Kalp ruhun senası, aklın edasında ki nazardır!

Mustafa CİLASUN

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Nisan 2011
Mesajlar
709
Tepkime puanı
0
Nice leylalar
gelip geçti, mecnunlar
aşkın feryadıyla kalbini dinledi

Ruhun esaret
altında kalan ne kadar
emeli varsa hakikatlere yöneldi

Lebbeyk
derdirten aşk, mevare
yolculuğuna çıkartan ulvi fark neydi

Vuslata
ram olmak ne cennet
ve ne de cehennem için bir şiarı kalpti

Beşer
olmaktan arileşmek, sanki
aklın idrak ile kavilleşmesi demekti

Yürek
hilkatinin gereğince beyne
kan pompalayan sualsiz gerekçeydi

Bir kalbin
senasından gelen ahenk,
feraset kim için farkı fark etmekti

İnşirah
neden hasretin ve umudun
vahasında dillenen mukavementi

İnsan
aşk ve sevdanın firkatine
abat olan, ruhun didarında anılandı

Cennet
ve cehennem ancak, onun
bilinci kadar olan gam-ı heyecandı

Aşk ne
hevesin nede nefsi telakkilerin
esaretinde kalan çaresiz sanıktı

O hilkat
ve aidiyetine sadık kalan
ve esiniyle ruhlara akan nar-ı aşktı

Korkutan
ve haşyetiyle hevesleri
kurutan ölüm, rahmetin inkişafıydı

Kalp ve ruhun
inhisarında firkatleşen
sevdanın umudundan nidaydı

Kaybolan,
yitik yılların keşkelerende
soluyanlar, onu nekadar anlardı

Niye akıl
ve irade, azim ve gayretin
süruru, kalplerin farklı nazarıydı

Leşi kim sever,
etrafa yayılan kokusu ise
hisseden kapler için bin beter

Bizar olmak,
hicranın burukluğunu
yudumlamak baht için niye kader

Anlayan
ve aklı selimin arifleşen
kalbinde ki o dert niye rahmet birader

Aşk;
halin demidir, hüznüyle sürur
zerkeden ferdir, esindir gönül ister



Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt