Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
İnsanın insana secde etmesi uygun olsaydı, kadının kocasına secde etmesini emrederdim.[3293-Tirmizî]
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="VOYAGER" data-source="post: 111033" data-attributes="member: 15285"><p><span style="font-family: 'georgia'">Muhterem [USER=15298]@nur98[/USER], babanız kesinlikle yanlış biliyor. Babanız gibiler için<strong><em> “</em>Allah Teâlâ sizin sûretlerinize (bedenlerinize ve yüzlerinize) değil, kâlplerinize (niyet ve amellerinize, takva derecenize) bakar.” </strong>(Müslim, Birr 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 9.) hadisi aslında ve kesinlikle okkalı bir cevaptır. Hadisin mânâsından anlaşılmaktadır ki, insanın aslı, onun sûreti olamaz, çünkü Allah (C.C.) tarafından muhatap alınan varlık o görünen varlık değil, insanın aslı olan onun görünmeyen varlığı yâni rûhudur. O halde Allah indinde kişinin vücut cinsinin yâni o insan bireyin erkek veya kadın olmasının zerre kadar önemi olamaz. </span></p><p><span style="font-family: 'georgia'"></span></p><p><span style="font-family: 'georgia'">Bununla beraber maalesef bu hadisin yorumu asırlarca çoğu kez hep yüzeysel yapılmış ve hem muhtemelen bu pek düşünülmediği için ve hem de muhtemelen erkek kişilerin pek de <em>işlerine gelmediği için</em>, bilebildiğim kadarıyla bu yorum hemen hemen hiç ifade edilmemiştir. Erkek kişinin kadın kişiye veya kadın kişinin erkek kişiye Allah indinde üstünlüğü, ancak ve sadece takva derecesi yönünden olabilir, onun dışında birinin diğerine Allah indinde hiçbir üstünlüğü bu durumda yoktur, ayrıca her ikisi de Allah indinde eşit haklara sahiptir. Her ikisi de aynı amel için aynı sevabı veya aynı günahı alırlar. Bu da onların sorumluluk bakımından zaten eşit oldukarını, birinin diğerine üstün olamayacağını zaten göstermiyor mu?</span></p><p><span style="font-family: 'georgia'"></span></p><p><span style="font-family: 'georgia'">Allah (C.C.) yaşadığımız hayatı ve canlıların sûretlerini en başta kurgulayıp tasarlamış ve sonra onları yaratmıştır. İnsanlara akıl denilen özelliği vermiş ve o aklın itiraz edemeyeceği en mümkün ve güzel bir hayat modeli olan bildiğiniz iki cinsiyete dayalı bir şekilde onlara sûret vermiştir. Eğer Allah (C.C) dilemiş olsaydı, her insanı birer birer ilk insan ve peygamber Hz. Âdem gibi topraktan yaratabilirdi ve o zaman zaten cinsiyet kavramına da ihtiyaç olmazdı. Fakat o vakit insan toplumu ve toplum hayatının nasıl olacağını bizler pek öngöremesek de, böyle bir hayat modelini Allah insanlar için tercih etmemiştir. Esasen cinsiyet kavramına ihtiyaç olmadan ama topraktan değil de, <strong>nûr</strong> denilen bilemediğimiz bir cevherden yarattığı bir Melekler topluluğu zaten mevcuttur. </span></p><p><span style="font-family: 'georgia'"></span></p><p><span style="font-family: 'georgia'">İşte bu yüzden olsa gerektir ki, Allah (C.C.) insanları iki farklı cinsiyet hâlinde, erkek cinsiyeti sûreti ile ve <em>cins-i lâtif</em> de denilen kadın cinsiyeti sûretinde yaratmayı tercih etmiştir. İlk insan Hz. Âdem'in erkek sûretinde olması erkek kişilerin kadın kişilerden üstün olduğu sonucunu asla ve asla vermez, veremez! Erkek sûretine, fiziksel olarak daha güçlü olma ve daha ağır maddeleri kaldırma gücü verilmiş olması onun beden gücü ile yapılması gereken işleri yapmasını kolaylaştırmak içindir. Kadın sûretine, insan türüne ait annelik görevi verildiği için onun sûreti elbette nârin olacak şekilde yaratılmıştır. Erkek sûretinin beden işçiliğinde kadın sûretine üstün olması elbette bir gerçektir ve aile kuruculuğunda ve kurumunda erkek kişinin mâli bakımdan ağır bir sorumlululuğu vardır ama sırf bu yüzden erkek kişilerin kadın kişileri emirleri altında asırlar önceki bir tür köle gibi görmek istemeleri çok itici ve bencilce bir düşünce tarzıdır. Ne böyle bir yetkileri ne de böyle bir hakları vardır! Bunun aksi olan hadis öne süreceklere peşinen sormak gerekir ki, öncelikle o hadis kesinlikle sahih midir, eğer sahih ise o kendilerinin anladığı sözde erkek üstünlüğü mü kast edilmiştir yoksa ailede görev paylaşımından doğan karşılıklı saygının kadın sûretine verdiği nezaket mi kast edilmiştir? Bu yüzden erkek kişilerin, zevcenin zevce nezaket ve muhabbet görevini, âdeta asırlar önceki köle ve efendi arasındaki itaate benzetmeye kalkışmaları ve bunun böyle olduğunu bir de hâdlerini aşarak hayâsızca savunmaları çok çirkin ve edepsizce olup kesinlikle gayrî islamî ve gayrî insanî bir tutumdur. </span></p><p><span style="font-family: 'georgia'"></span></p><p><span style="font-family: 'georgia'">Muhtemelen sizin babanız benim açıklamalarımı dudak bükerek kabul etmeyecek ve maalesef hadsizliğe devam edecektir. Allah ona idrâk versin diye dua edilebilir tavsiyesinde bulunmak isterim eğer incinmezseniz. Hürmetler. </span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="VOYAGER, post: 111033, member: 15285"] [FONT=georgia]Muhterem [USER=15298]@nur98[/USER], babanız kesinlikle yanlış biliyor. Babanız gibiler için[B][I] “[/I]Allah Teâlâ sizin sûretlerinize (bedenlerinize ve yüzlerinize) değil, kâlplerinize (niyet ve amellerinize, takva derecenize) bakar.” [/B](Müslim, Birr 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 9.) hadisi aslında ve kesinlikle okkalı bir cevaptır. Hadisin mânâsından anlaşılmaktadır ki, insanın aslı, onun sûreti olamaz, çünkü Allah (C.C.) tarafından muhatap alınan varlık o görünen varlık değil, insanın aslı olan onun görünmeyen varlığı yâni rûhudur. O halde Allah indinde kişinin vücut cinsinin yâni o insan bireyin erkek veya kadın olmasının zerre kadar önemi olamaz. Bununla beraber maalesef bu hadisin yorumu asırlarca çoğu kez hep yüzeysel yapılmış ve hem muhtemelen bu pek düşünülmediği için ve hem de muhtemelen erkek kişilerin pek de [I]işlerine gelmediği için[/I], bilebildiğim kadarıyla bu yorum hemen hemen hiç ifade edilmemiştir. Erkek kişinin kadın kişiye veya kadın kişinin erkek kişiye Allah indinde üstünlüğü, ancak ve sadece takva derecesi yönünden olabilir, onun dışında birinin diğerine Allah indinde hiçbir üstünlüğü bu durumda yoktur, ayrıca her ikisi de Allah indinde eşit haklara sahiptir. Her ikisi de aynı amel için aynı sevabı veya aynı günahı alırlar. Bu da onların sorumluluk bakımından zaten eşit oldukarını, birinin diğerine üstün olamayacağını zaten göstermiyor mu? Allah (C.C.) yaşadığımız hayatı ve canlıların sûretlerini en başta kurgulayıp tasarlamış ve sonra onları yaratmıştır. İnsanlara akıl denilen özelliği vermiş ve o aklın itiraz edemeyeceği en mümkün ve güzel bir hayat modeli olan bildiğiniz iki cinsiyete dayalı bir şekilde onlara sûret vermiştir. Eğer Allah (C.C) dilemiş olsaydı, her insanı birer birer ilk insan ve peygamber Hz. Âdem gibi topraktan yaratabilirdi ve o zaman zaten cinsiyet kavramına da ihtiyaç olmazdı. Fakat o vakit insan toplumu ve toplum hayatının nasıl olacağını bizler pek öngöremesek de, böyle bir hayat modelini Allah insanlar için tercih etmemiştir. Esasen cinsiyet kavramına ihtiyaç olmadan ama topraktan değil de, [B]nûr[/B] denilen bilemediğimiz bir cevherden yarattığı bir Melekler topluluğu zaten mevcuttur. İşte bu yüzden olsa gerektir ki, Allah (C.C.) insanları iki farklı cinsiyet hâlinde, erkek cinsiyeti sûreti ile ve [I]cins-i lâtif[/I] de denilen kadın cinsiyeti sûretinde yaratmayı tercih etmiştir. İlk insan Hz. Âdem'in erkek sûretinde olması erkek kişilerin kadın kişilerden üstün olduğu sonucunu asla ve asla vermez, veremez! Erkek sûretine, fiziksel olarak daha güçlü olma ve daha ağır maddeleri kaldırma gücü verilmiş olması onun beden gücü ile yapılması gereken işleri yapmasını kolaylaştırmak içindir. Kadın sûretine, insan türüne ait annelik görevi verildiği için onun sûreti elbette nârin olacak şekilde yaratılmıştır. Erkek sûretinin beden işçiliğinde kadın sûretine üstün olması elbette bir gerçektir ve aile kuruculuğunda ve kurumunda erkek kişinin mâli bakımdan ağır bir sorumlululuğu vardır ama sırf bu yüzden erkek kişilerin kadın kişileri emirleri altında asırlar önceki bir tür köle gibi görmek istemeleri çok itici ve bencilce bir düşünce tarzıdır. Ne böyle bir yetkileri ne de böyle bir hakları vardır! Bunun aksi olan hadis öne süreceklere peşinen sormak gerekir ki, öncelikle o hadis kesinlikle sahih midir, eğer sahih ise o kendilerinin anladığı sözde erkek üstünlüğü mü kast edilmiştir yoksa ailede görev paylaşımından doğan karşılıklı saygının kadın sûretine verdiği nezaket mi kast edilmiştir? Bu yüzden erkek kişilerin, zevcenin zevce nezaket ve muhabbet görevini, âdeta asırlar önceki köle ve efendi arasındaki itaate benzetmeye kalkışmaları ve bunun böyle olduğunu bir de hâdlerini aşarak hayâsızca savunmaları çok çirkin ve edepsizce olup kesinlikle gayrî islamî ve gayrî insanî bir tutumdur. Muhtemelen sizin babanız benim açıklamalarımı dudak bükerek kabul etmeyecek ve maalesef hadsizliğe devam edecektir. Allah ona idrâk versin diye dua edilebilir tavsiyesinde bulunmak isterim eğer incinmezseniz. Hürmetler. [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
İnsanın insana secde etmesi uygun olsaydı, kadının kocasına secde etmesini emrederdim.[3293-Tirmizî]
Üst
Alt