Merhabalar,
Buraya üye oldum çünkü gördüm ki herkes burada tüm iyi niyetiyle, aşağılamadan, yargılamadan, yazıyor. Anlatmaya, bir şeyler duymaya ihtiyacım var. Kimseye anlatamıyorum çünkü, içimde büyüyor, içim acıyor.
Eşimle bir süredir sorunlarımız vardı. Babası vefat etti biz evlenmeden evvel. Annesi ve iki kız kardeşiyle birlikte aynı evde kalmaya başladı. Evlenmeden önce aynı evde kalmamı istedi annesiyle, ben sorunlar çıkacağını, mutlu olamayacağımızı söyledim. Ayrıldık. Sonra o aynı ev olmasa bile aynı apartman olsun istedi, ben de kabul ettim. Ama eşim, benim rahatımı düşünerek aynı apartmanı değil, bir paralel sokaktaki bir apartman dairesini tuttu. İlk zamanlarımız biraz benim kaprislerim, biraz da onun baskılarıyla çok zor geçti. Ailesinin kirasını da biz karşıladık. Bir takım mutfak masraflarını, faturalarını ve başka şeyleri de. Maaşı vardı kayınvalidemin, yine de karşıladık. Bunları sorun etmedim hiç. Ama işim dolayısıyla her gün 2 saat yol gidip geliyordum, çünkü ailesi orada oturuyordu, benim işim ise uzaktaydı. İşimin olduğu yere yakın iki ev tutsak, iki kirayı karşılamamız zor olacaktı. Bu arada düğünde annesinden hiç bir destek istemedik. Herşeyi kendimiz yaptık. Bana takılan bileziklere kadar kendimiz aldık. Benim ailemin bunlardan haberi yok. Ve uzaktalar, şahit olmadılar. Neyse, ilk 3-4 ay her gece onlara gittik, kendi evimize saat 10 gibi döndük. ben de ev işlerimi bitirir bitirmez 11 gibi uyuyakalıyordum yorgunluktan. Biraz bize de zaman kalsın istiyordum, her gün ben işten gelene kadar o uğrasın ailesine, görsün onları, sonra ben (eşimden 2 saat sonra evde oluyorum) geldiğimde kendi evimize gidelim istiyordum. zaten yeni gelinim, yemek yapmak istiyorum, ona hizmet etmek istiyorum. o hep iyi olacak güven dedi, ben çok sabırlı olamadım. ama annesine ve kardeşlerine hep iyi oldum, güler yüzlü oldum, hizmette kusur etmedim. her haftasonumuz beraber geçti. birbirimize vakit ayıramadık, ki biz çok uyumlu bir çiftiz. ben daha uyumlu bir çift görmedim. eşim dinine düşkündür, ibadetlerini yapmaya çalışır. bu da beni etkiledi açıkçası evlenirken. daha güvenilir olduğunu düşündüm. onu herkesten ayrı tuttum, zevklerine uyum sağladım, kendi annemle sık görüşmezken, onun annesiyle neredeyse her gün görüştüm. iki sene bu böyle gitti. kendimize de vakit ayırdık tabi ara sıra. bir şeyler yaptık beraber, gezilere gittik. ama ailesini de asla yanlız bırakmadık. ben gitmek istemesem de gittim. yapım gereği annesi bir şey dediğinde hayır diyemiyorum, hiç diyemedim.
Ramazan ayından önce, büyük kız kardeşi nişanlandı. ve eşim de annesi ve küçük kız kardeşi için endişelenmeye başladı şimdi görümcem gidince onlar yanlız kalacak diye. ama bu sırada da o kadar bunalmıştı ki sorumluluktan, kendisi de değişmeye başladı. açıkça da söyledi, hiç kendimi düşünmedim, artık bencil olacağım, kendimi düşüneceğim dedi. ben de zaman verdim ona, olur dedim, bunalımdır, geçer. Arkadaşlarıyla çıktı sık sık, ses etmedim. ama maalesef arkadaşları da temiz insanlar değilller. Aldatmayı marifet sayan, yapmayanı da kınayan insanlar. eşim de yakışıklıdır, hep ona bunu söyleyerek kendine güvenini arttırdılar.
