Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Oruç
Oruç nedir? Niçin oruç tutuyoruz?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="eMeKLi uYuSS" data-source="post: 14302" data-attributes="member: 883"><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: Purple"><span style="font-size: 15px"><strong>Oruç nedir? Niçin oruç tutuyoruz?</strong></span></span></span><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"> </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Orucun Arap dilindeki karşılığı “savm” kelimesi olup, bu kelime “bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi” manalarına gelmektedir Terim olarak ise, “tan yerinin ağarmasından güneşin batma vaktine kadar, bir gaye uğruna bilinçli bir şekilde yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durup nefsi dizginlemek” demektir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Pek çok hüküm gibi oruç da, İslâm’ın ilk yıllarında değil de Medine döneminde farz kılınmıştır Orucun farz kılınması tarih olarak hicretin ikinci yılının Şaban ayına rastlamıştır </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">ORUCUN FARZ OLUŞU KUR’AN VE SÜNNET’LE SABİTTİR</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı Böylece umulur ki korunursunuz” (Bakara, 2/183) ayeti ile “O sayılı günler, Ramazan ayıdır O Ramazan ayı ki insanlığa bir Rehber olan, onları doğru yola götüren ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur’ân o ayda indirildi Artık sizden kim Ramazan ayının hilâlini görürse, o gün oruç tutsun Hasta veya yolcu olan, tutamadığı günler sayısınca, başka günlerde oruç tutar Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez Oruç günlerini tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden ötürü Allah’ı tazim etmenizi ister Şükredesiniz diye bu kolaylığı gösterir” (Bakara 2/185) ayeti orucun İslam dininde farz olduğunu anlatmaktadır </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Bir hadis-i şeriflerinde Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur: </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Peygamber Efendimiz’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek, namazı kılmak, zekât vermek, Ramazan orucu tutmak, gücü yetenler için Beytullah’ı ziyaret etmek” (Buharî, İman 1; Müslim, İman 20; Tirmizi, İman 3) </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Orucun farz olduğunu bildiren diğer bir rivayet de şudur:</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Saçı başı dağınık bir adam Peygamber Efendimiz’e gelerek: “Ya Resûlallah! Bana Allah’ın üzerime oruç olarak neyi farz kıldığını haber verir misin?” dedi Peygamber Efendimiz bunun üzerine şöyle buyurdu: “Ramazan ayını (orucunu) farz kıldı” Adam: “Benim üzerimde bundan başka bir borç var mıdır?” diye sorunca, Peygamber Efendimiz: “Hayır, ancak kendiliğinden nafile olarak yaparsan bu müstesnâ” buyurdu Adam, bundan sonra sorularına devam ederek: “Allah’ın bana farz kıldığı zekâttan haber ver” dedi Peygamber Efendimiz ona İslâm’ın gösterdiği yolları ve esasları anlattı Bundan sonra adam şöyle dedi: “Sana ikramda bulunan Allah’a yemin olsun ki, bu söylenenlerden ne fazla ne de eksik yaparım” Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: “Eğer doğru söylüyorsa, bu adam kurtulmuştur, (yahut başka bir rivayette de) cennete gidecektir” buyurdu (Buharî, İman 3; Savm 1; Müslim, İman 8, 9; Ebu Davud, Salat 1; Nesâi, Salat 4) </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Niçin oruç tutmalıyız?</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Mümin, herhangi bir menfaat düşüncesi ile değil yalnız Allah’ın emri olduğu için ve onun rızasını kazanmak maksadıyla oruç tutmalıdır Orucunu bedene, topluma kazandırdığı hususların bulunması ile beraber, insan orucu bunlar için değil sadece Allah emrettiği için tutmalıdır </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Hz Ali (radıyallâhu anh) diyor ki: </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">- Karşılığında bir menfaat umarak yapılan ibadet, ticaretçinin ibadetidir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">- Korku sebebiyle yapılan ibadet kölenin ibadetidir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">- Allah’ın nimetlerine şükretmek maksadıyla yapılan ibadet, hür olan kimsenin ibadetidir (Ali el-Kârî, Mirkâtü’l-Mefâtih, 2/135) </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Makbul olan ibadet, Hz Ali’nin de belirttiği gibi Allah’ın nimetlerine karşı şükran borcunu yerine getirerek onun rızasını kazanmak maksadıyla yapılan ibadettir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Allah, ancak böyle samimi bir düşünce ile yapılan ibadetleri kabul eder </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Önce iftar mı edelim, namaz mı kılalım?