İnternette sanal sohbet

imat

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
8 Mayıs 2011
Mesajlar
154
Tepkime puanı
4
SANAL SOHBETİN HÜKMÜ

İnternet günümüzde bilgiye ulaşmamızı kolaylaştıracak en önemli araçlardan biri ve yediden yetmişe, her yaştan birçok insanın günlük hayatında kullandığı ve bunun paralelinde etkilendiği bir araç. Bu yazımızda genel olarak internetten değil de chat de denilen sanal sohbetlerden bahsetmeye çalışacağız. İnternet ortamında karşılıklı konuşmaya chatleşme deniyor. Böyle bir sohbet mahremlerin (birbirleriyle evlenmeleri caiz olmayan karşı cinsten kişilerin) ve namahremlerin (birbirleriyle evlenmeleri caiz olan karşı cinsten kişilerin) durumuna göre hükümler ihtiva etmektedir. Kişinin msn, facebook vs. gibi sanal ortamlarda anne, baba, hala, teyze, amca, dayı gibi mahremleriyle görüşüp sohbet etmesinde dinimize göre bir problem bulunmamaktadır. Ancak dinen birbirlerine yabancı hükmünde olan iki karşı cinsin, sanal da olsa karşılıklı görüşüp konuşmalarında, hem dinen hem de toplumsal bazı sakıncaların olduğunu söylemek mümkündür.

Dinimiz haramı yasakladığı gibi kişiyi harama götüren veya götürmesi muhtemel olan şeyleri de yasak kapsamına almıştır. Birbirine yabancı iki cinsin sanal ortamda havadan sudan sohbet ederek vakit geçirmesinde de bu hükmü ve hikmeti görmek mümkündür. Bazı kişiler sanal ortamlarda yapılan sohbetin sadece yazıdan ibaret olduğu ve kendilerinin dine aykırı şeyler konuşmadıklarını ifade etmektedirler. Evet, bir kişinin iş yeri yazışmaları, evrak takibi gibi yazışmaları makuldür. Ancak bizim kastettiğimiz bunun dışındaki özel sohbetlerdir.

KİŞİ YAZDIKLARIYLA DA MÜKELLEFTİR

Dinimize göre kişiye sorumluluk yükleyen işler sadece ondan sadır olan fiili ve sözlü hareket ve davranışlar değildir. Yani bir kişinin, "Ben internette sadece yazışıyorum" diyerek kendini savunması, yaptığı şeyin dinen hiçbir sakıncası olmadığını göstermez. Zira dinimize göre bir kişi yazdıklarıyla da mükelleftir. Nitekim daha önceki yazılarımızda, bir kişinin mektupla veya mesaj yoluyla yaptığı boşamanın da geçerli olduğunu söylemiştik. Çünkü yazı da insanın niyetini ve maksadını ortaya koymakla onun lehinde veya aleyhinde hüküm verilebilmesi için kafidir.

İNTERNETTE TEBERRÜC

Dinimiz bir hanımın yabancı bir erkeğe karşı teberrücünü yasaklar. Teberrüc çekici görünmektir. Bu gerek konuşmayla, gerek giyimle, gerek tavırla, gerek yazıyla olsun fark etmez; bunların hepsi teberrüc dahilindedir. Buna bir de ilgi çekici tavır ve davranışlar eklendiği zaman, yapıldığı yer, zaman ve metot fark etmeksizin hem kendisini hem de karşı cinsi etkiler. Biz bununla sanal ortamlarda, bir erkek ve kadının birbirleriyle yaptığı zorunlu olmayan yazışmaların sakıncasını kastediyoruz. Evet, ekran karşısında insan tek başınadır. Onun yazdıklarını denetleyecek, ifadelerine ayar getirecek nefsinden başkası da değildir. Ancak nefsi dizginlemek gerçekten çok zordur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v) bile bir duasında şöyle demiştir: "Allahım! Gözümü açıp kapayıncaya kadar bile beni nefsimle baş başa bırakma" (Hakim).