sonra Ramazan'da benim tatilim vardı, beni annemlerin yanına gönderdi. bir süre ayrı kaldık ve beni çok çok az aradı. hep dışarı çıktı arkadaşlaıyla, önemsemedim. Ramazan dedim, oruç halde ne yapabilir ki? ama bu sıralarda uzaklaştı benden, hissettim. ben anlayışlı davrandım, kapris yapmadım, sitem etmedim aramadı diye. zaten annemlerdeyim, endişe edecek bi şeyi yoktur, o yüzden aramıyordur dedim. sonra bayram geldi ve eşim de ailesi de bayrama memleketimize (annemlerin olduğu yere) geldiler. eşimi daha da değişmiş buldum. tuhaf davranıyordu. bana altlı üstlü oturma konusunu açtı. istemedim, hep iç içe olursak bize bir şey kalmaz diye korktum. ama dedim, daha sık gideriz, sen daha çok orada durursun. öyle olmuyor, onlar orada yanlız ve mutsuzken ben mutlu olmaıyorum dedi.bir gece, telefonuna saat 2 gibi kayıtlı olmayan bir numaradan çağrı geldi ve ben numarayı kaydettim, şüphelendim zaten değiştiği için. ama hiç aramadım. sonra, benim kendi ailemle ilgili sorunlar çıktı. annem ve babam boşanacak oldular ve ben tatilimin son haftasını da onlaın yanında geçirmeye karar verdim. o, ailesiyle geri döndü. bu sırada da çok nadiren aradı beni, soğuktuk zaten. boşanmaktan falan bahseder olduk.
ben geri döndüğümde, ailemin sorunları hallolmuştu. Çok şükür vazgeçtiler boşanmaktan. ama bizim sorunlarımız devam etti. kız kardeşi evlendi, o endişelendi annesi ve küçük kardeşi için. çok tartıştık, çok kavga ettik, ben boşanalım dedim, o olmaz dedi. bana söz verdin evlenirken, alt üst oturmayı kabul et dedi, benim onu anlamadığımı, annesini annem gibi görmediğimi söyledi. görebilseydim, böyle olmazmış. bir gün iyi, üç gün kötü olduk. ama hiç bir zaman ayrılmak istemedi. ama çözemedik de. ama dışarı çıktı yine arkadaşlarıyla. ben evde kaldım hep. sonra bir hafta sonu düzeldik gibi oldu, çok güzel bir hafta sonu geçirdik. pazar akşamı ailesini kız kardeşinin evinden almaya gitti arabayla. ben de o yoldayken bi şey demek için onu aradığımda telefonu meşguldü. içime bi ateş düştü ve kötü hissettim. ama uyudum. o geldi, yanıma yattı ve telefonunu yanıma koydu. onun saatini kuruyorum çünkü. sabah uyandım, normalde sabah namazını kılarım, hazırlanır, işe giderim. ama o sabah telefonuna bakmak istedim kiminle konuşmuş diye. açtım, yarım saat konuşulmuş, kayıtsız bir numara. kendi telefonuma kaydetmek istedim, yazarken numarayı, baktım zaten kayıtlı. o bayram zamanı arayan numara. aradım onun telefonundan. meşgul yaptı, mesaj geldi, ben de tam namaza kalkmıştım diye. sonra tekrar aradım, açtı ama ses vermedi. ben de eşimi uyandırdım. açıkla dedim neler oluyor.
bir kız Ramazanın sonuna doğru eşimi aramış. Bir yerde çalışıyormuş, orada çalışırken eşimi görmüş, hoşlanmış. aramış eşim evli olduğunu söylemiş. ama bir süre sonra kız tekrar aramış. konuşmuşlar telefonda. kız onu sevdiğini söylemiş, bir şey beklemediğini falan da söylemiş heralde. ama baya konuşmuşlar. yani ben ailemin yanındayken, beni aramazken, o kızla saatlerce telefonda görüşmüşler. mesajlaşmışlar defalarca. ve bir kez de bir cafede buluşmuşlar. eşim bizim sorunlarımızdan bahsetmiş ve kız da ona hak vermiş. benim yerimde olmak istediğini söylemiş. yani flört etmişler. daha fazlası olmamış. bir süre sonra eşim ona görüşmelerinin yanlış olduğunu söylemiş, o da ayda bir kez bari görüşelim demiş. sonra o ailesini almaya gittiği gün, kız mesaj atmış eşime konuşalım diye. eşim de yoldayken aramış. kıza görüşmeyelim artık, olmuyor yanlış demiş. Allah'a yönel demiş. kız da çok üzülmüş. ağlamış falan galiba, eşim de kıyamamış, sonra konuşuruz yine demiş. ve eve gelince de çağrı bırakmış ona.
