hayirli Sabahlar efendim..
Hayirdir insallah..
"Rüyada İbrahim ve Muhammed isimleriyle çağırılmak ne anlama geliyor acaba"
Allah a teslim olmaniz ve El emin olmaniz gerektigi seklinde Yorumlanir Allahu alem..
Allah'a teslim olan bir insan hayatı boyunca O'nun karşısına çıkardığı her olaydan her görüntüden her konuşmadan razı olur...
Hiçbir olay karşısında "bu nereden çıktı?" demez başına gelen bir sıkıntının ardından ağzından "keşke" kelimesi çıkmaz.
Çünkü başına gelen her olayı güvenerek teslim olduğu adaletinden merhamet ve şefkatinden emin olduğu Rabbimizin yarattığını bilir...
Allah'a teslimiyet insanların hidayetlerine vesile olan çok önemli bir konudur.
Bir mümin Allah'ın anılmadığı insanların kadere isyan ettikleri boş konuşmaların olduğu ortamlardan hoşlanmaz...
Bu nedenle Allah müminleri birbirleri ile destekler...
Onlar daima Allah'ı anar Allah'ın yarattığı güzelliklerden zevkle bahseder nimetlerine şükrederler...
Her konuştuklarında bir hikmet neşe akıl ve güzellik olur...
Bu konuşmalarda kimsenin içi sıkılmaz karamsarlık ümitsizlik çözümsüzlük asla olmaz...
Aksine hep müjde verici dinleyenin içini aydınlatan ufkunu genişleten sınırsız düşünmesine vesile olan ferahlık veren konuşmalar olur...
"Ben varken bu küçük putlara niçin tapıyorlar!” diyen şu iri put yapmıştır, demiştir. “Siz ona sorunuz.” deyince, putperestler; “Putlar konuşmaz ki, sen bize ona sor diyorsun!” dediler.
Bunun üzerine İbrahim aleyhisselam; “O hâlde daha kendilerini kırılmaktan kurtaramayan, size hiçbir faydası olmayan bu putlara ilâh diyerek niçin tapıyorsunuz?
Hâlâ akıllanmayacak mısınız? Size ve bu taptığınız putlara yazıklar olsun!” dedi. Putlarını İbrahim aleyhisselamın kırdığını anlayan Keldânî kavmi, onu hapsettiler. Durumu da ilâhlık iddiâsında bulunan kralları Nemrûd’a bildirdiler.
Nemrûd, İbrahim aleyhisselamı yanına getirmelerini emretti. İbrahim aleyhisselam Nemrûd’u Allahü teâlâya îmân etmeye dâvet etti.
Nemrûd, bunu reddettiği gibi, İbrahim aleyhisselamın kendisine secde etmesini istedi.
Secde etmeyince, hapsettirdi ve ateşte yakılmasını emretti. Günlerce yığılan odunlar ateşlendi. Şiddetinden yanına yaklaşamadıkları ateşe hazret-i İbrahim’i mancınıkla attılar.
Ateşe atılırken; “Hasbiyallah ve ni’mel vekil”, yâni“Bana Allah’ım yetişir. O ne iyi vekildir, yardımcıdır.” dedi. Ateşe düşerken Cebrâil aleyhisselam gelip; “Bir dileğin var mı?” diye sorunca; “Var, fakat sana değil, Rabbim beni görüyor, biliyor.” dedi.
Onun bu hâli Kur’ân-ı kerîm’de övülüyor ve; “Sözünün eri olan İbrahim.” buyruluyor.
Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde meâlen ateşe; “Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selâmette ol!” (Enbiyâ sûresi: 69) diye emretti. Ateşin içi yemyeşil bir bahçe kesildi. Cebrâil aleyhisselam da kendisine arkadaş oldu. Cennet’ten gömlek ve yaygı getirdi ve onu Cennet nîmetleri ile doyurdu.