- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Dert seni pisiriyor dostum, belki farkinda degilsin ama gerçekten de böyle.
Merak etme, izleniyorsun, duyuluyorsun ve görünüyorsun.
sakin yanlis anlama. Derdini küçümsemiyorum. Diyebilecegim sana, sunu sakin unutma ve de ki:
“Derdimi seviyorum, çünkü VERENI seviyorum !!!”
Bu yüzden derdini sev dostum, derdini çok sev. Zira onu sana takdim eden BIR’i vermis. Besbelli vardir bir hikmeti.
İnsana yolu gösteren derttir, İnsan, hangi işe koyulura koyulsun, o işin derdi, o işin hevesi, aşkı, gönlünde doğmazsa adam, o işe girişemez; o iş, dertsiz kolay gelmez ona.
İster dünya olsun, ister âhiret... İster alış-veriş olsun, ister padişahlık... İster bilgi olsun, ister yıldız; isterse başkası; hepsi de böyledir.
Meryem de doğum ağrısı başlamadan baht ağacının yanına gitmedi. "Doğum ağrısı, onu hurma ağacının dibine sevk etti."
Onu, ağaca götüren o dertti de kuru ağaç meyve verdi. Beden Meryem'e benzer. Her birimizin bir Îsâ'sı var.
Bizde dert meydana gelirse Îsâ'mız doğar; fakat dert olmazsa Îsâ, geldiği o gizli yoldan gider, gene aslına kavuşur; ancak biz mahrum kalırız; faydalanamayız ondan.