İNTERNETTE HALVET

Dinen birbirlerine yabancı olan bir erkek ile kadının bir yerde baş başa kalmaları İslam hukukuna göre halvet terimiyle ifade edilir. Hadislerde aralarında nikah bağı veya devamlı evlenme engeli olmayan kişilerin baş başa kalmaları yasaklanmıştır. Bir hadiste, Efendimiz (s.a.v) "Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın; çünkü böyle bir durumda üçüncüleri şeytandır" (Müslim) buyurmuştur. Ekran başında yapılan sanal sohbetlerin de buna benzediğini ve gerçek halvete götürme yolunda bir vasıta olduğunu söyleyebiliriz.

Sanal ortamda dinen birbirlerine yabancı sayılan kişilerin yaptığı sohbetlerin daha sonraları samimi birlikteliklere ve ardından hiç de hoş olmayan neticelere kadar götürdüğünü okumuş ya da televizyondan seyretmişizdir. Asrımızda bu tür hadiselerin aileleri nasıl parçaladığını görmek mümkün. Bir anlık masumane niyetler, sonrasında kişiyi hiç ummadığı mecralara sürüklemektedir. Evet, insanın yaptığı en büyük hatalardan biri de cahil olduğunun yani hata ettiğinin farkında olmaması veya yaptığı işin hata olduğunu kabullenmemesidir. O kendisinin daima doğru yolda olduğun zanneder.

SOHBETÇİLERİN BAHANESİ

İnternet üzerinden tanımadığı karşı cinsle sohbet edenlerin bazıları "Dini konular hakkında konuşuyoruz" yahut "Karşımdaki kişiye dini/tasavvufu/büyüklerimizi anlatıyorum" gibi komik bahaneler de üretebiliyor. Oysa bu bahane genel olarak vicdan rahatlatma ya da yanlışına kılıf bulmaktan başka bir şey değil. Zira çalınan mal ile sadaka olmayacağı gibi, dinin yasakladığı alanlara girerek din tebliğ edilmez.

SUİZANA SEBEBİYET VERMEYİN!

Sanal ortam sohbetleri, mutlu mesut yaşayan nice ailelerin harap olmasına neden olmuştur. Sanal sohbetler sebebiyle eşinin yüzünü göremeyen, bu nedenle ruhi dengesi bozulan nice aile bireyleri vardır. Bu durumdan ders çıkaran kadın veya erkek aile bireyleri, kendileri bu işlerden uzak durmak istedikleri gibi eşlerinin de uzak durmasını isterler. Kim ailesinin dağılmasını ister ki! Bu sebeple kişi her ne kadar kendi kanaatince sadece sohbet ediyor ya da iş yeri arkadaşlarıyla görüşüyor olsa da, bu tür görüşmeleri mesai saatlerine bırakmalı, evdeki vaktini ailesine, eşine harcamalıdır. Böylelikle eşinin kendisi hakkında suizanda bulunmasına da sebebiyet vermemiş olur. Suizanda bulunmak ne kadar kötü ise, kendisini suizanda bırakacak hareketlerde bulunmak da bir o kadar kötüdür.

Sonuç olarak her müslüman, yüce Allah'ın emir ve yasaklarını çiğnemesine basamak teşkil edecek, hataları davet edici davranış ve ilişkilerden kendini korumasının kulluk görevi olduğunu unutmamalıdır.

