El-bâkî

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
“Varlığının sonu olmayan.”

“Mahlukat yok olduktan sonra da varlığı devam eden.”

“Size verilen her şey, yalnızca dünya hayatının metaı ve süsüdür. Allah katında olan ise, hem daha hayırlıdır, hem de bâkidir. Hâlâ, akıllanmayacak mısınız?” (Kasas, 28/60)​
Allah’ın varlığı vaciptir, mahlukatın varlığı ise mümkin. Vacip varlığın, evveli olmadığı gibi âhiri de olmaz. Yani, O hem Kadîm’dir, hem Bâki. Mümkin varlıkların ise hem evvelleri vardır, hem de âhirleri.

İşte mahlukat, evvelleri cihetiyle Allah’ın Kadîm olduğunu gösterdikleri gibi; varlıklarının fani olması cihetiyle de Allah’ın Bâkî olduğunu bütün akıl ve şuur sahiplerine ilan ederler.

Bu konuda Nur Külliyatı'ndan güzel bir temsil:

“Nasılki Güneş’e karşı cereyan eden bir nehrin yüzünde kabarcıklar parlar gider. Gelenler aynı parlamayı gösterip, taife taife arkasında parlayıp sönüp gider. Bu sönmek, parlamak vaziyetiyle; yüksek daimî bir Güneş’in devamına delalet ederler. Öyle de, şu mevcudat-ı seyyaredeki hayat ve mevtin değişmeleri ve münavebeleri, bir Hayy-ı Bâkî’nin beka ve devamına şehadet ederler.” (Mektûbat)




Yazar: Alaaddin Başar (Prof.Dr.)
 
Üst Alt