Rüyada elma görmek ne demektir?

Selam guzel kardesim,

Yine ben, affina siginarak sana gene ruyami gonderiyorum. Galiba yalnizliktan, konusacak kimse olmayisindan ben ruyalarimla konusuyorum.
Yorumlayabilirseniz cok sevinirim.

Ruyamda kendi evimdeymisim ama sanki degisik bir ev, komsum olan genc erkek elinde bir suprgeyle sanki benim bahcemde fare kovaliyor ama ayni anda sanki supuruyormus. Bu arada ben yerde islak bir siyah bez parcasi bulup onu kapinin yanindaki civiye asiyorum bu kiz isareti olsun diyorum. Ama o kumas parcasinisanki orada yerde buldum, yeri biraz sildim ve astim gibi ama oraya getirdigimi ya da nereden aldigimi hatirlamiyorum.
Sonra basimi yan tarafa cevirince bahcemin yan tarafinda iki tane cok guzel elma agaci goruyorum. Uzerlerinde yesilli-kirmizili cok guzel, buyuk elmalar var. Komsuma al olgunlarindan diyorum, yok deyip gidiyor.
Bu arada ben de elimde baska bir yerden alinmis buyuk kirmizi bir elma tutuyorum. Once bunu yer sonra benim kendi elmalarimdan yerim diyorum.

Cok tesekkurler,

Saglicakla kalin diyorum.

Gulnur

Hayirli aksamlar kardesim..
est. Ruyanizi ilk gordugumde yuregime duseni yazmaya musaade var mi ?daha hic okumadan..
mademki yalnızsın...Şükredecek tutunacak bir şey, kendine bir Dert ortağı, can yoldaşı bul..
Yarım elma,olmayip! gönül alip;hayatta her şey tüm bütünlüğü ile nasıl anlam taşıyıp değer kazanıyorsa bir elma olalim..

Rüyada elma görmek; rüya sahibi muradına erer.
Bazılarına göre elma; evlat, menfaat, hastalık, cariye, mal, hükumet, himmet ve haberin temsilcisidir.
Bir elmaya herhangi bir sebeple sahip olan veya onu yediğini gören; arzusuna nail olur.

Derviş ve Tilkinin hikayesini bilirmisiniz...
Dervişin biri gezerken ayaksız bir tilki gördü, hayrete düştü. “Nasıl yaşar bu hayvan, ne yer ne içer?” diyerek, Allah’ın lütfuna hayran oldu.
Derken bir arslan çıkageldi, ağzında çakal taşıyordu. Görkemli ve korkunç hayvan avının bir kısmını yedi, doyunca kalanını bırakıp gitti.
Tilki artığa doğru sürünerek yaklaştı ve afiyetle yiyip karnını doyurdu.

Tilkinin yiyeceğinin ayağına geldiğini gören Derviş, kendi kendine: “Bir tilkinin rızkını ayağına gönderen Allah, benimkini neden göndermesin?”
diyerek, çalışmasına gerek olmadığını, bir köşeye çekilip oturabileceğini düşündü.

Düşündüğü gibi de yaptı: “Rızkım Allah’ın görünmeyen hazinesinden gelir, gayret etmem gerekmiyor.” diyerek beklemeye başladı.

Bekledi, bekledi. Ne gelen ne giden. Günler geçip gitti. Derviş zayıfladı, eridi, bir deri bir kemik kaldı. Güçsüz ve bitkin bir haldeyken, bulunduğu mescidin mihrabından bir ses duydu:

“Ey tembel adam!” diyordu ses, “Kendini ayaksız bir tilkiye benzeterek neden miskin miskin oturuyorsun? Kalk! Yırtıcı arslan ol. Başkasının artığına göz dikmeyi bırak.
Sana yakışan artık yemek değil, artık bırakmaktır.
Gücüyle arslan gibi olan, başkasından yiyecek bekler mi? Haydi kalk! Kolları sıva. Çalış ve rızkını kazan. Hem kendin ye, hem muhtaçlara yedir.”

(Şeyh Sadi Şirazi)
Sizde rizk ve nasibinizi baskalarindan beklemeyin..cunku Siz O tilki gibi ayaksız ve aciz degilsiniz..
elinizden ,dilinizden geleni yaptiktan sonra Allah-in takdirine birakin..

Tevekkül:dayanmak, güvenmek, vekil tutmak anlamlarına gelmektedir.
Terim olarak ise; hedefe ulaşmak için gerekli olan maddi ve manevi sebeplerin hepsine başvurduktan ve yapacak başka bir şey kalmadıktan sonra
Allah’a dayanıp güvenmek ve ondan ötesini Allah’a bırakmak demektir.