Semerkand Aile Dergisi
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
gunbatimi.jpg


Allah RAZI olsun iste beni en cok da korkutan konuya, gercegi dille getirmissiniz..
KİŞİ YAZDIKLARIYLA DA MÜKELLEFTİR

bazi arkadaslarim yazilarimi cook begeniyorlar neden kitap yazmiyorsun diyorlar..hayattan gurbetten…Gecmis ve geleceginden...Insan ruh ve psikolojisinden, Ruya Aleminden, vs. vs.
Onlar bilmiyorlar ben yazmaktan korkarım…yanlış bi şey yazmaktan abartmaktan Vebalin altina girmekten en cok da Allah tan korkarim..
SIRR-I ifsa etmekten..riyadan gosteristen kendimi kaybetmekten korkarim..
Bir Ben var Ben de Benden iceu o kapiyi aralamaktan...
Yaşam; kendi gözlerinizden seyrettiğiniz bir filmdir.
Dışarıda neler olup bittiği o kadar önemli değildir.
Önemli olan sizin olup bitenleri nasıl gördüğünüzdür..olaylara gosterdigimiz tepki ve yaklasimimizdir..
kendi gördüklerimi icimde yasadiklarimi yakarislarimi nasil yazabilirim ki.
insan yazmaktan hic korkar mi diyeceksin simdi?
Ben yazmaktan değil onun şahitliğinin sorumluluğundan Vebalinden Mahser gununde yazdiklarimin her harf ve kelimesinin HAKKIn dan korkarım..
Bir gun burada bir Ruya Yorumu Yazmistim..Kardesimiz Almanyadan idi sanirim...
tahsilim Bilgim, tecrube ve yuregim ile Asr suresini de tatbik ederek ..

Bismillâhirrahmânirrahîm .
Asra yemin ederim-ki insan gerçekten ziyan içindedir.
Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler,birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır .

diyerek hep SABRI, salih amel, guzel ahlaki, Hak Adalet Terazisinin cok ince ve hassas oldugunu bir bozuldu mu bir daha Asla!! eskisi gibi dogrulamiyacagini, kul HAKKIndan sakinmamiz gerektigini ..
Sûizan etmeyelim, kötü düşünmeyelim
Ne sen aldan, ne de aldat! siarini yazmistim ki kardesmiz soyle agir bir cevap yazmisti..
"Bir daha benim ruyalarimi yorumlama
"Sen Nefsin ile YAZIYORSUN"
Uzgunnn
gunlerce bu sozu yuregimde korku ile cinladi..ya Hakli ise..Ben bunun vebalini nasil tasirim diye..

Ey Allah'ım! Senin rahmetini
umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle başbaşa bırakma..amin..

EY KAİNATIN MİNYATÜRÜ İNSAN.!
KALBİNİ DANIŞMANAKLINI KATİB KIL...
VİCDANINI HAKİMAZALARINI MEMUR KIL...
BÖYLECE KENDİ ANAYASANI HAKLAŞTIRMIŞ OLURSUN...
 

ravza seyda

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
13 Aralık 2012
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Herkesin kendi hesabına savunduğu ya da müdafaa ettiği facebook ve benzeri sosyal paylaşım sitelerinde sadece göze, kula hitap eden bir kaç hakikat yoktur. Bir kaç tane güzel paylaşım yoktur. Görünürde güzel görünen materyaller varsa da hakikat cihetinde perde arkasında ve ahlaki, edebi, imani ve İslami bir nazarla bakıldığı ve nazar edildiği zaman bir çok olumsuz ve zararlı unsurların ve çıkmazların olduğu da görülecektir. Herkesin bağımlı olduğu bu paylaşım sitelerinde milleti kumara alıştıran okeyler var. İnsanları sevmeye ve flörte zorlayan sanal aşk davetiyeleri var. Allahın haram kıldığı zinaya teşvik eden teklifler, sayfalar bol ve çokça var. Şeytanın ve nefsinin eliyle ortaya çıkarılan bir çok sapkın sayfalar ve sapıklar var. Menfi ve olumsuzluk adına yok yok.

Bu siteler insanların gözlerini boyasa da ve hislerini okşasa da bu paylaşım siteleri masumiyetin çirkefleştiği, namusun düşüklüğe uğradığı, mahremiyetin ifşa edildiği, gereksiz ve lüzumsuz aşkların başladığı, uyarılmaların ve azgınlaştırma seanslarının uygulandığı, aldatma dürtüsünün uyanması için cesaret haplarını verildiği, konuşmalara cesaretlerin pompalandığı, nefislerle baş başa kalındığı, üçüncülerin şeytan olduğu, namusların açık artırmaya çıkarıldığı yerler hükmüne geçmiş.

