinden 13.yüzyıl Beylikler Devri'ne ait olduğu anlaşılmaktadır. Camii tek mekanlı kubbeli bir plan göstermektedir. Yapı malzemesi olarak Roma Dönemi'ne ait devşirme malzemenin de bolca kullanıldığı camiinin içinde süsleme olarak buğun görülebilen sadece kubbe kemerlerindeki palet dizileridir. Camiinin kuzey-doğu kösesinde bulunan minarenin külah kısmi buğun mevcut değildir. Gövdesinde de oldukça büyük çatlaklar oluşmuştur. Türbe ise camiinin yaklaşık 5m. uzağında tek mekanlı bir yapıdır. İçinde kime ait olduğu bilinmeyen 4 adet mezar bulunmaktadır. Bu Yapı topluluğu gerek 13.yüzyıl Beylikler Devri mimarisini, gerekse bünyesindeki devşirme malzemeler ile iki farklı kültürü yansıtması bakımından önemlidir. ACIPAYAM YADIR CAMİİ Cami, giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesine göre. Hacı Ömer Efendi adında bir zat tarafından 1801 yılında yaptırılmıştır. Derinlemesine dikdörtgen olan camii, altısı müstakil on adet ahşap sütun ile mihrap aksında uç sahana ayrılmıştır. Camii mimari ve süsleme özellikleri ile 13.yüzyıl Selçuklu, ağaç direkli camiilerini hatırlatmaktadır. Süslemesi bakımından oldukça zengin ve değişik bir durum gösteren camiinin duvarları içeride, uç sıra panolar halinde resimlerle süslenmiştir. Yer yer perspektifin denendiği bu resimlerde minyatür üslubu ağırlığını hissettirmektedir. Resimlerin panolar halinde duvar yüzeylerine çizilişlerinde gösterişten kaçınıldığı ve daha ferahlatıcı bir atmosfer yaratılmaya çalışıldığı gözlenmektedir. Bu resimlerde özellikle camii, natürmort, bitki ve ağaç motiflerine yer verilmiştir. Ayrıca camiinin tavanı da çıtalarla küçük karelere ayrılmış ve bu kareler, belirli aralıklarla serpiştirilmiş bitki motifleriyle süslenmiştir ÇİVRİL SAFRAN CAMİİ Çivril ilcesine 5 km. uzaklıkta bulunan cami, giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre "Ömer Ağa" adında bir kişi tarafından 1882 yılında yaptırılmıştır. İki mekanlı camiinin ibadet mekanı derinlemesine uç sahana ayrılmıştır. dikdörtgen planlı son cemaat yeri ile birlikte dış cepheleri bakımından oldukça sade bir mimari üslup göstermektedir. Dıştaki bu sade görünümüne karşılık ibadet mekanı ve son cemaat yeri duvarlarında oldukça zengin bir süsleme dikkati çekmektedir. Duvarların yüzeyleri sathi sivri kemerlerle belirtilerek, bu kemerlerin içlerine değişik kompozisyonlar yerleştirilmiştir. Stilize bitkisel motifler, cami motifi ve meyve motifleri görülebilen resim örneklerindendir. 18. ve 19.yüzyıl Osmanlı mimarisinde ve özellikle Anadolu'da moda haline gelen duvarları resimli camilerden ilimizde ayakta kalabilen bir kaç örnekten birisidir. KABI PAZARI CAMİİ Çal ilcesine bağlı Süller kasabası yolu üzerinde şapçılar (Kocaköy) Koyu'nun alt kısmında yol üzerinde eski adıyla Kayı Pazarı olarak bilinen yerde bir minare vardır. camii tamamen yok olmuştur. Selçuklu mimari tarzında yapılan minarenin tepesi yoktur. kalan kısmi sağlamdır. Bu alanda bölgenin Türk hakimiyetine geçmesinden sonra kayı boyundan gelen Türkler pazar kurmaya başlamışlardır. CEVHER PASA