DÜĞÜN ve BAYRAMLAR

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
DÜĞÜN ve BAYRAMLAR

Denizlinin ilçe ve köylerinde mahalli yemekler ve sofra adabı eski gelenek ve göreneklerimizin çizdiği kurallarla genellikle devam etmektedir. Yemekler ailelerde toplu halde büyük bir sofra etrafında toplanılarak yenilir. Sofrada büyüklere saygı şarttır.

Bazı köylerimizde toplu halde yemek yeme geleneği devam eder. Mahallenin erkekleri toplu av tertip ettikleri gün kadınlar hazırlık yaparlar. Avlanma sonunda getirilen av etlerinden de hazırlanan yemekler toplu halde yenir. Ayrıca kış günlerinde komşular toplu şekilde mahalli yemeklerle sofralar kurularak birbirlerine saygı geleneği içinde sofra adabım sürdürürler.

Askerlik çağma gelip askere gidecek gençler, değişik kaza geçirenler, ölenler için ve doğumlardan sonra dini kurallar içinde yemek sofraları düzenlenir.

DÜĞÜN:

Çevremizde evlenmeler görücü usulü ile yapılmaktadır. Esini beğenen erkek sevdiği kızı ailesine bildirmekte, ailenin büyükleri "Allah'ın emri Peygamber'in kavli" ile kızı ailesinden istemekte*dirler.

Kız tarafının gönlü olursa bir nişan yapılmaktadır. Hatta nişandan evvel kız tarafına bir inanmalık gider, inanmalık iki taraf için sözleşmedir. Nişan bittikten sonra düğün hazırlıklarına geçilir. İki tarafta düğün için belirli bir tarihte anlaşırlar. Düğünler genellikle sonbaharda yapılır. Çünkü artık ürünler tarladan kaldırılmış, düğünde kesilecek etlik hayvanlar gelişmiştir. Çameli yöresinde düğün üçgün üç gece sürer. Günümüzde bazı düğünler balo tören*leri şeklinde yapılıyorlarsa da bunlar azınlıktır. Ekseriyetle düğünler cuma akşamı başlar, pazar akşamı biter. Bazen salı akşamı başlayıp perşembe akşamı sona erer.

Düğünün birinci günü kapma günüdür. Bu gün adım gençler için tertip edilen bir kapma yarışından almaktadır. Bu gün oğlan evinde davullar çalmakta, konuklar ağırlanmaktadır. Türküler söylenir, davulun önünde mahalli oyunlar oynanır. Mevsim uygun olduğu günlerde evin önüne bir ateş yakılır, oyunlar bu ateşin çevresinde oynanır. Bu ateşe meşale denir. Kapma günü kız evinde de eğlencel-' er yapılır. Gelin ve arkadaşları şakalaşır, oynaşırken aynı zamanda konuklarda ağırlanır.

Düğünün ikinci günü kına günüdür. Bugün adım kına yakma töreninden alır. Bu günün gündüzünde davullar eşliğinde oğlan evinden kız evine bir etlik hayvan, konukların ağırlanmasında kul*lanılacak şeker, yağ, bulgur, keşkek gibi türlü gıda maddeleri gider. Davul kız evinin önünde bir kaç saat çalar, oğlan evinden gelenler yemeklerin! yer kahvelerim' içerler.

Kına günü öğleden sonra oğlan evinden gelen çalgı ile kız evin*den gelinin çeyizleri gider. Çeyiz yüklü araba davul sesleriyle yol alır ağır ağır, oğlan evine varır. Artık oğlan evinde büyük bir sevinç ve sağa sola koşuşan kadınlar vardır. Kız tarafından çeyiz getiren kadınlar, oğlan evindeki kadınlar tarafından karşılanır. Birlikte gelen çeyiz oğlanla gelinin oturacağı eve yerleştirilir. Sonra yemekler yenir ve kız evi tarafı uğurlanır.

Kına gecesi oğlan evi çok neşelidir. Okularla düğüne gelen konuk*lar sofralarda ağırlanır. Sazlar çalınır, türküler söylenir. Gençler ve isteyen konuklar meşalenin önünde veya sofranın bulunduğu odada oynarlar. Ondan sonra damada kına yakma törenine geçilir. Damadın bir eli yumuludur. Gençler ve sağdıç bir halka oluştururlar, davul bu halkanın (etrafında) bir tarafında yerini alır. Kına töreni kına havası ile başlar. Tabakta karılan kınayı taşıyan sağdıç damadın yanındadır.

Burada kesintilerle devam eden kına havası büyük bir coşku getirir. Kesintiler de davul kıvrak havalar çalar, tüm gençler halkanın etrafında davulla yerel oyunlar oynarlar.

