ZÂHİR (Ez-Zâhir):

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
ZÂHİR (Ez-Zâhir):
1 Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden) Varlığında şek ve şübhe olmayan, her eserinde varlığına deliller, işâretler bulunan yüce Allah
Allah ü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Her şeyin başlangıcı ve sonu, Zâhir ve Bâtın O'dur. (Hadîd sûresi: 3)
Allah ü teâlâ Zâhirdir O'nun varlığı her şeyden âşikârdır Gözümüzün gördüğü her manzara, kulağımızın işittiği her ses, elimizin tuttuğu, dilimizin tattığı her şey; gerek içimizde, gerek dışımızda şimdiye kadar anlayıp sezebildiğimiz her şey, O'nun v arlığına, birliğine delildir ve Zâhir ismini işâret etmektedir. (İmâm-ı Gazâlî)
İşrak vaktinde ez-Zâhir ism-i şerîfi söylendiğinde kalbde evliyâlık nûru meydana gelir (Yûsuf Nebhânî)
2 Açık, görünen, dış görünüş, insanın dış görünüşü.
Bâzı kimseler, güzellikleriyle tekebbür ederler Hâlbuki güzellik insanda kalıcı değildir Çabuk gider Âriyet, ödünç olan şeyle kibirlenmek ve öğünmek ahmaklıktır
Zâhirin güzelliği, kalbin güzelliği ile yâni iyi huyla birlikte olunca, kıymetlidir.
Kalbin temizliği de Resûlullah'ın sünnetine uymakla belli olur (Muhammed Hâdimî)
3 Fıkıh usûlü ilminde; sevk edilmediği, kendisi için buyrulmadığı mânâ, açıkça ve kolayca anlaşılan lafız (söz)
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Resûlümün size verdiğini alınız Nehy, men' ettiği şeyden sakınınız (Haşr sûresi: 7)
Bu âyet-i kerîme harbsiz ele geçen malların (fey'in) taksiminde (bölüştürülmesinde) Resûlullah'a sallallahü aleyhi ve sellem itâat edilmesi hakkında nâzil olmuştur
Ayrıca, bu âyet-i kerîme, her emrettiği ve her yasak ettiği şeyde Peygamberimize sall ü aleyhi ve sellem itâat etmenin vâcib olduğuna delâlet etmesi bakımından da zâhirdir
Böyle sevk edildiği, buyrulduğu mânâya açıkça delâlet eden lafza nass denir.

Zâhir Haberler:
Hanefî mezhebinin, İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe ve talebelerinden gelen kuvvetli, güvenilir haberlerine verilen ad Bu haberlere usûl haberleri de denir.
Hanefî mezhebinin bilgileri sonraki âlimlere üç yoldan gelmiştir Bunlar; zâhir haberleri, nevâdir haberleri ve vâkıât haberleridir.
Zâhir haberler, İmâm-ı Muhammed'in altı kitâbı ile bildirilmektedir Bu altı kitab; El-Mebsût, Ez-Ziyâdât, El-Câmi-us-sagîr, Es-Siyer-üs-sagîr, El-Câmi-ul-kebîr, Es-Siyer-ül-kebîr kitâblarıdır Bu kitabları İmâm-ı Muhammed'den güvenilir kimseler getirdiği için zâhir haberler denilmiştir.
Zâhir haberlerini ilk toplayan, Hâkim Şehîd Muhammed'dir Bunun Kâfi kitâbı meşhûrdur. (İbn-i Âbidîn)

Zâhir Mânâ:
Lafızdan (sözden) anlaşılan, açık, görünen mânâ.
Ehl-i sünnet âlimleri, nasslara (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere) zâhir mânâlarını vermişlerdir Zarûret olmadıkça, nassları te'vîl etmemişler, bu mânâları değiştirmemişlerdir.
Kendi bilgileri ve görüşleri ile bir değişiklik yapmamışlardır Sapık fırkalardan olanlar ve mezhebsizler, Yunan felsefecilerinden ve din düşmanlarından işittiklerine uyarak nasslara yanlış mânâ vermişlerdir (Seâdet-i Ebediyye)

Zâhirî İlimler:
Okuyarak, çalışarak ve araştırarak elde edilen, öğrenilen ilimler Kelâm, tefsîr, fıkıh gibi din bilgileriyle; mantık, matematik, fizik, kimyâ, biyoloji, geometri gibi fen bilgileri
Zâhirî ilimlerde mütehassıs, tasavvuf derecelerinde çok yüksek olan derin âlim, büyük velî Abdullah-ı Dehlevî buyurdu ki: "Hazîn ses ve Allah sevgisini anlatan şiirler ve evliyây-ı kirâmın hayâtını bildiren kasîdeler, kalbdeki bağlılığı harekete geti rir Hafif sesle zikr etmek (Allahü teâlânın adını anmak) ve İslâmiyet'in yasak etmediği şiirleri dinlemek Çeştiyye yolunda olanların kalblerini inceltir"
Zâhirî ilimlerden olan tefsîr ilmini öğrenmek ve Kur'ân-ı kerîmin tefsîrini yapabilmek için şu on beş ilmi bilmek lâzımdır: Lügat, sarf, nahv, iştikak, meânî, beyân, bedî, kırâat, usûl-i din, fıkıh, esbâb-ı nüzûl, nâsih ve mensûh, usûl-i fıkh, hadîs, ilm-i kulûb Bu ilimleri bilmeyen kimsenin tefsîr yapması câiz değildir. (Muhammed Hâdimî)

 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt