- Katılım
- 2 Eylül 2011
- Mesajlar
- 3,869
- Tepkime puanı
- 37
Erzurum Cami ve Mescitleri
Erzurum Cami ve Mescitleri
Kale Camisi (İç Kale Camisi) (Merkez)
Erzurum İç Kale’de Ulu Cami Tebriz Kapı semtinde, kalenin kuzey duvarının bir burcuna bitişik olan Kale Camisi’nin kitabesi günümüze gelememiştir. Bu cami kale muhafızları için XII.yüzyılda Saltukoğlu İnanç Biygu Alp Tuğrul tarafından yaptırılmıştır. Bazı kaynaklarda kale ile birlikte 1154’te İzeddin Saltuk tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Yine bazı kaynaklarda da günümüze gelememiş olan kitabesinde 1179-1180 yılında Ebü’l-Feth Melik Muhammed tarafından yaptırıldığı yazılıdır.
Camiye İç Kale meydanındaki bir kapıdan girilmektedir. Kıble duvarı, kale duvarı ile ortak olan bu kapı kalenin avlusuna da açılmaktadır. Giriş kapısının ve yanlarındaki pencerelerin üzerinde bezemeler bulunmaktadır. Cami kesme taştan yapılmış olup, dikdörtgen planlıdır. İç mekan mihraba paralel iki sahından meydana gelmiştir. Girişin üzeri çapraz tonoz ile örtülüdür. Mihrabın önünde mukarnaslı kasnaklar üzerine oturmuş bir kubbesi vardır. Bunun dışında kalan bölümler de beşik tonozlarla örtülmüştür. Yapının ön kısmı toprak damlıdır. Mihrap önü ise konik bir külah ile örtülmüştür. Bu külahın gövdesi silindir şeklinde ve kalker taşından yapılmıştır. Gövdesi ikişer kabartma silme ile 16 bölüme ayrılmıştır.
İbadet mekanı 8.75x9.80 m. ölçüsündedir. İbadet mekanında ortada L şeklinde iki ayak burasını ikiye ayırmaktadır. Ön kısmın iki yanında yüksek birer sivri tonoz, ortasında ise bir çapraz tonoz bulunur. Mihrap önü ortadaki iki ayağın üzerinde bulunan sivri kemerlerle, yanlarda da iki sivri tonoz ile takviye edilmiştir. Kuzeydeki üç, kubbe eteğindeki dört pencere ile aydınlatılmıştır. Kabartma süslerle bezeli olan mihrap yarım yuvarlak olup yanındaki kalenin burcu içerisine yerleştirilmiştir. Üzerindeki mermerden kırık kitabenin cami ile bir bağlantısı bulunmamaktadır.
Caminin yanındaki saat kulesi aynı zamanda minare olarak kullanılmıştır. Caminin etrafı kalenin depoları ile kuşatılmıştır.
Ulu Cami ( Atabey Cami ) (Merkez)
Erzurum’un en eski camilerinden olan Ulu Cami, Caddesi üzerinde, Çifte Minareli Medresenin de yanındadır. Saltuklulara Atabey ismi yakıştırıldığından ötürü bu camiye Atabey Camisi de denilmektedir. Cami Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından 1179 yılında yaptırılmıştır. Ancak onarımlarla özgün durumunu kaybetmiştir. Erzurum’a 1640 yılında gelen Evliya Çelebi bu caminin toprak damlı olduğunu ve içerisinde de 200 çam direk bulunduğunu belirtmiştir. Ancak bu durumun biraz abartılı olduğu sanılmaktadır.
Cami Sultan IV.Murad zamanında yiyecek deposu olarak kullanılmıştır. Camideki kitabelerden anlaşıldığına göre değişik tarihlerde beş kez onarılmıştır. Erzurum Valisi Hüseyin Paşa 1639’da, Ali Efendi 1826’da camiyi onarmış, bunu 1858, 1860 yıllarında yapılan onarımlar izlemiştir. Bu onarımları belirten kitabeler de camiye yerleştirilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü 1957-1964 yılları arasında camiyi bir kez daha onarmıştır.
