Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslamda Kıyamet günü
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Mekkavi" data-source="post: 52821" data-attributes="member: 2441"><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Bismillahirrahmanirrahim </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Esselamu aleykum</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Konu : Kıyamet günü</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Kıyâmet günü yeniden ayağa kalkış (kıyam) günüdür. Ölümden sonra yeniden dirilme günüdür. Huzura çağrılma günüdür. Dünyada iken Allah için ne yapıp ne yapmadığımız hususunda iyi veya kötü amellerimiz için hesap verme günüdür.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">(Velbasu badel mevt) Hani imânın şartlarını sayarken deriz ya, işte ölümden sonra bu diriliş gününe inanmaktır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Sonra sizi bir tek çağırışla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki yerden diriltilip çıkacaksınız.”(Rum sûresi 25. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">İşte uyku kalkışına da Arapça da kıyam denir. Topraktan dirilerek kalkmamız ile uykudan kalkmamız arasında fazla bir fark yoktur . Karanlık bir ortamda ve zaman göstergesi olmayan bir yerde az veya çok ne kadar süre kaldığımızı anlayamayız.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Aynen Ashabı Kehfin mağarada 309 yıl uyuduktan sonra kendi aralarında; kaç gün kaldık? diye sorunca, bir gün veya daha az dedikleri gibi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Ashâbı kehf ile ilgili ayeti kerimelerde şöyle buyurur ;</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Bir gün yada günün bir parçası kadar kaldık, dediler (kimide) şöyle dedi; Rabbimiz kaldığımız müddeti daha iyi bilir.”(Kehf sûresi 19. Ayet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Onlar mağaralarında 3 asır kalmışlar ve dokuz yılda buna ilâve edilmiştir.” (Kehf suresi 25.âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Ashâbı kehf’i mağarada 309 yıl uyutup sonra tekrar diriltmesi yine Yüce Allah’ın gücü ve kudretidir, bu olayda da yine mucizelerinden birisi tecelli etmiştir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Cenâbı Allah Kıyâmet gününün çok yakın olduğunu bize bildirmektedir. Kuran’ı Kerimde Kıyâmetle ilgili kırka yakın âyeti kerime vardır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Kıyamet yaklaşmaktadır fakat insanları çoğu buna inanmazlar.”(Mûmin) sûresi 59. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Kıyâmet gününü ne zaman kopacağını Cenabı Allah’tan başka hiç kimse bilemez. Eğer bilmiş olsalardı düşünemeyeceğimiz ve Ayrıca bilemediğimiz bir çok problem doğabilirdi. Aynen ne zaman öleceğimizin saklı olduğu gibi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Yüce Allah Kuran’ı Kerimde, İnsanlara bir çok Ayeti kerime ile yapmış olduğu bir çok uyarılar vardır. Bu uyarılara rağmen, halâ peşinde koştuğu şeyin doğru veya yanlış olup olmadığını görmesi için, kıyamet gününü gizlemiştir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını nerede ise gizli tuttuğum kıyamet saati mutlaka gelecektir.” (Taha sûresi 15. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Ey insanlar Allah’tan korkun, çünkü Kıyâmet günü depremi müthiş ve büyük bir olaydır .” (Hac sûresi 1.âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün gözlerin kamaştığı zaman, ayın tutulduğu, güneşin ve ayın bir araya geldiği zaman, insanın kaçma yeri neresidir? (firar etme yeri) dediği zaman.” (Kıyâmet sûresi 6-7-8-9.âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Yukarıdaki âyeti kerimede ‘kaçma yeri neresidir?’ olarak görünen mealin, Arapça aslındaki ‘eynel mafar’ buyruğunun anlamını tam olarak bulamıyoruz, aslında bu buyruğu şöyle tarif edebiliriz; Yukarıdaki kaçma olayı bir kuşun insandan kaçmasına veya herhangi bir mahlukatın birilerinden korkarak kaçma olayı gibi değildir. Oradaki kaçma olayı Arapça aslında olduğu gibi ‘mafar’ fırlatmak kelimesinin türemesinden gelir, bir rampadan âdeta fırlamak gibi veya bir çıtanın önünde canını kurtarmak için var güçü ile koşan bir ceylan gibi, veya inançsız kişinin son nefesinde canını almak için gelen Azrail a.s.’dan eğer gücü yeterse ok gibi fırlayarak yattığı yerden kaçmak istemesi gibidir. Bu mübarek buyruğun Arapça’daki aslı budur ancak bu şekilde bir tarif ile anlaşılabilir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">‘Mafar’ Buyruğu ile ilgili diğer ayeti kerimeler de şöyledir :</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Sanki onlar ürkmüş zebralar gibi. Aslandan kaçmaktadır.” (Müddessir sûresi 50. 51. âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Kuran’ı Kerimde kıyametle ilgili âyetler şöyledir;</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün kulakları patlatacak gürültü (kıyamet) geldiğinde, kişi kardeşinden, babasından, annesinden, eşinden ve çocuklarından kaçar (firar eder), O gün her birinin başını aşacak derdi vardır.” (Abese sûresi 33-34-35-36-37.âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Kıyâmet günü Allah’ı yalanlayanların yüzleri simsiyahtır. Cehennemde onlara barınacak yer mi yoktur.”(Zumer sûresi 60. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Ogün insanların küçük kelebekler gibi ateş etrafında sersemce döndüğü zaman, dağların hallaç pamuğu gibi atıldığı zaman.” (Karia sûresi 4-5.âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün insanlar kendisine muhâlefet etmeden davetçiye (İsrâfil’e) uyacaklar. Artık çok esirgeyici Allah hürmetinesesler kısılmıştır. Bu yüzden fısıltıdan başka bir ses işitilmez.” (Taha sûresi 108. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Yer başka bir yere, gökler de (başka göklere) değiştirildiği ve (insanlar) bir ve kahredici olan Allah’ın huzuruna çıktıkları gün (Allah bütün zalimlerden intikam alacaktır).”(İbrahim sûresi 48. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Kıyamet gününde kişi hangi kıyafet ile öldüyse o kıyafet ile mezarından kalkacaktır. İhramlı iken öldüyse veya giyinik çıplak, yada üzerinde Çirkin bir kıyafet var ise o elbise ile ahirette Yüce Allah’ın huzuruna çıkar. Cenabı Allah hepimize dünya hayatında, rızasına uygun kıyafetler giymemizi nasip etsin.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Kuran’ı Kerimdeki âyet şöyledir;</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“(Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk. Ceza gününü de yalan sayıyorduk.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Ölüm bize bu haldeyken geldi çattı derler.” (Müddessir süresi 45. 46. 47. âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Konu ile ilgili Hadisi şerif şöyle buyurmaktadır :</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Ölen kişi öldüğünde, üzerinde hangi elbise varsa kıyamet günü o elbise ile dirilir.” ( Faydul kadir hadis no 9248 )</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Müminin şerefi gece namazıdır, (Teheccüt) azizliği ise başkasının malında gözü olmamasıdır.” ( Faydul kadir hadis no 4883 )</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Gece uykudan kalkarak kılınan namaza Teheccüd namazı denir. Arapça da ise kıyam namazı denir. Kıyam ve kıyamet kelimeleri ayni türevden gelir. İnsanların mezarlarından kalkış gününe de kıyam günü denir. Gece namazı ile ilgili bir çok hadisi şerif vardır. Bu namazın değeri ve fazileti çok yüksektir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Sura üflenince kabirlerinden çıkıp Allah’ın huzurunda olacaklar. Ve diyecekler ki vay halimize kim çıkardı bizi yattığımız yerden demek ki müminler haklıymış Allah’ın vaadi yerine geldi.” (Yâsin sûresi 51.52.53. âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Sura üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar hepsi düşüp ölür. Sonra Sura bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.” (Zumer sûresi 68. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Yukarıda Sur üflenmesi ile ilgili âyetlerin Kuran’da yorum şöyledir;</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">(Birinci surda Allah’ın dilemesi ile ölmeyip kalanlar; Cebrail, Mikâil, İsrâfil, Azrail veya hâmili arş ya da Rıdvan melekleri, hûriler, cennetin hazinedârı olan Mâlik ile cehennem bekçileri olan zebânilerdir. Bu âyete göre nefha (sur) ikidir. Birinci sur ölüm nefhası, ikincisi de Bâs (diriliş) nefhasıdır.)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün gökyüzü yarıldığı zaman, kabirlerin içindekileri dışarı çıkardığı zaman, denizlerin birbirine katıldığı zaman.” (İnfitar sûresi 1-2-3-4.âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Az veya çok Cenâbı Allah’ın emirlerine riâyet ederek ibâdet etmiş olanlar, Allah’a şirk koşmayanlar, emirlerini yerine getirmiş olanlar, kısmen yapmış bir bölümünü yapamamış ve sonrada tövbe etmiş tövbeden sonra dönüş yapmamış her fırsatta Rablerinden özür dilemiş müminler Allah’ın izni ile kurtuluşa ereceklerdir. Kabirlerinden rahatlıkla çıkacaklar. Sanki her şey gâyet doğalmış gibi. Ve onlara yol gösteren Melekler kendilerini rahatlatacaktır. Fizikleri düzgün olarak bir an önce Rablerine kavuşmayı arzu edeceklerdir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“En büyük dehşet bile onları tasalandırmaz. Melekler onları (kabir çıkışında) şöyle karşılar; işte bu size vaat edilmiş olan mutlu gününüzdür, derler.” (Enbiyâ sûresi 103.âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün gök yüzü beyaz bulutlar halinde yarılacak ve Melekler bölük bölük indirileceklerdir.”(Furkan sûresi 25. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün kim hayır ve hasenât ile gelirse ona daha hayırlısı verilir ve onlar büyük korkudan emin (muaf) kılınırlar.” (Nemil sûresi 89.âyet</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün müminlerin yüzleri sevinçli, güleç ve müjdeli olacaklar.”(Abese sûresi 38. ve 39. âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Kıyâmet gününde yukarıda âcizane arz ettiğim gibi yer ve gök Allah’ın iznini alıp çekilecek, milyarlarca insan kabirlerden dışarı çıkacak ve yeryüzünün dümdüz olduğu mahşerde amellerimize göre çeşitli kılık ve fiziklerde yüce Allah’ın huzurunda hesap vermek için toplanacağız.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Bir diğer hesaplaşma ise insanlar üzerinde hakkı olan hayvanları da Cenâbı Allah tekrar diriltecek ve insanlardan haklarını alacaklar ve sonra tekrar toprak olacaklardır. Bunları gören kâfirler (din düşmanları) keşke bizde toprak olsaydık diyeceklerdir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Biz pek yakında gelecek bir azap için sizi uyardık. Kişi iki eliyle yaptıklarını göreceği güne hazır olsun. O gün kafir, (inanmayan, keşke insan olacağıma ) toprak olsaydım der.” ( Nebe sûresi 40 . âyet )</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün, inkâr edip Peygambere baş kaldırmış olanlar, yerle bir olmayı ne kadar isterler ve Allah'tan bir söz gizleyemezler.” (Nisa sûresi 42. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Diğer bir konu olan gelir ve giderlerimizle ilgili Yüce Allah Kura’nı Kerimde şöyle buyurmaktadır :</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Nihayet O gün dünyada kazanıp harcadığınız nimetlerden hesaba çekileceksiniz.” (Tekâsür sûresi 8. âyet)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Bu âyeti Kerime ile ilgili Kuran’ı Kerimde ki yorum şöyledir :</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">(İnsanoğlu dünyada geçirdiği ömründen sıhhat ve afiyetten, kazanıp harcadığı mal-mülk ve servetten, harcadıklarından, harcamayıp geride bıraktıklarından birer birer hesap verecek. Buharinin rivayet ettiği gibi hadisi şerifte, iki nimet vardır ki insanların çoğu bunların değerinden habersizdir, Sağlık ve boş vakittir. Zira kazanmak ve hayır yapmak bunlara bağlıdır.)