insan Hep eksik, hep yalnızdır

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
yurekyanginlari_1327500543124.jpg


Kimi kaybetmiş bu “iç oluş”u, kimi de üstüne bina etmiş herşeyini.
Şöyle de düşünebiliriz, yap-bozlarda nasıl bir parça eksik olduğunda resim tamamlanamıyorsa, insan da öyle..
Eğer Rabbinde değilse insan, yüreğindeki yitik parçayı bulup da koymazsa yerine,
Hep eksik, hep yalnızdır. Maddenin zirvesine de çıksa yalnızdır, derdi-gamı eksik olmaz.
Hep o kayıp parçanın acısı, sızısı zehir eder hayatı..

İşte hep servetin, şöhretin, makamın zirvesindekiler intihar ediyorlar ya, olay bu işte Rabbini bulamayış..
Şimdi; “Dindar insanlar da mutsuz ama..“denebilir..
O zaman ben de; Rabbini bulan ve tüm sıfatlarıyla bilen asla mutsuz olmaz derim.
Demek ki bulamamış, demek ki bilememişler.
O yüzden mutsuz insanlara hep, “Esma dersleri” almalarını tavsiye ediyorum.
Şu hissiz çağda, donmuş yürekler ah, üzülüyorum.
hic bir sey hissedemiyoruz sanki..
“Sonra kalpleriniz yine katılaştı da taş kesildi, hattâ taştan da beter oldu...
Ah merhamet..Ah merhamet peygamberi Gül efendim..
O’na ne kadar muhtaç yürekler..

Herkesin maddeye kilitlendiği, soğuk, ruhsuz, menfaati olmadan selam bile alınıp verilmeyen, komşu komşuya yabancı, ev içinde dahi gurbetlerin yaşadığı şu çağda ne sıcak geliyor değil mi, “Can baş üstüne” “Başım gözüm üstüne” söylemi?<o:p Birden ısıtıtıveriyor içimizi..İnanmıyorsunuz önce, “neydi bu yanlış mı duydum acaba?” bocalıyorsunuz..Ama bakıyorsunuz ki, birbirine sarılan sımsıcak kocaman yürekler hala var.

Duygulanıyor, seviniyor, gelecek adına umutlanıyorsunuz. “İyi ki de varlar” diyorsunuz...
Yoksa başımız beladan kurtulmayacaktı, taş yağacaktı kızgın semadan, yerin öfkesi dinmeyecekti..

Ve yüreğiniz “can olma” san’atını öğreniyor, onlardan.
Kötülük gibi iyilik de bulaşıcı ve yayılmacı çünkü.
Selam olsun güzel insanlara, dünyayı sırtında taşıyanlara..

Siz gönül yaptıkça, Rabbim de sizin gönüllerinizi yapar..
Siz zorları kolay kıldıkça, Rabbim de sizin zorlarınızı kolay eder.

Neysek, nasılsak O’nun kullarına, O da bize öylece muamele edecek..
Kullandığımız ölçüyle ölçüleceğiz..İşte, kullarla diğer insanlarla muamelede bunu hep hatırlarsak, kimseyi incitmeyiz, her canı aziz biliriz.
Elimden geldiğince herkesin derdini dinler, yardımcı olmaya çalışır, pozitif enerji vermeye gayret ederim..
Hayata bakış açısını çeşitlemeli..

Hayata ve insanlara, olaylara güzel bakmalı, hüsn-ü zan etmeli..
Kırılan yanlarıyla kendine acıyarak ve acıtarak ömür boyu gezmemeli, tamir etmeli..
Aman eskitmeyin kendinizi, ne olursa olsun.
Takılmamak lazım, ne geçmişe-geleceğe, ne de ânâ.
Dondurmayın zamanı, mekanı, duyguları, akıverin..
Hayat nasıl akıyorsa öyle.
* “Sevgide güneş gibi ol.” Muhteşem bir şey bu.
Hz.Mevlana yine yürekleri hedefliyor.

Sevgide güneş gibi olmak, O'nun boyasına boyanmaktır aslında..
O'nun, yani Rabbimizin..
O'na benzemek, esmalarını içselleştirmek..

Çünkü O Rabbimiz, güneş gibidir –farz-ı muhal-
Sevgide olduğu gibi tüm sıfatlarında da;
Kendisine gelene de verir nimetlerini, gelmeyene de..
Zalime de, mazluma da..
İyiye de kötüye de..

Rahman çünkü..
Rezzak çünkü..
Vedud çünkü..[/LEFT]

Ah bizler de keşke "Güneş" olsak sevgide, şefkatte, merhamette..
Gelmeyene gitsek,
Vermeyene versek,
"Şudur-budur" demeden âlemi kucaklasak..
Affetsek, hoşgörsek..

Düşünüyorum da, belki de bizler sevmeyi yanlış anladığımızdan, benzeyemiyoruz tam..Yukarıdan aşağı değil, aşağıdan yukarı doğru sevgilerimiz çünkü..
O'na varıncaya kadar tıkanıyor yollar binbir engelle..


Oysa yukarıdan aşağı olsa..
Yani; Önce O'nu sevsek..Çok sevsek ama..
Sonra, zaten seveceğiz,"Yaradan'dan ötürü yaradılanı.."

Bizim gayretlerimiz de inşaAllah maddeten ve manen denge içinde ufukları yakalamak olsun..Rabbim muvaffak ede ve müslümanlara yeniden ayağa kalkışı, dirilişi nasibede..Ve bizi, şu dünyadaki tüm müslümanları ADAM ede amin.
Muhabbetle efendim.

Alinti.</o​
 
Üst Alt