- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Ezan, İslam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için yapılan çağrıya verilen isimdir.
Ezân-ı Muhammedî olarak da adlandırılır.
Sözlük anlamı bildirmek demektir. Aynı zamanda anlam bakımından, İslam ve iman esaslarını içine alarak günde beş defa müslümanları ibadet etmeye yönelik yapılan sesli davettir.
Hanefilere göre, ezanı dinlemek ve müezzine icabet etmek vaciptir.(1)
Bir rivayete göre de, "Ezanı işiten kimsenin durup dinlemesi sünnettir."(2)
'Ezan-ı Muhammedi okundukta İsrafil aleyhi's-selam Sur'u üfüreyor deyü
ve abdeste kalkarken kabrimden kalkıyorum deyü, camiye giderken mahşer yerine gidiyorum deyü,
müezzin kamet edip, cemaat saf saf olurken bu insanlar mahşer yerinde yüz yirmi saf olup seksen safı bizim peygamberimizin ve kırk safı sair peygamberlerin ümmetleri olsa gerektir deyü,
imama uyduktan sonra imam Fatiha-yı şerifeyi okurken sağımda Cennet, solumda Cehennem, ensemde Azrail, karşımda Beytullah, önümde kabir, ayağım altında Sırat, acaba benim sualim asan olur mu, ettiğim ibadet ahirette başıma tac ve yanıma yoldaş ve kabrimde çerağ olur mu, yoksa kabul olmayıp eski bez gibi yüzüme vurulur mu deyü tefekkür etmek gerek'.(3)
İşte bu tefekkürün yansımalarını dimağımızda yeniden hatırlamak, din bilgilerimizi günümüze uyarlamak ve tüyler ürperten ilahi çağrının
Bilâl-î Habeşî’den günümüze değin bütün makamlarının tüm hücrelerimizi sarmalamasını sağlayarak ruhumuzun özünde duyumsamak ve hatta günahlarımıza da ağlayarak tövbe edercesine susmak gerekmektedir.
Çok şükür ki ezanlar halen ülkemizde okunmaktadir..
Peki, kime okunmaktadır, ruhumuzda bu eşsiz cennet tınılarının yankıları duyulmakta mıdır?
Sanki duyulmamaktadır…
Yoksa bizler Kuran-ı Kerim’de bahsedilen
"صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ "
“Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık Hakka dönmezler.”
Ayeti kerimesinin fehvasınca sağır mı oldukta ezanlar okunurken ruhumuza işlediği beden dilimizin saygı göstergesinden anlaşılmıyor.
Birçoğumuz susmuyor, ezana saygının hakkını teslim etmiyoruz.
Yoksa tebliğ vazifesi sırasında Peygamber Efendimiz (A.S.)’e, üzün(kulak) diye eziyet edildiğini unuttuğumuz için mi can kulağıyla dinlemiyoruz.
Ezan İslâmiyetin alametlerindendir. Ledünnî deryalardan süzülüp gelen üst perdeden dökülen Rahmanî davettir… Öyleyse bu nasıl icabettir?
Beldeleri Allah’ın azabından koruyan manevi kalkandır. Şehirlerin adeta kendi mezarlarından dirilircesine çuş’a gelerek haykıran ve şehadetle yankılanan hal dilidir.
Ötelerin ötesinden gürül gürül bizlere seslenmektedir.
Sayha sayha yükseldikçe sanki okunduğu minareleri de bulutların üzerine çıkarmaktadır.
Dünyevi telaşelerden arınmadır, hücresel yenilenmedir…
Ezan okunduğunda bütün hücrelerin sustuğu yani durduğu, atomik düzeyde ise içsel deveranlarıyla beraber zikirlerinden yayılan eşduyumlu kelimeleriyle titreşerek ezana eşzamanlı olarak eşlik ettikleri bilinmektedir.
O yüzden ezan okunurken yapılan dünyevî herhangi bir işten bereket hasıl olmaz denilir.
Varlığı alemlere rahmet, yaratılışı hulugul azamet Peygamber Efendimiz (A.S.)
bir hadis-i şeriflerinde,
“Ezan okunurken iş yapmak dinde noksanlıktır” buyurmaktadır.
O halde güzel kardeşim, artık zamanı gelmedi mi Allah’ı anmanın en güzel şekli olan ibadete çağrısının önünde canı gönülden kulak kesilmenin söyle?
Zamanı gelmedi mi?
Bu ezanlar kime okunuyor,
Kime sesleniyorlar acaba?
Kul olduğunu hatırlaman için o çok daldığın dünyalıklarını
hadi verdin diyelim gönül kulağın nerede?
Hayır yine yüreğindeki prangaya bir zincir vuruyorsun
Hakikati bilmiyorsun…
“İnsanlar uykudadırlar, öldükleri zaman uyanırlar.” Hz. Ali (R.A)
Sahabe-i Kiram Efendilerimizin rüyaları aracılığıyla bizlere bildirilen,
ezan okunduğunda uyananlardan olabilmek ümidiyle…
deryanin icinde deryanin kiymettini bilmeyenlerden olmayin.. Biz Gurbette en cook ozledigimiz nimetlerden biri de ezan dir!
Kilise sesleri altinda beynimizin zonkladigini hayalimizde ezani yasadigimizi biliyormu idiniz?
burada ezanlar sadece cami icinde okunabilir.. sirf o guzel ezan sesini duymak icin camiye cumaya gittigimi biliyormu idiniz.
ezanin kiymettini bilin.. degeri bilinmeyen nimetler kaybedilebilir..agla..:,
Kizim istanbulda su an her sabah namaz vaktinde Ipod an bana sabah ezanini dinletir..
Anne bu ne kadar guzel bir duygu sanki ruhum yeniden hep bastan doguyor Allah-in huzuruna cikiyorum her sabah diyor
ve istanbulda yasamak istedigini belirtiyor...sevincten agliyor..
Ezân-ı Muhammedî olarak da adlandırılır.
Sözlük anlamı bildirmek demektir. Aynı zamanda anlam bakımından, İslam ve iman esaslarını içine alarak günde beş defa müslümanları ibadet etmeye yönelik yapılan sesli davettir.
Hanefilere göre, ezanı dinlemek ve müezzine icabet etmek vaciptir.(1)
Bir rivayete göre de, "Ezanı işiten kimsenin durup dinlemesi sünnettir."(2)
'Ezan-ı Muhammedi okundukta İsrafil aleyhi's-selam Sur'u üfüreyor deyü
ve abdeste kalkarken kabrimden kalkıyorum deyü, camiye giderken mahşer yerine gidiyorum deyü,
müezzin kamet edip, cemaat saf saf olurken bu insanlar mahşer yerinde yüz yirmi saf olup seksen safı bizim peygamberimizin ve kırk safı sair peygamberlerin ümmetleri olsa gerektir deyü,
imama uyduktan sonra imam Fatiha-yı şerifeyi okurken sağımda Cennet, solumda Cehennem, ensemde Azrail, karşımda Beytullah, önümde kabir, ayağım altında Sırat, acaba benim sualim asan olur mu, ettiğim ibadet ahirette başıma tac ve yanıma yoldaş ve kabrimde çerağ olur mu, yoksa kabul olmayıp eski bez gibi yüzüme vurulur mu deyü tefekkür etmek gerek'.(3)
İşte bu tefekkürün yansımalarını dimağımızda yeniden hatırlamak, din bilgilerimizi günümüze uyarlamak ve tüyler ürperten ilahi çağrının
Bilâl-î Habeşî’den günümüze değin bütün makamlarının tüm hücrelerimizi sarmalamasını sağlayarak ruhumuzun özünde duyumsamak ve hatta günahlarımıza da ağlayarak tövbe edercesine susmak gerekmektedir.