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Böylece insanlar dünyadaki tüm kazançlarını ve giderlerini nereye sarf ettiklerinden hesaba çekileceklerdir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“O gün dost dostun halini sormaz. Azaptan kendini kurtarmak için oğullarını, karısını, kardeşini, (dünyada) kendisini koruyan, barındıran sülalesini ve yer yüzünde kim varsa versin de tek kendisini kurtarsın.” (Meâric sûresi 11.12.13.14. âyetler)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Yukarıdaki ayeti kerimede kişi cehennem azabından kurtulmak için her şeyini ve aile efradını fidye olarak vermeye razı oluyor ama bu kişi dünyada iken kolayca ibadetlerini yapmaktan imtina ediyordu, kaldı ki orada hiçbir şeye sahibi ve maliki değildir, ama dünyada çok şeye sahipti, Allah buyruklarını ve İbadetlerini rahatlıkla kolayca yapabilirdi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Cenabı Allah müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzelliklerini nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v.’e Cennette komşu eylesin.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Mekkavi, post: 52821, member: 2441"] [SIZE=4][FONT=Arial]Bismillahirrahmanirrahim Esselamu aleykum[/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Arial]Konu : Kıyamet günü Kıyâmet günü yeniden ayağa kalkış (kıyam) günüdür. Ölümden sonra yeniden dirilme günüdür. Huzura çağrılma günüdür. Dünyada iken Allah için ne yapıp ne yapmadığımız hususunda iyi veya kötü amellerimiz için hesap verme günüdür. (Velbasu badel mevt) Hani imânın şartlarını sayarken deriz ya, işte ölümden sonra bu diriliş gününe inanmaktır. “Sonra sizi bir tek çağırışla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki yerden diriltilip çıkacaksınız.”(Rum sûresi 25. âyet) İşte uyku kalkışına da Arapça da kıyam denir. Topraktan dirilerek kalkmamız ile uykudan kalkmamız arasında fazla bir fark yoktur . Karanlık bir ortamda ve zaman göstergesi olmayan bir yerde az veya çok ne kadar süre kaldığımızı anlayamayız. Aynen Ashabı Kehfin mağarada 309 yıl uyuduktan sonra kendi aralarında; kaç gün kaldık? diye sorunca, bir gün veya daha az dedikleri gibi. Ashâbı kehf ile ilgili ayeti kerimelerde şöyle buyurur ; “Bir gün yada günün bir parçası kadar kaldık, dediler (kimide) şöyle dedi; Rabbimiz kaldığımız müddeti daha iyi bilir.”(Kehf sûresi 19. Ayet) “Onlar mağaralarında 3 asır kalmışlar ve dokuz yılda buna ilâve edilmiştir.” (Kehf suresi 25.âyet) Ashâbı kehf’i mağarada 309 yıl uyutup sonra tekrar diriltmesi yine Yüce Allah’ın gücü ve kudretidir, bu olayda da yine mucizelerinden birisi tecelli etmiştir. Cenâbı Allah Kıyâmet gününün çok yakın olduğunu bize bildirmektedir. Kuran’ı Kerimde Kıyâmetle ilgili kırka yakın âyeti kerime vardır. “Kıyamet yaklaşmaktadır fakat insanları çoğu buna inanmazlar.”(Mûmin) sûresi 59. âyet) Kıyâmet gününü ne zaman kopacağını Cenabı Allah’tan başka hiç kimse bilemez. Eğer bilmiş olsalardı düşünemeyeceğimiz ve Ayrıca bilemediğimiz bir çok problem doğabilirdi. Aynen ne zaman öleceğimizin saklı olduğu gibi. Yüce Allah Kuran’ı Kerimde, İnsanlara bir çok Ayeti kerime ile yapmış olduğu bir çok uyarılar vardır. Bu uyarılara rağmen, halâ peşinde koştuğu şeyin doğru veya yanlış olup olmadığını görmesi için, kıyamet gününü gizlemiştir. “Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını nerede ise gizli tuttuğum kıyamet saati mutlaka gelecektir.” (Taha sûresi 15. âyet) “Ey insanlar Allah’tan korkun, çünkü Kıyâmet günü depremi müthiş ve büyük bir olaydır .” (Hac sûresi 1.