Kırşehir Akpınar ilçesi

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
AKPINAR

Konumu

: 39º.37’ Kuzey, 34º.10’ Doğu
Yüz ölçümü: 527 km²
Nüfus: 10.755
Merkez: 3.150
Kasaba ve Köyler: 7.605

akpinar-ilcesi.jpg


TARİHİ


Malazgirt Savaşı’ndan (26 Ağustos 1071) sonra Anadolu Selçuklularından Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Kırşehir ve yöresini ele geçirmiş, ardından Oğuzların bazı boyları buraya yerleşmiştir. XII.yüzyılda kısa bir süre Danişmentlilerin eline geçen yöreye yeniden Selçuklular hakim olmuştur. Selçuklu hükümdarı II.Kılıçaslan 1186’da devletinin topraklarını on bir oğlu arasında paylaştırmış, Kırşehir ve yöresi de Muhiddin Mesud’un payına düşmüştür. Ancak kardeşi Rukneddin Aslan Konya’yı ele geçirmiş, Ankara ve Kırşehir’i de kendisine bağlamıştır (1203).

Timur’un Ankara Savaşı’nda (1402) Yıldırım Beyazıt’ı yenmesi üzerine Karamanoğullarına verilen Kırşehir, II. Murat döneminde (1402-1451) kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Osmanlı döneminde bir köy olan Akpınar, Cumhuriyetin ilanından sonra, aynı statüde devam etmiş, 1987 yılında ilçe konumuna getirilmiştir.

Akpınar’ın kuruluşu 400 ile 430 yıl evveline uzanır. Akpınar’ın kuruluşu iki aşiret ile başlar. Akpınar şu anda bulunduğu yerin 4 km kuzeyinde Eldelek Boyalık köyünün yakınında bulunan İkiz tepe bölgesinde yaşayan Yörükoğulları aşireti ile yine Akpınar’ın 5 km güneyinde bulunan Gedemen bölgesindeki Tek Höyük’te oturan İmamoğulları aşiretinden meydana gelmiştir. İmamoğulları’nın Yörükoğullarından kız kaçırmaları ile iki aşiretin arasında gerginliğe neden olur.

Her iki aşiret arasındaki bu gerginliği önlemek için, civar yerlerdeki aşiretlerin girişimleri ile iki aşiret arasında anlaşma sağlanır. Bu duruma şöyle bir çözüm bulurlar. Yörükoğulları aşireti reisinin oğlu ile İmamoğulları aşireti reisinin kızını evlendirmeye karar verirler. Her iki aşiret aralarında kız alıp vererek akraba olurlar.

Bir gün aşiretler birbirlerini giderlerken ortalarında bulunan eski Akpınar’ın bulunduğu sulağın başında bir araya gelirler ve sulağın başında toplanırlar Aşiretlerin bulunduğu yerleşim yerlerinin arası uzak olduğundan Meskenlerimizi buraya yerleştirelim diye karar alırlar.

İmamoğulları aşireti sulağın kuzey kısmına, Yörükoğulları ise sulağın güney kısmına yerleşirler ve köye ad vermeye karar verirler. Sulağın başında toplandıkları için Sulağı beyaz oyma mermer taşlarla çeşme haline getirerek bu yerin adına (AĞPINAR) Akpınar adı verirler. Aradan geçen zaman süresinde bu yere değişik yerlerden yeni kabineler de gelerek beraberce nüfuslarını çoğaltarak gelişmişlerdir.

Akpınar ilçesinin tarihi elde kesin bilgiler bulunmakla birlikte 600 yıl öncesine dayandığı tahmin edilmektedir. Rivayete göre Antalya yöresinden göç ederek ilçemiz Tek Höyük mevkiine yerleşen Yörük oğulları, Yozgat dolaylarından göç ederek ilçemiz ilçemize bağlı Eldelekli köylerine yerleşen İmamoğulları kabilesi diye bilinen birkaç ailenin ticari ve akrabalık ilişkilerinin gelişmesi sonucu şimdiki Akpınar bölgesine yerleşmiş olup, bu güne kadar varlıklarını devam ettirmişlerdir.

