- Katılım
- 25 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 7,319
- Tepkime puanı
- 118
Rüyada kaplumbaga görmek, süslü ve güzel kadına yorumlanır.
Rüyada kaplumbaganin etini yemek , mala veya Nebilerin (Peygamberlerin) ilimlerinden bir ilme isarettir.
Bazi tabirciler de bir kimse kaplumbaga etini yese , hayir ihsan ve menfaat ve mala kavuşmasına yorumlamışlardır.
Rüyada kaplumbaga rastladigini veya ona malik oldugunu yahut evine soktugunu gören kimsenin , süphe ve tehlikeden kurtulacağına yorumlanır.
Kaplumbaganin bir yol üzerine atilmis oldugunu görse , bir ilimin terk edilmis olmasina isarettir.
Bazi tabirciler ise rüyada görülen kaplumbaga , hileye, haber arastirmaya, gizlenmeye isarettir, dediler.
Rüyada tosbaga görmek , zahit, abid ve ilim ehil bir kimseye yorumlanır.
***
Hadis-i Şerifte beyan olunduğu ve büyük alimlerin açıklamalarına göre rüya üç nevidir.
1 - Rahmani Rüya: Allah-ü Teala Hazretleri tarafından kullara müjde veya ikaz mahiyetindeki rüyalar.
2- Şeytani Rüya: Uyku halinde, şeytanın delaleti ile görülen İslama muhalif korkunç ve çirkin rüyalar.
3- Adgas ve ahlam: İnsanın fazla yemekten dolayı midesindeki dolgunluktan, bir hastalığın tesirinden veya zihnin aşırı meşguliyetinden dolayı ortaya çıkan rüyalar.
Tabir alimlerinden İbn-i Sirin demiştir ki: Sağ tarafı üzerine yatan bir adam Allah (CC)'ın emriyle rüya görür. Bu gerçek rüyadır. Tabiri er geç çıkar.
Sol tarafına yatan veya arka üstü uyuyan kimse, ruhlar vasıtasıyla rüya görür. Bunların ekserisi çıkar. Yüzü koyun yatan insanın gördüğü rüya, adgas ve ahlam olup kesinlikle ehemmiyetsizdir. Tabire değmez.
Yine tabir alimlerinin üzerinde ittifak ettikleri bir husus şudur: En kuvvetli rüyalar, ilkbahar ve yaz aylarında görülür. Sonbahar ve kış mevsiminde görülen rüyalar daha zayıftırlar. Sabaha karşı ve öğle uykusundaki rüyalar pek çabuk zuhur ederler. Gecenin ilk vakitlerinde görülen rüyalar ise, en geç çıkan rüyalardır. Bunların tabiri yirmi sene bile gecikebilir. Mesela Yusuf (AS)'ın rüyası, tam yirmi sene sonra gerçekleşmiştir.
Rüya bazen gören şahıs için bazen de evlatları ve torunlarında zuhur eder. Bir rüyanın delalet ettiği mana, uzun zaman sonra gerçekleşebilir. Fakat, Rahmani dolayısıyla sahih (halis) rüyadır.
Rahmani ve Şeytani Rüya
Rahmani ve şeytani ehemmiyetsiz rüyaları ayırabilmek için şu cihetlere dikkat edilmelidir.
Rahmani Rüyalar: Cenab-ı Hakk, büyük peygamberler, Arş, Kürsi, Cennet, Cehennem, Ashab-ı Kiram, büyük alimler, Beyt'ül Mukaddes, Beyt'ül Haram, Kur'an-ı Kerim, mukaddes kitaplar ve Hadis-i Şerif gibi dinen makbul olan şeyleri ihtiva eden rüya, Rahmani rüya olarak vasıflandırılır. Bunlar iki kısımdır:
Biri müjde kabilindendir. Diğeri ise Cenab-ı Hakk'ın kulunu ikaz etmek üzere gösterdiği rüyalardır. Rahmani rüya karmakarışık olmaz. Aşikardır. Uyandıktan sonra da tamamiyle hatırlanır. Bu gibi rüyalar için "nübüvvetin (peygamberliğin) kırkaltı cüz'ünden biridir. Hazret-i Allah'ın kullarına uykuda vahyidir" buyurulmuştur.
Şeytani Rüyalar: Müslümanları ibadete ve hayra teşvik etmeyen kötülüklerden alıkoymayan alelade rüyalardır. Bazıları zuhur eylediğinden tabir edilir. Ancak, daima hayra yorulmalıdır. Şeytani rüyalarda dikkat edilecek husus, karmakarışık olmamaları ve zihni çok meşgul eden şeylere temas etmemeleridir.
Adgas ve Ahlam: Karmakarışık, günlük meşguliyetlerle alakalı ve uyanıldığı zaman unutulan, zihinde hayal meyal kalan rüyalardır. Bunlar tabir edilmez. Mesela gündüz bir kedi ile çokça meşgul olan bir adamın rüyasında aslan görmesi, aç karnına uyuyan bir insanın rüyada çeşitli yemekler yemesi yahut susuz kalmış birinin uyku aleminde buzlu sular ve şerbetler içmesi vb." adgas ve ahlamdir.
