Ramazanla Keyfi Kaçan Şeytanlar

eMeKLi uYuSS

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Haziran 2011
Mesajlar
420
Tepkime puanı
5
Yaş
38
Ramazan'ın, medeniyetimizin kurucu unsurlarından biri olduğunu düşünüyorum Ramazan orucunun hayatın ve toplumun kılcal damarlarına kadar nüfuz eden bir tabiatı var Gündelik hayatın eksenine yerleşiyor ve onu yörüngesinde döndürüyor Yeme içme gibi en tabii ve vazgeçilmez beşeri duruma bile çeki düzen veren Ramazan'ın, hayatın diğer tüm alanlarını etkilemesi gayet doğal
Ramazanla Keyfi Kaçan Şeytanlar
Bu mübarek ayın Müslüman toplumlara vurduğu damga o kadar kalıcı ki, toplumun dine en uzak kesimleri bile çok ya da az onun etkisine girmekten geri duramıyor Ramazan her kesimin hayatına bir biçimde sokuluyor Kimilerine damardan giriyor, kimilerine mideden Ama giriyor ve "Ben geldim!" diyerek kendini hissettiriyor

Küfr-i inadi sahipleri onun bu derin etkisinden fena halde rahatsız oluyor Peygamberimiz "Ramazanda şeytanlar bağlanır" buyuruyor Demek ki şeytanla iş tutanlar rehberlerinin bağlanmasından huzursuzluk duyuyor Şeytanların bağlandığı bir yerde meleklerin işi kolaylaşıyor demektir Ramazan'ı herkes için bereketli kılan temel saik de bu olsa gerek

Ramazan sadece medeniyetimizin kurucu unsurlarından biri değil, aynı zamanda Müslüman şahsiyetin de inşa edici unsurlarından biri Ramazan'ın inşa edici fonksiyonunu icra etmesi, muhatabın onunla kurduğu ilişkinin derinliğine bağlı

Ramazan'la yüzeysel ilişki kuranlarda bu mübarek ayın inşa edicilik derecesi kabuk düzeyinde kalır Ramazan'ın etkisi, muhatabın kabuğunu geçip şahsiyetine ulaşamaz

Bunu daha önce mektup benzetmesiyle açıklamıştım İbadetler kulun Allah'a yolladığı mektuplara benzer İbadetlerle yüzeysel ilişkiye giren, onların ruhuna nüfuz etmeyen ve ibadetin kendi ruhuna nüfuz etmesini sağlamayan, Allah'a içi boş zarf göndermiş gibidir Elbet bu da bir şeydir ve hiç yoktan iyidir Ama aynı zamanda bir ciddiyetsizlik göstergesidir İyilik ettiğiniz birinden mektup aldığınızı düşünün; zarfın içi boş çıkınca ne düşünürdünüz?

İbadetlerle yüzeyden değil özden ilişki kuran, zarfın içini boş bırakmamış demektir Ramazan'la yüzeyden değil de özden ilişki kurmak, Ramazan'ın varlık sebebi olan vahiyle damardan ilişki kurmakla mümkündür Çünkü Ramazan Kur'an'ın doğum ayı kutlamasıdır

Kur'an'ın doğum ayının oruç biçiminde kutlanması tesadüf değil Oruç, ruhun doyurulması için bedenin aç bırakılmasıdır Bilinci akleden kalbin etkisine açmak için, şehevi iç güdülerin etki alanından kurtarmaktır Manevi insanı öne çıkarmak için maddi insanı (beşer) arkaya atmaktır

Ramazan'ı Kur'an ayı olarak bilip, tasavvuru, aklı, şahsiyeti ve nihayet hayatı Kur'an'la yeniden inşa etmek, Ramazan'la yüzden değil özden ilişki kurmak demektir Çünkü vahiy, ilahi bir inşa projesidir Benzetmemizden yola çıkarak söyleyecek olursak, Kur'an Allah'tan insanlığa gönderilmiş bir mektuptur Bu mektupta insanoğlunun iki cihan saadetinin formülleri kayıtlıdır

Allah'tan kendisine gelen mektupla yüzeysel ilişkiye girenle damardan ilişkiye giren bir olur mu? Bir başka ifadeyle, Allah'ın insanlığa gönderdiği mektubu yüzden okuyanla özden okuyan bir olur mu? Veya vahyin sadece zarfıyla yetinip mazrufunu, yani içini merak etmeyen kimsenin vahye karşı ciddiyeti hangi kategoriye girer?

Netice şuraya geliyor: Eğer insan ilahi bir inşa projesi olan vahiyle ilişkisini yüzeysel tutmuşsa, ibadetlerle ilişkisi de yüzeysel kalmaya mahkumdur Yani Allah'tan gelen mektup hükmünde olan vahyin sadece zarfına bakan, Allah'a yollanmış mektup hükmünde olan ibadetlerin içini de boş bırakacaktır

Yapılacak şey belli: Ramazan'ı fırsat bilip onun varlık sebebi olan vahiyle candan yürekten bir ilişkiye girmek Vahyin inşasına kendini açmak için, bedenin önceliğini akleden kalbe, iradeye ve ruha vermek Orucun maksadının işte bunu gerçekleştirmek olduğunu unutmamak Dahası Ramazan'a, çöküş dönemi Pera'sının Levanten kantocularının gözlüğünden bakmamak Ramazan'a Levanten kantocuların gözüyle bakan, karşısında "direkler arası" alemleri görür Bu ise, Allah'a yollamak için yazdığınız mektubu, kantocunun göbeğine yapıştırmaktır

Ramazan’la şeytanlar bağlanınca Şeytan’ın taraftarlarına bir şeyler oluyor Devlette, siyasette, bürokraside, eğitimde, ekonomide ve hassaten de medyada yuvalanmış şeytan taraftarlarının keyfi kaçıyor Pirleri olan Şeytan’ı bağladı diye Ramazan’a kılçık atıyorlar Bunu, kimi açıktan yapıyor, kimi el altından Kimisi Şeytan’ın sözcülüğünü, kimisi askerliğini, kimisi avukatlığını, kimisi finansörlüğünü kimisi de zangoçluğunu yapıyor

Onlara rağmen Ramazan geldi hoş geldi Bu vesileyle okurlarımın Ramazan ayını tebrik eder, hep hoş gelen Ramazan'ın bizleri hoş bulmasını temenni ederim

Arif Çevikel
 
Üst Alt