Yaptığın zikri h.z Allaha duyur.

kalpteniman

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
68
Tepkime puanı
0
Yaptığın zikri, yaptığın konuşmayı h.z Allaha duyur.
Nasıl duyuracaksın?

Evvelâ kendin duyduğun zaman O'na da duyurmuş olacaksın,
Fakat kendin duymazsan O'na nasıl duyuracaksın.
Bir perde var o da nefsin.

Sen ise nefsinin perdesi altından bağırıyorsun seni işiteceğini zannediyorsun.
Allah diyorsun ne güzel yapıyorum diyor kendini beğeniyorsun

kendini beğeneni h.z Allahın beğenmedigini bilmiyorsun.

Sen kendini beğenmekle h.z Allaha perde olduğunu da bilmiyorsun.
Seni ne zaman duyar? perde olan Maske olan, vücudunun O'nun olduğuna
kalpten iman ettiğin zaman seni duyar.

Ayeti kerimede;
Allah o Allahtır ki, kendisinden başka hiç bir ilâh yoktur.
O Hayy ve Kayyum dur. (Bakara 255 )

Hepsi Lâ" dan ibaret, Hayy ve kayyum O'dur.
Şimdi dolaysı ile bütün varlıklar bir perdeden bir maskeden ibarettir.
Bu gerçekleri gözümüzle gördüğümüz zaman O'na zikrimizi duyurabiliriz.
Yani demek istiyorum Allah derken içinden şuurla söyleyecek dudak arasında
söylemeyecek.

Onun için Allah dediğimiz zaman O'nun bize bizden yakın olduğunu bizi kesinlikle
duyduğuna iman ettiğimiz zaman O, bizi kesinlikle duyar.
Dualar da böyledir Samimi kalpten imanla itimatla yapıldığı zaman Kabul görür.
Boyasız fotokopi makinası nasıl yazıyı göstermezse,
dudak arası ile şuursuz yapılan zikirler ve dualar karşılık görmez.

H.z Allah c.c, O'nun bizi duyduğuna kalpten iman ederek zikir yapmamızı dua
etmemizi nasip etsin inşaAllah.

Kalpteniman.
 

Firariyim

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Şubat 2012
Mesajlar
705
Tepkime puanı
2
Amin inşallah. Mübarek yazınıza uygun olabilecek bir konuyu eklememe müsade edermisiniz.

Her nefis için koruyucu bir melek vazifelendirilmiştir

“Hiçbir nefis yoktur ki, üzerinde bir gözetici (koruyucu melek) bulunmasın!” (Tarık, 4)
“Her nefis üzerinde, her halde mutlak bir koruyucu vardır. Onu, her halinde bütün varlığıyla bütün fiil ve davranışlarını ve onunla ilgili olan her şeyi görür gözetir, hepsi onun koruması, gözetimi ve kontrolü altında olur.”
Koruyup, gözetleme, muhafaza etmenin mahiyeti hakkında farklı görüşler vardır.

Hafaza melekleri gece-gündüz insanları belalara karşı korurlar

“O kimseyi önünden ve arkasından ta‘kib eden (melek)ler vardır; Allah’ın emriyle onu korurlar.” (Ra’d, 11)
Fahreddin-i Razi bu ayetin tefsirinde insanı koruyan meleklerin hafaza melekleri olduğundan bahseder.
“Alimlerin çoğunun benimsediği meşhur görüşe göre, bununla "hafaza melekleri" kastedilmiştir. Onlardan gece görevli olanların, gündüz görevli olanları;' yahut da gündüz görevli olanların, gece görevli olanları takip etmeleri, yani onlardan sonra gelip nöbeti devralmaları sebebi ile.” (Fahreddin-i Razi)
Bu hususta Peygamber Efendimiz de (asm) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:
"Sizleri hem gece hem de gündüz takip edenmelekler vardır. Bunlar, sabah ve ikindi namazlarında (Nöbet değiştirmek için) bir araya gelirler. Sonra sizinle beraber geceleyenler yukarı çıkarlar. Rabbiniz daha iyi bildiği halde, onlardan: "Kullarımı nasıl bıraktınız?" diye sorar. Onlar da: "Biz onları namaz kılarken bıraktık. Gittiğimizde de namaz kılıyorlardı." derler. (Taberi)
“Peygamber’in (asm) şöyle buyurmuştur: "Gecenin melekleri ile gündüzün melekleri sizin aranızda biri diğerini izler dururlar." Bu hadisi, hadis imamları rivayet etmişlerdir.
Yine hadis imamlarının Amr'dan rivayetlerine göre İbn Abbas; "Onun önünden izleyicileri, arkasından da gözetleyicileri vardır ki, kendisini Allah'ın emri ile korurlar" diye okumuştur. (Kurtubi)