</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Bazen şöyle sorular gelebiliyor: “Oruç tutulan akşamlarda öncelikle iftar yemeğini mi yemeli? Yoksa akşam namazını mı kılmalı?” </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi birşey ile oruç açılır, sonra namaz kılınabilir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Yemeği acele olarak yiyip, sonra namaz kılmak da uygundur Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir Namazı ilk vaktinde kılmak en güzelidir Bu bakımdan orucu açtıktan, iftar ettikten sonra namazı kılmak iyi olur Bununla beraber yemek hazırken namaz kılmanın mekruh olduğu şeklinde bir görüş de vardır Bundan maksat namaz kılarken aklın yemekte olması dolayısıyla namazı hakkıyla eda edememek neticesini vereceğidir Yemek yemek namazın vaktini fazlasıyla ertelemeyecekse bu yolu izlemek mümkündür Ancak yukarıda belirttiğimiz gibi orucu Efendimiz’in tavsiyeleri doğrultusunda ezanla birlikte açtıktan sonra da namazı çok geciktirmemek için onu edâ etmek, daha sonra da iftarımızı yapmak en uygun görüş olmaktadır Böylece oruç Efendimiz’in tavsiyesi doğrultusunda erken açılmış, namaz da erken kılınmış olur </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">İFTÂR DUÂSI NASILDIR? </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">İftârda dua etmek Efendimiz’in sünnetlerindendir Birkaç iftâr duâsı vardır Meşhur olanlarından bazıları şunlardır: </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Zehebe'z-zameu vebtelleti'l-urûku ve sebete'l-ecru inşâallâhu teâlâ” </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Manası: Susuzluk gitti, damarlar ıslandı ve inşaallah mükâfat gerçekleşti </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Bir başka iftâr duâsı da şöyledir: </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Eftara indekümü's-sâimûne ve ekele taâmekümü'l-ebrâru ve sallet aleykümü'l-melâiketü” </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Manası: Yanınızda oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyi insanlar yesin ve melekler size dua etsin </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">ORUÇ TUTMAK KİMLERE FARZDIR?</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">İslâm, emir ve yasakların yapılmasını istediği kimselerde bir takım şartlar arar Bu anlamda diğer ibadetlerde olduğu gibi, oruç ibadetinde de belli başlı özelliklere sahip olan kimseler mükellef tutulmuştur Bunları şu şekilde sıralamamız mümkündür:</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">1 Müslüman olmak: </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Oruç ibadetinin bir kimseye farz olması için, o kişinin Müslümanlığı kabul etmiş olması gerekir Müslüman olmayan kimseler, böyle bir ibadeti yapmaya zorlanamaz </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">2 Ergenlik çağında ve akıllı olmak: </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">İbadetlerin farz olması için bulunması gerekli olan şarlardan biri de o kimsenin ergenlik çağında ve aynı zamanda akıllı olmasıdır Zira henüz belli bir yaşa (ergenlik) gelmemiş kimseler İslâm’da mükellef kabul edilmemişlerdir Bu anlamda çocuklar ve ergenlik yaşına ulaştığı halde akıldan mahrum olanlar, bu ibadetten muaf tutulmuşlardır Bu hususu Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şu beyanlarıyla bildirmişlerdir: “Üç kişiden sorumluluk kaldırılmıştır: Buluğ çağına erinceye kadar çocuktan, aklı yerine gelinceye kadar deliden, uyanıncaya kadar uyuyandan” (Buhârî, Hudûd 22) </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">3 Oruç tutmaya güç yetmek ve yolcu olmamak:</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Orucun farz olması için, mükellefin beden itibariyle sağlıklı olması, hasta olmaması ve mukim olması gerekir Bedenen oruç tutmaya muktedir olmayanların, hastaların ve seferde olan kimselerin oruç tutmaları farz değildir Ancak bu kimseler yine de oruç tutacak olsalar, tutmuş oldukları oruç geçerlidir Şayet kendilerine verilen bu ruhsatı kullanır da tutmazlarsa, o zaman da tutmadıkları gün sayısı kadar daha sonra tutarlar Bu hususla ilgili olarak Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurulur: </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Oruç sayılı günlerdedir Sizden her kim o günlerde hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutar Oruç tutamayanlara fidye gerekir Fidye bir fakiri doyuracak miktardır Her kim de, kendi hayrına olarak fidye miktarını artırırsa bu, kendisi hakkında elbette daha hayırlıdır Bununla beraber, eğer işin gerçeğini bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır” (Bakara 2/184) </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Aynı zamanda hayız, hâmile ve emzikli kadınlar da, oruçtan muaf tutulmuş olup, bunlar, mazeretleri sona erince, tutamadıkları gün sayısınca oruçlarını kaza ederler </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">ORUÇ TUTMANIN FARZ OLMADIĞI DURUMLAR</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Yolculuk: İslâm, insanlara üstesinden gelemeyecekleri mükellefiyetleri yüklemez Emirler takat ölçüsündedir Yolculuk ise, zaman zaman meşakkat ve sıkıntıların olduğu bir durumdur Böyle bir durumdaki Müslüman yolculuğun vereceği meşakkat karşısında oruç tutmada zorlanabilir Bundan dolayıdır ki Cenab-ı Hakk, Bakara suresinin 184 âyetinde bu durumdaki kimselere oruç tutmama noktasında ruhsat vermiştir Seferde iken oruç tutmayan daha sonra kaza eder Ancak dileyen