- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Ruhsal Doygunluk ve Dinginlik/ Sekinet
“Birlikteliklerini Allah’ın Kitab’ını okuyup anlamaya çalışarak değerlendirenlerin kalplerine Allah huzur/sekine verir. Rahmetle sarılır ve meleklerce kuşatılırlar. Allah onları övgüyle anar!” Hz.Muhammed sav
Birlikteliklerini, kimi zaman, hayatı daha güzel anlamak için Kitab’ı anlamaya çalışarak değerlendirenlere inen bir ruhsal doygunluktan söz açıyor elçi.
Sekine/ruhsal doygunluk, hakikate erişmekten kaynaklanan gerçekten tatmin olma halidir. İnsan bir bilgi kaynağıyla hayatı adına karar veriyor ve o doğrultuda harekete geçebiliyor, yaşıyorsa bu, o insanın, o okumadan ikna olmuşluğunu gösterir. Okuduklarımızdan bir düşünce, bir hayat çıkarabiliyorsak o okumalar bizi doyurmuş, her yerde aradığımızı orada bulmuşuz demektir.
Bu cümledeki rahmet kelimesini, Allah’ın; en üstün gücün ve onun emrindeki bütün olumlu güç ve enerjilerin, bütünüyle evrenin “okuyan”dan yana, koruyup kollayan konuma geçmesi olarak anlayabiliriz. Rahmet kapsamına girmek sanırım gökten yana güvende olmak gibi bir şey olmalı.
Meleklerin kuşatmasını da öteden beri bildiklerimizin yanı sıra, evrendeki olumlu güç kaynaklarının ona yansıttığı, yüklediği pozitif enerji nedeniyle o kişinin güçlü, pozitif, enerji dolu, üretken olması şeklinde de anlayabiliriz.
Rahmetle kaplanan ve meleklerce kuşatılmış, ikna olduğu bir mutluluğu yakalamış bir insanın o donanımla bulunduğu dünya için bir kazanım, bir artı olduğunu düşünebiliriz. Bu durumda Allah kendi katındakilerin içinde o insanı anarken, o insanın yeryüzünde de anılacak işler yapacak olması bir kehanet değildir.
Gerçekten de bu göksel bilgi kaynağını en saf haliyle içiyor olmak, içene başka içimlerde bulunmayacak kadar farklı bir hayat tadı verebilir. Bu tat ilahi bilgi kaynağından ileri geldiği gibi, kaynağa gerçekten de iyi bir hayatı yakalama amacıyla yaklaşanın amacından da ileri gelir. Amaç karşılığını bulur ve uyum sağlarsa o zaman ilahi sevgiyle sarıp sarmalanma gerçekleşir.
Ne var ki Kitap okunup durduğu halde, okumanın anlamaya dönüşmemesinden dolayı hadiste bahsedilen iç doygunluğu, rahmet, güç ve enerji kazanımı gibi güzel sonuçlar da elde edilememiş olabilir.
Alıntı
“Birlikteliklerini Allah’ın Kitab’ını okuyup anlamaya çalışarak değerlendirenlerin kalplerine Allah huzur/sekine verir. Rahmetle sarılır ve meleklerce kuşatılırlar. Allah onları övgüyle anar!” Hz.Muhammed sav
Birlikteliklerini, kimi zaman, hayatı daha güzel anlamak için Kitab’ı anlamaya çalışarak değerlendirenlere inen bir ruhsal doygunluktan söz açıyor elçi.
Sekine/ruhsal doygunluk, hakikate erişmekten kaynaklanan gerçekten tatmin olma halidir. İnsan bir bilgi kaynağıyla hayatı adına karar veriyor ve o doğrultuda harekete geçebiliyor, yaşıyorsa bu, o insanın, o okumadan ikna olmuşluğunu gösterir. Okuduklarımızdan bir düşünce, bir hayat çıkarabiliyorsak o okumalar bizi doyurmuş, her yerde aradığımızı orada bulmuşuz demektir.
Bu cümledeki rahmet kelimesini, Allah’ın; en üstün gücün ve onun emrindeki bütün olumlu güç ve enerjilerin, bütünüyle evrenin “okuyan”dan yana, koruyup kollayan konuma geçmesi olarak anlayabiliriz. Rahmet kapsamına girmek sanırım gökten yana güvende olmak gibi bir şey olmalı.
Meleklerin kuşatmasını da öteden beri bildiklerimizin yanı sıra, evrendeki olumlu güç kaynaklarının ona yansıttığı, yüklediği pozitif enerji nedeniyle o kişinin güçlü, pozitif, enerji dolu, üretken olması şeklinde de anlayabiliriz.
Rahmetle kaplanan ve meleklerce kuşatılmış, ikna olduğu bir mutluluğu yakalamış bir insanın o donanımla bulunduğu dünya için bir kazanım, bir artı olduğunu düşünebiliriz. Bu durumda Allah kendi katındakilerin içinde o insanı anarken, o insanın yeryüzünde de anılacak işler yapacak olması bir kehanet değildir.
Gerçekten de bu göksel bilgi kaynağını en saf haliyle içiyor olmak, içene başka içimlerde bulunmayacak kadar farklı bir hayat tadı verebilir. Bu tat ilahi bilgi kaynağından ileri geldiği gibi, kaynağa gerçekten de iyi bir hayatı yakalama amacıyla yaklaşanın amacından da ileri gelir. Amaç karşılığını bulur ve uyum sağlarsa o zaman ilahi sevgiyle sarıp sarmalanma gerçekleşir.
Ne var ki Kitap okunup durduğu halde, okumanın anlamaya dönüşmemesinden dolayı hadiste bahsedilen iç doygunluğu, rahmet, güç ve enerji kazanımı gibi güzel sonuçlar da elde edilememiş olabilir.
Alıntı