Bu sözleri tekrar etmekle de gerçekleşir kardeşim. Kuran-ı Kerimi okuyup anlamak ve tatbik etmek gerekir amenna. Fakat Kuran-ı Kerimi orjinal olarak okumak veya dinlemek de ayrı bir hissiyattır.
Bir insan, anlamını hiç bilmediği halde Allah’ın kelamı olan Kur’an’ı dinlerken içinde bulunduğu ihlas ve duyduğu huşu neticesinde ağlayabilir ve bu gözyaşları hürmete layıktır. Anlamı bilinmezse bile Kur’an’ın okunuşu insanı derinden etkiler, dinleyenlerde saygı hissi uyandırır. Allah’ın kelamını, güzel bir ses ve okuyuşla okuyan bir kişiden dinlemek ve dinlerken bu bilinç içinde olmak da sayılanlara eklenince, gözlerden yaş dökülmesi, doğal bir sonuç olarak görülmelidir. Bu sonucu hafife almak ise DOĞRU DEĞİLDİR.
Kur’an’ın lafzıyla da ibadet edilir. Kurallarına uyarak Kur’an’ı namaz dışında okumak da sevaptır. O halde Kur’an’ın aslını okumaktan geri kalamayız. Eğer biliyorsak kendimiz okumalıyız, bilmiyorsak bilenlerin okuyuşunu dinlememiz güzel olur. Namazda okuyacak kadar ezbere bilmek ise, her mükellef müslüman için farz-ı ayındır.