kimseler, yolcu oldukları halde bu orucu tutabilirler </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Hastalık: Yüce Yaratıcı, oruç tutamayacak kadar hasta olan kimselere de ruhsat vermiş, oruç mükellefiyetinden onları istisna etmiştir Bunlar iyileştikten sonra tutamadıkları orucu kaza ederler Burada hastalığı tam olarak tarif etmek gerekir Hastalık, insanın hayatî fonksiyonlarının muntazam şekilde seyir etmemesi veya etraftan gelen uyarılara cevap verilmeme hali olarak tarif edilebilir Hastalık, oldukça ciddi ve tedavi gerektiren bir durum olabileceği gibi basit bir rahatsızlık da olabilir Bu ayırımı yapmayı yani oruç tutup tutmaması gereken kimseleri ayırmayı İslâm, Tabib-i Müslim-i Hâzık’a, (müslüman mütehassıs hekime) bırakmıştır Tabiatıyle rastgele bir kimseye danışarak oruç tutmamak Allah katında o şahsa manevî mesuliyet yükler </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Gebelik ve çocuk emzirmek: Gebe olan ya da çocuğunu emzirme durumunda olan kadınlar, gerek kendilerine, gerekse çocuklarına bir zarar gelmemesi için, oruç tutmama noktasındaki ruhsata dahildirler ve daha sonra müsait olduklarında kaza ederler (Bkz: İbn Mâce, Sıyâm 3) </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Yaşlılık: İslâm, oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimselere ruhsat tanımış, tutamadıkları her gün için bir fakir doyurmak suretiyle bu onları bu ibadetten muaf tutmuştur </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Aşırı açlık ve susuzluk: Oruçlu olan bir kimse, aşırı açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalsa, orucun, onun beden ve ruh sağlığını ciddi boyutta etkileyeceğinden endişe etse yahut doktor bu hususta kendisine tutmaması noktasında rapor vermiş olsa, bu kimse de oruçtan muaf tutulmuş olup, sağlığına kavuştuğunda, tutamadığı günler kadar tutmak suretiyle bu ibadeti yerine getirmiş olur </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">İkrah: Yani zorla oruç tutturulmamak halidir Birisi oruç tutana, “Orucunu bozmazsan seni öldürürüm veya bir uzvunu keserim” diye tehdit etmişse, dediğini yapmaya gücü yetiyorsa, oruçlunun orucunu bozması mübah olur </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER NELER?</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Unutarak yemek içmek ve cinsî münasebette bulunmak Unutarak yapılan bu işler orucu bozmaz Ancak oruçlu olduğunu hatırladığı anda, bu işleri yapmayı bırakması gerekir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Birinin unutarak yiyip içtiği görülürse, eğer yiyip içen adam, güçsüz, zayıf ve ihtiyar birisi ise hatırlatmamak daha iyidir Zira bu, Allah’ın, o kimseye, güçsüzlüğüne merhameten orucunu unutturmak suretiyle ikram ettiği bir rızıktır Unutarak yiyip içen kimse güçlü, kuvvetli biri ise hemen hatırlatılmalıdır</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Uyurken ihtilâm olmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Hanımını öpmek, elle tutmak, okşamak Bu durumda meni gelmedikçe oruç bozulmaz </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Kadına el sürmeden sadece bakmak veya şehevî konuları düşünmek sebebiyle tahrik olup meninin gelmesi </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Geceden cünüp olan kimsenin, yıkanmayı sahurdan sonraya, oruçlu vaktine bırakması </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Ağza gelen balgamı yutmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Kafasından burnun içine gelen akıntıyı çekip yutmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Denize, yahut başka bir suya dalınca, kulağa su kaçması </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* İstek dışı olarak boğaza sigara dumanı gibi keyif verici bir duman girmesi </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Boğazına toz veya sinek kaçmak Gözyaşı veya yüz teri ağza girecek olsa, eğer bir-iki damla kadarsa orucu bozmaz Ancak tuzluluğu bütün ağız içinde hissedilecek kadar çok olup oruç hatırda iken yutulursa orucu bozar</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Sahurdan dişleri arasında kalmış nohut tanesinden küçük bir şeyi yutmak Nohut tanesinden büyük olursa orucu bozar </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Hariçten susam veya buğday tanesi kadar bir şeyi ağzına alıp yavaş yavaş ve tadı boğazına varmayacak şekilde çiğneyip yok etmek </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Kendiliğinden gelen kusuntu, yine kendiliğinden geriye gitse, ağız dolusu bile olsa orucu bozmaz Kusma isteğiyle ağza getirilen az miktardaki kusmuk ise kendiliğinden içeri gitse orucu bozmaz Fakat miktarı ağız dolusu ise orucu bozar </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Kan aldırmak</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Göze sürme çekmek </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Derideki gözeneklerden içeri giren şeyler orucu bozmaz Buna binaen, vücuda sürülen yağ veya yıkanılıp soğukluğu içeri nüfuz eden su, orucu bozmaz Çünkü bunlar yoluyla içeri girerler </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Baş veya karındaki bir yaraya konulan ilâç, vücuttan içeri girmedikçe oruç bozulmaz </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">AŞI VE İĞNELER ORUCU BOZAR MI?