1938 Akpınar Depremi

19.04.1938 tarihinde Akpınar 180 hane iken, Salı günü saat 12.15’de öğle vakti Diktay Ölçeğine göre 7.6 şiddetinde bir deprem olmuştur. Batıdan gelen deprem Akpınar’ı yerle bir etmiştir. Depremde 63 kişi hayatını kaybetmiştir. 15 km batıda bulunan Kırdök köyünden Akpınar’a kadar 15 metre derinlikte yarılmalar olmuş, Özlerden 15 metre havaya sular fışkırmış, diğer köylerde de yıkılmalar olmuştur. Deprem akşamı Kırşehir Valisi Mithat SAYLAM tarafından Bir Kamyon Ekmek ve Bir Kamyon Kazma Kürek getirilmiş ve Akpınar halkına dağıtılmıştır. Akpınar’ın harman yerlerine Kızılay tarafından 20 x 50 metre olarak parsellenen arsalar üzerine 2 odalı evler yapılır. Köşker Kasabasında bulunan Nahiyelik Unvanı ve Karakol Vali Mithat SAYLAM ve Alay Komutanı Haşim Bey tarafından Akpınar’a devredilmiştir. 1953 yılında Demokrat Parti tarafından adli teşkilat kurulur. İlçede bulunan bütün birimler oluşturulur, 1958 yılında uygulamanın yanlış olduğu gerekçesi ile Karakol hariç bütün birimler geri çekilir.

1959 yılında Akpınar’ın nüfusu 2000’i geçtiği için Belediye kurularak Kasaba hüviyetini almıştır.
4 Temmuz 1987 yılında da 19507 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 3392 Sayalı Kanun ile İlçe hüviyetine kavuşmuştur.

COĞRAFİ YAPISI​


İlçemiz Kırşehir iline bağlı olup, İlimizin Kuzeyinde, Kırşehir-Ankara Karayolu üzerinde, Deniz seviyesinden 1212 metre yüksekliktedir. İlçe yüzölçümü 568 km2 olup en yüksek noktası Buzluk Dağı (1607 m) ‘dır. İlçe toprakları engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Manahözü Akarsuyu üzerinde sulama amaçlı olarak kurulan Karaova Barajı bulunmaktadır. Ayrıca İlçeye 7 Km. uzaklıkta “Hamam” olarak bilinen sıcak kaynak suyundan oluşan doğal göl bulunmaktadır. 22 Ekim 2000 Nüfus Sayımında İlçe Merkezinin nüfusu 3712’dir. D.765-9 Devlet Karayolunun İlçe içerisinden geçmesi hareketli bir ticari ortamın oluşmasına yol açmaktadır. İlçemiz 6 Mahalleden oluşmaktadır.

39 37 kuzey enlemi ile 34 10 doğu boylamları arasında kurulan Akpınar’ ın yüzölçümü 527 km, toplam nüfusu ise 10.755’ dir.Toplam nüfusun 3.150 ilçe merkezinde, 7.605' i ise köylerde yaşamaktadır. Akpınar denizden 1170 m yükseklikte kurulmuş olup.toplam 3 kasabası 23 köyü bulunmaktadır. Akpınar ilçemiz il merkezine 40 km uzaklıktadır.

Akpınar’ ın doğusundaki paleozoik arazi Kırşehir masifinin bir parçası olup mermer ve şistlerden meydana gelmiştir. Mezozoik arazi Akpınar Hamit kasabası arasında gabro, bazalt, tüf, radyolit ve çamur taşlarından oluşmuştur. Gabrolar genelde koyu renklidir.Geniş alanda tespit edilen tersiyer arazi ise Pliosen yaşlı çakıl taşı,kum taşı ve kireç taşı ile temsil edilmektedir. Kuaterner arazi ise dere yataklarında küçük alanlarda mevcuttur.

Yeryüzü şekilleri son derece engebeli geniş bir plato görünümündedir.En yüksek noktaları 1803 m ile Bozbel tepesi, 1783 m ile Keçikale tepesidir. İğdeliöz , Arıöz Deresi ve kolları tarafından ilçenin kuzey ve kuzey doğusunda boyları 20 m varan kertik vadiler ortaya çıkmıştır.İlçenin yamaçlarında erozyon faktörünün etkisi ile toprak örtüsü yerini ana kayaya bırakmıştır.