Hafaza melekleri insanı zararlı varlıklardan korurlar

“Yüce Allah'ın: "Önünden" İfadesi geceleyin gizlenip saklananı ve gündüzün yoluna gideni "Allah'ın emriyle koruyan izleyicileri vardır" buyruğundaki koruyup gözetleme (hıfz)ın mahiyeti “onları yırtıcı hayvanlardan, haşerattan ve zararlı şeylerden korumaları için Allah'tan bir lütuf olarak görevlendirilen melekler olma ihtimali vardır.” denilmiştir. “Ancak kader geldi mi bu sefer o insanı bu zararlı varlıklarla baş başa bırakırlar. Bu açıklamayı İbn Abbas ve Ali b. Ebi Talib (ra) yapmışlardır.” (Kurtubi)
Ebu Miclez der ki: Murad kabilesinden bir adam Ali’nin yanına gelerek şöyle dedi: Kendini iyice koru, çünkü Muradlardan bazıları seni öldürmek istemektedir. Hz. Ali şu cevabı verdi: Her kişi ile birlikte onu takdir olunması hali müstesna, zararlara karşı koruyan (hıfzeden) melekler vardır. Kader geldi mi bu sefer kişiyi Allah'ın kaderiyle baş başa bırakırlar. Şüphesiz ecel son derece sağlam bir kaledir. (Kurtubi)

Hafaza melekleri insanları cinlere karşı korurlar

Mücahid de: "Her insan ile birlikte, onu uykusunda ve uyanık halinde, cinlerden, diğer insanlardan ve haşerâttan koruyan bir melek vardır." demiştir. (Razi)
Melekler onları cinlere karşı korurlar. Ka'b der ki: “Eğer yüce Allah üzerinize yemenizde, içmenizde ve avretlerinizde sizleri himaye edip koruyan melekleri görevlendirmemiş olsaydı, hiç şüphesiz cinler sizi kapıp giderlerdi.” (Kurtubi)

(Alıntı)
 

Firariyim

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Şubat 2012
Mesajlar
705
Tepkime puanı
2
Şimdi sunu sormak istiyorum mübarek, kalbten yapılan zikirde Allahü alem hafaza melekleri ve zikirle beslenen melekler dahi o kokuya gelirler ve bu durumdan bir anlam çıkaramazlar. Ebu bekir Ranh ın evinden yanık ciğer kokusu gelmesi gibi. Bunu Rablerini bildirirler ve Hakta Allahüalem kulumla aramdadır o zikir der değil mi ?
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
kişi kendi algısı ile olaylara bakarsa aldanır.. bu sebeple hakkın algısı ile olaylara bakmak zorundadır..
terazinin mihengi hakk olmalıdır.. yoksa sağa sola kayar hafizanallah

namazda rükudan kıyama kalkılırken "semi Allahü limen hamideh" deriz.. manası Allah hamdini işitti demektir
peki neden daha önce denmez.. çünkü kendi algından o zaman kurtulursun
ve dersin ki "rabbena ve lekel hamd".. hamd rabbimize aittir.. yani rabbimi rabbimin hamdi ile hamd ettik.. kendimizden değil

kişi bu algıdan kurtulmadıkça sözünü Allaha işittiremez.. Allah elbette semiül basirdir..
fakat sen ne istediğini ve kendini işitemiyorsan...
 
Üst Alt