es-Selamu Aleyküm.
Buğra kardeşim,
“Zamanında bir yerde su kıtlığı sebebiyle bir peygamber önderliğinde evliyalar toplanmış... Çıkmışlar yağmur için dua etmişlerse de duaları bir fayda vermemiş. Üstelik onlar dua ettikçe güneşin harareti arttıkça artıyormuş. İçlerindeki nebi, Allahu Teala'ya artık durumu arz etmiş. Allahu Teala da ona: içinizde bir asi var, o sebepten duanızı kabul etmiyorum buyurmuştur. Bunun üzerine nebi onlara dönüp demiş ki içimizde Allahu Teala'ya karşı asi olan birisi var. Allah ona gazaplı, onun sebebinden duanızı kabul etmiyor. O kişi kendini bilir. Aramızdan çıksın ki duamız kabul olsun buyurmuştur. Şimdi bu durumda o asi de kendinden bahsedildiğini hemen anlamıştır. Zaten çevresindekiler evliya, veli gibi büyük zatlar... bir de kendi isteğiyle çıksa başka da ihtimal kalmadığından resmen kendisini teşhir etmiş olacaktı. O kendini gizlemeye çalışmış ama ortam gerginleştikçe gerginleşiyor, asi adam bakmış iş ciddiye bindi ki kendisini gizlese de vahiyle açığa çıkacak... içinden Allah'ım tamam sana tövbe ettim. Sana karşı asiyim bu aramızda kalsın, sen tövbemi kabul et de bir tek beni bu kişilerin içinde rezil etme diye istiğfar etmiştir. Bunun üzerine oradakiler bir baktı ki hararet kalkıyor, yağmur yağmaya başlıyor. Herkes şaşırdı: nasıl oldu, aramızdaki asi çıktı da biz görmedik mi diye....Nebi Aleyhisselam, Allahu Teala'ya olayın hikmetini soruyor tabi...... Allahu Teala da buyurur ki: Yağmuru o asinin hürmetine yağdırdım. Nebi de bu sefer meraklandı… önce gazap ettiğin, sonra hürmetine yağmuru yağdırdığın o asi kimdi, öğrenmek istiyorum dedi, Allahu Teala: o asiyken ben ona gazaplıydım onun kim olduğunu sana söylemedim… gizleyip örttüm… bana tövbe ettiğinde mi ismini açıklayıp rezil edeceğim buyurmuştur.”
o kişi size ne gibi üzüntü yaşatırsa yaşatsın, belki önce onu canınızdan çok sevmişsinizdir sonra yaptığı hata nedeniyle ondan nefret edip onun derbeder olmasını istiyor olabilirsiniz.
Merhametlilerin En Merhametlisinden sizin önünüzde onu rezil etmesini istiyorsun!!! Gidip de bir tokadı gözüne sen çakaydın ellerini öperdim… Ama evlilik dışı ilişkilerden ötürü bir haksızlığa uğradığımızda Allahu Teala'ya başvururken dikkatli ol....
siz o kişiyi hem de sizin önünüzde rezil etmesini istiyorsunuz. Üstelik ve üstelik ve de üstelik 10 kat kadar acı çekmesini istiyorsunuz. Böyle içinizden geçiriyor olabilirsiniz ama Allahu Teala'ya bu ölçülerle ve şartlarla müracaatta bulunulur mu ya? Ceza gelirse adaletli gelir. Onu yakan azap sana da dokunabilir. Çünkü bu insan sizi hiç tanımayan yoldan öylesine geçen bir zat değil. Hiçbir mahkeme suçluyu tek başına çağırıp yargılamaz, davacı olarak seni de çağırır.