Bu tür siteler : zehrin balla verildiği, güzellik ve cazibenin satışa çıkarılıp beğenilme katsayısının artırıldığı, seni seviyorum yalanlarının havalarda uçuştuğu, bacım,kardeşim,ablam hitaplarının bir zaman sonar aşkım, tatlım, canım ve cicime dönüştüğü yerlerdir.

Bu sanal alemler: aşkların sönüp gayri meşru aşkların alevlendiği, eşini sevmediğini yeni sevgilisini sevdiğini anladığı, kadınlara ve kızlara tuzakların kurulduğu, genelevlere ve kötü yollara kızları düşürmek için yakışıklı erkeklerin kullanıldığı, küçük kızların büyük olduğu büyük adamların küçük göründüğü, koca arayanların ve karı arayanların buluşma noktası, kaçamak, yenilik ve fantazi arayanların buluştuğu batakhane, sapıkların içlerinde sakladıkları sapkınlıklarını dışa vurup kendilerine ortak aradıkları ve resmi evlilerin bekarlaştığı, kocalarında bulmadıklarını arayanların, eşlerinden görmediği ilgili arayanların yerlerdir.

Evet bu siteler ve sayfalar kabul etsek ya da etmesek; Arzuların kızdırıldığı, hayaların yıkıldığı, şehvetlerin şeytanlar tarafından kaynatıldığı, tatlı sözler duymak ve iltifat manyağı olmak isteyenlerin, seviyor sevmiyor itiraflarının yapıldığı, mutlu mutsuz edebiyatlarının yapıldığı yerler olmuştur.

Bazen farkında olmadan; imanın, dinin, islamın unutulup heva, şehvet, heveslerin yuvası olduğu, cehennem yoluna girildiği, vaktin ve zamanın faydasız meşgalelere esir edildiği, imanların iffetlerin edeplerin eksiltildiği, yalan rekorlarının kırıldığı, hakkaniyetin soğutulduğu, sınır ve ölçünün sıfırlaşıp her türlü çirkef ve küfrün serbestleştiği yerlerdir.

Merak duyguları ve hislerine aldanan ve dışarıda tesettürlü orda çıplak olunduğu, çıplak ve hayasız kadınların resim mezarlığı olduğu, alıcıların arttığı ve teşhircilerin çoğaldığı, eşine ailesine vereceği merhametin şüpheli hikayelerle başkalarına dağıtıldığı, kızlar ve erkeklerin podyumvari pozlarının olduğu, denizde havuzda evde rahat kıyafetlerle çekilen fotoğraflarının olduğu yerlerdir.

Bu tür siteler,sabrını başkalarıyla tüketen, acınacak halini unutup başkalarına acıyanların, kendi günahlarını görmeyip başkalarına alim edasıyle yardım edildiği, kendi kusurlarını görmeyip başkalarını kusurlarına sövüldüğü, kes kopyala yapıştır ile dindarların arttığı yerlerdir.

Bu tür yerler yatak odasındaki sırların ve mahremiyletin ortaya taşındığı, erkeklerin kadınlara ve kadınların erkeklere telefonlarını verip adreslerini gösterdiği, sapkın düşüncelerin açığa çıkarılıp buluşulduğu, sürtük piyasasanın ve fahişe pazarının her geçen gün büyüdüğü ve patlama yapması beklenildiği yerlerdir..

Ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz belki insanların çok abarttınız dediği ama abartılmayıp eksik bırakıldığı, zararı faydasından çok, tahribi tamirden çok olunan bir yerdir. Bu tür siteler ülkedeki zinaya, boşanmalara, aldatmalara ve sapkınlıklara kapı açıyorsa o yerler hakkında söylenen şeyler yanlış değildir. Milyarlarca insanın vazgeçemediği bir hastalık haline gelmiş ve insanların vaktini, ahlakını ve imanını ve değerlerini alıp götürüyorsa o siteler hayır yerine şerdir. İnsafla bu yazıyı okuyanların bu yazıya katacakları çok şey olacaktır. Çok abartmışsınız diyenler çıksa da onlar ya fazla pisliğini görmemiştir. Ya tam buraların mahiyetini bilmiyor ya kendi menfaatine terstir. Ya da bu sitelerin bağımlısıdır.

Facebook ve diğer paylaşım siteleri hakkında yazılacak olan gerçekler bu kadar sınırlı değildir. Bu siteler hakkında bilinmesi gereken gerçeklerin bilinmesi, insanlar için hayırdır. O insanlar en azından temkinli, tedbirli ve ölçülü hareket ederler. Bulunulan ve girilecek ortamın manevi olarak karını ve zararını iyi hesap ederler. Bu hesabı yapanlar için ne hayat yanar ne de iman.Vesselam.
*alıntı*
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
SANAL SOHBETİN HÜKMÜ

KİŞİ YAZDIKLARIYLA DA MÜKELLEFTİR

Dinimize göre kişiye sorumluluk yükleyen işler sadece ondan sadır olan fiili ve sözlü hareket ve davranışlar değildir. Yani bir kişinin, "Ben internette sadece yazışıyorum" diyerek kendini savunması, yaptığı şeyin dinen hiçbir sakıncası olmadığını göstermez. Zira dinimize göre bir kişi yazdıklarıyla da mükelleftir. Nitekim daha önceki yazılarımızda, bir kişinin mektupla veya mesaj yoluyla yaptığı boşamanın da geçerli olduğunu söylemiştik. Çünkü yazı da insanın niyetini ve maksadını ortaya koymakla onun lehinde veya aleyhinde hüküm verilebilmesi için kafidir.
harikaa Emeğine sağlık imat kardeşim

Bu sanal alemler: aşkların sönüp gayri meşru aşkların alevlendiği, eşini sevmediğini yeni sevgilisini sevdiğini anladığı, kadınlara ve kızlara tuzakların kurulduğu, genelevlere ve kötü yollara kızları düşürmek için yakışıklı erkeklerin kullanıldığı, küçük kızların büyük olduğu büyük adamların küçük göründüğü, koca arayanların ve karı arayanların buluşma noktası, kaçamak, yenilik ve fantazi arayanların buluştuğu batakhane, sapıkların içlerinde sakladıkları sapkınlıklarını dışa vurup kendilerine ortak aradıkları ve resmi evlilerin bekarlaştığı, kocalarında bulmadıklarını arayanların, eşlerinden görmediği ilgili arayanların yerlerdir.


***

Bu tür yerler yatak odasındaki sırların ve mahremiyletin ortaya taşındığı, erkeklerin kadınlara ve kadınların erkeklere telefonlarını verip adreslerini gösterdiği, sapkın düşüncelerin açığa çıkarılıp buluşulduğu, sürtük piyasasanın ve fahişe pazarının her geçen gün büyüdüğü ve patlama yapması beklenildiği yerlerdir..
harikaa Doğru söze ne denir
 

Sema123

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
10 Kasım 2014
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
İnternette yalan yazışmanın hükmü nedir?

İnternette yalan yazışmanın hükmü nedir?
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,021
Tepkime puanı
425
İnternette yalan yazışmanın hükmü nedir?
Yalan, yalandır... internete veya fiziki ortamda yalan söylemenin farklılığı olmaz. İslamda yalan söylemenin hükmü neyse aynısıdır.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
gunbatimi.jpg


