- Katılım
- 14 Eylül 2011
- Mesajlar
- 288
- Tepkime puanı
- 0

Fahr-i Kâinat s.a.v. Efendimiz şöyle buyuruyorlar:
Bu beş güçlüğe karşı nasıl sağlam, doğru bir duruş göstereceğiz? Bunun cevabı, sağlıklı, selim bir manevi kalbe sahip olmaktır. Başka hiçbir çözüm kalıcı olmaz, tehlikeleri bertaraf etmez. Sağlıklı bir kalbe ulaşmanın olu ise zikirdir.
Manevi kalp nedir, hastalığı-sağlığı nedir, belirtileri nelerdir, bilmek gerekir. Çünkü insanın kalpten daha önemli bir uzvu yoktur. O ne durumdaysa geri kalanı da öyledir. Hayatımız bu çok önemli temel üzerinde şekillenir. Bu nedenle sağlıklı bir kalbe sahip olmaya çalışmak da insanın en temel işidir.
Bedenin her bir uzvunun kendine mahsus görevi var. Bunların hastalığı ise, her ne iş için yaratılmışlarsa onu yapamayacak duruma düşmeleridir. Göz görmüyorsa, kulak işitmiyorsa, el tutmuyorsa hastadır. Bunun gibi eğer manevi kalp hasta ise, hangi iş için yaratılmışsa onu yapamıyor demektir.
İnsan vücudundaki kan pompalayan yüreğin içinde yer alan bu nuranî cevherin işi, ilim, hikmet, marifetullah, muhabbetullah ve benzeridir. Yani gerçeği görmek, anlamak, sevmek ve insana yol göstermektir. Bunu yapacak gücü ise zikir sayesinde elde eder.
Zikrullah kalbin gıdasıdır. Gıdasız kalan kalbe ise nefs hücum eder ve onu tesiri altına alır. Hastalıklarla kuşatılıp gücünü yitirince artık doğru yolu gösteremez olur. Hakkı bilmez, sevemez hale gelir.
Halbuki kalp ilahî sevgi ile yaratılmıştır. Zikreden kalp, ilim ve hikmetle marifetullaha ve muhabbetullaha varır. Allah’ın muhabbeti de Allah’ı zikretmeyi icap ettirir. Kişi neyi çok severse onu çok zikreder.
BU NEGAFLETTİR YARAB, BU NE CAHİLLİK… BAŞKASINA NASIL MEYLEDER GÖNÜL SEN VAR İKEN …
HASTA KALBİM SANA MUHTAÇTIR YARAB… ACZİYETİMİ BAĞIŞLA HER HALİMLE SENİ ZİKRETMEYİ NASİP EYLE…SENİN HER ŞEYE GÜCÜN YETER…