Niye artık hayırlı evlatlar, çocuklar, gençler yetiştiremiyoruz?

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
namazkil.jpg


Kur-an dan ve imandan uzak olan ailelerden doğan cocuklar anneyi babayı namaz kılarken 1 kez dahi görmeyen,alkolle haşır neşir olan..
haramdan başını kalırdırmayan ALLAH korkusu olmayan,alınları 1 kez secdeye eğilmeyen,her türlü ahlaksızlığı doğalmış gibi
yaşayanlardan ve onların dünyaya getirdikleriden ne beklenirki??
cevabı soruda gizli..ALLAH selamet versin.Allah Yeni yetisen neslin ve Bizlerin yar ve yardimcisi olsun..
unutmayin ki Bu cocuklarin Dunyasindan sorumlu oldugumuz kadar Ahirettinden de sorumlu tutulacagiz...
Cocuklarimizin Hayirli ,Salih ,veli kullar olmasi icin ne kadar Dua ediyoruz?

Niye artık hayırlı evlatlar, çocuklar, gençler yetiştiremiyoruz?

 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Her çocukla beraber rızık nasıl artar, bizzat yaşayarak gördüm. Ve çocuk sayısı arttıkça işlerin nasıl kolaylaştığını… Meğer en zoru tek çocuklu olmakmış…

“Geçim korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.” (İsrâ, 17/31)

Ne yalanlar söylendi bize. “Aman fazla çocuk yapmayın”, “Zaman kötü yetiştiremezsin”,
Zaman kötü ve çocuk yetiştirmek zorsa, neden iyi yetişmiş bir nesil için çaba göstermiyor, toplumun düzelmesine yardımcı olmuyoruz?
“Bir maaşla geçim yapamazsın”, “Hayatını yaşa, çocuk dediğin ömrünü yer insanın”gibi nefsin aldatmacalari..
Nasıl kandık, nasıl aldandık bu yalanlara. Yeni evlenen gençler “aman en az iki sene çocuğunuz olmasın” diye öğütlenmedi mi?
İlk doğumunu yapan kadına “Yeter, başka çocuk yapma!” diye telkinler verilmedi mi?
İki taneden fazla çocuğu olanlar “Ne çok doğurmuş, kedi yavrusu gibi” deyip aşağılanmadı mı?

Zamanla genç kızların hayallerinden anne olmak, çocuğunu sevmek, eğitmek çıktı. Yerini başkaca hayaller aldı...
Okuyacak, kariyer yapacak, mevki sahibi olacaktı...
Evlilik ve çocuk 30 dan sonra yapılacak işlerdi. Hele bir tane çocuğu olsun, ikincisi asla olmamalıydı. Sadece çalışan kadın böyle düşünse yine iyi. Evinde oturan, dışarıda çalışmayan kadınlarda çocuk istemez oldu...
Çocuk her şeye engel! Evi kirletir, örtüleri çekiştirir, misafirliğe gidersin durmaz, çarşı pazar vs. aslinda Cocuklar zahmet,kulfet degil Allah-in bir Lutfudur...

Toplumda iyi yetişmiş, ahlaklı gençlere çok ihtiyaç var...
Bilinçli, eğitimli her aileye büyük sorumluluklar düşüyor. Özellikle Müslüman hanımlar, haftanın hemen her günü vakıflara, sohbetlere, arkadaş toplantılarına zaman ayırdıkları kadar, kendilerini çocuk yetiştirmeye adasalardı eminim topluma çok daha faydalı olacaklardı...

Her çocuk bir ahiret yatırımıdır...
Dili dönmeye başladıktan itibaren öğrettiğiniz her zikri, her sureyi çocuk her söylediğinde sizde ecrini alırsınız. Küçük bir çocuğun ağzından bir duayı dinlemek, özel bir mutluluktur...
Müslüman neslin artması demek, Allah için secde edenlerin sayısının artması demektir...
Müslüman nesil, batılın zehrine karşı en etkili panzehirdir!..
HAYIRLI EVLADLAR YETISTIRMEK ICIN COKCA DUA EDELIM EMEK SARFEDELIM ins.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Su anda Okyonuslar otesinde is yerimdeyim mp3 de radyo da ziikir dinliyor ve agliyordum..
Bu sabah Foruma da ekledigim Cocuk terbiyesi ile ilgili arastirmadan sonra bir turlu kendime gelemedim...

Cocuklarimiza Sahip cikamiyoruz Ya nefsimize sahip cikabiliyormuyuz?