Çok şükür ki ezanlar halen ülkemizde okunmaktadir..
Peki, kime okunmaktadır, ruhumuzda bu eşsiz cennet tınılarının yankıları duyulmakta mıdır?
Sanki duyulmamaktadır…
Yoksa bizler Kuran-ı Kerim’de bahsedilen
"صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ "
“Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık Hakka dönmezler.”
Ayeti kerimesinin fehvasınca sağır mı oldukta ezanlar okunurken ruhumuza işlediği beden dilimizin saygı göstergesinden anlaşılmıyor.
Birçoğumuz susmuyor, ezana saygının hakkını teslim etmiyoruz.
Yoksa tebliğ vazifesi sırasında Peygamber Efendimiz (A.S.)’e, üzün(kulak) diye eziyet edildiğini unuttuğumuz için mi can kulağıyla dinlemiyoruz.
Ezan İslâmiyetin alametlerindendir. Ledünnî deryalardan süzülüp gelen üst perdeden dökülen Rahmanî davettir… Öyleyse bu nasıl icabettir?
Beldeleri Allah’ın azabından koruyan manevi kalkandır. Şehirlerin adeta kendi mezarlarından dirilircesine çuş’a gelerek haykıran ve şehadetle yankılanan hal dilidir.
Ötelerin ötesinden gürül gürül bizlere seslenmektedir.
Sayha sayha yükseldikçe sanki okunduğu minareleri de bulutların üzerine çıkarmaktadır.
Dünyevi telaşelerden arınmadır, hücresel yenilenmedir…
Ezan okunduğunda bütün hücrelerin sustuğu yani durduğu, atomik düzeyde ise içsel deveranlarıyla beraber zikirlerinden yayılan eşduyumlu kelimeleriyle titreşerek ezana eşzamanlı olarak eşlik ettikleri bilinmektedir.
O yüzden ezan okunurken yapılan dünyevî herhangi bir işten bereket hasıl olmaz denilir.
Varlığı alemlere rahmet, yaratılışı hulugul azamet Peygamber Efendimiz (A.S.)
bir hadis-i şeriflerinde,
“Ezan okunurken iş yapmak dinde noksanlıktır” buyurmaktadır.
O halde güzel kardeşim, artık zamanı gelmedi mi Allah’ı anmanın en güzel şekli olan ibadete çağrısının önünde canı gönülden kulak kesilmenin söyle?
Zamanı gelmedi mi?
Bu ezanlar kime okunuyor,
Kime sesleniyorlar acaba?
Kul olduğunu hatırlaman için o çok daldığın dünyalıklarını
hadi verdin diyelim gönül kulağın nerede?
Hayır yine yüreğindeki prangaya bir zincir vuruyorsun
Hakikati bilmiyorsun…
“İnsanlar uykudadırlar, öldükleri zaman uyanırlar.” Hz. Ali (R.A)
Sahabe-i Kiram Efendilerimizin rüyaları aracılığıyla bizlere bildirilen,
ezan okunduğunda uyananlardan olabilmek ümidiyle…
deryanin icinde deryanin kiymettini bilmeyenlerden olmayin.. Biz Gurbette en cook ozledigimiz nimetlerden biri de ezan dir!
Kilise sesleri altinda beynimizin zonkladigini hayalimizde ezani yasadigimizi biliyormu idiniz?
burada ezanlar sadece cami icinde okunabilir.. sirf o guzel ezan sesini duymak icin camiye cumaya gittigimi biliyormu idiniz.
ezanin kiymettini bilin.. degeri bilinmeyen nimetler kaybedilebilir..agla..:,
Kizim istanbulda su an her sabah namaz vaktinde Ipod an bana sabah ezanini dinletir..
Anne bu ne kadar guzel bir duygu sanki ruhum yeniden hep bastan doguyor Allah-in huzuruna cikiyorum her sabah diyor
ve istanbulda yasamak istedigini belirtiyor...sevincten agliyor..