İhlâsı Kazanmanın Yolları

ÖmerZ

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Aralık 2023
Mesajlar
20
Tepkime puanı
9
1-Mürşide bağlanmak
2-Ölümü çok hatırlamak
3-Ahiretin şiddetli hallerini düşünmek
4-Bu 3 maddeyle amel eden arkadaşlar edinmek
-----------
Bir kimse İmam Sühreverdî kuddise sirruhu hazretlerine gelerek; “Başımda iki büyük bela var: Ameli terk etsem tembelleşiyorum, amel etsem riyaya ve kibre düşüyorum, ne yapayım?” dedi. Büyük veli ona; “Tembellikten ALLAH’a sığın ve ibadete devam et, riya ve kibirden kurtulmak için de bir mürşid-i kâmile bağlan.” diye cevap verdi.
 

Ashab

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
7 Nisan 2021
Mesajlar
148
Tepkime puanı
43
Konum
İstanbul
Mürşide bağlanmak Kur'an ve sünnetin neresinde var Allah ile aramda aracılar yapın diye Allah mı söyledi

La havle vela kuvvete
 

Intruder

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Haziran 2023
Mesajlar
87
Tepkime puanı
16
Mürşide bağlanmak Kur'an ve sünnetin neresinde var Allah ile aramda aracılar yapın diye Allah mı söyledi
Görmek istemeyenden daha kör kim olabilir ? Siz okuma yazmayı kendi kendinize öğrenebilir misiniz veya sadece tıp kitaplarını okuyarak doktor olabilir misiniz ? Din bunlardan daha aşağı bir şey mi ki herkes kendi kendisine Allah'a ulaşabilsin.

Bu söylediklerimiz görenedir, görmek istemeyen için ayet de verseniz, yüzlerce hadis de söyleseniz bu körlüğünü artırmaktan başka bir şeye yaramaz.

Peygamber Efendimiz s.a.v, Allah ile arasına Cebrail a.s'ı neden aracı yaptı peki ? Vahyi neden Allah'tan almadı da Cebrail a.s'dan aldı.. Miraç gecesinde süt içmesinin hikmeti neydi biliyor musun.. Bu hadiseyi bilmeyenler için anlatayım..

Miraç hadisesinde vuku bulan olaylardan biri de Hz. Cebrail tarafından Peygamberimize (asm) biri süt, biri şarap olarak iki kap içecek sunulduğu ve Peygamberimiz (asm)'in bunlardan sütü tercih ettiği ve bunun üzerine Cebrail’in “Sen fıtratı tercih ettin / seçtin.” dediği belirtilmektedir. (bk. Müslim, İman, 74/259; Beğavî, Hazin, İsra, 17/1. ayetin tefsiri)

Bir başka hadiste bunun süt, su ve şarap olduğu söylenmiştir.. Süt bir remizdir.. Bir bebek, sütü annesi aracılığı ile alır.. Yani bebeğin büyümesi için süt içmesi gerekmekte ve bu sütü ise ancak ona annelik eden biri aracılığı ile alması gerekmektedir.. Burada süt ilimdir.. Süte annelik eden ise o ilmi ona veren kimsedir.. Sen fıtratı seçtin denilmesi, bir başkası olmadan ilim sahibi olunamamasından dolayıdır.

Ümmi kelimesinin anlamı okur yazar olmayan değildir.. Tüm ilmi kendisine Allah tarafından verilen demektir. Cebrail a.s'ın Peygamber Efendimize aracı olması ümmeti irşad içindi. Yoksa haşa Cebrail a.s'ın Peygamber Efendimiz'den üstün veya daha bilgili olduğu için değil. İnkar etmeyeceğini bilsem sana öyle bir hadis söylerdim ki şaşırıp kalırdın.. Ama şu kadarını bil ki yaratılan her şey (buna Cebrail a.s da dahil) Peygamber Efendimizin s.a.v nurundan yaratılmıştır.. Yani bir şeyin cüz'i olan, o şeyin küllisinden üstün olamaz..

Namaz kılarken neden İmam'ı aracı kılarız yani ona uyarız.. Namazda bizim söyleyeceklerimizi bile o söyler.. Biri çıkıp şöyle niye söylemez.. İmamı neden Allah ile ibadetine aracı kılıyorsun.. Bırak imamın arkasında namaz durmayı, ne söyleyeceksen kendin söyle.. Böyle bir cümleyi kullanan kişiyle karşılaşmamışınızdır.. Ama imam makamında olan bir mürşidin arkasında durduğunuzda ise size Allah ile arana mürşidini mi koyuyorsun.. Açıkçası siz şirk ehlisiniz. Böyle konuşana çok rastlarsınız, rastlamaktan da öte siz de öyle diyenlerdensiniz..

La havle vela kuvvete
Ya cümlenizi tamamlayın ya da hiç kullanmayın böyle bir sözü.
 