</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">İnsan vücudunda gıdalanmaya esas olan kanal ve yollar iki kısımdır:</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">a Burun, kulak, ön ve arka yollar gibi tabiî ve aslî kanallar Bunların herhangi bir yerinden vücudun iç kısmına geçecek olan maddeler ittifakla orucu bozarlar İç kısma ulaşmayanlar ise, orucu bozmazlar </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">b İkinci kısım yollar ise, sonradan meydana gelen ârızî kanal ve yollardır Vücuddaki bir kesik, yara, vs gibi Bu yollardan içeri geçiş kesinlik kazandığı takdirde orucun bozulacağında yine ittifak vardır Ancak iç kısma geçiş şüpheli durumlarda ise İmam Ebu Yusuf ve Muhammed’e (İmameyn) göre oruç bozulmaz, İmam-ı A’zam Hazretlerine göre ise oruç bozulur </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Görüldüğü gibi İmam-ı A’zam ile iki talebesi arasındaki ihtilâf esasta değil, keyfiyet üzerindedir Yani içe nüfuz katiyet kazandığı zaman, onlara göre de oruç bozulmuş olmaktadır </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Bu genel kaideler ışığında iğne ve aşıları incelediğimizde şu durum ortaya çıkmaktadır: Çiçek aşısı gibi deri üzerinden yapılan aşı ve ilâçlamalar orucu bozmaz Çünkü deri vücudun dış kısmını teşkil eder Bunun dışında kalan iğne ve aşılar, genel olarak damardan, kaba etten ve deri altından yapılmaktadır Her üç halde de ilâç verilmeksizin vücudun derinliğine batırılan iğnenin bir tarafı dışta kaldığı için, yalnız batırmakla oruç bozulmaz Ancak içeri ilâç, su gibi maddeler enjekte edilirse oruç bozulur Çünkü bu maddeler vücud içinde kararlaşıp yerleşir Damardan verilen ilâçlar ise, doğrudan doğruya kana intikal eder Oradan organlara dağılır Kaba et ve deri altındaki ilâçlar da yine içeriye nüfuz etmiş sayılır Bu itibarla vücuda ilâç zerketmek için yapılan aşı ve iğneler, orucu bozarlar Ancak kefaret icap etmez Yalnızca kaza kâfi gelir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Önemli hastalığı olanlar, zaten oruçlarını bozabilirler Bunlara oruçlu halde yapılan iğne ile oruçları bozulur Sağlık durumları düzeldiğinde oruçlarını kazâ ederler Bu gibi kimselerin mümkünse iğneyi geciktirerek iftardan sonra yaptırmaları daha iyidir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Vücuda dışardan kan almak, ilâç almak gibidir Orucu bozar Fakat kan vermek orucu bozmaz </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Abdestte ağza su verip geri boşalttıktan sonra, arta kalan yaşlığın tükürük ile beraber yutulması orucu bozmaz </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Dişlerin arasından çıkan kan, az olup tükürük içinde kaybolmakta ise bu kanın yutulması oruca zarar vermez Ancak kan tükürüğe galebe çalacak çoğunlukta ise bunu yutmakla oruç bozulur </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">ORUCU BOZUP YALNIZ KAZÂYI GEREKTİREN DURUMLAR</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Yenilip içilmesi normal, alışılmış olmayan ve insan tabiatının meyletmediği şeylerin yenilip içilmesi orucu bozar ve sadece kazayı gerektirir Taş, toprak, çiğ pirinç, çiğ hamur, un gibi insanların normalde yemediği şeyleri yemek orucu bozar ve sadece kazayı gerektirir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Henüz içi olmamış yeşil cevizi yemek Veya bademi, fındığı ve kuru fıstığı kabuğuyla birlikte çiğnemeden yutmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Arka yola fitil koymak, ilâç akıtmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Burna ilâç çekmek</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Kulağın içine yağ damlatmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Boğaza huni ile bir şey akıtmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Karında veya başta bulunan herhangi bir yaraya sürülen ilâcın vücuttan içeri nüfuz etmesi</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Boğaza kaçan yağmur, kar veya doluyu istemeyerek yutmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Abdest alırken boğazına veya burna su çekerken genzine hata ile suyun kaçması </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* İsteyerek boğazına veya burnuna duman çekmek Sigara, anber gibi lezzet ve keyif verici bir duman olursa kefaret de gerekir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Ramazan günü zor kullanmak suretiyle yapılan cinsel ilişkiden dolayı, bu işe zorlanan kimseye sadece kaza gerekir, kefaret gerekmez Zor kullanmak, can almak, bir organı kesmek veya bunlardan birine sebebiyet verecek şekilde dövmekle yapılan zorlamadır Üzüntü ve acı verecek derecede olan dövmek veya sadece hapsetmek suretiyle yapılan bir zorlamadan dolayı Ramazan orucunu bozmak kaza ile birlikte kefareti de gerektirir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Dişleri arasında kalan nohut tanesi kadar olan bir şeyi yemek </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Kendi isteğiyle dışarı kusmak Bu kusma ağız dolusundan az da olsa orucu bozar </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Ağız dolusu kendiliğinden gelen veya isteyerek getirilen kusmuğu mideye çevirmek </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Sahur vakti geçtiği halde, geçmedi zannıyla sahur yemek </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Güneş battı, iftar oldu zannıyla oruç bozmak </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak İsterse kasden olsun </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Hanımını öpmek, okşamak, sarılma, vs sebebiyle erkekten ve kadından meninin gelmesi Şehvetle sadece mezinin gelmesi ile oruç bozulmaz </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Ramazan orucunu tutmaya niyet etmeden gündüz yiyip içmek de sadece kazâyı gerektirir Kefaret icab etmez Çünkü kefaret oruç tutmamanın değil, tutulan orucu bozmanın cezasıdır Fakat böyle bir şey günahtır Tevbe etmek gerekir </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* El ile meni getirmek (istimna’ - elle tatmin) </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">* Kan yutmak Çoğunluğunu tükürük teşkil eden ağızdaki az kanı yutmak orucu bozmaz </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Resulullah aleyhissalatu vesselam, iftar ettiği zaman şu duayı okurdu: “Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü (Ey Allahım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum)” Ebu Davud, Savm 22</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur’’ Buhari, Savm 2</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Oruç perdedir Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa “ben oruçluyum!’’ desin (ve ona bulaşmasın)’’ Buhari, Savm 2</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar” Tirmizi, Cihâd 3</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resülü dedim, bana öyle bir amel emret ki (yaptığım takdirde) Allah beni mükâfaatlandırsın’’ “Sana dedi, orucu tavsiye ederim, zira onun bir eşi yoktur’’ Nesâi, Sıyam 43</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır Oradan sadece oruçlular girer Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez” Buhari, Savm 4</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz’’ Tirmizi, Savm 82</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">*** </span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">“Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur” Buhari, Savm 5</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">ALİ BUDAK, ALİ DEMİREL</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Ailem Dergisi</span></span></strong></span></p><p><span style="color: Purple"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Arial'">Sayı:249</span></span></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="eMeKLi uYuSS, post: 14302, member: 883"] [FONT=Arial][COLOR=Purple][SIZE=4][B]Oruç nedir? Niçin oruç tutuyoruz?[/B][/SIZE][/COLOR][/FONT][COLOR=Purple][B][SIZE=4][FONT=Arial] Orucun Arap dilindeki karşılığı “savm” kelimesi olup, bu kelime “bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi” manalarına gelmektedir Terim olarak ise, “tan yerinin ağarmasından güneşin batma vaktine kadar, bir gaye uğruna bilinçli bir şekilde yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durup nefsi dizginlemek” demektir Pek çok hüküm gibi oruç da, İslâm’ın ilk yıllarında değil de Medine döneminde farz kılınmıştır Orucun farz kılınması tarih olarak hicretin ikinci yılının Şaban ayına rastlamıştır ORUCUN FARZ OLUŞU KUR’AN VE SÜNNET’LE SABİTTİR “Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı Böylece umulur ki korunursunuz” (Bakara, 2/183) ayeti ile “O sayılı günler, Ramazan ayıdır O Ramazan ayı ki insanlığa bir Rehber olan, onları doğru yola götüren ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur’ân o ayda indirildi Artık sizden kim Ramazan ayının hilâlini görürse, o gün oruç tutsun Hasta veya yolcu olan, tutamadığı günler sayısınca, başka günlerde oruç tutar Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez Oruç günlerini tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden ötürü Allah’ı tazim etmenizi ister Şükredesiniz diye bu kolaylığı gösterir” (Bakara 2/185) ayeti orucun İslam dininde farz olduğunu anlatmaktadır Bir hadis-i şeriflerinde Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur: “İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Peygamber Efendimiz’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek, namazı kılmak, zekât vermek, Ramazan orucu tutmak, gücü yetenler için Beytullah’ı ziyaret etmek” (Buharî, İman 1; Müslim, İman 20; Tirmizi, İman 3) *** Orucun farz olduğunu bildiren diğer bir rivayet de şudur: “Saçı başı dağınık bir adam Peygamber Efendimiz’e gelerek: “Ya Resûlallah! Bana Allah’ın üzerime oruç olarak neyi farz kıldığını haber verir misin?” dedi Peygamber Efendimiz bunun üzerine şöyle buyurdu: “Ramazan ayını (orucunu) farz kıldı” Adam: “Benim üzerimde bundan başka bir borç var mıdır?” diye sorunca, Peygamber Efendimiz: “Hayır, ancak kendiliğinden nafile olarak yaparsan bu müstesnâ” buyurdu Adam, bundan sonra sorularına devam ederek: “Allah’ın bana farz kıldığı