âyet) “O gün gözlerin kamaştığı zaman, ayın tutulduğu, güneşin ve ayın bir araya geldiği zaman, insanın kaçma yeri neresidir? (firar etme yeri) dediği zaman.” (Kıyâmet sûresi 6-7-8-9.âyetler) Yukarıdaki âyeti kerimede ‘kaçma yeri neresidir?’ olarak görünen mealin, Arapça aslındaki ‘eynel mafar’ buyruğunun anlamını tam olarak bulamıyoruz, aslında bu buyruğu şöyle tarif edebiliriz; Yukarıdaki kaçma olayı bir kuşun insandan kaçmasına veya herhangi bir mahlukatın birilerinden korkarak kaçma olayı gibi değildir. Oradaki kaçma olayı Arapça aslında olduğu gibi ‘mafar’ fırlatmak kelimesinin türemesinden gelir, bir rampadan âdeta fırlamak gibi veya bir çıtanın önünde canını kurtarmak için var güçü ile koşan bir ceylan gibi, veya inançsız kişinin son nefesinde canını almak için gelen Azrail a.s.’dan eğer gücü yeterse ok gibi fırlayarak yattığı yerden kaçmak istemesi gibidir. Bu mübarek buyruğun Arapça’daki aslı budur ancak bu şekilde bir tarif ile anlaşılabilir. ‘Mafar’ Buyruğu ile ilgili diğer ayeti kerimeler de şöyledir : “Sanki onlar ürkmüş zebralar gibi. Aslandan kaçmaktadır.” (Müddessir sûresi 50. 51. âyetler) Kuran’ı Kerimde kıyametle ilgili âyetler şöyledir; “O gün kulakları patlatacak gürültü (kıyamet) geldiğinde, kişi kardeşinden, babasından, annesinden, eşinden ve çocuklarından kaçar (firar eder), O gün her birinin başını aşacak derdi vardır.” (Abese sûresi 33-34-35-36-37.âyetler) “Kıyâmet günü Allah’ı yalanlayanların yüzleri simsiyahtır. Cehennemde onlara barınacak yer mi yoktur.”(Zumer sûresi 60. âyet) “Ogün insanların küçük kelebekler gibi ateş etrafında sersemce döndüğü zaman, dağların hallaç pamuğu gibi atıldığı zaman.” (Karia sûresi 4-5.âyetler) “O gün insanlar kendisine muhâlefet etmeden davetçiye (İsrâfil’e) uyacaklar. Artık çok esirgeyici Allah hürmetinesesler kısılmıştır. Bu yüzden fısıltıdan başka bir ses işitilmez.” (Taha sûresi 108. âyet) “Yer başka bir yere, gökler de (başka göklere) değiştirildiği ve (insanlar) bir ve kahredici olan Allah’ın huzuruna çıktıkları gün (Allah bütün zalimlerden intikam alacaktır).”(İbrahim sûresi 48. âyet) Kıyamet gününde kişi hangi kıyafet ile öldüyse o kıyafet ile mezarından kalkacaktır. İhramlı iken öldüyse veya giyinik çıplak, yada üzerinde Çirkin bir kıyafet var ise o elbise ile ahirette Yüce Allah’ın huzuruna çıkar. Cenabı Allah hepimize dünya hayatında, rızasına uygun kıyafetler giymemizi nasip etsin. Kuran’ı Kerimdeki âyet şöyledir; “(Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk. Ceza gününü de yalan sayıyorduk. Ölüm bize bu haldeyken geldi çattı derler.” (Müddessir süresi 45. 46. 47. âyetler) Konu ile ilgili Hadisi şerif şöyle buyurmaktadır : Ölen kişi öldüğünde, üzerinde hangi elbise varsa kıyamet günü o elbise ile dirilir.” ( Faydul kadir hadis no 9248 ) “Müminin şerefi gece namazıdır, (Teheccüt) azizliği ise başkasının malında gözü olmamasıdır.” ( Faydul kadir hadis no 4883 ) Gece uykudan kalkarak kılınan namaza Teheccüd namazı denir. Arapça da ise kıyam namazı denir. Kıyam ve kıyamet kelimeleri ayni türevden gelir. İnsanların mezarlarından kalkış gününe de kıyam günü denir. Gece namazı ile ilgili bir çok hadisi şerif vardır. Bu namazın değeri ve fazileti çok yüksektir. “Sura üflenince kabirlerinden çıkıp Allah’ın huzurunda olacaklar. Ve diyecekler ki vay halimize kim çıkardı bizi yattığımız yerden demek ki müminler haklıymış Allah’ın vaadi yerine geldi.” (Yâsin sûresi 51.52.53. âyetler) “Sura üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar hepsi düşüp ölür. Sonra Sura bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.” (Zumer sûresi 68. âyet) Yukarıda Sur üflenmesi ile ilgili âyetlerin Kuran’da yorum şöyledir; (Birinci surda Allah’ın dilemesi ile ölmeyip kalanlar; Cebrail, Mikâil, İsrâfil, Azrail veya hâmili arş ya da Rıdvan melekleri, hûriler, cennetin hazinedârı olan Mâlik ile cehennem bekçileri olan zebânilerdir. Bu âyete göre nefha (sur) ikidir. Birinci sur ölüm nefhası, ikincisi de Bâs (diriliş) nefhasıdır.) “O gün gökyüzü yarıldığı zaman, kabirlerin içindekileri dışarı çıkardığı zaman, denizlerin birbirine katıldığı zaman.” (İnfitar sûresi 1-2-3-4.