CAMİİ Kale ilçesi yerleşim yerindedir. BELENARDIC CAMİİ: Akkor ilçesinde olan bu camii Osmanlılar dönemine aittir. MURAT CAMİİ: Osmanlılar Devri'nde 2.Murat tarafından yaptırılmıştır. harap halindeki camii Honaz ilçesindedir. DEDEKOY CAMİİ: Selçuklular zamanda yapılmış, yıkık bir tarihi eserdir. Baklan ilçesindedir. BOĞAZİÇİ CAMİİ: Selçuklular döneminde yapılan bu camii Baklan ilçesi Boğaziçi Kasabası'ndadır. SEKÇUKLU CAMİİ: Selçuklular dönemine ait olan bu camii Kale ilçesi Hırka Köyü'ndedir. SERHAN HAS-SAFRAN CAMİİ: Çivril ilçesindedir.Selçuklu'lar zamanında yapılmıştır. Bu sanat eseri hala kullanılmaktadır. ÇARŞILAR KALE İÇİ Denizli merkezinde gezilebilecek yerlerden biri de Kale içi adi ile anılan en eski çarsıdır. Yaklaşık 800 metre uzunluğunda ve 1 m. kalınlığında sur duvarı ile çevrilidir. Surların yapılış tarihinin Türklerin Anadolu'ya gelişlerinden önce, Bizans Devri'nde var olduğu bilinmektedir. Kaleiçindeki yerleşimin, buraya 5 km. uzaklıktaki laodikeia'nın terk edilmesinden sonra 11.yüzyılda başladığı bilinmektedir. Kale içi ilk kez Selçuklular zamanında Ladik Beyliği, daha sonra Germiyan, İnaçoğulları Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu donemi ile Cumhuriyet döneminde mülkiyetlerin oluşması dar sokakları ve kurulan pazarları ile önemli bir çarsı merkezi haline geldiği görülmektedir. 228 yıl önce bir yer sarsıntısı geçiren Denizli Kasabası kentin bağ ve bahçelerine çekilmiş, çarsı şimdiki kentten 1-2 km. uzakta kalmıştır. Denizli Çarşısı etrafı 8-10 m. yüksekliginde ve 1 m. enliğinde duvarla çevrili ve 5 kapılı 30.000 donum kadar alan içinde 600 dükkan ve mağaza bulunan yüksek bir yerdedir. Çarşı’nın kale duvarları Selçuklular tarafından yapılmıştır. İçinde 7 çeşme ve 2 şadırvan, 6 apteshane, 4-5 yerde yangın su depoları vardır. Suları yine Selçuk Türkleri tarafından yapılmış olan Kurşunlu camii altındaki kaynaktan gelmektedir. Trenle Goncalı'dan Denizli'ye gelirken Çarşı’dan başka bir yer görünmez. İçindeki iki cami ve minareleri çarşının en yüksek yerinde olduğundan önce göze çarpar. Biri büyük pazardır. Perşembe büyük pazar, pazartesi küçük pazar kurulan Denizli çarşısı çok kalabalık olur. Haftanın büyük pazarında alış veriş buna göredir. Eskiden kadınlar pazar içine giremezdi. Kasaba içinde Delikliçınarda da dükkan ve mağazalar her turlu satıcılar varsa da çarşıdaki alış verişe uymazdı. Koca karılar yeni doğan çocuklara Allah nasibini beş kapı içinden versin diye dua ederlerdi. beş kapının adları şunlardır:Bayram Yeri Kapısı, Küçükkapı, Demirciler Kapısı, Gökboyacılar Kapısı, Dörtceşme Kapısı, Yenikapı. çarşının yer yer adları vardır: 1) Bayram Yeri 2) Kestane Pazarı 3) Çerez Pazarı 4) Zahire Pazarı 5) Bahçıvan Pazarı 6) Turna Yıkığı 7) Saman Pazarı 8) Demirciler 9) Bakırcılar 10) Yoğurt Pazarı 11) şadırvan Başı 12) Tabak Pazarı 13) Arasta 14) kadınlar Pazarı 15) Hayvan Pazarı 16) Hasır Pazarı HANLAR AKMAN Denizli - Afyon karayolunun7. kilometresinde bulunan han ayni adi taşıyan koyun hemen girişinde, yolun sonunda yer almaktadır. Anadolu