Allah RAZI olsun iste beni en cok da korkutan konuya, gercegi dille getirmissiniz..
KİŞİ YAZDIKLARIYLA DA MÜKELLEFTİR

bazi arkadaslarim yazilarimi cook begeniyorlar neden kitap yazmiyorsun diyorlar..hayattan gurbetten…Gecmis ve geleceginden...Insan ruh ve psikolojisinden, Ruya Aleminden, vs. vs.
Onlar bilmiyorlar ben yazmaktan korkarım…yanlış bi şey yazmaktan abartmaktan Vebalin altina girmekten en cok da Allah tan korkarim..
SIRR-I ifsa etmekten..riyadan gosteristen kendimi kaybetmekten korkarim..
Bir Ben var Ben de Benden iceu o kapiyi aralamaktan...
Yaşam; kendi gözlerinizden seyrettiğiniz bir filmdir.
Dışarıda neler olup bittiği o kadar önemli değildir.
Önemli olan sizin olup bitenleri nasıl gördüğünüzdür..olaylara gosterdigimiz tepki ve yaklasimimizdir..
kendi gördüklerimi icimde yasadiklarimi yakarislarimi nasil yazabilirim ki.
insan yazmaktan hic korkar mi diyeceksin simdi?
Ben yazmaktan değil onun şahitliğinin sorumluluğundan Vebalinden Mahser gununde yazdiklarimin her harf ve kelimesinin HAKKIn dan korkarım..
Bir gun burada bir Ruya Yorumu Yazmistim..Kardesimiz Almanyadan idi sanirim...
tahsilim Bilgim, tecrube ve yuregim ile Asr suresini de tatbik ederek ..

Bismillâhirrahmânirrahîm .
Asra yemin ederim-ki insan gerçekten ziyan içindedir.
Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler,birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır .

diyerek hep SABRI, salih amel, guzel ahlaki, Hak Adalet Terazisinin cok ince ve hassas oldugunu bir bozuldu mu bir daha Asla!! eskisi gibi dogrulamiyacagini, kul HAKKIndan sakinmamiz gerektigini ..
Sûizan etmeyelim, kötü düşünmeyelim
Ne sen aldan, ne de aldat! siarini yazmistim ki kardesmiz soyle agir bir cevap yazmisti..
"Bir daha benim ruyalarimi yorumlama
"Sen Nefsin ile YAZIYORSUN"
Uzgunnn
gunlerce bu sozu yuregimde korku ile cinladi..ya Hakli ise..Ben bunun vebalini nasil tasirim diye..

Ey Allah'ım! Senin rahmetini
umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle başbaşa bırakma..amin..

EY KAİNATIN MİNYATÜRÜ İNSAN.!
KALBİNİ DANIŞMANAKLINI KATİB KIL...
VİCDANINI HAKİMAZALARINI MEMUR KIL...
BÖYLECE KENDİ ANAYASANI HAKLAŞTIRMIŞ OLURSUN...

Belki haklısınız da, her bir insan bir şeylerden korkabilir, vebali düşünebilir, hatayı ya da yanlışı düşünebilir, herkes korktuğu şeyi bırakacak olursa, düşünün ortam nasıl olur, düşünmek bile istemezsiniz.

İmam niyet ediyor, arkasında, 150, 200 insan var...
Cenaze yıkamak... Ticaret yapmak... Sanalda site sahibi olmak... Var da var...

Yani herkes vebali düşünüp kenara çekilecek olursa, boşluğu kim dolduracaktır..? İşin burası da problemlidir...

Bilemiyorum, çalışmanız var mı ya da çalışmalarınız var mı, hastalarla iştigal ediyorsunuz, hastaların yaşayış ve inanç eksenlerinden hareket ederek, İslami eğitimin, inancın önemine dair kitaplar, eserler ortaya koyabilirsiniz...

Hem sizin için bir ecir (manevi mükafat) olur ve hem de eserlerinizin ulaştığı nesiller eserlerinizden müstefit olurlar... Öyle değil mi..?

Bu yönde ilmi çalışmalarınız varsa, bence eserlerinizi oluşturunuz derim...

Bizler de seve seve okuyalım...

İnşallah... Allah yardımcınız olsun...
 
Üst Alt