Törenin sonunda sağdıç; (hadin damadın avcunu açtıralım) der. Bu çağrıya anne babası da dahil damadın tüm yakınları halkanın etrafında toplanır. Bunlar damada belirli bir para yardımı için toplanmışlardır. Sıra ile damadın tüm yakınları ve damadın genç arkadaşları çağrılır. Herkes gönlünce yardımım yapar. Damat avu-cunu açar, kına yakımına geçilir. Ve kına töreni sona ermiştir.

Kına gecesi kız evine ait geniş bir salon yada bahçede kız kınası yakılır. Gelin ve arakadaşlar, gelinlik kızlar delbek önünde (delbek ritim sazın yerel adıdır) neşeli oyunlar oynarlar. Oynayan kızlara para çevrilir. Bu oyunları bilhassa oğlunu evlendirmek isteyen anneler dikkatle seyrederler. Anneler gönüllerinde müstakbel gelinlerin! seçme gayreti içine girerler.


Gece yarışma doğru kız kınası dağılır. Gelin ve yakın arkadaşları kız evine giderler. Odanın birinde gelinin ve kız arkadaşlarının ellerine ayrıca gelinin ayak parmaklarına kına yakılır.

Düğünün üçüncü günü "Gelin alma" günüdür. Bu arada damadın damatlıkları giydirilir. Oğlan evi saat 12.00-13.00 sıralarında kız evine damat ve büyük bir kalabalık gider. Gelen tüm konuklara yemek çıkar, masalar kurulur, davullar çalar, oyunlar oynanır. Bu arada gelin hazırlanmıştır. Damat gider kayın babasının ve kayın validesinin ellerini öper. Gelinin elinden babası tutar ve gelini damadına teslim eder. Damat ve beraberindekiler gelin arabasına doğru yol alırlar, bu arada davul gelin havasım çalar. Düğüne katılanlar hep beraber arabalara doğru giderler.

Bu arada gelin arabasına gelinin küçük erkek kardeşi yoksa küçük yaştaki bir yakını gelin arabasına binmiştir. Bir türlü arabadan inmez. Gelinin arabaya binmesine izin vermez. Damadın yakınları sorunu çözümlemek için harekete geçerler. Gencin niyetini sorarlar. oysa onun niyeti bellidir. Bahşiş almak isteyen kişi de teklif edilen parayı kabul etmez. Pazarlık yapılır, sonunda damat tarafının varlığına göre bahşişte karar kılınır. Arabadaki iner, gelin ve damat birlikte gelin arabasına binerler. Düğün konvoyuna katılan her arabaya kız evi tarafından birer duru takılır.


Gelin arabası başta, bir gencin taşıdığı bir bayrakla oyun havaları çalarak hareket eder. Ardında da gelin arabası ve konvoya katılan diğer arabalar oğlan evine doğru yol alırlar. Gelin alayı oğlan evine vardığında herkes arabalardan iner, yalnız gelin ve damat arabada kalır. Davul bütün coşkusu ile çalar ve gençler yeniden oynamaya başlar. Damat ve gelin yeni bir yaşama başlamanın heyecanıyla oyunların bitmesini beklerler. Bu arada sağdıç gelir ve damadı oyuna davet eder. Damat ve arkadaşları zeybek ve yerel oyunlar oynarlar. Düğüne katılanlar artık seyircidir. Genç oyuncular biraz da yeteneklerini ve yiğitliklerini gösterme duygusu içinde coşkuludurlar.

Bu oyunlar hava kararıncaya kadar devam eder. Nihayet sözü dinlenen bir kişi araya girerek, düğün töreninin son bulduğunu ve damatla gelinin yalnız bırakılması gerektiğin! hatırlatır. Davul durur ve düğüne katılanlar arabalarıyla oğlan evini yavaş yavaş terk eder.

Düğün artık sona ermiştir. İki gencin kurdukları yeni bir yuvanın bacası tütmeye başlamıştır. Tuz torbası damadın boynuna geçmiştir. Hayırlı geçincemeler....

BAYRAM:

Bayramlar toplumumuzda olduğu gibi iki bölüme ayrılmaktadır. Bunlardan bir bölümü tüm islam aleminde aynı zamanda kutlanan dini bayramlardır. Uç gün süreyle kutlanan ramazan bayramı, dört gün süreyle kutlanan kurban bayramı dini inançlarımızın ve geleneklerimizin çizdiği kurallara göre kutlanır. Dini bayramlardan bir gün önce aileler mezarlıkları ziyaret ederler. Yardımlaşma artar. Bayram günü yakın akrabalar yaşlıları bayram süresince ziyaret ederler.

Milli bayramlarda tarihimizin belirli dönüm noktaları simgelenmektedir. Milli idarenin belirlediği kurallara göre okullarımız ve halkımızın katıldığı törenlerle kutlanır. Yakın tarihimizin önemli olay*ları geleceğe ışık tutacak şekilde dile getirilir.
 
Üst Alt