Bilgi, insanın kişisel gelişimini sağlayan en önemli kaynaklardan biri

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
dogal_kaynaklar_cevre.jpg


Bilgi, insanın kişisel gelişimini sağlayan en önemli kaynaklardan birisi...
İnsan yavrusunun insan olma süreci bilgi edinimiyle başlayıp ilerliyor...
Anne kucağının sıcaklığı ve güvenliği bir bilgidir bebek için. Deneye deneye öğrenmiştir bunu. Daha sonra, sobaya dokunursa yanacağı söylenir kendisine. Buna inanmazsa kendisi dener ve yanar. Böylelikle sobaya dokunursa yanacağına inanır.
İnandıktan sonra bilgiye dönüştürmüştür denediğini.
Bir çocuğa yalan söylemenin doğru bir davranış olmadığı söylenir...
Çocuk bunu dener. Yalanlar söyler. Sonunda arkadaşları ya da ailesi ile ilişkilerinde sorunlar ortaya çıkar. Yalan söyleyen arkadaşlarını gözler. Yaşadığı deneyimler sonucu yalan söylemenin kötü bir davranış olduğuna inanır ve bu inanç bir bilgiye dönüşür.
Bilgi inanmakla başlar. Doğruluğuna inandığımız önermeler bilgidir...
Ancak her inanç bilgi değildir. Bir inancın bilgi olması için doğruluğunun gerekçelendirilmesi, kanıtlanabilmesi gerekir. Bildiğimizin doğru olduğuna inanırız. Doğru olduğuna inandığımız bilgi, doğru olabilir de, olmayabilir de.
Bilim tarihi uzun yıllar doğru olarak bilinip de sonra yanlış olduğu kanıtlanan bilgilerle doludur.

Kişisel Gelişimde Bilginin Yeri
Bilginin çoğalması, nitelik değiştirmesi kişisel gelişim kavramını ortaya çıkarttı...
Eski insanların kişisel gelişim diye bir sorunu yoktu. O zamanlar, insanın kişisel gelişimi doğal olarak aile içinde başlar ve uzun yıllara yayılırdı...
Tarım, hayvancılık veya herhangi bir meslek, usta-çırak ya da baba-oğul ilişkisi içerisinde öğrenilirdi. İnsan yavrusunun insan olma sürecinde deneyim sonucu elde ettiği bilgi ile, dışardan hazır olarak aldığı bilgi eş zamanlı ve birbirini destekler nitelikteydi.

Her gelen bilgi insanın aklını yeniden şekillendirir. Önemsiz gibi görünen küçücük bir bilgi bile insan zihninde kendine bir yer ayırır...
Etraftaki diğer bilgiler bu minik bilgiye yer açarlar, yeni gelen bilginin yerleşimine göre yer değiştirirler...

Bilgiler birbirleriyle ilişki içerisindedirler; birbirlerine göre konumlanırlar.
Zaten her bilgi bir bütün içinde anlam kazanır.
İnsan aklındaki bilgiler ve bilgilerin birbirlerine göre dizilişlerinin insana sağladığı bakış açısıni da etkiler..

paradigma’ diyoruz. Küçüklü büyüklü bilgiler, gelirler, birikirler ve çoğaldıkça ortalık kalabalıklaşır ve karışır. Bilgilerin insan aklındaki konumları ve birbirlerine göre duruşlarının yeniden düzenlenmeleri gerekir...

Düzenlemeden sonra her bilgi kendine yeniden yer bulur ve yeniden sıralanır tüm bilgiler. İnsan aklı ve anlayışı yenilenmiştir. Paradigma değişmiştir.

Kişinin zihnindeki paradigmayı oluşturan şey sadece bilgiler ve bu bilgilerin birbirlerine göre konumlanışları değildir.
Paradigma oluşumunda insanın manevi dünyası da etkendir. Kişisel gelişim ise, paradigmanın oluşumu ve zaman ile değişimidir.

Çağdaş İnsanın Bilgiyle Ne Alıp Veremediği Var?
Çağdaş insanın bilgiyle sorunu var. Çağdaş insanın kişisel gelişim sorunu var. Çağdaş insanın vakti yok beklemeye. Acelesi var...

eski zanatkarlarin yaptigi eserler ile gunumuzdekilerin kiyasi bile olmaz..
eskiden bir sey icraa edildiginde SABIR ve sindire sindire HAKKINI vererek yapilirdi bugun ise hersey acele.. duygu, dusunce insan iliskileri bile..

gulun gonca halinden zevk ve tad alinmadan gulleri bile acele ve sabirsizligimizdan solduruyoruz..
kimyasal maddeler katarak bir cok tabiattaki esyanin aslini da bozan biz insanlariz...

Her şey o kadar hızlı ki! Bir an önce bir yığın bilgiyi edinmesi gerekiyor...
eskiden medresede ilmi, edebi bilgileri senelerce tahsil ederken simdi gec googlun karsinda ve bir cok bilgiyi sindiremeden ruhumuz bu bilgi deryasinda bogulmakta oldugunun farkinda bile degiliz..

Neyin öğrenilmesi gerektiğine karar vermek bile başlı başına bir emek ve zaman gerektiriyor.
İnsanın bilgi ile iletişimini daha anlaşılır ve daha açıklayıcı bir
Bilgiden etkilenme cesareti ve samimiyetine sahiptir...

