Ailemizi,Çocuklarımızı Cehennemden kurtaralım

vertyucek

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Ekim 2012
Mesajlar
138
Tepkime puanı
11
Eûzubillâhimineşşeytânirracîym - Bismillâhirrahmânirrahîym

Rahman Rahim Allah'ın adı ile başlarım. lemlerin Rabbı Allah'a hamd olsun. Salât ve selâm, PEYGAMBER EFENDİMİZ’in ve onun pak âlinin ve ashabının tümüne..

وَمَا تَوْفِيقِي إِلاَّ بِاللّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ

ve mâ tevfîkî illâ billâh, aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb
selamun aleyküm rahmetullahi ve berakatühü
Bu konudaki başlıklar
1.Halimiz
2.Zamanımızda Çocuklarımızın Vahim Durumu
3.Geçici Dünyamı Sonsuz Ahiret mi daha kıymetli?
4.Geçici için gayret Sonsuz - Sonsuz için gayret Geçici !?!?
5.Çocuklarınızı Kabirde Yalnız bırakmayın.
6.Bu gidişimiz nereye?
7.Onları kurtaralım.

Estei’üzü billah
"Allah'ın sana verdiği şeylerde âhiret yurdunu gözet. Dünyadan da nasibini unutma." (Kasas, 28/77)

Değerli kardeşler şimdi diyeceksinizki neden bahsediyorsun?ne yakması onun tırnağına taş değse benim yüreğim parçalanır,bırak gerçek ateşle yanmayı hastalık ateşiyle yansa ben dağlanırım,perişan olurum,onun saçının teline bile zarar gelmesini istemem.evet bunları söyleyeceksinizdir.aksinin söylenmesini asla kabul etmeyeceksinizdir değilmi?çünkü evlatlarınız sizin en değerli valığınızdır.peki gerçektende onları koruyormusunuz,sakınıyormusunuz acaba bir bakalım isterseniz:
CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH şöyle emrediyor:
estei’üzü billah

Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır; görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere baş kaldırmayan, kendilerine buyrulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir.
"TAHRÎM suresinin, 6. ayetinin" tefsiri

geçenlerdede buna benzer bir yazı yazmıştım.anlatmaya çalışacağım konuda yine benzer meseleleri yeniden ele alacak size çoğunluğumuzun durumunu hatırlatacak ve daha doğrusu kendi halimiz hakkında uyarmaya çalışacağım.çünkü çok önemli bir konu bu.okuyunca sizde takdir edeceksinizdir.

1.Halimiz
Çocuklarımız en değerli varlıklarımız.doğdukları andan itibaren hayatımızın odağına otururlar.sağlıklı büyüyüp gelişebilmeleri için elimizden geleni yapar en güzel şeyleri yedirir,giydiririz.daha sonra onların hayatlarında en önemli bir süreç başlar “Eğitim Hayatı”...
en iyi okullarda okumasını,en iyi yerlere gelmesini isteriz.kimimiz Doktor kimimiz Mühendis olmasını kimimiz O’nun Hakim,Öğretmen,Asker,Polis olmasını isteriz.işte buradan sonra bir “hayat koşusuşturması” başlar okullardan,dersahanelere,özel derslerden,öğretmenlere kadar her yola herkes elindeki bütün imklanlarla başvururken çocuğa şunlar söylenmektedir.aman oğlum derslerine iyi çalış,aman kızım derslerini aksatma,aman derslerine ayırdığın zamanı arttır, günde en az 7,8 saat ders çalış,aman oğlum,kızım sınavlardaki net ortalamanı arttır daha iyi puan al,en iyi üniversiteye git. - Peki Neden? - dedikya bu koşusturmaya “Hayat koşusturması”diye.evet işte bu koşusturmada Mübarek Dinimizin Dili ile “Dünya Hayatı” koşusturmasıdır.


Bizler Mü’min yani İnanan kişi diye adlandırılan kişileriz.bizi mü’min yapan şey imandır ve o İmanın 6 rüknünden (esasından) 1 taneside “Ahiret Hayatına” inanmaktır.Peki bu biraz önce saydığımız ve dünya koşusturması dediğimiz koşusturmanın içerisinde bizi sonsuz cehennem azabından kurtarıp cennete kavuşmamıza vesile olacak - İmanımızın - 6 esasından biri olan - Ahirete İman - esası ile alakalı herhangi bir şeyin olduğunu söyleyebilirmiyiz?