Selcuklular'ın batıdaki son kervansaraylarından olan AKMAN, sultan hanları semasına uymakla beraber oldukça küçük bir handır. Hanin iki kitabesi bulunmaktadır. kapalı olan kişim 1253 (H.651) yılında avlu 1254 (H.652) de tamamlanmıştır. Yaptıran, Vali Seyfettin Karasundur Bin Abdullah'dır. Kitabede Özettin Keykavus II'nin adi geçmektedir. Simetrik bir plan göstermeyen kervansaray acık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Toplam 1100 m2'lik bir alan üzerine oturmakta olup kare bir avlu ve derinlemesine dikdörtgen bir holden oluşmaktadır. kapalı mekan derinlemesine iki paye ile uç şahına ayrılmıştır. Ortada bulunan şahin yan sahanlardan daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Üst kişim tonoz ile örtülmüştür. Sivri kemerli Nis biçiminde porteli basık kemerli giriş kapısı ile oldukça sade bir görünüşe sahiptir. Kapalı mekanın simetrik düzenlenmesine karsın avluda asimetrik bir plan karsımıza çıkmaktadır. Avlu girişinin sağ tarafındaki bolümde iki katli mekanlar, bir eyvan ve iki kapalı birim yer lamsına rağmen diğer tarafta revamlar ve kapalı mekana bitişik kösede tonozlu iki mekan yer almaktadır. Hanin avlu porteli geometrik ve plastik süslemeleri ile oldukça görkemlidir. Portalda görülen en görkemli özellik ise Konya-Karatan Han'la rekabet edecek derecede figürlü süslemelere sahip olmasıdır. Geyik, sfenks, kus, kartal,aslan, ejder vb. hayvan figürleri, gamalı hac motiflerinin aralarına yerleştirilmiş oldukça girift bir süsleme oluşturulmuştur. Handa malzeme olarak kesme tas kullanılmıştır. kapalı kısmin cephelerinde avlunun doğu cephesinde ince isçilik göstermeyen keme tas kullanılmıştır. Ancak avlunun güney ve bati cephesi orijinal düzgün mermer kaplamadır. yapının içinde ve dışta devşirme tas malzeme yoğun olarak göze çarpmaktadır. ÇARDAKHAN Denizli - Afyon karayolunun solunda, denizli ile Çardak ilce merkezinin içinde bulunan bu han, porteli üzerindeki yedi satir kitabesine göre, Alaeddin Keykubat zamanında onun azadeli kölesi ve emirlerinden Esededdin Ayaz Bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. 1230 (H. 627) yılı ramazan ayında bitirilmiş ve kitabesine göre "Ricat" olarak yapılmıştır. doğu - bati doğrultusunda inşa edilen han, oldukça geniş kare avlusu ve altı bölümlü, beş şahından oluşan holü ile sultan hanlarının sadeleşmiş bir benzerini oluşturmaktadır. kapalı mekan doğu - bati ekseninde dikdörtgen planlıdır. Derinlemesine dört sıra halinde ve her bir sırada beser paye kullanılması ile beş şahin oluşturulmuştur. Kapı aksında bulunan orta şahin yan sahanlardan daha geniş tutulmuş, bu şahin tonozu da diğer şahin tonozlarından yüksektir. Holün süsleme unsurlarını orta şahındaki paye baslıklarının üzerindeki kabartmalar oluşturmaktadır. devşirme olan bu süslemeler de boğa bası, çift balık ve insan bası motifleri görülür. Avluya ait bedel duvarlarından çok azı ayakta kalmıştır. Burada olması gereken eyvan ve giriş porteline ait herhangi bir iz kalmamıştır. Holün geometrik motiflerden oluşan, bordürlerle çevrili beden duvarlarından