ben çok kırıldım. çok üzüldüm. eşim de üzüldü. hata gibi görmediğini söyledi.ben boşanmak istediğimi, bunu kaldıramayacağımı söyledim. sonuçta ben de çok mutsuzdum ama kimsede teselli aramadım. onun için neler yaptım, o bana bunu reva gördü. bütün gün ağladım. eşim kıza bir daha asla görüşmeyelim demiş, eşim öğrendi demiş. sonra tövbe etti, bir daha olmayacağını söyledi. ama ben atamıyorum. acım hiç azalmadı. yüzüne bakamıyorum eşimin sanki ben bir şey yapmışım gibi. kıza bir takım mesajlar attım, dayanamadım, "yuvamı yıktın, beni mahvettin" gibi. cevap vermedi. istemeden kıza beddua ettim. ağzımdan çıktı acıyla. eşim de çok ağladı. beni sevdiğini söyledi. çok üzüldü olana bitene. ama ben aşamıyorum, içim ferahlamıyor. namaz kılıyorum, dua ediyorum ama hala acıyor. ve istemeden o kızdan nefret ediyorum. bunları aşmak için ne yapabilirim? çok uzun oldu ama nolur bana her konuda yardım edin. çok ihtiyacım var birilerine anlatmaya. çok kötü içim. acıyor, geçmiyor. iki lokma boğazımdan geçmiyor. nasıl unutucam? nasıl normale döücem? ve eşim affedilmeyi hakediyor mu? nolur bana yardım edin.
Allah herkesten razı olsun.
Buraya üye oldum çünkü gördüm ki herkes burada tüm iyi niyetiyle, aşağılamadan, yargılamadan, yazıyor. Anlatmaya, bir şeyler duymaya ihtiyacım var. Kimseye anlatamıyorum çünkü, içimde büyüyor, içim acıyor.
Eşimle bir süredir sorunlarımız vardı. Babası vefat etti biz evlenmeden evvel. Annesi ve iki kız kardeşiyle birlikte aynı evde kalmaya başladı. Evlenmeden önce aynı evde kalmamı istedi annesiyle, ben sorunlar çıkacağını, mutlu olamayacağımızı söyledim. Ayrıldık. Sonra o aynı ev olmasa bile aynı apartman olsun istedi, ben de kabul ettim. Ama eşim, benim rahatımı düşünerek aynı apartmanı değil, bir paralel sokaktaki bir apartman dairesini tuttu. İlk zamanlarımız biraz benim kaprislerim, biraz da onun baskılarıyla çok zor geçti. Ailesinin kirasını da biz karşıladık. Bir takım mutfak masraflarını, faturalarını ve başka şeyleri de. Maaşı vardı kayınvalidemin, yine de karşıladık. Bunları sorun etmedim hiç. Ama işim dolayısıyla her gün 2 saat yol gidip geliyordum, çünkü ailesi orada oturuyordu, benim işim ise uzaktaydı. İşimin olduğu yere yakın iki ev tutsak, iki kirayı karşılamamız zor olacaktı. Bu arada düğünde annesinden hiç bir destek istemedik. Herşeyi kendimiz yaptık. Bana takılan bileziklere kadar kendimiz aldık. Benim ailemin bunlardan haberi yok. Ve uzaktalar, şahit olmadılar. Neyse, ilk 3-4 ay her gece onlara gittik, kendi evimize saat 10 gibi döndük. ben de ev işlerimi bitirir bitirmez 11 gibi uyuyakalıyordum yorgunluktan. Biraz bize de zaman kalsın istiyordum, her gün ben işten gelene kadar o uğrasın ailesine, görsün onları, sonra ben (eşimden 2 saat sonra evde