Öldükten sonra sevabı kesilmeyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir...
Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği dualar, ana-babasına ulaşır.)
[Müslim]

Ana-babalar çocuklarına değerlerini baskı yaparak değil, onlara uygun yaşayarak öğretebilirler...
Kuvvetle inanıyorum ki, bugünün gençlerinin yetişkinlerin değerlerinden çoğunu reddetmelerinin başlıca nedenlerinden biri, yetişkinlerin dediklerini yaptıklarıyla bir olmadigini fark etmeleridir.

Ülkemizdeki ve diğer İslam ülkelerindeki halkların ve gençlerin cogu şuursuz, idealsiz ,davasiz,Rotasiz..Menzili olmadan yetistiriliyorlar malesef...
Hürriyet perdesi altında gençlerimizi nefs-i emmarenin tutsagi.. gayesiz, davasız ve şuursuz bir toplum haline getirmek istiyorlar...oysa yüksek ahlâk sahibi,imanli, faziletperver, yüce idealler peşinde koşan ve bilen bir nesli yetiştirmek mümkün olabilir.
"Bu Kur'ân,delilleri ile,fikirleri ve kalpleri aydınlatan basiret nurlarıdır ve iman edecek kimseler için hidâyet rehberi ve rahmettir."
Casiye Suresi,20

Çocuğunuza bırakacağınız en güzel miras, O'nu hem "DÜNYA" ve hem de "AHIRET" mutluluğuna eriştirecek ilim,Allah korkusu ve guzel bir terbiyedir..

Bir Çocuğa YALAN SÖYLEME demeyin, DOĞRUYU SÖYLE deyin. Birincide SUÇLAMIŞ, İkinci de ise YOL GÖSTERMİŞ Olursunuz.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Koruyucu anneyim..Yetimlere annelik yapiyorum..Evladligim Var!Bu cocuklari Rabbim benim emanettime vermedi mi? sadece Ben miyim her Anne baba ya evladlari emanettine verilmistir..
tertemiz,bembeyaz bir kagit uzerinde bizler imani nakislar cizelim diye..biz ise onlari musfide gibi kullanip saga solla savuruyoruz..
5 Yil once evladligimi almaya karar verdigim de O gece gozyaslarim ile yaptigim duayi bugun gibi hatirliyorum..
Eyy Rabbim!!Bu yabanci Bebegi alip Senin Yolunda salih, Veli bir Kul olarak yetistirmeye Bu Bebegi sana adiyacagim..diye Soz vermistim..Sana adamak icin Senin Adini, yuceligini ,Dinini yuceltmesi icin Bana yardim Et diye ne cok aglamistim.. ve Su anda Islami ana okulluna gidiyor.. ama buyudukce Sanki kendimi yetersiz goruyorum..
Butun 21. Asrin anne ve Babalarin maddi, manevi, duygusal, dini, Ahlaki çocuk bakımı eğitimi konusunda yetersiz oldugu gibi...
Gunumuzde cocuklarin cogu Babasiz yarim, eksik yetisiyor..Anne calisiyor Baba ya yok yada Tv, karsisinda veya arkadaslari ile veya kendi dunyasinda..
Bu cocuklari kimler yetistiriyor?kimler Gelecege hazirliyor hic dusundunuz mu?
Tv,internet, Sanal, Yalan Alem.. uyusuturucu, media.. Sizin ,bizim cocuklarimizi istedikleri gibi beyinlerini yikip Toplumu icten yikmaya hazirliyorlar.. Cocuklar monster,,ruhsuz, vicdansiz, inancsiz, umutsuz, Canavar gibi yetisiyor ve yetistiriliyorlar...Hep bir korku, celiski, vesvese gelecege yonuk hic bir istikamet yok..
Okyonusda rotasini kaybetmis kucuk gemiler gibi.. Sahip Cikilmaz sa her biri Batmaya Mahkumdur..
YARDIM ET ALLAHIM SEN HIDAYET ETMESEN BEN TEK BASIMA SALIH EVLAD YETISTIREMEM..GUCUM YOK..
BENIM YARDIMA, INAYETTE ,HIDAYETTE MUHTAC IKEN NASIL ONU SALIH BIR INSAN OLARAK YETISTIREBILIRIM..
COOK KORKUYORUM ALLAHIM..KAZANMA KUSAGINDA YA KAYBEDENLERDEN OLURSAM..KORKUYORUM YARDIM ET BIZE..