dışarıya doğru çıkıntı yapan porteli ise sade bir kompozisyon oluşturmaktadır. Kitabenin her iki yanında birer aslan figürü yer almakta olup bu kompozisyon tipine Selçuklu hanlarında çok rastlamaktayız. Poratl bordüründe kenarı kırık sekizgenlerin kesişmesinden ortaya çıkan dörtlü düğüm motifleri yer valim. han muntazam kesme taslardan yapılmış olup, istinat kuleleri ile desteklenmiştir. Han, Dinar ilcesine bağlı olduğu dönemlerde "HARABAT" ismiyle anılmakta ve Kurtuluş Savası sırasında zahire ambarı olarak kullanıldığını kaynaklardan öğrenmekteyiz. KAPLICALAR PAMUKKALE KAPLICASI: Denizli'ye 20 km. uzaklıkta, eski Hierapolis kentinin bulunduğu alandadır. Kars tik alanlardan çıkan suların bünyesindeki kireç çözeltisi buharlaşma ve sudaki karbondioksitin ayrışması sonucu çökelerek genellikle beyaz renkte ve pamuk balyalarını andıran kalker tüfleri Pamuk kale travertenlerini oluşturmuştur. Kaplıca suları kalp, Mar sertliği, tansiyon,romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir ve damar hastalıkları, ilik içildiğinde spazmlı midesele iyi gelmektedir. İdrar sokturucudur. Böbrek kum ver taslarında, idrar yolu iltihaplarında etkilidir. Damar iltihapları ve reyon hastalığının tedavisinde yararlıdır. KARAHAYIT KAPLICALARI: Pamukkale'nin 5 km. kuzeyinde Karahayıt Kasabası'ndadır. Suyunun sıcaklığı Pamukkale'nin sularından daha fazla (42o,50o,56o), serbest karbondioksit oranı daha az, radyoaktivitesi yüksektir. Kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma, siyatik,deri ve sinir hastalıklarından bazılarına, limbo, uyuz, sivilce, kasıntı vb. hastalıklarda şifalıdır. GOLEMEZLI ÇAMUR KAPLICASI: Denizli merkeze yakın idari olarak Akkor ilcesine bağlı Gölemezli'de, termal olarak Pamuk kale sistemine uygun, sıcaklıkları 35o C ile 50o C arasında dört kaynak halindedir. Birisinde ÇAMUR banyosu yapılır. Deri hastalıkları tedavisinde etkilidir. ÇİZMELİ (YENİCE) KAPLICASI: Buldan İlçesi'ne 16 km. uzaklıktaki Yenice kent sınırları içindedir. Tripolim antik kenti kalıntıları arasından gidilir. sıcaklığı 35o TC'dir. Bileşiminde hidrokarbonat, sülfat, sodyum, kalsiyum iyonları bulunur. Radyo aktivesi yüksektir. Romatizma, kalp, damar sertliği, deri hemoroit hastalıklarının tedavisinde faydalanılmaktadır. BABACIK (KABAAGAC) KAPLICASI: Tekke koy kaplıcasına 3 km. uzaklıktadır. Kükürtlü iki kaynaktan çıkar. Birisinin sıcaklığı 43o C, diğerinin sıcaklığı 62o TC'dir. Karbondioksit bakımından zengindir SARAYKÖY - TEKKE KOY ILICASI: ilce merkezine uzaklığı 20 km. olup, Tekke koy yakınlarındadır. Suyunun sıcaklığı 80o C dır. Roma İmparatorluğu döneminden kalma hamamı, havuzu ve soyunma yerleri vardır. Romatizma, deri, kadın hastalıkları ve idrar yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Tekke koy kaplıcasına 500 m. uzaklıkta İnaltı hamamı vardır. Bir mağaradan çıkar. Suyu kükürtlüdür. KAVAK BASI ILICASI: Pamukkale'ye 4 km. uzaklıktadır. Suyunun sıcaklığı 30o C dır. Deri hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. KIZILDERE ILICASI: Sarayköy'e 11 km. uzaklıkta, kızıl