Karasal iklimin egemen olduğu ilçede yükseltinin etkisi ile kışlar sert geçmektedir. Kış aylarında Akpınar’a düşen kar miktarı ve yerde kalma süresi il merkezine göre daha fazladır.İlk bahar aylarında ısına havanın yükselmesi ile sık sık konveksiyonel yağışlar görülmektedir.Kış yağışları ise genelde cephesel yağışlardır. İlk bahar yağışlarını bol alan ilçede zengin bir ot formasyonu dikkat Özellikle Deve Dikeni,Fiğ, Çobanyastığı Yavşan Otu ve Kekik gibi bitkileri her yerde görmek mümkündür.Akarsu kenarları ile ilçe merkezinde kavak ve söğüt ağaçları dışında orman formasyonu insan faktörüne yenik düşmüştür.

EKONOMİK DURUM​


İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılık ve ticarete dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, arpa, buğday, çavdar, nohut, baklagillerdir. Son yıllarda şeker pancarı üretimi büyük gelişme göstermiştir. Hayvancılıkta ise büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmaktadır.

Halkın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Ekilebilir tarım alanları ; (186.173 Dekar), Sulu (18.180 Dekar), meyve sebze dikim alanı (1720 Dekar), Bağ (2.180 Dekar) olmak üzere toplam (208.253) Dekardır.(100.837) dekar çayır mera, (27.534) dekar ormanlık ve kavaklık arazisi mevcuttur. İlçe (5555) adet büyükbaş, (41.155) adet küçükbaş, olmak üzere toplam (46.710) adet büyük ve küçük baş hayvan varlığına sahiptir.

İDARİ YAPI

İlçemiz bölge derecesi olarak 5 lik derecede bulunmaktadır. İlçemiz 15 mahalle, 3 Kasaba, 23 Köy olmak üzere toplam 41 yerleşim birimi mevcuttur. 2007 Genel Nüfus Sayımının tespitine göre ilçe nüfusu; 10.755 dir. Bunun 3.150’ si ilçe merkezinde, 7.605 kişisi ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.

Akpınar Şivesi

-selamun aleyküm ağalar! nörüyognuz?
+aleyküm selam! geh buyur nöörek sen nöüroyon!
-nörüyüm bende iyiyim! oolan!
+buyur emmi!
-bi çay getir bana la ordan!
+hemen getiriyom emmi!
-eee,nörüyon memmet, oolanı askere salmıssın,nirye çıktı acem birlii?
+hee,sorma emmi hayırlısıynan gidip gesseydi!manisaya çıktı!
-ölemi,iyi yer lan,usta birliği de çıkaydı düzgün bi yere.sanatı neydi onun?
+düz lise mezunu sanatı yok!
-ossun!
+buyur emmi çayı getirdim.
-savol!
+acansı açın la haber yok mu saat 3 olmuş!

————————————————————-

+bakale yavrum sen kimin torunusun?
-haydar’ın emmi!
+ölaaa, topal haydar’ın mı?
-heee!
+ama yavrum nadar benziyon haydara beni bildiii?
-sen memmet emmim daaalmisin?
+heee,maşallah! okuyon mu?
-okuyom,
+maşallah ne okuyon?
-işletme okuyom!
+ölemi ne olacın orayı bitirince?
-bankacı olacam!
+ölemii,örtmen olamıyonmu? ossun! okuda
-zerdeli yenmi veriyim!
+yok savol emmi bizim baçede de var ordan yerim ben!
-ossun osssun ah cebine goy gide gide yen.
+savol.
-haydi dedene selam söyle!
+a.s
-kim diyecin?
+memmet emmim diyecaam.
-heh haydi.

———————————————-

-haceliii
+bıyır emmi, nörüyoğn?
-nöriyim la, bakala, şo dalın ucunu şu yanna ver. yetişemedim ben
+al emmi. halam nörüyo, dizi ağrıyomuş diin duyduk.
-hee yavrım, ağşam zabak dizi ağrıyo, dokdura götürecek bizim üssüün.
+üssüün şindi gırıhkkalede daa mi?
-hee, makine kimyada çalışıyo, çok şükür ıraatı yerinde
+desaane işi alamancıdan ii.
-valla yavrım, allah şükür veriyo kısmetini.
+bize de verse ya gurban olduğum. inek gütmekden başka işimiz yok.
-neyse yavrım, halan bekler, ben gediyom, bişey diyoo?
+ne deyim mizaafer emmi, halamın ellerinden öpüyom. haydı selam söyle.
-sen de selam söyle yavrım. duyduu şabanın bekteşin gızı gaçmış diyollar
+hee, ağşama geçmiş ossuna gidecik
-kime gaçmış?
+hacaametin kara veliin zübaa gaçmış.
-ammaaa, sümüklü zübük mü? adam mı galmamış köyde.
+hayırlısı emmi, nörecin, gız fışkıymış.
-anasına babasına yazzık yauv. neyse haydı selametnen
+haydı emmi, güleele.