Şimdi diyeceksiniz ki çalışmak ta ibadettir,PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM “iki günü bir olan ziyandadır” diyerek olduğu konum ile yetinmemeyi,sürekli ilerlemeyi bize emretti diyeceksiniz.evet doğru söylersiniz peki O’NUN çocuklarınızı sadece dünya hayatı varmış gibi yetiştirin de gidevercekleri - Ahiret - sanki hiç yokmuş gibi büyüsün ve öyle yaşayıp gitsin dediğini iddia edebilirmisiniz?

2.Zamanımızda Çocuklarımızın Vahim Durumu
Evet zamanımız öyle bir zamanki çocuklarımız sanki hiç ölüm yokmuş gibi yaşıyorlar.daha da kötüsü sanki sadece dünya hayatı meslekler,para kazanma,mevki edinme varmış gibi yaşıyorlar.uzun eğitim hayatı boyunca...sonra iş hayatına atılıyorlar işte asıl koşusturmada onlar için orada başlıyor.para,mevki,kariyer.peki nereye kadar gideceğiz?evet nereye kadar?

CENAB’I ALLAH CELLE CELALAÜH bize gönderdiği Mübarek HAZRETİ KUR’ANDA şöyle buyuruyor:
estei’üzü billah

Kullu nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûn
Her nefis, ölümü tadacak, sonra döndürülüp bize getirileceksiniz
"ANKEBÛT suresinin, 57. ayetinin" tefsiri

3.Geçici Dünyamı Sonsuz Ahiret mi daha kıymetli?

Evet çarşambanın gelişi perşembeden belli olur.söylemek istediğimi anladınız.çocuklarınız 2 hayatı var dünya ve ahiret ve bunları birbirleri ile bir tartalım.hangisi daha önemli.

Dünya hayatı:bilimsel araştırmalara göre ülkemizdeki beklenen yaşam süresi Erkeklerde :73,7 Kadınlarda :79,4

Ahiret Hayatı:Kitabımız HAZRETİ KUR’ANA göre göre - Sonsuz -.


Pazarda alacağı elmayı tek tek seçen,domatesi evire çevire yoklayarak alan bizler bir hesab yapalım.Ahiret hayatından Dünya hayatını bir çıkaralım ne kadar kalıyor?sonsuzdan neyi çıkarırsanız çıkarınız geriye kalan sadece bir koca HİÇTİR çok değersiz bir şeydir.

Ama ne gariptirki,ama ne ilginçtirki bu çok kısa olan Dünya hayatı ile Sonsuz Ahiret hayatımızı da kazanmak zorundayız!kendimiz kazandığımız gibi bizim en değerli emanetimiz çocuklarımızıda kazandırmak zorundayız!şimdide lütfen Çocuklarımıza geçici! dünya mevkileri kazandırma gösterdiğimiz gayret ile Sonsuz! cennetteki mevkileri kazanması için gösterdiğimiz gayreti bir tartalım.

Evet unutmayalımki nasılki dünya hayatını kazanması,mevkilere gelmesi için çocuğunuzun sizin yardım ve eğitiminize ihtiyacı varsa Ahiretteki Mevki ve dereceler içinde Bizzat size ihtiyacı vardır!

Kendimizi bir tarttıkmı?gözden geçirdikmi halimizi?

Dünya hayatında Doktor,Hakim,Mühendis olmasını dilediğiniz Oğul ve kızınız en yüksek mevkilere gelmesini istediğiniz evlatlarınız için Ahiret hayatında hangi kademede görmek istiyorsunuz?

4.Geçici için gayret Sonsuz - Sonsuz için gayret Geçici !?!?
estei’üzü billah
"Allah'ın sana verdiği şeylerde âhiret yurdunu gözet. Dünyadan da nasibini unutma." (Kasas, 28/77)

Ne ilginç değilmi CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH Ahiret yurdunu gözetirken dünyayı unutmayın buyuruyor.sanki bize birşeyler ima ediyor değil mi?bizler asıl unutulmayacağı unutmuş durumdayız,önemsiz ise aklımızdan hiç çıkmıyor!

5.Çocuklarınızı Kabirde Yalnız Bırakmayın.