âyetler) Az veya çok Cenâbı Allah’ın emirlerine riâyet ederek ibâdet etmiş olanlar, Allah’a şirk koşmayanlar, emirlerini yerine getirmiş olanlar, kısmen yapmış bir bölümünü yapamamış ve sonrada tövbe etmiş tövbeden sonra dönüş yapmamış her fırsatta Rablerinden özür dilemiş müminler Allah’ın izni ile kurtuluşa ereceklerdir. Kabirlerinden rahatlıkla çıkacaklar. Sanki her şey gâyet doğalmış gibi. Ve onlara yol gösteren Melekler kendilerini rahatlatacaktır. Fizikleri düzgün olarak bir an önce Rablerine kavuşmayı arzu edeceklerdir. “En büyük dehşet bile onları tasalandırmaz. Melekler onları (kabir çıkışında) şöyle karşılar; işte bu size vaat edilmiş olan mutlu gününüzdür, derler.” (Enbiyâ sûresi 103.âyet) “O gün gök yüzü beyaz bulutlar halinde yarılacak ve Melekler bölük bölük indirileceklerdir.”(Furkan sûresi 25. âyet) “O gün kim hayır ve hasenât ile gelirse ona daha hayırlısı verilir ve onlar büyük korkudan emin (muaf) kılınırlar.” (Nemil sûresi 89.âyet “O gün müminlerin yüzleri sevinçli, güleç ve müjdeli olacaklar.”(Abese sûresi 38. ve 39. âyetler) Kıyâmet gününde yukarıda âcizane arz ettiğim gibi yer ve gök Allah’ın iznini alıp çekilecek, milyarlarca insan kabirlerden dışarı çıkacak ve yeryüzünün dümdüz olduğu mahşerde amellerimize göre çeşitli kılık ve fiziklerde yüce Allah’ın huzurunda hesap vermek için toplanacağız. Bir diğer hesaplaşma ise insanlar üzerinde hakkı olan hayvanları da Cenâbı Allah tekrar diriltecek ve insanlardan haklarını alacaklar ve sonra tekrar toprak olacaklardır. Bunları gören kâfirler (din düşmanları) keşke bizde toprak olsaydık diyeceklerdir. “Biz pek yakında gelecek bir azap için sizi uyardık. Kişi iki eliyle yaptıklarını göreceği güne hazır olsun. O gün kafir, (inanmayan, keşke insan olacağıma ) toprak olsaydım der.” ( Nebe sûresi 40 . âyet ) “O gün, inkâr edip Peygambere baş kaldırmış olanlar, yerle bir olmayı ne kadar isterler ve Allah'tan bir söz gizleyemezler.” (Nisa sûresi 42. âyet) Diğer bir konu olan gelir ve giderlerimizle ilgili Yüce Allah Kura’nı Kerimde şöyle buyurmaktadır : “Nihayet O gün dünyada kazanıp harcadığınız nimetlerden hesaba çekileceksiniz.” (Tekâsür sûresi 8. âyet) Bu âyeti Kerime ile ilgili Kuran’ı Kerimde ki yorum şöyledir : (İnsanoğlu dünyada geçirdiği ömründen sıhhat ve afiyetten, kazanıp harcadığı mal-mülk ve servetten, harcadıklarından, harcamayıp geride bıraktıklarından birer birer hesap verecek. Buharinin rivayet ettiği gibi hadisi şerifte, iki nimet vardır ki insanların çoğu bunların değerinden habersizdir, Sağlık ve boş vakittir. Zira kazanmak ve hayır yapmak bunlara bağlıdır.) Böylece insanlar dünyadaki tüm kazançlarını ve giderlerini nereye sarf ettiklerinden hesaba çekileceklerdir. “O gün dost dostun halini sormaz. Azaptan kendini kurtarmak için oğullarını, karısını, kardeşini, (dünyada) kendisini koruyan, barındıran sülalesini ve yer yüzünde kim varsa versin de tek kendisini kurtarsın.” (Meâric sûresi 11.12.13.14. âyetler) Yukarıdaki ayeti kerimede kişi cehennem azabından kurtulmak için her şeyini ve aile efradını fidye olarak vermeye razı oluyor ama bu kişi dünyada iken kolayca ibadetlerini yapmaktan imtina ediyordu, kaldı ki orada hiçbir şeye sahibi ve maliki değildir, ama dünyada çok şeye sahipti, Allah buyruklarını ve İbadetlerini rahatlıkla kolayca yapabilirdi. Cenabı Allah müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzelliklerini nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v.’e Cennette komşu eylesin. Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi.[/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslamda Kıyamet günü
Üst
Alt