Camide yapılan farklı tarihlerdeki onarımlar iç mekanda karışık bir mimari ortaya çıkarmıştır. Bununla beraber 51.00x54.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olan caminin mihrap duvarına dik yedi ayrı sahından meydana gelmiştir. Bugün on altısı duvarlara bitişik kırk paye ibadet mekanında üst örtüyü taşımaktadır. Caminin birinci bölümü beşik tonozla örtülüdür. İkinci bölümün önündeki iki mekan 10 sütunun taşıdığı tonoz örtülüdür. Üçüncü ve dördüncü bölümlerin üst örtüsü payeler tarafından taşınmaktadır. Orijinal mihrabın bulunduğu bölüm beş payenin taşıdığı kubbe ile örtülüdür. Caminin içerisinde toplam 40 sütun bulunmaktadır. Caminin içerisi 28 pencere ile aydınlatılmıştır. Bunlardan güneydeki ikinci pencere üzerinde 1826 tarihli onarım kitabesi bulunmaktadır.
Caminin beş kapısı olup, bunlardan ikisi doğuda, üçü de kuzeydedir. Bu kapıların hiç birisi birbirine benzememektedir. Doğudaki birinci kapının iki yanında birer mihrapçık vardır. Bunun kenarına da 1860 yılında yapılan onarımın kitabesi yerleştirilmiştir. Caminin ilk yapımındaki mihrap duvarı önü hafif sivri kemerler üzerine oturan büyük pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür.
Günümüzde burada ahşap bir kubbe bulunmaktadır. Kubbe dışında kalan bölümler dıştan toprak damla örtülüdür. Caminin en gösterişli yönü orta eksendeki piramidal altı dizi mukarnas dolgulu tonozlu bölümüdür. Caminin sağ tarafında tuğladan yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Minareye cami içerisinden çıkılmaktadır. Şerefeden yukarısı yıkılmıştır.
Lala Mustafa Paşa Cami (Merkez)
Erzurum Caddesi’nde, Yakutiye Medresesinin doğusunda bulunan Lala Mustafa Paşa Camisi Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa tarafından Erzurum’da Beylerbeyi olarak görev yaptığı sırada 1562 yılında yaptırılmıştır. Cami Mimar Sinan’ın eseridir. Lala Mustafa Paşa caminin yanında saray ve bir de sıbyan mektebi yaptırmış ancak, bunlar günümüze ulaşamamıştır. Caminin yanı sıra hamamı bugün ayaktadır.
Lala Mustafa Paşa İstanbul’da Eyüp Sultan’da etrafı açık ve üst örtülü bir mezara 1586 tarihinde gömülmüştür.
Merkezi planlı camiler grubundan olan bu yapı, kesme taştan kare planlıdır. Önünde birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmış altı sütunun taşıdığı beş bölümlü bir son cemaat yeri vardır. Son cemaat yerinde bulunan iki mihrapçık, üzerleri çini panolu ve sülüs yazılı altı pencere bulunmaktadır. Bunlardan sağdaki mihrapçık üzerinde Hattat İzeddin’in 14 satırlık nesih yazılı fermanı bulunmaktadır. Ayrıca sağdaki ilk pencerenin üzerinde “Bismillâhir Rahmanir Rahim”, ikinci pencerede “Lâ ilâhe İllâllah Muhammedün Resûlullahi Hakka” yazılıdır.
Üç kapı ile içerisine girilen cami kare planlı olup, üzeri dört yığma sütunun taşıdığı pandantifli, tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Ana kubbe köşelerde dört küçük ve iki de yarım kubbe ile desteklenmiştir. İç mekanı iki sıra halinde 28 pencere aydınlatmaktadır. Alt sıradaki pencere alınlıkları üzerinde bulunan çiniler işgal sırasında atılan kurşunlarla zedelenmiştir.
Mihrap yuvarlak ve mukarnaslı olup, üzerindeki kitabede camiyi yaptıranın ismi ve yapım tarihi yazılıdır. Yanındaki pencerelerde ise hadisler yazılmıştır. Caminin sağında bulunan minaresi kare kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Beyaz taştan yapılan minare kırmızı taşlı bileziklerle bezenmiştir.
Caminin avlusunda sekiz köşeli ahşap ve konik çatılı bir şadırvanı bulunmaktadır. Bu şadırvandaki sütunlar son derece güzel taş işçiliği ile bezenmiştir.