oluyorum) geldiğimde kendi evimize gidelim istiyordum. zaten yeni gelinim, yemek yapmak istiyorum, ona hizmet etmek istiyorum. o hep iyi olacak güven dedi, ben çok sabırlı olamadım. ama annesine ve kardeşlerine hep iyi oldum, güler yüzlü oldum, hizmette kusur etmedim. her haftasonumuz beraber geçti. birbirimize vakit ayıramadık, ki biz çok uyumlu bir çiftiz. ben daha uyumlu bir çift görmedim. eşim dinine düşkündür, ibadetlerini yapmaya çalışır. bu da beni etkiledi açıkçası evlenirken. daha güvenilir olduğunu düşündüm. onu herkesten ayrı tuttum, zevklerine uyum sağladım, kendi annemle sık görüşmezken, onun annesiyle neredeyse her gün görüştüm. iki sene bu böyle gitti. kendimize de vakit ayırdık tabi ara sıra. bir şeyler yaptık beraber, gezilere gittik. ama ailesini de asla yanlız bırakmadık. ben gitmek istemesem de gittim. yapım gereği annesi bir şey dediğinde hayır diyemiyorum, hiç diyemedim.
Ramazan ayından önce, büyük kız kardeşi nişanlandı. ve eşim de annesi ve küçük kız kardeşi için endişelenmeye başladı şimdi görümcem gidince onlar yanlız kalacak diye. ama bu sırada da o kadar bunalmıştı ki sorumluluktan, kendisi de değişmeye başladı. açıkça da söyledi, hiç kendimi düşünmedim, artık bencil olacağım, kendimi düşüneceğim dedi. ben de zaman verdim ona, olur dedim, bunalımdır, geçer. Arkadaşlarıyla çıktı sık sık, ses etmedim. ama maalesef arkadaşları da temiz insanlar değilller. Aldatmayı marifet sayan, yapmayanı da kınayan insanlar. eşim de yakışıklıdır, hep ona bunu söyleyerek kendine güvenini arttırdılar.
sonra Ramazan'da benim tatilim vardı, beni annemlerin yanına gönderdi. bir süre ayrı kaldık ve beni çok çok az aradı. hep dışarı çıktı arkadaşlaıyla, önemsemedim. Ramazan dedim, oruç halde ne yapabilir ki? ama bu sıralarda uzaklaştı benden, hissettim. ben anlayışlı davrandım, kapris yapmadım, sitem etmedim aramadı diye. zaten annemlerdeyim, endişe edecek bi şeyi yoktur, o yüzden aramıyordur dedim. sonra bayram geldi ve eşim de ailesi de bayrama memleketimize (annemlerin olduğu yere) geldiler. eşimi daha da değişmiş buldum. tuhaf davranıyordu. bana altlı üstlü oturma konusunu açtı. istemedim, hep iç içe olursak bize bir şey kalmaz diye korktum. ama dedim, daha sık gideriz, sen daha çok orada durursun. öyle olmuyor, onlar orada yanlız ve mutsuzken ben mutlu olmaıyorum dedi.bir gece, telefonuna saat 2 gibi kayıtlı olmayan bir numaradan çağrı geldi ve ben numarayı kaydettim, şüphelendim zaten değiştiği için. ama hiç aramadım. sonra, benim kendi ailemle ilgili sorunlar çıktı. annem ve babam boşanacak oldular ve ben tatilimin son haftasını da onlaın yanında geçirmeye karar verdim. o, ailesiyle geri döndü. bu sırada da çok nadiren aradı beni, soğuktuk zaten. boşanmaktan falan bahseder olduk.