ÖmerZ

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Aralık 2023
Mesajlar
20
Tepkime puanı
9
Mürşide bağlanmak Kur'an ve sünnetin neresinde var Allah ile aramda aracılar yapın diye Allah mı söyledi

La havle vela kuvvete
Yüce Allah yarattığı insanın önüne kendi zatını tanıtacak sebepler koymuştur. Bu sebeplerin her biri bizi O’na götüren bir delil, O’ndan bize haber getiren bir ayettir. Yüce Rabbimiz varlığına bir delil ve tecellilerine ayna olsun diye kainatı yaratmış, kendisine giden yolu tarif etmesi için peygamberler göndermiştir.
Bununla beraber emir, hüküm ve muradını öğretecek kitaplar da indirmiştir. Bunların yanı sıra insana, yaratanını tanıyacak kalp, kainata ibretle bakacak göz, peygamberin davetini anlayacak akıl, kitapları hükmünü uygulayacak beden vermiştir.

Bütün bunlar, Allah’a giden yolda kula yardımcı vasıtalardır, vesilelerdir. Mürşidler, salihler, sadıklarda Allah'a giden yolda vesiledirler.

Sen vesile olmadan, vasıta olmadan diyorsan eğer bu sözü:
“Ben Allah’a kullukta önümde kimseyi istemem, peygamber, kitap, alim, mürşid tanımam, istediğim gibi kulluk yaparım, keyfimce ibadet ederim.” Anlamında söyleniyorsa insanı dinden çıkarır. Daha doğrusu böyle düşünen kimse küfür, isyan ve gaflet içinde kalmış demektir.

Eğer bu sözü:
“Ben Allah’a giden yolda Allah’ın peygamberi ve kitabı ile yetinirim, onlar ne diyorsa onu yaparım, başka kimseyi kabul etmem, alimlere bakmam, velilere bağlanmam, mezhepler beni ilgilendirmez, dini kendim anladığım gibi yaşarım.” Anlamında söylenmişse, söyleyen sorumludur. Bu kişi inanç esaslarını zorlamış, kendini tehlikeli bir sona doğru sürüklüyor demektir. Çünkü arada alimler olmadan kendi başına dinin öğrenilmesi, anlaşılması ve yaşanması nasıl mümkün olacak?

Oysa Kur’an ve Sünnet, hak yolda birlik(cemaat) olmayı, bu beraberliğin başındaki imama itaat etmeyi, topluca Allah’ın ipine sarılmayı, hep birlikte tövbe etmeyi, bilmediklerimizi alimlere sormayı, takva ve iyilikte yardımlaşmayı, bunun için Allah’ın sadık kulları ile beraber olmayı açıkça emretmektedir.

Ama kişi vesile olmadan sözünü:
“Allah benim her halimi görüyor, biliyor, sözümü işitiyor, niyazımı dinliyor. Ben namazda, secdede, zikirde, duada ve tövbede kalbimi Rabbime bağlıyorum. Onun için gönlüme kimseyi koyamam, kimseden bir şey bekleyemem. Benim korkum, sevgim, niyetim, hedefim sadece Allah’tır.” Anlamında söyleniyorsa ne güzel. İşin doğrusu da budur, böyle olması lazımdır.

Zaten bütün peygamberler kalbi dünyadan çekip bu şekilde Allah’a bağlamak için gelmişlerdir. Onlara varis olan alimler ve kamil mürşidlerin işi de budur. Buna Allah adamı olmak denir. Ama ne var ki, kalbin bütün varlıklardan çekilip sadece yüce Allah’a bağlanması kolayca elde edilecek bir nimet değildir.

Nefis terbiyesi ister, kalp temizliği ister bu terbiye ve temizlik işini de en güzel en doğru Allah dostları yapar ve yapmışlar önce kendi nefislerini terbiye etmiş bir çok insanın hidayetine vesile olmuşlar Allaha sevgili olmuşlar. İsimleri insanların hafızasından aradan kaç yüz sene geçsede silinmeyen Mevlana Hz, Yunus Emre Hz, Aziz Mahmud Hüdayi Hz, Akşemseddin Hz, İbrahim b. Edhem Hzleri gibi daha isimlerini sayamadığımız, Allah Tealanın insanlara sevdirdiği veli insanlar aslında buna en güzel örnektir ve aynı zamanda da günümüzde yaşayan salih, veli insanların TEMİNATI ve REFERANSLARIDIR durumundadır.

Siz "Allah benim her halimi görüyor, biliyor, sözümü işitiyor, niyazımı dinliyor. Ben namazda, secdede, zikirde, duada ve tövbede kalbimi Rabbime bağlıyorum. Onun için gönlüme kimseyi koyamam, kimseden bir şey bekleyemem. Benim korkum, sevgim, niyetim, hedefim sadece Allah’tır.” diyenlerden iseniz sizleri tutan yok kardeş işte kapı işte yol. Ama tasavvufa giren, bir Mürşidi kâmili, salih bir insanı hocayı Allaha giden yolda hoca kabul eden vesile eden kişileri de salih güzel insanları da kafirlere inen ayetleri kullanarak şirk ile suçlamayın, cahil sofilik yapanları kullanarak iftira atmaya kalkmayın bunların hepsi sapıklıktır.
 
Son düzenleme:
Üst Alt