Erzurum Cami ve Mescitleri
Kale Camisi (İç Kale Camisi) (Merkez)
Erzurum İç Kale’de Ulu Cami Tebriz Kapı semtinde, kalenin kuzey duvarının bir burcuna bitişik olan Kale Camisi’nin kitabesi günümüze gelememiştir. Bu cami kale muhafızları için XII.yüzyılda Saltukoğlu İnanç Biygu Alp Tuğrul tarafından yaptırılmıştır. Bazı kaynaklarda kale ile birlikte 1154’te İzeddin Saltuk tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Yine bazı kaynaklarda da günümüze gelememiş olan kitabesinde 1179-1180 yılında Ebü’l-Feth Melik Muhammed tarafından yaptırıldığı yazılıdır.
Camiye İç Kale meydanındaki bir kapıdan girilmektedir. Kıble duvarı, kale duvarı ile ortak olan bu kapı kalenin avlusuna da açılmaktadır. Giriş kapısının ve yanlarındaki pencerelerin üzerinde bezemeler bulunmaktadır. Cami kesme taştan yapılmış olup, dikdörtgen planlıdır. İç mekan mihraba paralel iki sahından meydana gelmiştir. Girişin üzeri çapraz tonoz ile örtülüdür. Mihrabın önünde mukarnaslı kasnaklar üzerine oturmuş bir kubbesi vardır. Bunun dışında kalan bölümler de beşik tonozlarla örtülmüştür. Yapının ön kısmı toprak damlıdır. Mihrap önü ise konik bir külah ile örtülmüştür. Bu külahın gövdesi silindir şeklinde ve kalker taşından yapılmıştır. Gövdesi ikişer kabartma silme ile 16 bölüme ayrılmıştır.
İbadet mekanı 8.75x9.80 m. ölçüsündedir. İbadet mekanında ortada L şeklinde iki ayak burasını ikiye ayırmaktadır. Ön kısmın iki yanında yüksek birer sivri tonoz, ortasında ise bir çapraz tonoz bulunur. Mihrap önü ortadaki iki ayağın üzerinde bulunan sivri kemerlerle, yanlarda da iki sivri tonoz ile takviye edilmiştir. Kuzeydeki üç, kubbe eteğindeki dört pencere ile aydınlatılmıştır. Kabartma süslerle bezeli olan mihrap yarım yuvarlak olup yanındaki kalenin burcu içerisine yerleştirilmiştir. Üzerindeki mermerden kırık kitabenin cami ile bir bağlantısı bulunmamaktadır.
Caminin yanındaki saat kulesi aynı zamanda minare olarak kullanılmıştır. Caminin etrafı kalenin depoları ile kuşatılmıştır.
Ulu Cami ( Atabey Cami ) (Merkez)
Erzurum’un en eski camilerinden olan Ulu Cami, Caddesi üzerinde, Çifte Minareli Medresenin de yanındadır. Saltuklulara Atabey ismi yakıştırıldığından ötürü bu camiye Atabey Camisi de denilmektedir. Cami Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından 1179 yılında yaptırılmıştır. Ancak onarımlarla özgün durumunu kaybetmiştir. Erzurum’a 1640 yılında gelen Evliya Çelebi bu caminin toprak damlı olduğunu ve içerisinde de 200 çam direk bulunduğunu belirtmiştir. Ancak bu durumun biraz abartılı olduğu sanılmaktadır.
Cami Sultan IV.Murad zamanında yiyecek deposu olarak kullanılmıştır. Camideki kitabelerden anlaşıldığına göre değişik tarihlerde beş kez onarılmıştır. Erzurum Valisi Hüseyin Paşa 1639’da, Ali Efendi 1826’da camiyi onarmış, bunu 1858, 1860 yıllarında yapılan onarımlar izlemiştir. Bu onarımları belirten kitabeler de camiye yerleştirilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü 1957-1964 yılları arasında camiyi bir kez daha onarmıştır.