“Geçici Dünya Hayatını” elde etmeleri için,girecekleri sınavlardan geçebilmeleri için elimizden geleni yaptığımız çocuklarımızın “Sonsuz Ahiret Hayatı’nı” elde edebilmeleri,Ahiret sınavını geçebilmeleri içinde çalışmak zorundayız hemde buna fena halde mecburuz! CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH’ÜN sınavı sadece Matematiğ’e,Fiziğ’e,Tarih’e,Kimya’ya çalışmakla değil Kelime-i Şahadet getirmekle,Kabirde ilk sorulan sual olan Namazı kılmak ile,Zekat vermekle,Oruç tutmak ile,Haccetmekle,ve kız çocuklarımız için bunların yanında tesettüre uygun kıyafet giymekle geçilir!

Çocuklarınız “Geçici Dünya Hayatında” girdikleri bütün sınavları başarı ile geçmiş dünyada en önemli mevkilere gelmiş olabilirler,ama kabirde Sorgu Melekleri tarafından O’nlara makam ve mevkileri değil üzerlerine büyük bir borç olan CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH’E kulluk görevlerini CENAB’I ALLAH TEALA’NIN hakkı olan şeyleri yerine getirip getirmediği sorulacaktır!

Bu önemli şeylerden gafilane yetiştirdiğimiz çocuklarımız kabir sınavından geçebileceklermi?O sürekli hatırlatıp durduğunuz üniversite sınavından çalışmazlarsa geçebileceklerini düşünüyorsanız,kabir sınavınada çalışmalarını onlardan istemeyiniz.

Kabir’in son derece zor ve çetin o sınava girerken sizi hatırlamayacaklarmı?

-Baba,Anne bana bunlardan neden bahsetmedin,neden bu sınavı verecek şeylere beni yöneltmedin demeyecekler mi?

-İşte öldüm artık ,ne Doktorum,ne Mühendis,Ne Avukat,Ne Savcı keşke Üniversite sınavına çalıştırdığın kadar hatta daha fazla şu artık ebedi kalacağım yerin sınavına beni hazırlasaydın demeyeceklermi?

6.Bu gidişimiz nereye?

Çokta zengin olmayan Bir baba evlendirdiği oğluna bir miktar para verir, “Ey Oğlum” der felan yerde Dedenden bir ev kalmıştır.O evi sana veriyorum,Ailenle beraber O evde yaşayacaksın verdiğim parada o evin içine ev eşyası alman içindir der.çocuk ailesini alarak babasının kendisine verdiği para ile o eve gitmek üzere yola çıkar.ama yolda uğradığı yerler hoşuna gider.şuradaki tatil yerinde biraz buradaki eğlence yerinde biraz kalırken para erir gider.sonuçta eve ulaştığında parası tükenmiştir.aileside,kendiside rezil rüsvay olmuş boş evde oturacak bir sandalye dahi bulamadıkları için perişan kalmışlardır.bu ne acaip ve ne kötü bir durumdur değilmi?

Şimdi diyeceksinizki hiçbir insan böyle düşüncesizce hareket etmez, - o kadarda değil - .evet dünya hayatı için bu söylediğiniz doğru,çok az insan böyle akıl dışı davranır, ama ahiret hayatı için aynı şey geçerli değil malesef!...çünkü ahiret için tamda örnekteki o çocuk gibi hareket ediyoruz.çünkü ahirete hiç bir hazırlığımız yok bize verilmiş ömür sermayemizide orada,burada boş şeylerle heba ediyoruz.

Daha ilgincini,acaibini söyleyeyimmi?Peki baba çocuğa bak oğlum gideceğin yolda şu kaplıca,şu tatil yeri var,şurada şu eğlence yeri var diyerek adeta verdiğim parayı oraya ulaşmadan ye bitir diyorsa ne derdiniz bu baba için?bir düşünelim,aklınıza havale ediyorum…

Ne yazıkki şu andaki tutumumuz,davranışımız tam olarak aynı bu şekilde!

Çocuğumuzun Geçici Dünya Hayatı için makama,mevkiye gelebilmesai için bu kadar hırslı,Sonsuz Ahiret hayatı için ilgisiz tavrımız verdiğimiz örnekteki kaplıcaları,tatil,eğlence yerlerini tavsiye eden babanın hali, gibidir.Ne yazık ki bu tutmumuzun zararı yalnız kendi çocuğumuzun değil O’nun kuracağı aileninde Sonsuz Ahiret hayatında elleri bomboş Cennetten Mahrum,Cehennemde Mahsur kalmalarına yol açacak ve hatta bu durum torunlarınızdada devem edip gidecektir!!!

-Onlara hiç mi acımıyorsunuz?

7.Onları kurtaralım.

Geliniz şimdiye kadar yaptığımız bu büyük Günah’a,yanlışa bir son verelim.CENAB’I MEVLA’YA İstiğfarı Tevbe ile dönüş yapalım.Çocuklarımız Namazsızlığa,Tesettürsüzlüğe alışmadan,namaz kılmaları,tesettüre girmeleri zorlaşmadan Onları müthiş acıklı Cehennemden ve azabından kurtarıp,Cennetin o güzel ve hiçbir ölümün gelip ellerinden alamayacağı mevkilerinde yükselmelerini sağlayalımİnşaALLAHURRAHMAN.ağaç yaşken eğilir büyünce o çocuk ne namaz kılar ne tesettüre girer.

Tesettüründe kurallarına riayet edelim.tesettür vucudu gizlemek içindir, bilakis cazibe arttırmak,farklılık yaratarak erkekleri celbetmek için değildir.

CENAB’I MEVLA’NIN katında İlim en değerli şeylerdendir.eğer bir insan en önemli önceliği olan kulluk vazifesini yerine getiremişse .edindiği tahsil onun amel defterine hasene,sevab olarak işlenir.ama İslam alimleri namaz kılmayanın hiçbir amelinin sayılmayacağını bildiriyorlar bize!


PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ilim hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Kim ilim talebi için yolculuk yaparsa Allah onu cennete götürecek yola sokar. Muhakkak ki melekler kanıtlarını ilim talebesi üzerine gererler. Bu onlardan razı oldukları içindir. Muhakkak ki gökte ve yerde bulunanlar ilim talebesi için istiğfar ederler. Hatta denizdeki yunus balığı bile. limin abide üstünlüğü bedir gecesinde ayın yıldızlara üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki âlimler Nebilerin varisleridir. Nebiler, geriye ne dirhem, ne de dinar bırakıyorlar. Onlar ancak ilmi miras olarak bırakırlar. Kim ondan alırsa büyük bir pay ve kazanç almış olur.
Buhari 10, Ebu Davud 1, Tirmizi 19, İbni Mace 7


ALLAH’U ALEM (CENAB’I ALLAH CELLE CELALÜH en doğrusunu bilir.)ALLAH’U ZÜLCELALE sonsuz sınırsız hamd şükür ve istiğfarı tevbe, PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM’E, EHLİBEYT ve ASHABINA sonsuz sınırsız salatu selam olsun.CENAB’I MEVLA bizi affetsin,bağışlasın mağfiret ve hidayete,sıratı mustakim’e erdirip orada daim etsin azabından korusun,sonsuz rahmetine ve Cennetine dahil etsin.Dünya ve Ahirette her türlü şerden daima korusun,katındaki tüm hayırla kavuştursun amin.hakkınızı helal edin selam ve dua ile


okisareti.gif
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
(5969)- Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Ömrün biraz uzarsa ellerinde sığır kuyruğu gibi birşeyler taşıyan birtakım insanları çok geçmeden göreceksin. Onlar Allah'ın gadabına uğrayarak sabaha ererler, Allah'ın nefretine uğrayarak akşama ererler."

Resulullah bir başka rivayette de:

"Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: Yanlarında sığır kuyruğu gibi birşeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar; giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a taatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur." buyurdular." [Müslim, Cennet 53, (2857), 52, (2128).]

Hadisin Açıklaması:

1. Teysir iki ayrı rivayeti birleştirerek tek bir rivayet gibi sunmuştur. Biz iki paragraf şeklinde ayırdık. Her iki hadisi de Ebu Hureyre rivayet etmiş olmakla birlikte Müslim, bunları kitabına ayrı ayrı almıştır. Hatta, ikinci paragrafta yer alan rivayet Kitabu'l-Cennet'te daha önce yani 52 numarada kaydediliyor, birinci paragraftaki hadis ise daha sonra yani 53 numarada kaydediliyor. Dahası, bu hadis, Müslim'in az sayıdaki mükerrerlerinden biridir, daha önce Kitabu'l-Libas'ta 2128 müteselsil numara ile 125. hadis olarak kaydedilmiştir.

