- Katılım
- 26 Şubat 2011
- Mesajlar
- 503
- Tepkime puanı
- 10
Yüce Allah bizleri çeşitli konularda denemektedir ki; bunlardan biri de ölümdür. Ailemizden, akrabamızdan, dostlarımızdan birinin vefatını sabırla karşılamalıyız. Zira ölüm, hayatın sonu değil sevdiklerimizle yeniden bir araya geleceğimiz ebedi hayatın başlangıcıdır.
Ölüm karşısında sabredenler Allah’ın rahmet ve merhametine erişirler. Onlar ölümü “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aitiz ve şüphesiz ona döneceğiz.” (Bakara, 2/156) diyerek karşılamaktadırlar. Ancak Allah’a isyan etmemeksizin bir yakınımızın ölümüne üzülmek ve ağlamak, insani bir durumdur. Hz Peygamber ölen oğlu İbrahim için ağlamıştı. (Buhari, “Cenaiz”, 44) Dinimiz, ölünün arkasından bağırıp çağırmayı, üst-baş yırtmayı, isyan etmeyi yasaklamıştır.
HAYATIMIZDA SABRIN ÖNEMİ
Sözlükte "dayanma, dayanıklılık" gibi anlamlara gelen sabır, ahlakî bir kavram olarak, başa gelen musibetlerden dolayı Allah'tan başka kimseye şikâyetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak, hoşa gitmeyen şeyler karşısında sükûnet ve dayanma gücü göstermektir. Hz. Peygamber (s.a.s.) 'in ömrünün neredeyse tamamı ızdırap ve sıkıntılarla geçmiştir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’in’de; Hz. Lokman’ın oğluna nasihatini dile getirerek “Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret, kötülükten alıkoy.
Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.” (Lokmân, 31/17) bizlere öğütte bulunmuştur. Bu dünyada olaylara sabır ve metanet göstermemiz gerektiği ve bunun karşılığının ahirette huzur ve mutluluk olacağı unutulmamalıdır.
Madde karanlığı, akıl nûru; / Cehâlet karanlığı, ilim nûru;
Neis karanlığı, marifet nûru; / Gönül karanlığı, aşk nûru ile aydınlanır.
(Hacı Bektaş-ı Veli)
Sen anılması güzel olan bir söz ol. Çünkü insan kendi hakkında söylenilen güzel
sözlerden ibarettir.
(Mevlâna)
Ölüm karşısında sabredenler Allah’ın rahmet ve merhametine erişirler. Onlar ölümü “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aitiz ve şüphesiz ona döneceğiz.” (Bakara, 2/156) diyerek karşılamaktadırlar. Ancak Allah’a isyan etmemeksizin bir yakınımızın ölümüne üzülmek ve ağlamak, insani bir durumdur. Hz Peygamber ölen oğlu İbrahim için ağlamıştı. (Buhari, “Cenaiz”, 44) Dinimiz, ölünün arkasından bağırıp çağırmayı, üst-baş yırtmayı, isyan etmeyi yasaklamıştır.
HAYATIMIZDA SABRIN ÖNEMİ
Sözlükte "dayanma, dayanıklılık" gibi anlamlara gelen sabır, ahlakî bir kavram olarak, başa gelen musibetlerden dolayı Allah'tan başka kimseye şikâyetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak, hoşa gitmeyen şeyler karşısında sükûnet ve dayanma gücü göstermektir. Hz. Peygamber (s.a.s.) 'in ömrünün neredeyse tamamı ızdırap ve sıkıntılarla geçmiştir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’in’de; Hz. Lokman’ın oğluna nasihatini dile getirerek “Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret, kötülükten alıkoy.
Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.” (Lokmân, 31/17) bizlere öğütte bulunmuştur. Bu dünyada olaylara sabır ve metanet göstermemiz gerektiği ve bunun karşılığının ahirette huzur ve mutluluk olacağı unutulmamalıdır.
Madde karanlığı, akıl nûru; / Cehâlet karanlığı, ilim nûru;
Neis karanlığı, marifet nûru; / Gönül karanlığı, aşk nûru ile aydınlanır.
(Hacı Bektaş-ı Veli)
Sen anılması güzel olan bir söz ol. Çünkü insan kendi hakkında söylenilen güzel
sözlerden ibarettir.
(Mevlâna)