İletişim çağında, iletişim sıkıntısı yaşıyoruz...ne kadar gulunc degil mi? Tatsızlıkların pek çoğu iletişim hatalarıyla geliyor. Karı-koca iletişim kuramıyoruz, çocuklarımızla iletişim kuramıyoruz.iletisim ilk once Gonul arasinda Muhabbet baglari kurmak ile olur..Biz Cocuklarimizin gonlune girmeden akillarini kontrol altina zorla almaya calisiyoruz..
Tabii bu arada çocuklarımızın hatalarında kendi paylarımızı da göz ardı etmeyelim...
Çocuklarımızı iyi yetiştiremiyoruz; kabul edelim...
Güzel yetiştirenlere sözüm yok, istisnalar kaideyi bozmaz. Fakat genel anlamda bir sorun var...
Saygılı olsunlar diye baskı yaptık; bağımlı ve korkak oldular. Özgüvenleri gelişsin diye müdahale etmedik; saygısız oldular. Korkak olmasınlar diye serbest bıraktık; kimseyi dinlemez oldular.
Bu sokaklardaki edep disi gencligi Bizler yetistirdik ve yetistiriyoruz,..bunlar Mars veya Ay dan gelmedi bizim evlerimizden geliyorlar..
Kur’ân-ı Kerîm’in ve sevgili peygamberimizin eğitim metodunu göz ardı ettik...
Kafadan rafadan annelik babalık yaptık. Kendimde söylediklerimin içindeyim; kimseyi suçlamıyorum, yanlış anlaşılmasın...
Çocuklara dinimizi sevdirerek öğretemedik.
Bu eğitim sistemi böyle devam ederse gençlerin hâli daha da kötüye gidecek...
Ancak “Kur’an Ahlakı” ışığında düzgün bir iletişim ile mutlu olunabilir...
Rabbimizin eğitim metodunu, çağın eğitim araçları ile ailelere ve çocuklara en güzel şekilde sunmamız gerekli...
Bunun için de eğitimcilere ve biz anne-babalara çok iş düşüyor...
Kur’ân-i Kerîm’i sadece dilimizde bırakmayıp, hayatımızın her alanına katmamız gerekiyor.
baska caremiz yok YOK iste...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Çocuk eğitiminde temel kurallar - çocuk eğitiminde Anne ve babanın önemi

* Eğitim, doğruları söylemek değil, doğruları yapmaktır.
* Çocuklar öğütten daha çok, iyi örneğe ihtiyaç duyarlar.
* Çocuklara "ne" düşünecekleri değil, "nasıl" düşünecekleri öğretilmeli.
* Çocuklarımızı "kişilik sahibi" yapabilmek için düşündüklerini, isteklerini ve inandıklarını keşfetmelerine izin verin.
* Çocuğunuza vereceğiniz en değerli hediye, "ilgi ve zamanınızdır".
* Çocuk, anne babanın görülen birçok özelliğini aldığı gibi, gözle görülmeyen özelliklerini de alır.
* Çocukların büyüme hormonu gece uykuda iken salgılanır. Bu nedenle geç yatan çocuklar sağlıksız olurlar. On iki yaşına kadar çocuklar, kışın en geç 21.00, yazın 22.00'da yatmalı.
* Çocuklarınızla duygu ve ihtiyaçları hakkında konuşun.
* Çocuklarınızı, tüm duygularınızla dinleyin ve onlara değer verdiğinizi "beden dilinizle" onlara hissettirin.
* Çocuğunuzun duygu ve düşünceleri hakkında karşılıklı konuşun.
* Çocuğunuzun yaşına ve gelişimine göre, uygun görev ve sorumluluklar verin.
* Hangi yaşta olursa olsun, çocuğunuzla oynama ve onun heyecanına katılma fırsatını kaçırmayın.
* Çocuğunuzun her yaşta anlattığını, sıkıntıdan patlasanız bile dinleyin.
* Çocuğunuzun anlattıklarını dinlemiyorsanız, bir süre sonra onun da sizi dinlemediğini görürsünüz.
* Çocuğunuzu dinlerken, mutlaka yüzüne bakın ve onunla "göz ilişkisi" içinde olun.
* Çocuğunuza "ne" söylediğinizden çok daha önemli olan, "nasıl" söylediğiniz önemli.
* Çocuğunuzun problemlerini kendi kendine çözmesine fırsat verin. Çözemediği vakit devreye girin.
* Çocuğunuzu başkasının çocuğuyla karşılaştırmayın.
* Çocuğunuzun yanlışlarını değil doğrularını yakalayın.
* Dengeli takdir edilen ve övülen çocuklar, anne-babalarını ve arkadaşlarını da takdir etmeyi öğrenirler.
* Sık eleştirilen çocuklar, içe kapanık ve güvensiz olurlar.
* Suçlanan her konuda kabahati bulunan çocuklar, suçlamayı ve yalan söylemeyi öğrenirler.
* Kızgın olduğunuz bir sırada, çocuklarınıza hayat dersi vermeye kalkmayın.
* Çocuğunuza hep çocuk gibi davranırsanız, o da hep çocuk kalır.
* Anne-babaların davranışları ne aşırı "baskıcı" ne de aşırı "serbest" olmamalı.
* Anne-babalar, çocuklarına karşı davranışlarında mutlaka tutarlı olmak zorundadırlar.
* Çocuğunuza hep kendi isteklerinizi söylerseniz, ergenlik çağından itibaren istemediklerinizi işitirsiniz.
* Çocuklarınızın arkadaşlarına karşı çıktığınız zaman, çocuğunuzu kendinizden uzaklaştırır, onlara yaklaştırırsınız.
* Çocuğunuz 14 yaşını geçtikten sonra, tatillerde çalıştırın. Kendi işyeriniz olsa bile, başkaları yanında çalışmasına imkân hazırlayın