Bilgiyi içselleştirdiği için onu yeniden üretebilir, çoğaltabilir. Karşılaştığı farklı durumlara uyarlayarak kullanabilir. Bu yüzden üretkendir ve ürettiği için de özgündür.
kişisel gelişim kavramı ahlaki bir kavramdır. Kişisel değişim ile kişisel gelişim arasındaki fark ahlakidir. Gelişim sözcüğü kötü olandan iyiye doğru değişimi ifade eder. İnsanın bilgi ile iletişimini belirleyen, kişisel gelişimini sağlayan temel kuvvet ahlakidir.
<!-- START of joscomment -->
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
every action has a reaction ne demek oldugunu biliyormusunuz ?
bu Yaptığımız her hareketin bize geri dönüşü olduğunu anlatan bir bilimsel cümledir..
yani bizler olaya tepki gosterdigimiz gibi o olay da bize o sekilde geri tepki veririr..
biz basimiza gelen olumsuz olaylara overreact yani haddinden fazla buyutup, tepki gosterip sanki dunyanin sonu imis gibi cildirip delirirsek ayni o olay da bizi hasta eder ve ruh sagligimizi bozar...
o yuzden ÖNEMLİ OLAN OLUŞAN OLAYLAR VE HADİSELER DEĞİL !. OLAYLARA KARŞI BİZİM GÖSTERDİĞİMİZ TEPKİMİZ VE YAKLAŞIM ŞEKLİMİZDİR..
olaylara yaklasim seklimiz ile biz ilk once kendi dunya , ahiret ve sevdiklerimizi kendi nefsimizden koruyabiliriz anca...

 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
"önemli olan oluşan olay ve hadisler değil, olaylara karşı bizim gösterdiğimiz tepki ve yaklaşım şeklidir..)
Çok doğru,..Ancak bizimde doğru tepki ve yaklaşımı başarabilmemiz için,bilgi (ilim) gözlüklerine ihtiyacımız var.
Gerçi,bilgi gözlüklerine ihtiyacı olmadanda doğru tepki ve yaklaşımı başarabilenler hikmet Sahibi Onlar doğuştan Allah(cc) vergisi..Allah(cc) dilediğini yapar..<!-- google_ad_section_end --> "
bilen ile bilmiyenler hic bir olur mu?
19 - OSMAN NURİ TOPBAŞ HOCAEFENDİ - -Bilenlerle Bilmeyenler Bir Olur mu-daki Bilen Kimdir - YouTube
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Boyunuz, postunuz eşit olabilir.
Kantara çıktığınızda kilolarınızın eşit olduğunu görebilirsiniz.
Adaletin önünde, hakimin, kadı’nın karşısında eşit olabilirsiniz.
Camide namaza durduğunuzda, sınıf, renk, dil, amirlik , memurluk, astlık, üstlük, zenginlik fakirlik farkı yoktur. Her kes eşittir orada.
Ama doğrulukta, takvada, ilimde eşit olamazsınız.
Bilenle bilmeyen bir olur mu hiç ( ayeti kerime)
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? “Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alırlar” (39 Zümer, 9)

Hayatının sahibini tanıyan, Allah'ın üzerindeki nîmetlerinin farkında olan, kendisine verilen nîmetlerle şımarmayan, sadece Allah'a kulluk edip O'na hiç bir şeyi ortak koşmayan mü'minle bunun şuûrunda olmayan kâfir bir olur mu?

Allah'ı bilenle bilmeyen bir olur mu? Allah'ın sıfatlarını, Allah'ın esmâsını, Allah'ın azâmetini, rubûbiyet ve ulûhiyetini, yaratıcılığını bilenle bilmeyen bir olur mu?

İşi düştüğü zaman, başı daraldığı zaman Allah'ı bilenle, menfaati söz konusu olduğu zaman Rabbini hatırlayanla, her zaman Rabbini Rabb bilen bir olur mu?

Ölüyle diri bir olur mu? Görenle kör bir olur mu?
Vahiyle âlim olan mü'min canlıdır, diridir, kuldur Ama kâfir ölüdür, cahildir, kördür, sağırdır Hiç bu ikisi bir olur mu?

Ama bunu da ancak akıl sahipleri anlayabilir Bunu ancak aklını kullanabilen kimseler anlayabilir Bunu, bu gerçeği ancak öz sahipleri, özünü, fıtratını yitirmemiş olanlar anlayabilir..

Bu âyetlere ancak akıl sahipleri kulak verirler Ancak akıl sahipleri bu âyetleri zihnizihnine yazıyor, kafasına kazıyor, gündemine alıyor, düşünüyor ve anlamaya, yaşamaya çalışıyor ve dunya ve ahirettini kurtaranlardir..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
İnsan hayatı boyunca kimi mutlu kimi mutsuz anlar yaşar. Ancak bazen öyle zamanları olur ki
dibe vurduğunu ve bir daha hiç yukarı çıkamayacağını zanneder...
oysa oyle degildir her sey gecicidir..
önemli olan oluşan olay ve hadisler değil, olaylara karşı bizim gösterdiğimiz tepki ve yaklaşım şeklidir...
Ancak bizimde doğru tepki ve yaklaşımı başarabilmemiz için,bilgi (ilim) ve vicdanimiz ile olaylara bakmaya ihtiyacımız vardir...
 
Üst Alt