- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Sevme sanatı adına pek çok kitaplar, makaleler yazılmış konferanslar, söyleşiler düzenlenmiştir...
Tüm bu çabalar yüreğimizi doğru adreslere teslim etmeyi amaçlamaktadır. ..
Pek çok yazarın bu konudaki ciltler dolusu önerilerini ne kadarda hayatımıza uygulamaya çalışsak ta, her defasında mutlaka bizi yanıltan adına dostum dediğimiz, oyun bozanlar bu kuralları altüst ederler...
Aldığımız yaraları nasıl saracağımızın çaresizliği içinde oturup düşünürüz başımız ellerimizin arasında...”ben nerede hata yaptım” diye.
bize sevme sanatını en mükemmel şekilde öğreten tek kitab Kuran-i Kerim dir..
Allah cc. kadar İNSANI tanıyan, yaratılanın arzularını, zaaflarını, hevalarını, hırslarını, egolarını, benliklerini, ve kinlerini en iyi şekilde tanıyabilen başka bir varlık olabilirmi...?
“TEGABUN SURESİ-4 – O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Gizlediğiniz ve açıkladığınız her şeyi de bilendir. O sinelerin özünü, gönüllerinizin içinde olanlarıda bilir. “
O Allah yarattığını tanımazmı hiç...İşte bu yüzden mü'min kullarına kimi nasıl seveceklerini şu ayetlerle öğretmiştir.
TÖVBE-119- Ey inananlar, Allah' tan korkun ve doğrularla beraber olun....
ALİ İMRAN-118. Ey iman edenler, sizden olmayanları dost edinmeyin; onlar, sizi şaşırtmakta kusur etmezler....
ALİ İMRAN-28- Mü' minler, inananları bırakıp, kâfirleri dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allâh ile bir dostluğu kalmaz.
MAİDE-55--Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allâh, Elçisi ve namazlarını kılan, zekâtlarını veren, rükû' a varan mü' minlerdir.
sizin dostunuz “MÜ'MİNLERDİR diyor...
Peki bu Mü'minler kimler...?
ki biz onların dostluğundan hüsrana uğramayalım..!
Ne yazık ki pekçoğumuz Mü'min bildiğimiz dostlarımızdan çok derin yaraları almışızdır defalarca.
Belkide yaşadıklarımın etkisiyle, son zamanlarda hep tefekkür halindeydim.
Ben ne kadar mü'minim...?
Mü'minlerden dostlarım varmı...? Ya da dostum dediklerim ne derece MÜ' MİNLER...?
Bu soruların en dogru cevabını bulmam için MÜ'MİN kelimesini silgeri baştan öğrenmeliydim.
“AHZAP SURESİ-72.Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir”
Başkalarının bana Mü'min deyişi veya benim kendime mü'minim deyişim veya pekçok inananın kendine mü'minim demesi yoksa cahaletten başka bir şey değilmiydi?
Bizler bu ismin emanetinin hakkını vermeyerek kendi nefislerimize mi zulmediyorduk öz ellerimizle?
İşte o günden sonra MÜ'MİN kimdir sorusuna ilk cevabım ; Rabbimin adının emanetini yüklenen kul, oluyordu....
EL-MÜ'MİN :
1)-Gönüllerde iman ışığı uyandıran, Zatına İman edilmekte en küçük şüphe duyulmayacağını eylemleriyle kanıtlayan.
2)-Kendisine sığınanları güvenlikte kılan, güven veren, güven duyulan
3)-Emniyet veren, kendisinden emin olunan ve yanında emniyette olunan.
4)-Sözünde sadık olan, ahde vefa gösteren,
5)-Şek ve şüphe duyulmadan iman edilen.
Herkesin bana MÜ'MİN dediği bu alemde ben ne kadar bu özellikleri taşıyordum.
Ya dostlarım, dostum dediklerim?
Bizler bu sıfatların neresindeydik...?
Bu ismi anlayabilmiş olsaydık, üzermiydik dostlarımızı ya da üzülürmüydük onların eliyle?
ihanet edermiydik, ihanetlere uğrarmıydık?
Satarmıydık dostlarımızı üç kuruşa, Ya da dostlarimizin bakmak ile mukellef olduklari yetimlerin mallina goz koyarmi idik?
Şerrinden korkulan, yada şerrinden korkan olurmuyduk? Şüphe duyulan, yada şüphe duyan olurmuyduk? Bir incir çekirdeğini doldurmayacak olaylarla..
dünyalarımızı böyle ateşe verirmiydik. Bundan sonraki yaşamlarımız için aldığımız yaralardan dolayı tüm MÜ'MİNİM diyenlere böyle ön yargıyla bakacak hale gelirmiydik?Emin diye sanilan insanlardan kacarmi idik?
insanlara ve insanliga guvenimizi yitirirmi idik?
Sütten ağızlarımız yanınca yoğurdu üfleyerek yemek için, tüm insanlardan uzaklaşma kararı alarak bize gerçekten ihtiyacı olan Mü'min kardeşlerimizin hakkına girermiydik?
Eğer gerçekten MÜ'MİN olsaydık..