renkli kayalardan çıkar. suları sodyum karbonatlı ve sodyum sülfatlıdır. Su sıcaklıkları 63o,65o,88oC'dir. suları yorgunluğa ve romatizmaya iyi gelmektedir ORTAKÇI ILICASI: SARAYKÖY yakınında ikisi sıcak, birisi soğuk uç kaynaktan çıkar ve sularının sıcaklığı 47o,50oC'dir. İçme ve banyo suyu olarak kullanılır. Romatizma ve sindirim hastalıklarına iyi gelmektedir. BULDAN MADEN SUYU: Buldan'a 2 km. uzakta 2 ayrı çeşmeden akmaktadır. soğuk ve sıcak olarak dakikada 25 litre su çıkar. Suyun sıcaklık derecesi 19o C dır. Denizden yüksekliği 600 m. olan maden suyu, sindirim sistemi ve karaciğer işlevleri üzerinde olumlu etkiye sahiptir. MÜZELER ATATÜRK VE ETNOGRAFYA MÜZESİ Denizli'nin merkezi Uçancıbaşı Mahallesi'nde bulunan ve buğun müze olarak kullanılan binanın yapım tarihi ile ilgili kesin bir belge yoktur. Ancak 19.yüzyıl sonlarında Rum asilli ve sonradan Türk tabiiyetine gecen Kilon Vandazoflus tarafından yaptırıldığı halk bilgilerinden anlaşılmaktadır. Yapı iki katli olarak inşa edilmiş olup, her iki katta da ortaya sofaya acılan odalardan oluşmaktadır. Üst katin boydan boya uzanan sofası giriş cephesinde ve bu cepheyi hareketlendiren çıkma bir balkona açılır. Arka cephe ise; iki kat boyunca yükselen ve sonradan ilave edildiği anlaşılan bolüme açılmaktadır. İnşaat tekniği olarak: Ana duvarları kagir, ara duvarları ise ahşap karkas seklinde yapılmıştır. Binaya giriş on ve arka cephede bulunan ve ayni özelliklere sahip çift kanatlı ahşap kapılar ile sağlanmaktadır. Pencereler dikdörtgen seklinde ve basık kemerlidir. Sürgülü çerçeveli pencereler, dıştan iki yana açılan kepenklerle korunmuştur. Üst örtü kırma çatı olup Marsilya tipi kiremit ile örtülüdür. Zemin kat duvarlarının Üst kenarlarındaki alcı silmeler ile Üst kat tabanının taşıyan ahşap direklerin üzerlerini örten yivli ve meander bezemeli silme baslıklı dekoratif köse peylerinden başka süsleme bulunmamaktadır. binanın Üst katında etnografik nitelikteki kültür varlıkları sergilenmektedir. Ayrıca Atatürk'ün Denizli'ye geldiğinde, kaldıkları odada, gardırop, pirinç baslıklı karyola, divan ve barok stili bir çalışma masası teshir edilmektedir. Odalardan bir tanesinde temsili olarak bir Denizli evi sergilenmektedir. HIERAPOLIS ARKEOLOJİ MÜZESİ Hierapolis Kenti'nin en büyük yapılarından biri olan Roma Hamamı, 1984 yılından bu yana Hierapolis Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermektedir. Müzede Hierapolis kazılarından çıkan eserlerin yanında Laodikeia, Colossae, Tripolis, Attuda gibi Lycos (Çürüksü) vadisi kentlerinden gelen eserler de bulunmaktadır. Ayrıca Tunç Cağı’nın en güzel örneklerini veren Beycesultan Höyüğü’nden elde edilen eserler müzenin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Caria, Pisidya ve Lidya bölgelerindeki bazı yerleşimlerden ortaya çıkarılan eserler Hierapolis Müzesi’nde toplanmış ve sergilenmektedir. Hierapolis Hamamı’nın bölümlerinden olan 3 kapalı mekan ile doğu bitişiğindeki kütüphane ve gymnasium olarak bilinen acık mekanlar müze teshir alanları olarak