Yönelişimiz Nereye

mavi

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
4 Ağustos 2012
Mesajlar
139
Tepkime puanı
0
Allah Teâlâ hazretleri bir kula hayır murat ederse, ona günahlarından pişmanlık duygusu verir, ilâhî idrak kapısını açıp derin bir anlayış nasip eder. Yalnız bu meselede, kulun nefsini bilip onu ıslah için mücâhede (çaba göstermek) ve riyâzete (nefsin isteklerini yenmeye çalışmak) başlaması lazımdır. Nefsinin haram işlerine karşı koyan kişi mücâhede makamında, o karşı koyuşla kendisini ibadet ve taate veren kimse ise riyâzet makamındadır.

"Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda mücâhede edin ki kurtuluşa eresiniz" (Mâide 5/35) âyeti kerimesinde bildirildiği gibi, nefsin haram işlerden kurtulup ibadet ve taate dönmesi için Allah yolunda cihad etmek lazım gelir ki cihad önce dış, sonra iç düşmanlarla olur. İçteki düşmanların en büyüğü hiçbir zaman bizi bırakmayan nefsimiz, sonra şeytan ve kötü akrandır. Kötü akran, akraba bile olsa, mücâhede etmek, onlardan kaçmak lazım geldiğini müfessirler beyan buyurmuşlardır. Bir kul kötülüklerden uzak durup, nefsinin düşmanlığını bilerek onu ıslah etmek için kâmil bir insan eli tuttuğunda, Allah Teâlâ ona nurâni bir anlayış verir.

-Semerkand Takvimi'nden alıntı-
 
Üst Alt