Selamünaleyküm, rüyada muska görmek islami yorum nasıldır? Ben rüyamda eski oturduğumuz evde içeride kapının önünde durduğumu görüyorum. Sanki lise yıllarındayım okuldan dönmüş hava kararmış. Yanımda en yakın erkek arkadaşım ve annem var. Annem kapının kolunu tutuyor saçı da açık. Annem tesettürlüdür benim gibi. Mert(arkadaşımın adı) boynundadaki muskayı tutuyor ve anneme bunu takmak istemediğini söylüyor. Bu muskayı ona amcamın hanımı yapmış sanki. Koruyucu bir muska olduğunu ve zaten korunmaya ihtiyacı olacak bir şeyi olmadığını söylüyor. Ben korkuyorum içimde kötü bir his. Sonra annem bir şey olmayacağını düşündüğünü ama yine de çıkarmamasını söylüyor. Mert muskayı istemediği belirttiği için çıkarıp koltuğa fırlatıyor. Muska koltukta sekiyor ben korkuyla muskaya bakıp Mert'e kızıyorum. Ya seni koruyan melek, varlık sana kızarsa diyorum. Senin yaptığın saygısızlık.
Bir yandan aklımdan bana da tevsir eder mi bana da musallat olunur mu diye geçiyor. En yakın arkadaşıyım ya bana da bir şey olursa diye. Sonra evden çıkacağım annem kapıyı açıyor. Ekmek almam gerekmiş gibi. Elinde yüz lira var onu uzatıyor. Minibüsle gideceğimi onu bozmayacaklarını söylüyorum. Sonra on beş lira görüyorum elinde onu alıyorum gülerek ve apartmanda aşağı inmeye başlıyorum. Merdivenlerin ortasında fenalaştığımı hissediyorum kulaklarım uğulduyor nefesim gidiyor o sıra merdivenlerin sonuna geldiğimde önümden bir kız çocuğu geçiyor mürdüm rengi elbisesi ve at kuyruklu saçı var. Dört beş yaşlarında. Arkası dönük asansörün kapısına koşuyor kapı kapalı o sırada. Düğmeye falan basıyor. Sonra ben bir komşumuzun kapısına yaslanıyorum dizlerim bükülmüş kendimden geçmek üzereyim. Minik kızın yandan çehresini görüyorum elimi ona doğru uzatıyorum ama elim içinden geçiyor gibi. Ona Zeynep diye sesleniyorum. Zeynep şu an görüşmediğimiz amcanların en ufak kızının adı. Zeynep ilk dönüp bakmıyor. Korkuyorum ya hayalse ya da ben hayalsem diye.
Sonra Zeynep gülerek bana bakıyor ve Sümeyye Abla deyip sarılıyor. Ve her şey normale dönüyor. Toparlanıyorum kendime geliyorum. Karşı kapı babaannemlerin evi. Bu gerçek hayatta da böyle. Oradan içeri gidiyoruz. Oturma odasında duruyoruz, Zeynep yanımda ayakta bir şeye yaslanıyor o yaslandığın şeyin üstünde iki yane ekmek var var poşetin içinde. Ben almışım onları, onlara baktığını görüyorum. Aç mısın diye soruyorum, kafasını sallayıp evet diyor. Bir tanesinin ucunu kırıp ona veriyorum, yiyor.
Sonra düşünüyorum ki Zeynep burada. Ekmeği ona versem de yukarı anneme götürse. Dönüp Zeynep, ablacım bunu anneme götürür müsün diyorum. Kafasını sallayıp tam elimden ekmeği alacak onu durduruyorum. Zeynep'e bakarken içimde hep bir korku var. Düşünüyorum yine ya kapıdan çıkarken yok olursa benim hayal ürünümse ya da başka bir şey diye. O sıra da amcamlar kapının önüne geliyor. Amcam ve yengem alışverişten gelmiş gibi, ikisi de güler yüzlü. Zeynep tuvalet kağıtlarını ve bir şeyi daha tutup yine içeri girmeye çalışıyor. Sendeleyince gülerek dikkat et ablacım falan diyorum. Sonra yengeme, amcamın hanımı, dönüp senin Mert'e yaptığın muskayı mert istemedi böyle böyle yaptı diyorum. Ona ya da bize bir şey olur mu diye soruyorum. Seni bilemem ama ona belki diyor. Yaptığı saygısızlık diyor. Zaten biz böyle şeyleri pek bilmiyorum tahmin de edemiyoruz. Yaşayan insanlardan öğreniyoruz diyor. Ve burada bitti rüyam.