2. Alimlerimiz bu hadisleri, Resulullah (asv)'ın gaybtan haber verme nevine giren mucizelerinden olarak değerlendirmişlerdir. Çünkü hadislerde zikri geçen ihbarlar az bir zaman sonra vukua gelmeye başlamıştır.

Sığır kuyruğuna benzeyen şey, zabıta memurlarının kamçıları ile yorumlanmıştır. Resulullah (asv)'dan bir müddet sonra, bilhassa Emeviler devrinde halka zulmeden idareciler eksik olmamıştır. Mesele çoğu durumda "kamçılama seviyesi"nde kalmayıp idama kadar ulaşmıştır. İmam Malik, Ahmed İbnu Hanbel, İmam Âzam gibi nice büyükler bile bu zulümlerden nasiplerini almışlardır. Resulullah (asv) halka zulmeden insanların akşam ve sabah Allah'ın hışım, gadab ve nefretlerine maruz kaldıklarını belirterek onların davranışlarını tel'in ediyor.

3. Kâsiyat "giyinmiş kadınlar" demektir, âriyat da "çıplak kadınlar" demektir. Kadın, hadiste iki zıt vasıfla tavsif edilmektedir: "Giyinmiş fakat çıplak kadın." Alimler, bunu farklı yorumlara tabi tutarlar:

* Bazıları kâsiyatı Allah'ın nimetine bürünmüş fakat şükür yönüyle çıplak yani nimetlerin şükrünü eda etmeyen kadınlar diye yorumlamıştır.

* Bir kısmı: Kadın kadınlık yönünü ortaya koymak, dikkatleri çekmek için, vücudunun bir kısmını örttüğü halde, diğer bir kısmını açar diye yorumlamıştır.

* Bir kısmı da bedenini gösteren şeffaf elbiseler giyenler kastedilmiş demiştir.

Bu açıklamaların hepsi doğrudur. İslamî tesettüre aykırı olan bütün giyimler bu hadiste ifade edilmiş durumdadır. İslamî tesettür sadece "giyinmek" aramaz, giyinmenin tarzını da ister.

* Belirlenen hududu örtecek büyüklükte olmalıdır; el, ayak ve yüz hariç bütün beden örtülmelidir.

* Vücud hatlarını gösterecek darlıkta olmamalıdır. Çok dar giyinen "giyinmiş çıplak" hükmündedir. Batı menşeli modaları takip edenler bu hallere düşmektedirler.

* Elbise bedeni göstermemelidir. Çok ince naylon ve şeffaf elbise giyenler de giyinmiş çıplak durumundadır.

* Hadislerde yasaklanan bir başka kıyafet şöhret elbisesidir. Yani dikkatleri üzerine çekmek gayesini güden kıyafetler. İslam elbiseyi örtünmek için emrettiği halde günümüzde birçok çevreler elbiseyi örtünmeden çok dikkatleri üzerine çekme vasıtası olarak kullanıyorlar. Şu halde bu nev'e giren giyimler de giyinmiş çıplak manasına dahildir.

4. Mâilat: Lügat olarak eğilen, meyleden kadın demektir. Alimler umumiyetle Allah'ın gösterdiği istikametten ayrılan, yanlış istikametlere meyleden diye anlamışlardır. Bazı alimler de bu tabirle sağını solunu oynatarak, kırıtarak yürüyenlerin kastedildiğini söylemiştir. Mümilat da başkasını baştan çıkaran, başkasına salınarak yürümeyi öğreten kadın manasına gelir.

5. Başlarını deve hörgücü gibi yapacak kadınlar tabiri bilhassa günümüzün kadınlarını tasvir ediyor gibidir. Kadınlar, değişik saç modaları uygulayarak saçlarını muhtelif şekillerde bağlayarak tepelerinde hotos denen çıkıntılar teşkil etmektedirler. Mü'min kadınlar, gerek giyecekte ve gerekse baş tuvaletinde bu hadislerin tehdidini dikkatle gözönüne alıp cennetin kokusundan bile mahrum kalmaktan korkmalıdırlar.

(bk. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi)

Kaynak: https://www.sorularlaislamiyet.com/...orgucu-gibidir-bu-hadisi-aciklar-misiniz.html
 
Üst Alt