Bakın… Sizin yaptığınıza zalimlik denir! Ona karşı değil, bir kula karşı zalimlikten kastediyorum. Haklı dahi olsanız, zalimlikten sizin de başınız yanar!!! Çünkü: Bir kötü amele 1 günah, bir iyi amele en az 10 sevap veririm diyen Allahu Teala Celle Celalühe, üstelik el Gaffar, el Gafur, et Tevvab, el Afüvv, er Rahman, er Rahim, er Rauf, el Vedud, el Hafız, el Muksit, es Sabur gibi isimlerinin hatırını düşünmeden el Muntekim zikriyle müracaat ediyorsun. el Muntekım ismi şerifine tüm Müminler muhattaptır….
Bu ismi şerifi öne geçirmeniz, bu isim vesilesiyle O'nun rahmetine yakışmayacak bir ceza istemeniz çok ayıp ve yanlış. sen de başka Müslümana zulmettiysen, onların intikamları da bekletiliyor. “akıllı ol” bir intikam varsa merhamet etmeyene merhamet olunmaz sözünü de hatırla …
Allahu Teala buyuruyor ki merhametim gazabımı geçmiştir! Siz azap ettirmeye çalışıyorsunuz hem de fazlasıyla... Cezalar sipariş üzere değil, ancak hakkın kadarını ona yükletebilirsin. O kişi günahı neyse günahının ölçüsünde ceza görür, bu yetmez suyundan da koy dersen olmaz…. Kim olursa olsun azabını Allahu Teala takdir eder, biz tayin edemeyiz.
Eğer bir kul bir günah işlemişse tövbe etmemişse, Allahu Teala şu veya bu sebepten onu affetmemişse: kötülüklerin cezası bire birdir.. Bakın… Ters dönebilme ihtimalini düşünün. Önünde rezil etsin tamam da onunla birlikte ya seni de” ikinizi birden” hem dünyada hem de ahrette rezil ederse! şaşakalırsın… Şeytan azgınlığı emreder, Allah ise iyiliği emreder.
Biraz hazmı ve köşene çekilmeyi kadınlar öğrenebilse.., “Allahım bu kişiyle beni ne dünyada ne de ahirette muhatap edecek duruma getirme, cezasını sen bilirsin, benim de hatam var ki bu böyle şeyler bana yapabildi. Ben kendime sahip olabilseydim o bana yaklaşamazdı bile” diyebilseniz. biraz çekilip, olayları örtüp kendinize gizleseniz, affetmeseniz bile….
Buralara kadar garezinizi getirmeyin. Şimdi ümmet bazında bana vekalet versen bendeki ilimle bir beddua etsem ikinizin de başı yanar, ve tüm bu durumda olanların… Bedduaya dilinizi alıştırmayın. Miraç ta Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem cehennemde kadınların çoğunlukta olduğunu gördüm buyurmuş, Nedeni ise çok lanet etmeleri ve kocalarına karşı ben senden ne hayır gördüm diyerek yaptığı nankörlükleridir. çok dikkatli olun hatta çok uyanık olun. Ceza istemeyi bir tarafa bırak; Allahu Teala’ya bir olayı havale etmek mi… OF! OF! OF! kendi fermanınızı da havale etmiş olursunuz farkında olmadan. O da sen de belanızı bulursunuz. Niye mi? Bak ayet var ortada. Allahu Teala ona ceza verdi diyelim. Sonra senin için (Haşa Allah’ı c.c tenzih ederim): “Buğra kulumun bahsettiği diğer kulum kimdir? Nereden tanıyor bakalım onu diye sorarsa, melekler de sevgilisiymiş derse… Vay Vay Vay!! Zaten biliyor da meleklere görev vermesi nedeniyle sordu diyelim… Hadi bize eski kafalı diyebilirsin de haşa Allahu Teala’ya ne diyeceksin… ben emretmemiş miydim insanlara “zinaya yaklaşmayın” diye. Halbuki el ele tutuşmayın demiyordum, yaklaşMA diyordum.. “yaklaşma”nın neresini anlamamışlar! O kulum Buğraya karşı suçluysa, hem o hem de Buğra benim huzurumda suçlulardır, amellerine göre muamele edin ceza verin derse ne olacak! madem merhamet etmiyor ve istemiyor, madem azap ve ceza istiyor; ahrette de beni karşısında öyle bulacak derse.OOOoo hem o hem sen hazır olun feryada…
Şu eve “yaklaşmayın” buyurmuş ama sen kapıyı açmış bahçede geziyorsan. Eee eve girmedim ki dersen mazeret değildir. Allahu Teala’nın el Muntekim ismini sevgilinle arandaki anlaşmazlık için zikrediyorsun ne olacak şimdi?