Bir yandan aklımdan bana da tevsir eder mi bana da musallat olunur mu diye geçiyor. En yakın arkadaşıyım ya bana da bir şey olursa diye. Sonra evden çıkacağım annem kapıyı açıyor. Ekmek almam gerekmiş gibi. Elinde yüz lira var onu uzatıyor. Minibüsle gideceğimi onu bozmayacaklarını söylüyorum. Sonra on beş lira görüyorum elinde onu alıyorum gülerek ve apartmanda aşağı inmeye başlıyorum. Merdivenlerin ortasında fenalaştığımı hissediyorum kulaklarım uğulduyor nefesim gidiyor o sıra merdivenlerin sonuna geldiğimde önümden bir kız çocuğu geçiyor mürdüm rengi elbisesi ve at kuyruklu saçı var. Dört beş yaşlarında. Arkası dönük asansörün kapısına koşuyor kapı kapalı o sırada. Düğmeye falan basıyor. Sonra ben bir komşumuzun kapısına yaslanıyorum dizlerim bükülmüş kendimden geçmek üzereyim. Minik kızın yandan çehresini görüyorum elimi ona doğru uzatıyorum ama elim içinden geçiyor gibi. Ona Zeynep diye sesleniyorum. Zeynep şu an görüşmediğimiz amcanların en ufak kızının adı. Zeynep ilk dönüp bakmıyor. Korkuyorum ya hayalse ya da ben hayalsem diye.
Sonra Zeynep gülerek bana bakıyor ve Sümeyye Abla deyip sarılıyor. Ve her şey normale dönüyor. Toparlanıyorum kendime geliyorum. Karşı kapı babaannemlerin evi. Bu gerçek hayatta da böyle. Oradan içeri gidiyoruz. Oturma odasında duruyoruz, Zeynep yanımda ayakta bir şeye yaslanıyor o yaslandığın şeyin üstünde iki yane ekmek var var poşetin içinde. Ben almışım onları, onlara baktığını görüyorum. Aç mısın diye soruyorum, kafasını sallayıp evet diyor. Bir tanesinin ucunu kırıp ona veriyorum, yiyor.
Sonra düşünüyorum ki Zeynep burada. Ekmeği ona versem de yukarı anneme götürse. Dönüp Zeynep, ablacım bunu anneme götürür müsün diyorum. Kafasını sallayıp tam elimden ekmeği alacak onu durduruyorum. Zeynep'e bakarken içimde hep bir korku var. Düşünüyorum yine ya kapıdan çıkarken yok olursa benim hayal ürünümse ya da başka bir şey diye. O sıra da amcamlar kapının önüne geliyor. Amcam ve yengem alışverişten gelmiş gibi, ikisi de güler yüzlü. Zeynep tuvalet kağıtlarını ve bir şeyi daha tutup yine içeri girmeye çalışıyor. Sendeleyince gülerek dikkat et ablacım falan diyorum. Sonra yengeme, amcamın hanımı, dönüp senin Mert'e yaptığın muskayı mert istemedi böyle böyle yaptı diyorum. Ona ya da bize bir şey olur mu diye soruyorum. Seni bilemem ama ona belki diyor. Yaptığı saygısızlık diyor. Zaten biz böyle şeyleri pek bilmiyorum tahmin de edemiyoruz. Yaşayan insanlardan öğreniyoruz diyor. Ve burada bitti rüyam.