Rüyada kaplumbaganin etini yemek , mala veya Nebilerin (Peygamberlerin) ilimlerinden bir ilme isarettir.
Bazi tabirciler de bir kimse kaplumbaga etini yese , hayir ihsan ve menfaat ve mala kavuşmasına yorumlamışlardır.
Rüyada kaplumbaga rastladigini veya ona malik oldugunu yahut evine soktugunu gören kimsenin , süphe ve tehlikeden kurtulacağına yorumlanır.
Kaplumbaganin bir yol üzerine atilmis oldugunu görse , bir ilimin terk edilmis olmasina isarettir.
Bazi tabirciler ise rüyada görülen kaplumbaga , hileye, haber arastirmaya, gizlenmeye isarettir, dediler.
Rüyada tosbaga görmek , zahit, abid ve ilim ehil bir kimseye yorumlanır.
***
Hadis-i Şerifte beyan olunduğu ve büyük alimlerin açıklamalarına göre rüya üç nevidir.
1 - Rahmani Rüya: Allah-ü Teala Hazretleri tarafından kullara müjde veya ikaz mahiyetindeki rüyalar.
2- Şeytani Rüya: Uyku halinde, şeytanın delaleti ile görülen İslama muhalif korkunç ve çirkin rüyalar.
3- Adgas ve ahlam: İnsanın fazla yemekten dolayı midesindeki dolgunluktan, bir hastalığın tesirinden veya zihnin aşırı meşguliyetinden dolayı ortaya çıkan rüyalar.
Tabir alimlerinden İbn-i Sirin demiştir ki: Sağ tarafı üzerine yatan bir adam Allah (CC)'ın emriyle rüya görür. Bu gerçek rüyadır. Tabiri er geç çıkar.
Sol tarafına yatan veya arka üstü uyuyan kimse, ruhlar vasıtasıyla rüya görür. Bunların ekserisi çıkar. Yüzü koyun yatan insanın gördüğü rüya, adgas ve ahlam olup kesinlikle ehemmiyetsizdir. Tabire değmez.
Yine tabir alimlerinin üzerinde ittifak ettikleri bir husus şudur: En kuvvetli rüyalar, ilkbahar ve yaz aylarında görülür. Sonbahar ve kış mevsiminde görülen rüyalar daha zayıftırlar. Sabaha karşı ve öğle uykusundaki rüyalar pek çabuk zuhur ederler. Gecenin ilk vakitlerinde görülen rüyalar ise, en geç çıkan rüyalardır. Bunların tabiri yirmi sene bile gecikebilir. Mesela Yusuf (AS)'ın rüyası, tam yirmi sene sonra gerçekleşmiştir.
Rüya bazen gören şahıs için bazen de evlatları ve torunlarında zuhur eder. Bir rüyanın delalet ettiği mana, uzun zaman sonra gerçekleşebilir. Fakat, Rahmani dolayısıyla sahih (halis) rüyadır.
Rahmani ve Şeytani Rüya
Rahmani ve şeytani ehemmiyetsiz rüyaları ayırabilmek için şu cihetlere dikkat edilmelidir.
Rahmani Rüyalar: Cenab-ı Hakk, büyük peygamberler, Arş, Kürsi, Cennet, Cehennem, Ashab-ı Kiram, büyük alimler, Beyt'ül Mukaddes, Beyt'ül Haram, Kur'an-ı Kerim, mukaddes kitaplar ve Hadis-i Şerif gibi dinen makbul olan şeyleri ihtiva eden rüya, Rahmani rüya olarak vasıflandırılır. Bunlar iki kısımdır:
Biri müjde kabilindendir. Diğeri ise Cenab-ı Hakk'ın kulunu ikaz etmek üzere gösterdiği rüyalardır. Rahmani rüya karmakarışık olmaz. Aşikardır. Uyandıktan sonra da tamamiyle hatırlanır. Bu gibi rüyalar için "nübüvvetin (peygamberliğin) kırkaltı cüz'ünden biridir. Hazret-i Allah'ın kullarına uykuda vahyidir" buyurulmuştur.
Şeytani Rüyalar: Müslümanları ibadete ve hayra teşvik etmeyen kötülüklerden alıkoymayan alelade rüyalardır. Bazıları zuhur eylediğinden tabir edilir. Ancak, daima hayra yorulmalıdır. Şeytani rüyalarda dikkat edilecek husus, karmakarışık olmamaları ve zihni çok meşgul eden şeylere temas etmemeleridir.
Adgas ve Ahlam: Karmakarışık, günlük meşguliyetlerle alakalı ve uyanıldığı zaman unutulan, zihinde hayal meyal kalan rüyalardır. Bunlar tabir edilmez. Mesela gündüz bir kedi ile çokça meşgul olan bir adamın rüyasında aslan görmesi, aç karnına uyuyan bir insanın rüyada çeşitli yemekler yemesi yahut susuz kalmış birinin uyku aleminde buzlu sular ve şerbetler içmesi vb." adgas ve ahlamdir.