zekâttan haber ver” dedi Peygamber Efendimiz ona İslâm’ın gösterdiği yolları ve esasları anlattı Bundan sonra adam şöyle dedi: “Sana ikramda bulunan Allah’a yemin olsun ki, bu söylenenlerden ne fazla ne de eksik yaparım” Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: “Eğer doğru söylüyorsa, bu adam kurtulmuştur, (yahut başka bir rivayette de) cennete gidecektir” buyurdu (Buharî, İman 3; Savm 1; Müslim, İman 8, 9; Ebu Davud, Salat 1; Nesâi, Salat 4) *** Niçin oruç tutmalıyız? Mümin, herhangi bir menfaat düşüncesi ile değil yalnız Allah’ın emri olduğu için ve onun rızasını kazanmak maksadıyla oruç tutmalıdır Orucunu bedene, topluma kazandırdığı hususların bulunması ile beraber, insan orucu bunlar için değil sadece Allah emrettiği için tutmalıdır Hz Ali (radıyallâhu anh) diyor ki: - Karşılığında bir menfaat umarak yapılan ibadet, ticaretçinin ibadetidir - Korku sebebiyle yapılan ibadet kölenin ibadetidir - Allah’ın nimetlerine şükretmek maksadıyla yapılan ibadet, hür olan kimsenin ibadetidir (Ali el-Kârî, Mirkâtü’l-Mefâtih, 2/135) Makbul olan ibadet, Hz Ali’nin de belirttiği gibi Allah’ın nimetlerine karşı şükran borcunu yerine getirerek onun rızasını kazanmak maksadıyla yapılan ibadettir Allah, ancak böyle samimi bir düşünce ile yapılan ibadetleri kabul eder *** Önce iftar mı edelim, namaz mı kılalım? Bazen şöyle sorular gelebiliyor: “Oruç tutulan akşamlarda öncelikle iftar yemeğini mi yemeli? Yoksa akşam namazını mı kılmalı?” Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi birşey ile oruç açılır, sonra namaz kılınabilir Yemeği acele olarak yiyip, sonra namaz kılmak da uygundur Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir Namazı ilk vaktinde kılmak en güzelidir Bu bakımdan orucu açtıktan, iftar ettikten sonra namazı kılmak iyi olur Bununla beraber yemek hazırken namaz kılmanın mekruh olduğu şeklinde bir görüş de vardır Bundan maksat namaz kılarken aklın yemekte olması dolayısıyla namazı hakkıyla eda edememek neticesini vereceğidir Yemek yemek namazın vaktini fazlasıyla ertelemeyecekse bu yolu izlemek mümkündür Ancak yukarıda belirttiğimiz gibi orucu Efendimiz’in tavsiyeleri doğrultusunda ezanla birlikte açtıktan sonra da namazı çok geciktirmemek için onu edâ etmek, daha sonra da iftarımızı yapmak en uygun görüş olmaktadır Böylece oruç Efendimiz’in tavsiyesi doğrultusunda erken açılmış, namaz da erken kılınmış olur İFTÂR DUÂSI NASILDIR? İftârda dua etmek Efendimiz’in sünnetlerindendir Birkaç iftâr duâsı vardır Meşhur olanlarından bazıları şunlardır: “Zehebe'z-zameu vebtelleti'l-urûku ve sebete'l-ecru inşâallâhu teâlâ” Manası: Susuzluk gitti, damarlar ıslandı ve inşaallah mükâfat gerçekleşti Bir başka iftâr duâsı da şöyledir: “Eftara indekümü's-sâimûne ve ekele taâmekümü'l-ebrâru ve sallet aleykümü'l-melâiketü” Manası: Yanınızda oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyi insanlar yesin ve melekler size dua etsin ORUÇ TUTMAK KİMLERE FARZDIR? İslâm, emir ve yasakların yapılmasını istediği kimselerde bir takım şartlar arar Bu anlamda diğer ibadetlerde olduğu gibi, oruç ibadetinde de belli başlı özelliklere sahip olan kimseler mükellef tutulmuştur Bunları şu şekilde sıralamamız mümkündür: 1 Müslüman olmak: Oruç ibadetinin bir kimseye farz olması için, o kişinin Müslümanlığı kabul etmiş olması gerekir Müslüman olmayan kimseler, böyle bir ibadeti yapmaya zorlanamaz 2 Ergenlik çağında ve akıllı olmak: İbadetlerin farz olması için bulunması gerekli olan şarlardan biri de o kimsenin ergenlik çağında ve aynı zamanda akıllı olmasıdır Zira henüz belli bir yaşa (ergenlik) gelmemiş kimseler İslâm’da mükellef kabul edilmemişlerdir Bu anlamda çocuklar ve ergenlik yaşına ulaştığı halde akıldan mahrum olanlar, bu ibadetten muaf tutulmuşlardır Bu hususu Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şu beyanlarıyla bildirmişlerdir: “Üç kişiden sorumluluk kaldırılmıştır: Buluğ çağına erinceye kadar çocuktan, aklı yerine gelinceye kadar deliden, uyanıncaya kadar uyuyandan” (Buhârî, Hudûd 22) 3 Oruç tutmaya güç yetmek ve yolcu olmamak: Orucun farz olması için, mükellefin beden itibariyle sağlıklı olması, hasta olmaması ve mukim olması gerekir Bedenen oruç tutmaya muktedir olmayanların, hastaların ve seferde olan kimselerin oruç tutmaları farz değildir Ancak bu kimseler yine de oruç tutacak olsalar, tutmuş oldukları oruç geçerlidir Şayet kendilerine verilen bu ruhsatı kullanır da tutmazlarsa, o zaman da tutmadıkları gün sayısı kadar daha sonra tutarlar Bu hususla ilgili olarak Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Oruç sayılı günlerdedir Sizden her kim o günlerde hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutar Oruç tutamayanlara fidye gerekir Fidye bir fakiri doyuracak miktardır Her kim de, kendi hayrına olarak fidye miktarını artırırsa bu, kendisi hakkında elbette daha hayırlıdır Bununla beraber, eğer işin gerçeğini bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır” (Bakara 2/184) Aynı zamanda hayız, hâmile ve emzikli kadınlar da, oruçtan muaf tutulmuş olup, bunlar, mazeretleri sona erince, tutamadıkları gün sayısınca oruçlarını kaza ederler ORUÇ TUTMANIN FARZ OLMADIĞI DURUMLAR Yolculuk: İslâm, insanlara üstesinden gelemeyecekleri mükellefiyetleri yüklemez Emirler takat ölçüsündedir Yolculuk ise, zaman zaman meşakkat ve sıkıntıların olduğu bir durumdur Böyle bir durumdaki Müslüman yolculuğun vereceği meşakkat karşısında oruç tutmada zorlanabilir Bundan dolayıdır ki Cenab-ı Hakk, Bakara suresinin 184 âyetinde bu durumdaki kimselere oruç tutmama noktasında ruhsat vermiştir Seferde iken oruç tutmayan daha sonra kaza eder Ancak dileyen kimseler, yolcu oldukları halde bu orucu tutabilirler Hastalık: Yüce Yaratıcı, oruç tutamayacak kadar hasta olan kimselere de ruhsat vermiş, oruç mükellefiyetinden onları istisna etmiştir Bunlar iyileştikten sonra tutamadıkları orucu kaza ederler Burada hastalığı tam olarak tarif etmek gerekir Hastalık, insanın hayatî fonksiyonlarının muntazam şekilde seyir etmemesi veya etraftan gelen uyarılara cevap verilmeme hali olarak tarif edilebilir Hastalık, oldukça ciddi ve tedavi gerektiren bir durum olabileceği gibi basit bir rahatsızlık da olabilir Bu ayırımı yapmayı yani oruç tutup tutmaması gereken kimseleri ayırmayı İslâm, Tabib-i Müslim-i Hâzık’a, (müslüman mütehassıs hekime) bırakmıştır Tabiatıyle rastgele bir kimseye danışarak oruç tutmamak Allah katında o şahsa manevî mesuliyet yükler Gebelik ve çocuk emzirmek: Gebe olan ya da çocuğunu emzirme durumunda olan kadınlar, gerek kendilerine, gerekse çocuklarına bir zarar gelmemesi için, oruç tutmama noktasındaki ruhsata dahildirler ve daha sonra müsait olduklarında kaza ederler (Bkz: İbn Mâce, Sıyâm 3) Yaşlılık: İslâm, oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimselere ruhsat tanımış, tutamadıkları her gün için bir fakir doyurmak suretiyle bu onları bu ibadetten muaf tutmuştur Aşırı açlık ve susuzluk: Oruçlu olan bir kimse, aşırı açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalsa, orucun, onun beden ve ruh sağlığını ciddi boyutta etkileyeceğinden endişe etse yahut doktor bu hususta kendisine tutmaması noktasında rapor vermiş olsa, bu kimse de oruçtan muaf tutulmuş olup, sağlığına kavuştuğunda, tutamadığı günler kadar tutmak suretiyle bu ibadeti yerine getirmiş olur İkrah: Yani zorla oruç tutturulmamak halidir Birisi oruç tutana, “Orucunu bozmazsan seni öldürürüm veya bir uzvunu keserim” diye tehdit etmişse, dediğini yapmaya gücü yetiyorsa, oruçlunun orucunu bozması mübah olur ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER NELER? * Unutarak yemek içmek ve cinsî münasebette bulunmak Unutarak yapılan bu işler orucu bozmaz Ancak oruçlu olduğunu hatırladığı anda, bu işleri yapmayı bırakması gerekir * Birinin unutarak yiyip içtiği görülürse, eğer yiyip içen adam, güçsüz, zayıf ve ihtiyar birisi ise hatırlatmamak daha iyidir Zira bu, Allah’ın, o kimseye, güçsüzlüğüne merhameten orucunu unutturmak suretiyle ikram ettiği bir rızıktır Unutarak yiyip içen kimse güçlü, kuvvetli biri ise hemen hatırlatılmalıdır * Uyurken ihtilâm olmak * Hanımını öpmek, elle tutmak, okşamak Bu durumda meni gelmedikçe oruç bozulmaz * Kadına el sürmeden sadece bakmak veya şehevî konuları düşünmek sebebiyle tahrik olup meninin gelmesi * Geceden cünüp olan kimsenin, yıkanmayı sahurdan sonraya, oruçlu vaktine bırakması * Ağza gelen balgamı yutmak * Kafasından burnun içine gelen akıntıyı çekip yutmak * Denize, yahut başka bir suya dalınca, kulağa su kaçması * İstek dışı olarak boğaza sigara dumanı gibi keyif verici bir duman girmesi * Boğazına toz veya sinek kaçmak Gözyaşı veya yüz teri ağza girecek olsa, eğer bir-iki damla kadarsa orucu bozmaz Ancak tuzluluğu bütün ağız içinde hissedilecek kadar çok olup oruç hatırda iken yutulursa orucu bozar * Sahurdan dişleri arasında kalmış nohut tanesinden küçük bir şeyi yutmak Nohut tanesinden büyük olursa orucu bozar * Hariçten susam veya buğday tanesi kadar bir şeyi ağzına alıp yavaş yavaş ve tadı boğazına varmayacak şekilde çiğneyip yok etmek * Kendiliğinden gelen kusuntu, yine kendiliğinden geriye gitse, ağız dolusu bile olsa orucu bozmaz Kusma isteğiyle ağza getirilen az miktardaki kusmuk ise kendiliğinden içeri gitse orucu bozmaz Fakat miktarı ağız dolusu ise orucu bozar * Kan aldırmak * Göze sürme çekmek * Derideki gözeneklerden içeri giren şeyler orucu bozmaz Buna binaen, vücuda sürülen yağ veya yıkanılıp soğukluğu içeri nüfuz eden su, orucu bozmaz Çünkü bunlar yoluyla içeri girerler * Baş veya karındaki bir yaraya konulan ilâç, vücuttan içeri girmedikçe oruç bozulmaz AŞI VE İĞNELER ORUCU BOZAR MI? İnsan vücudunda gıdalanmaya esas olan kanal ve yollar iki kısımdır: a Burun, kulak, ön ve arka yollar gibi tabiî ve aslî kanallar Bunların herhangi bir yerinden vücudun iç kısmına geçecek olan maddeler ittifakla orucu bozarlar İç kısma ulaşmayanlar ise, orucu bozmazlar b İkinci kısım yollar ise, sonradan meydana gelen ârızî kanal ve yollardır Vücuddaki bir kesik, yara, vs gibi Bu yollardan içeri geçiş kesinlik kazandığı takdirde orucun bozulacağında yine ittifak vardır Ancak iç kısma geçiş şüpheli durumlarda ise İmam Ebu Yusuf ve Muhammed’e (İmameyn) göre oruç bozulmaz, İmam-ı A’zam Hazretlerine göre ise oruç bozulur Görüldüğü gibi