Akpınar’ a Özgü Kelimeler

Acep: acaba

Acer: yeni

Ahizar etmek: bıktırmak

Ağlen: eğleş, burada kal

Ağnamak : hayvanın küllükte sırtüstü yuvarlanması

Ağzına öykenme: taklit yapma

Alaçık: Bağ evi(eğreti)

Alamaç: hızlı yanan alev

Alayı: hepsi

Asbap: giysi

Avurt: ağız boşluğu

Ayakyolu: tuvalet

Başangı: yaramaz

Bellemek: öğrenmek

Bıldır: geçen yıl

Bostan: kavun karpuz

Camadan: kolsuz yelek

Çaput: bez parçası

Çalkama: ayran

Çatal Kapı : iki tarafa açılan bahçe kapısı

Çelen: damın saçağı

Çerçici: eski karşlığı satıcılık yapanı

Cıncık: cam parçası

Cıngıl: kulplu bakır yoğurt kabı

Çıkla: sade tek başına

Çıtlık: yenen bir ot

Çimmek: yıkanmak

Çitlek: ayçiçeği

Çömçe: kepçe

Çörten: yağmur oluğu

Çörtük: armut’un küçüğü

Culuk: hindi

Cücük: civciv

Ertişme: inatlaşma, şımarma

Değirmi: kare başörtüsü

Dene: tane

Deşirmek: dilenmek

Devramel: ayçiçeği

Dinelmek: ayakta durmak

Döşek: yatak

Elcek: eldiven

Emmi: amca

Erinmek: üşenmek

Essah: gerçek, sahi

Ev yarmak: kilitli evden hırsızlık yapmak

Eymenme: utanma, çekinme

Gicişme: kaşıntı

Gobül: Papates

Gö: Yeşil

Firengi: büyük anahtar

Fistan: entari

Frek: Yeşil domates

Gada: dert

Göğ: açık mavi

Göbelek: patates şeklinde mantarı mantar

Göğde: vücut

Gömük: cıvık çamur

Göynek: üst iç çamaşır

Günülemek: kıskanmak

Güvermek: yeşermek

Hamamlık: Banyo yapılan yer

Hatıl: Hayvanın önüne yiyecek dökülen yer

Hazın Damı: Kiler, Mutfak

Horanta : Aile

İta: üzerine un serilen bez

İşlik: mintan,gömlek

Kelengi: tarla faresi

Kırmızı: Domates

Kumpür: patates

Kuşane: saplı yayvan tencere

Mabeyn: salon

Mahana: bahane

Masimek: önemsemek

Mazarat: yaramaz

Melefe: yorgan yüzü

Metel: masal

Meres: miras

Mıh: çivi

Müzümsüz: lüzumsuz,gereksiz,ukala

Nöruyon: ne yapıyorsun

Okuntu: davetiye

Örkleme: hayvanı ip yada zincirle bağlamak

Salım: grip,nezle

Sako: ceket

Sayrı: hasta

Şimşir: parlak

Söğürme: pirzola

Suluk: banyo ve bardak çanak yıkanan yer

Taka: tavuğun yumurtladığı yer

Tavatır: çok iyi güzel

Yazlık: Balkon

Uğrun: gizli saklı

Velesbit: bisiklet

Yağlık: mendil

Yel: rüzgar

Yelmek (Yeliştirmek): sağa sola koşuşturmak

Yumak: yıkamak

Yumuş: istek,buyurmak

Zaar: Herhalde-küçük köpek

Zerdeli: Kayısı

Zahmarı :kara kış

Zikke: Hayvanın bağlanmasında kullanılan demir çubuk
 
Üst Alt