düzenlenmiştir. Küçük ve büyük bir çok eserin sergilendiği bu mekanlar; A Salonu, B Salonu ve C Salonu olmak üzere 3 kapalı mekandan oluşmaktadır. acık teshirde sergilenen eserler ise daha çok mermer ve tas eserlerdir. A SALONU Bu salon,Hierapolis ve Laodikeia kazılarından çıkan eserlerden oluşmaktadır. Lahitler, heykeller, mezar taşları, mimari sütun paye başlıkları ve yazıtlarından ibarettir. Grek ve Helenistik orijinallerine bağlı olarak yapılmış Roma Dönemi’ne ait bu eserler içinde Tyche, Dionysos, Pan, Asklepios, Isis Rahibesi, Demeter heykelleri bulunmaktadır. Yöreye özgü geleneğin diğer bir örneği pismiş toprak lahit olup donemin güzel örneğini temsil etmektedir. Mezar taşları ise yöreye ait geleneği simgeleyen aile mezarları ile ilgili örnekleri oluşturmaktadır. Üzerinde kitabesi bulunan Maximillian'ın Lahdi ile Laodikeia kentinde ortaya çıkan ve müzenin en güzel eserlerinden biri olan Sidemara tipi lahit, bir şehir meclisi üyesine (Arhon'a) aittir. B SALONU Bu salonda MO.4.binden beri birçok uygarlığa damgasını vuran küçük buluntular sergilenmektedir. Belirli bir kronolojiye göre sergilenen bu eserler Denizli ve çevresindeki birçok arkeolojik yerleşimlerden elde edilen eserlerden oluşmaktadır. Bu salonda donemi itibariyle eski uygarlığın güzel örneklerini veren Beycesultan Höyüğü kazısından çıkarılmış olan eserler ayrı bir önem taşımaktadır. İngiliz Arkeoloji Enstitusu'nun1952-1957 yılları arasında yaptığı kazı sonunda elde edilen bu eserler idoller, pismiş toprak testi ve tören (libasyon) kapları ve tas eserleridir. özellikle MO.4 binden bu yana en güzel örnekleri vermektedir. Salonun diğer bölümlerinde ise Frig, Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine ait, pismiş toprak kandiller, adakkapları, cam kaplar, kolyeler, madeni takılar (yüzük, küpe, bilezik vb) sergilenmektedir. Ayrıca Kronolojik bir sıraya göre sergilenmiş olan sikkeler bu salonun önemli eserlerini oluşturmaktadır. sikkenin ilk darpedildiği MO.6.yüzyıldan bu yana, Helenistik, Roma, Bizans ve Selçuklu ile Osmanlı dönemlerine ait altın, gümüş ve bronz sikke örneklerini bu salonda görmek mümkündür. C SALONU Hierapolis Tiyatrosu'nun sahne binasının fasadını süsleyen eserlerin bir çoğu restore edilerek müzenin bu salonunda teshir edilmiştir. Sahne kabartmalarının bir kısmi yerinde (Insitu) olup bir kısmının ise mulajları alınarak sahne binasındaki yerine kopyaları konulmuştur. Bu salonda yeralan eserler; Apollon ile Artemis'e ait mitolojik kabartmalar, Dionysos'un eğlence alayları ve Roma İmparatoru Septimus Severus'un taç giyme törenine ait kabartmalar, Persephone'nin Hades tarafından yeraltına kaçırılması, Apollon, Leto, Artemis, Hades ile ilgili heykeller, sfenksler, Attalos ve Eumenes'in büst heykelleri ile mimari kabartma örnekleri yer almaktadır. Ayrıca kentin tanrıçasının (Hierapolis'in) taç giyme töreni ve tiyatro ile ilgili meclis kararlarını belirten yazıtlar önemli eserlerdir. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Ege Bölgesi
Denizli
Denizli coğrafya tarih turuzim
Üst
Alt