İmam-ı A’zam ile iki talebesi arasındaki ihtilâf esasta değil, keyfiyet üzerindedir Yani içe nüfuz katiyet kazandığı zaman, onlara göre de oruç bozulmuş olmaktadır Bu genel kaideler ışığında iğne ve aşıları incelediğimizde şu durum ortaya çıkmaktadır: Çiçek aşısı gibi deri üzerinden yapılan aşı ve ilâçlamalar orucu bozmaz Çünkü deri vücudun dış kısmını teşkil eder Bunun dışında kalan iğne ve aşılar, genel olarak damardan, kaba etten ve deri altından yapılmaktadır Her üç halde de ilâç verilmeksizin vücudun derinliğine batırılan iğnenin bir tarafı dışta kaldığı için, yalnız batırmakla oruç bozulmaz Ancak içeri ilâç, su gibi maddeler enjekte edilirse oruç bozulur Çünkü bu maddeler vücud içinde kararlaşıp yerleşir Damardan verilen ilâçlar ise, doğrudan doğruya kana intikal eder Oradan organlara dağılır Kaba et ve deri altındaki ilâçlar da yine içeriye nüfuz etmiş sayılır Bu itibarla vücuda ilâç zerketmek için yapılan aşı ve iğneler, orucu bozarlar Ancak kefaret icap etmez Yalnızca kaza kâfi gelir Önemli hastalığı olanlar, zaten oruçlarını bozabilirler Bunlara oruçlu halde yapılan iğne ile oruçları bozulur Sağlık durumları düzeldiğinde oruçlarını kazâ ederler Bu gibi kimselerin mümkünse iğneyi geciktirerek iftardan sonra yaptırmaları daha iyidir * Vücuda dışardan kan almak, ilâç almak gibidir Orucu bozar Fakat kan vermek orucu bozmaz * Abdestte ağza su verip geri boşalttıktan sonra, arta kalan yaşlığın tükürük ile beraber yutulması orucu bozmaz * Dişlerin arasından çıkan kan, az olup tükürük içinde kaybolmakta ise bu kanın yutulması oruca zarar vermez Ancak kan tükürüğe galebe çalacak çoğunlukta ise bunu yutmakla oruç bozulur ORUCU BOZUP YALNIZ KAZÂYI GEREKTİREN DURUMLAR * Yenilip içilmesi normal, alışılmış olmayan ve insan tabiatının meyletmediği şeylerin yenilip içilmesi orucu bozar ve sadece kazayı gerektirir Taş, toprak, çiğ pirinç, çiğ hamur, un gibi insanların normalde yemediği şeyleri yemek orucu bozar ve sadece kazayı gerektirir * Henüz içi olmamış yeşil cevizi yemek Veya bademi, fındığı ve kuru fıstığı kabuğuyla birlikte çiğnemeden yutmak * Arka yola fitil koymak, ilâç akıtmak * Burna ilâç çekmek * Kulağın içine yağ damlatmak * Boğaza huni ile bir şey akıtmak * Karında veya başta bulunan herhangi bir yaraya sürülen ilâcın vücuttan içeri nüfuz etmesi * Boğaza kaçan yağmur, kar veya doluyu istemeyerek yutmak * Abdest alırken boğazına veya burna su çekerken genzine hata ile suyun kaçması * İsteyerek boğazına veya burnuna duman çekmek Sigara, anber gibi lezzet ve keyif verici bir duman olursa kefaret de gerekir * Ramazan günü zor kullanmak suretiyle yapılan cinsel ilişkiden dolayı, bu işe zorlanan kimseye sadece kaza gerekir, kefaret gerekmez Zor kullanmak, can almak, bir organı kesmek veya bunlardan birine sebebiyet verecek şekilde dövmekle yapılan zorlamadır Üzüntü ve acı verecek derecede olan dövmek veya sadece hapsetmek suretiyle yapılan bir zorlamadan dolayı Ramazan orucunu bozmak kaza ile birlikte kefareti de gerektirir * Dişleri arasında kalan nohut tanesi kadar olan bir şeyi yemek * Kendi isteğiyle dışarı kusmak Bu kusma ağız dolusundan az da olsa orucu bozar * Ağız dolusu kendiliğinden gelen veya isteyerek getirilen kusmuğu mideye çevirmek * Sahur vakti geçtiği halde, geçmedi zannıyla sahur yemek * Güneş battı, iftar oldu zannıyla oruç bozmak * Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak İsterse kasden olsun * Hanımını öpmek, okşamak, sarılma, vs sebebiyle erkekten ve kadından meninin gelmesi Şehvetle sadece mezinin gelmesi ile oruç bozulmaz * Ramazan orucunu tutmaya niyet etmeden gündüz yiyip içmek de sadece kazâyı gerektirir Kefaret icab etmez Çünkü kefaret oruç tutmamanın değil, tutulan orucu bozmanın cezasıdır Fakat böyle bir şey günahtır Tevbe etmek gerekir * El ile meni getirmek (istimna’ - elle tatmin) * Kan yutmak Çoğunluğunu tükürük teşkil eden ağızdaki az kanı yutmak orucu bozmaz Resulullah aleyhissalatu vesselam, iftar ettiği zaman şu duayı okurdu: “Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü (Ey Allahım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum)” Ebu Davud, Savm 22 *** “Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur’’ Buhari, Savm 2 *** “Oruç perdedir Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa “ben oruçluyum!’’ desin (ve ona bulaşmasın)’’ Buhari, Savm 2 *** “Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar” Tirmizi, Cihâd 3 *** Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resülü dedim, bana öyle bir amel emret ki (yaptığım takdirde) Allah beni mükâfaatlandırsın’’ “Sana dedi, orucu tavsiye ederim, zira onun bir eşi yoktur’’ Nesâi, Sıyam 43 *** “Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır Oradan sadece oruçlular girer Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez” Buhari, Savm 4 *** “Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz’’ Tirmizi, Savm 82 *** “Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur” Buhari, Savm 5 ALİ BUDAK, ALİ DEMİREL Ailem Dergisi Sayı:249[/FONT][/SIZE][/B][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Oruç
Oruç nedir? Niçin oruç tutuyoruz?
Üst
Alt