 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hz. Zekeriya as. HAYIRLI salih, veli bir evladi daha olmadan Rabbinden samimiyet ile salih evlad icin kendi yureginden dua ediyor..
Biz ise Dualarimiz bile baskalarinin yazdiklarini okuyup dua diye rabbimize sesleniyoruz.. samimiyet,ictenlik, ihlas yok dualarimizda biz Hayirli evlad, HAYIRLI insanmiyiz diye ilk once kendimizi sorguliyalim ondan Sonra HAYIRLI evlad isteyip Rabbimize yonelelim ne dersiniz?
Ayette Hz. Zekeriya'nın Allah'a gizlice seslendiği bildirilmektedir...biz ise dua edeken bagiriyor, koro halinde sanki Rabbim o dilegimizi yapmak zorundaymis gibi birde kosul koyuyoruz..iste bunu yaparsan ben de degisirim, kurban keserim vs. vs. yahu biz kim oluyoruz da Alemlerin Rabbi ile bir alisverise giriyoruz.. verirse..de vermesede O Rabbimin Takdiri ilahisi dir.. bizim sorgulamaya hAKKIMIZ olmadigini ne zaman ogrenecegiz?

Hz. Zekeriya;Hani o, Rabbine gizlice seslendiği zaman;
Demişti ki: “Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana dua etmekle mutsuz olmadım...
Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım da bir kısır (kadın)dır...
Artık bana Kendi Katından bir yardımcı armağan et. Bana mirasçı olsun. Yakup oğullarına da mirasçı olsun...
Rabbim, onu razı olunan kıl.” (Meryem Suresi, 3-6)

Orada Zekeriya Rabbine dua etti: “Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin” dedi. (Al-i İmran Suresi, 38)

Zekeriya da; hani Rabbine çağrıda bulunmuştu: “Rabbim, beni yalnız başıma bırakma, Sen mirasçıların en hayırlısısın.” (Enbiya Suresi, 89)
Ayette Hz. Zekeriya'nın Allah'a gizlice seslendiği bildirilmektedir...
Bu, samimiyetin en büyük göstergelerinden biridir. Nitekim Allah, Kendisine bu tür bir samimiyet içinde çağrıda bulunan Hz. Zekeriya'nın duasını kabul etmiştir:

Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya’yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak Bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi. (Enbiya Suresi, 90)

(Allah buyurdu “Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaşkılmamışız.” (Meryem Suresi, 7)

O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: “Allah, sana Yahya’yı müjdeler. O, Allah’tan olan bir kelimeyi (İsa’yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir.” (Al-i İmran Suresi, 39)
Ayetlerin devamında bildirildiğine göre, Hz. Zekeriya Allah'ın duasına karşılık ileri yaşına rağmen kendisine bir erkek evlat bağışlamasına şaşırır. Kendisine müjdeyi ileten melek ise O'na Allah'ın kudretini hatırlatır:

Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım." (Ona gelen melek "İşte böyle" dedi. "Rabbin dedi ki: - Bu Benim için kolaydır, daha önce sen hiçbir şey değil iken, seni yaratmıştım." (Meryem Suresi, 8-9)

Önceki bölümlerde Allah'ın samimi kullarının dualarına onlar için en hayırlı olacak şekilde icabet ettiğini belirtmiştik. Ve Allah'ın içten çağrıda bulunan inananların tek dostu ve yardımcısı olduğunu da bildirmiştik. Allah, çocuk sahibi olması imkansız gibi görünen Hz. Zekeriya'ya da, samimi duasına icabet ederek salih bir oğul armağan etmiştir.
 
Üst Alt