Haa dersin ki bana böyle konuşuyorsun senin halin nedir… Senin hiç mi suçun günahın yok diyebilirsin.. Ben suçum varsa da kaşınmıyorum. Allahu Teala’yı gazabını isteyerek gazaplandırmıyorum. Biliyorum ki birisi için gazap istersem o memleketi terk etmeliyim. Çünkü Allahu Teala bir halka veya kavime azap edeceği zaman peygamberlerine ve beraberindeki inanlara oradan siz çıkın, sakın geriye dönüp bakmayın buyurmuştur.
Sipariş üzere şu kuluna şu sebepten ötürü şu kadar azap et diyorsun. Zaten sevgilinle arandaki olayı, tekrar yazıyorum: sevgilinle arandaki olayı (eşin değil, kardeşin değil) Allahu Teala’ya şikayet edersen içi beni yakar dışı seni…
Eşiniz miydi!!! Siz onunla evliydiniz de çocuğunuzu ve sizi perişan mı etti? Sizi kötü yollara mı düşürdü... Helal daire içerisinde size o ne yaptı? siz evliyken mi bunlar yaşandı! yoksa sevgiliyken mi! Madem olay bedduadır, olay artık Allahu Teala’ya müracaat ediliyor … Size o kişiyi burnu üstü yere çaktıracak bedduaları verirdim, öğretirdim ama bunda senin de cüz-i iraden var ve suçun vardır diye sen de o da belanızı bulmayınız diye vermekten vazgeçtim. Ama şu duayı yaparım: Allahu Teala katında benim zerre kadar hatırım varsa!!! ısrarla ve acilen!!! mazlum olma ihtimalinize karşı sizin bu beddualarınızın kabul olmaması için ben de buradan bu konuyu özellikle el Muksit ismi şerifiyle Rahman ve Rahim olan Allah’a havale ediyorum. O kişiyi ne sizin önünüzde rezil etsin ne de sizi başkalarının önünde rezil etsin. Çektiğiniz sıkıntıları da inşaallah hatalarınıza keffaret kılsın.... Bir Müslümanın başka bir Müslüman gıyabında ettiği dua reddolunmaz buyrulmuş Ya Rabb! Duydum işittim amel ettim. Bu noktada Merhemetlilerin En Merametlisi olarak şanına merhamet etmek yakışır. Aleyhisselam. Elhamdülillah. Amin
Gönülden bırak bu işin peşini.
Bu iş çirkefliktir. Allah'u Teala'nın hele ki zinadan uzak durun dediği noktalarda “sevgililik” gibi hususlarda çıkan anlaşmazlık ve haksızlıkları Allahu Teala’ya şikayet edip, O'nun eksiksiz ve tam isimlerini işin içine katarak müracaat etmeniz azgınlıktır. Ucu size de dokunur !!!!!!!!! Fesübhanallah!
Şöyle düşün: Anne-babana bu konuları soramıyorsan bil ki işin içinde zaten dine uygunsuz haller vardır. Başkalarının görmesini istemediğimiz bazı ameller demek ki sevap değildir. mutlaka senin de Allahu Teala’ya ve annene-babana karşı bu ilişkide mahçup olduğun veya olacağın yanların vardır, O kişi size karşı cinsel arzusu olan biridir. sen onun bacısı değilsin ki sen de istersin öyle şeyler. Böylece el Muntekım’e havale edersen el Hasib ile karşılaşırsın dikkat…