ben geri döndüğümde, ailemin sorunları hallolmuştu. Çok şükür vazgeçtiler boşanmaktan. ama bizim sorunlarımız devam etti. kız kardeşi evlendi, o endişelendi annesi ve küçük kardeşi için. çok tartıştık, çok kavga ettik, ben boşanalım dedim, o olmaz dedi. bana söz verdin evlenirken, alt üst oturmayı kabul et dedi, benim onu anlamadığımı, annesini annem gibi görmediğimi söyledi. görebilseydim, böyle olmazmış. bir gün iyi, üç gün kötü olduk. ama hiç bir zaman ayrılmak istemedi. ama çözemedik de. ama dışarı çıktı yine arkadaşlarıyla. ben evde kaldım hep. sonra bir hafta sonu düzeldik gibi oldu, çok güzel bir hafta sonu geçirdik. pazar akşamı ailesini kız kardeşinin evinden almaya gitti arabayla. ben de o yoldayken bi şey demek için onu aradığımda telefonu meşguldü. içime bi ateş düştü ve kötü hissettim. ama uyudum. o geldi, yanıma yattı ve telefonunu yanıma koydu. onun saatini kuruyorum çünkü. sabah uyandım, normalde sabah namazını kılarım, hazırlanır, işe giderim. ama o sabah telefonuna bakmak istedim kiminle konuşmuş diye. açtım, yarım saat konuşulmuş, kayıtsız bir numara. kendi telefonuma kaydetmek istedim, yazarken numarayı, baktım zaten kayıtlı. o bayram zamanı arayan numara. aradım onun telefonundan. meşgul yaptı, mesaj geldi, ben de tam namaza kalkmıştım diye. sonra tekrar aradım, açtı ama ses vermedi. ben de eşimi uyandırdım. açıkla dedim neler oluyor.
bir kız Ramazanın sonuna doğru eşimi aramış. Bir yerde çalışıyormuş, orada çalışırken eşimi görmüş, hoşlanmış. aramış eşim evli olduğunu söylemiş. ama bir süre sonra kız tekrar aramış. konuşmuşlar telefonda. kız onu sevdiğini söylemiş, bir şey beklemediğini falan da söylemiş heralde. ama baya konuşmuşlar. yani ben ailemin yanındayken, beni aramazken, o kızla saatlerce telefonda görüşmüşler. mesajlaşmışlar defalarca. ve bir kez de bir cafede buluşmuşlar. eşim bizim sorunlarımızdan bahsetmiş ve kız da ona hak vermiş. benim yerimde olmak istediğini söylemiş. yani flört etmişler. daha fazlası olmamış. bir süre sonra eşim ona görüşmelerinin yanlış olduğunu söylemiş, o da ayda bir kez bari görüşelim demiş. sonra o ailesini almaya gittiği gün, kız mesaj atmış eşime konuşalım diye. eşim de yoldayken aramış. kıza görüşmeyelim artık, olmuyor yanlış demiş. Allah'a yönel demiş. kız da çok üzülmüş. ağlamış falan galiba, eşim de kıyamamış, sonra konuşuruz yine demiş. ve eve gelince de çağrı bırakmış ona.
ben çok kırıldım. çok üzüldüm. eşim de üzüldü. hata gibi görmediğini söyledi.ben boşanmak istediğimi, bunu kaldıramayacağımı söyledim. sonuçta ben de çok mutsuzdum ama kimsede teselli aramadım. onun için neler yaptım, o bana bunu reva gördü. bütün gün ağladım. eşim kıza bir daha asla görüşmeyelim demiş, eşim öğrendi demiş. sonra tövbe etti, bir daha olmayacağını söyledi. ama ben atamıyorum. acım hiç azalmadı. yüzüne bakamıyorum eşimin sanki ben bir şey yapmışım gibi. kıza bir takım mesajlar attım, dayanamadım, "yuvamı yıktın, beni mahvettin" gibi. cevap vermedi. istemeden kıza beddua ettim. ağzımdan çıktı acıyla. eşim de çok ağladı. beni sevdiğini söyledi. çok üzüldü olana bitene. ama ben aşamıyorum, içim ferahlamıyor. namaz kılıyorum, dua ediyorum ama hala acıyor. ve istemeden o kızdan nefret ediyorum. bunları aşmak için ne yapabilirim? çok uzun oldu ama nolur bana her konuda yardım edin. çok ihtiyacım var birilerine anlatmaya. çok kötü içim. acıyor, geçmiyor. iki lokma boğazımdan geçmiyor. nasıl unutucam? nasıl normale döücem? ve eşim affedilmeyi hakediyor mu? nolur bana yardım edin.
Allah herkesten razı olsun.