- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Rahman ve Rahim Olan Rabbimiz, bizleri bu dünyaya keyfimize göre yaşamamız için göndermemiştir.
Karşılığı cennet ya da cehennem olan bir imtihan dünyasıdır bu!..
Bu imtihanın boyutları, bu imtihanın çerçevesi ise bazı kimselerin zannettiği gibi muayyen vakitlerde namaz kılmak, muayyen vakitlerde oruç tutmaktan ibaret değildir.
Daha açık bir ifadeyle Şanı Yüce Rabbimiz, bu insanlara "Muayyen vakitlerde namaz kılın, bu vakitler dışında istediğinizi yapın" gibi bir serbestlik vermemiş,
insanları böyle bir başıboşluğa terketmemiştir.
Çünkü İslam'a göre Allah'a kulluk, muayyen vakitlerde değil bütün bir yaşamı kuşatan, bütün bir yaşamı kapsayan kulluktur.
Dolayısıyla Şanı Yüce Rabbimiz biz insanlara sadece namazla, sadece oruçla ilgili hükümler değil, tüm yaşamımızla ilgili hükümler indirmiştir.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'i açan ve okuyan her insan, yaşam ve yaşam tarzıyla ilgili bu hükümleri görür.
Hz. Peygamber'in ahirette gerçekleşeceğine dair ön uyarıda bulunduğu o meşhur hadisini hatırlayalım. Ahiret hayatında her insan;
"Ömrünü nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede ve nasıl tükettiğinden, malını nereden kazanıp, nereye harcadığından, sağlığının kıymetini bilip bilmediğinden ve bildiklerini aksiyona geçirip geçirmediğinden mutlaka sorgulanacaktır."(Bkz. Et- Terğib, II, 125.)
Rasûlüllah (s.a.s.)'ın haber verdiği bu sorgulamayı, bir otokontrol mekanizması olarak çalıştırıp, ahirete bırakmadan, burada her gün, her saat nefsimizle yapmaya gayret etmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, hesabını yüzakı ve rahatlıkla verebilecek bir hayat yaşamak, bu hayatı bize armağan eden Yüce Rabbin rızası doğrultusunda çalışmakla mümkün olacaktır.
Sadece Namaz yetmiyor..
KURAN okumak lazim..
Zikir.. Salavat..
Bir Mümin her anını RABBİNİ anmakla geçirir..
Günahlardan sakinir ve O'nun emirlerine uyar..
Boş oturmak neyimize..
Yüceler Yücesini anmak varken, tembellik etmek neyimize..
RABBİM bize zamanımızı O'nu razı edebileceğimiz gibi harcamamızı nasip etsin..
Gerçek Mümin, Hakiki Mümin ve salih ameller işleyen Müminlerden eylesin bizi.
Karşılığı cennet ya da cehennem olan bir imtihan dünyasıdır bu!..
Bu imtihanın boyutları, bu imtihanın çerçevesi ise bazı kimselerin zannettiği gibi muayyen vakitlerde namaz kılmak, muayyen vakitlerde oruç tutmaktan ibaret değildir.
Daha açık bir ifadeyle Şanı Yüce Rabbimiz, bu insanlara "Muayyen vakitlerde namaz kılın, bu vakitler dışında istediğinizi yapın" gibi bir serbestlik vermemiş,
insanları böyle bir başıboşluğa terketmemiştir.
Çünkü İslam'a göre Allah'a kulluk, muayyen vakitlerde değil bütün bir yaşamı kuşatan, bütün bir yaşamı kapsayan kulluktur.
Dolayısıyla Şanı Yüce Rabbimiz biz insanlara sadece namazla, sadece oruçla ilgili hükümler değil, tüm yaşamımızla ilgili hükümler indirmiştir.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'i açan ve okuyan her insan, yaşam ve yaşam tarzıyla ilgili bu hükümleri görür.
Hz. Peygamber'in ahirette gerçekleşeceğine dair ön uyarıda bulunduğu o meşhur hadisini hatırlayalım. Ahiret hayatında her insan;
"Ömrünü nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede ve nasıl tükettiğinden, malını nereden kazanıp, nereye harcadığından, sağlığının kıymetini bilip bilmediğinden ve bildiklerini aksiyona geçirip geçirmediğinden mutlaka sorgulanacaktır."(Bkz. Et- Terğib, II, 125.)
Rasûlüllah (s.a.s.)'ın haber verdiği bu sorgulamayı, bir otokontrol mekanizması olarak çalıştırıp, ahirete bırakmadan, burada her gün, her saat nefsimizle yapmaya gayret etmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, hesabını yüzakı ve rahatlıkla verebilecek bir hayat yaşamak, bu hayatı bize armağan eden Yüce Rabbin rızası doğrultusunda çalışmakla mümkün olacaktır.
Sadece Namaz yetmiyor..
KURAN okumak lazim..
Zikir.. Salavat..
Bir Mümin her anını RABBİNİ anmakla geçirir..
Günahlardan sakinir ve O'nun emirlerine uyar..
Boş oturmak neyimize..
Yüceler Yücesini anmak varken, tembellik etmek neyimize..
RABBİM bize zamanımızı O'nu razı edebileceğimiz gibi harcamamızı nasip etsin..
Gerçek Mümin, Hakiki Mümin ve salih ameller işleyen Müminlerden eylesin bizi.