- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Meşgul olduğunuz işe, ilgi gösterdiğiniz insanlara nazar edin. O zaman anlarsınız Müjdeler olsun denilecek bir faydalı hizmetin ucundan bucağından mı tutuyorsunuz, yoksa eyvahlar olsun dedirtecek bir ilgisizlik ve bilgisizlik içinde mi tüketiyorsunuz günlerinizi?..
Ne ile meşgulsünüz? Hayır kapılarını açmakla mı, şer kapılarını zorlamakla mı?İnsanlar iki sınıftırlar: Ya hayır kapılarını aralayanlardan olurlar ya da şer kapılarını zorlayanlardan...
Müjdeler olsun o kimseye ki, hayır kapılarını aralayanlardan olur, yahut da onların arasında bulunur, onlara yardım edip, destek verir.
Eyvahlar olsun o kimseye ki, şer kapılarını zorlayanlardan olur ya da onların içinde bulunur, onlara yardım edip destek verenlere...
Birine hadiste, müjdeler olsun denilirken, ötekine eyvahlar olsun diye acınmakta...
Ne bileceğiz hayır kapılarını açanların arasında mıyız, yoksa şer kapılarını zorlayanların içinde mi?
Kendi kendinize yapacağınız bu nefis muhasebesini basite alıp da dudak büküp geçemezsiniz...
Ciddiye almalı, üzerinde durmalı, hayatınızı şöyle bir gözden geçirmelisiniz...
Zira hayatınızın değeri, günlerinizin kıymeti, meşgul olduğunuz işle anlaşılır. Hayırla meşgulseniz hayatınız değerini buluyor, hedefine varıyor demektir. Hayırla ilginiz yoksa, meşgul olmuyor, hizmete değer vermiyorsanız hayatınızı ne ile değerlendiriyor, hayatınızın ne ile hedefine vardığını kabul ediyorsunuz?
Bunun da izahını yapacaksınız! Kalbinizi, gönlünüzü, vicdanınızı susturamazsınız. İçinizdeki en son fetvaya bakin:
Hakk’a yarar bir işin sahibi olmuyorsun! Sadece nefsini düşünüyor, yalnızca kendin için yaşıyorsun...kendin ile de sadece hasr olursun..
Allah için, Allah’ın kullarına bir hizmetin yoktur. Yarın mahşerde ne cevap vereceksin?
Şimdi bir nefis muhasebesi yapmak zamanıdır belki...
Ne dersiniz, ne halde, ne durumdasınız?
Bir dinleyin lütfen, kalbinizden ,ruhunuzdan,gelen sese ne diyor?