Camide yapılan farklı tarihlerdeki onarımlar iç mekanda karışık bir mimari ortaya çıkarmıştır. Bununla beraber 51.00x54.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olan caminin mihrap duvarına dik yedi ayrı sahından meydana gelmiştir. Bugün on altısı duvarlara bitişik kırk paye ibadet mekanında üst örtüyü taşımaktadır. Caminin birinci bölümü beşik tonozla örtülüdür. İkinci bölümün önündeki iki mekan 10 sütunun taşıdığı tonoz örtülüdür. Üçüncü ve dördüncü bölümlerin üst örtüsü payeler tarafından taşınmaktadır. Orijinal mihrabın bulunduğu bölüm beş payenin taşıdığı kubbe ile örtülüdür. Caminin içerisinde toplam 40 sütun bulunmaktadır. Caminin içerisi 28 pencere ile aydınlatılmıştır. Bunlardan güneydeki ikinci pencere üzerinde 1826 tarihli onarım kitabesi bulunmaktadır.
Caminin beş kapısı olup, bunlardan ikisi doğuda, üçü de kuzeydedir. Bu kapıların hiç birisi birbirine benzememektedir. Doğudaki birinci kapının iki yanında birer mihrapçık vardır. Bunun kenarına da 1860 yılında yapılan onarımın kitabesi yerleştirilmiştir. Caminin ilk yapımındaki mihrap duvarı önü hafif sivri kemerler üzerine oturan büyük pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür.
Günümüzde burada ahşap bir kubbe bulunmaktadır. Kubbe dışında kalan bölümler dıştan toprak damla örtülüdür. Caminin en gösterişli yönü orta eksendeki piramidal altı dizi mukarnas dolgulu tonozlu bölümüdür. Caminin sağ tarafında tuğladan yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Minareye cami içerisinden çıkılmaktadır. Şerefeden yukarısı yıkılmıştır.
Lala Mustafa Paşa Cami (Merkez)
Erzurum Caddesi’nde, Yakutiye Medresesinin doğusunda bulunan Lala Mustafa Paşa Camisi Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa tarafından Erzurum’da Beylerbeyi olarak görev yaptığı sırada 1562 yılında yaptırılmıştır. Cami Mimar Sinan’ın eseridir. Lala Mustafa Paşa caminin yanında saray ve bir de sıbyan mektebi yaptırmış ancak, bunlar günümüze ulaşamamıştır. Caminin yanı sıra hamamı bugün ayaktadır.
Lala Mustafa Paşa İstanbul’da Eyüp Sultan’da etrafı açık ve üst örtülü bir mezara 1586 tarihinde gömülmüştür.
Merkezi planlı camiler grubundan olan bu yapı, kesme taştan kare planlıdır. Önünde birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmış altı sütunun taşıdığı beş bölümlü bir son cemaat yeri vardır. Son cemaat yerinde bulunan iki mihrapçık, üzerleri çini panolu ve sülüs yazılı altı pencere bulunmaktadır. Bunlardan sağdaki mihrapçık üzerinde Hattat İzeddin’in 14 satırlık nesih yazılı fermanı bulunmaktadır. Ayrıca sağdaki ilk pencerenin üzerinde “Bismillâhir Rahmanir Rahim”, ikinci pencerede “Lâ ilâhe İllâllah Muhammedün Resûlullahi Hakka” yazılıdır.
Üç kapı ile içerisine girilen cami kare planlı olup, üzeri dört yığma sütunun taşıdığı pandantifli, tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Ana kubbe köşelerde dört küçük ve iki de yarım kubbe ile desteklenmiştir. İç mekanı iki sıra halinde 28 pencere aydınlatmaktadır. Alt sıradaki pencere alınlıkları üzerinde bulunan çiniler işgal sırasında atılan kurşunlarla zedelenmiştir.
Mihrap yuvarlak ve mukarnaslı olup, üzerindeki kitabede camiyi yaptıranın ismi ve yapım tarihi yazılıdır. Yanındaki pencerelerde ise hadisler yazılmıştır. Caminin sağında bulunan minaresi kare kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Beyaz taştan yapılan minare kırmızı taşlı bileziklerle bezenmiştir.
Caminin avlusunda sekiz köşeli ahşap ve konik çatılı bir şadırvanı bulunmaktadır. Bu şadırvandaki sütunlar son derece güzel taş işçiliği ile bezenmiştir.