Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslam Dini 'nde bilmemiz gerekenler..!
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="omer_ömer" data-source="post: 111120" data-attributes="member: 15295"><p>İnsan, doğuşundan itibaren, terbiyeye muhtaçtır. Hatta ölümüne kadarki süreç, hep eğitim, hep terbiye üzere geçer.</p><p></p><p>İslam, yaratılışta insanlığa fıtrat olarak yüklenmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa s.t.a.v efendimiz bir hadisinde;</p><p></p><p><strong>''Her çocuk İslam fıtratı üzere dünyaya gelir. Terbiyecisi ne ise, onu öyle yetiştirir''</strong> buyurmuştur. </p><p></p><p>Malumunuz, çocuk ilk olarak anne ve babanın terbiyesinde yetişir. Yaş aldıkça, büyüdükçe, ailenin dışında bilgi olarak, inanış, yaşam biçimi, kendisine uygun, nefsinin arzu ve istekleri doğrultusunda, daha birçok şeyleri şahsi malı gibi görmeye başlar. Fakat bunlar henüz çocuk yaşta gelişir, her ne kadar yetiştiren olarak bizler fark edemesek de.. </p><p></p><p>Uzmanlar diyor ki, eğitim ve terbiye açısından çocuk sıfır, altı yaş arası daha uygundur. Bu yaşa kadar verilen terbiye, temeli oluşturur. Altı yaş sonrasında ise çocuk, kendisine verilmiş olan terbiye çerçevesinde tercih ve isteklerini ayırt etmeye başlar. Yani çocuk seçici olur. </p><p></p><p>Bütün bunlar, daha çocuk tam anlamı ile kendisini tanımadan, tercihleri bakımından en öncelikli konuma yerleşir. Ve daha sonrasında, okul hayatı, iş hayatı, arkadaş çevresi, toplum, yetiştiği semt, bölge bu konuda tercih sebeplerinin en başında çocuk üzerindeki etkisini oluşturur. </p><p></p><p>Hatta birçoğumuz, kimden, nereden, ne şekilde aldığımızın farkında bile olmayız. Etkisi altında kaldığımız şeyleri fark etmeden, bizler üzerinde sarsılmaz bir yapıyı oluşturur ve bizler bunu kendi malımızmış gibi sahipleniriz. Diğer bir ifade ile sıkça kullanılan, kırmızı çizgimizi oluşturmuştur bile..</p><p></p><p>Yetişkin hale geldiğimizde, artık o bizim tarzımızdır, tercihimizdir, inancımızdır, yaşam biçimimizdir. Bizim sandığımız şeylerin bir çoğu, birinde, bir yerlerde gördüğümüz başkalarına ait olan, fakat beğendiğimizi, hoşumuza gittiğini düşündüğümüz şeyler, artık bizim vaz geçilmezlerimiz halini alır. </p><p></p><p>Bu manada bir kıssa paylaşmak isterim.</p><p></p><p>Hoca merkebi ile yolda giderken, merkebi, ikide bir durup, yola daha evvel dışkısını bırakmış merkeplerin dışkılarını kokluyormuş. Bunu gören Hoca da, kokladığı bu dışkıları, merkebin yem torbasına atıyormuş. </p><p></p><p>Eve vardıklarında, merkebi ahıra bağlamış ve yem torbasını da boynuna asmış. Merkep ''pufff' diye üfürünce, Hoca ;</p><p>- Ne pufluyorsun.? Sen kokladın, beğendin, ben de topladım..! demiş. </p><p></p><p>Kıssadan, hisse.! Doğumdan, ölüme, bütünü ile kendi tercih ettiklerimiz, aslında bize zararı verenlerin en başında gelir. Bazı zaman olur ki, kendi halimizi beğenmeyiz, kendi tercihimiz hoşumuza gitmez. Yaptığımız şeylerden son derecede pişmanlık duyarız. Aslında bütün bunlar, bizi, bize gösteren, Hz. Allah 'ın Rahmet sıfatının tecellisidir. </p><p></p><p>Nefs denilen, insanın ham, olgunlaşmamış halini oluşturan yanı, Kuran 'da <strong>Furkan suresi 44</strong>. ayette şöyle belirtiliyor;</p><p></p><p><strong>''Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini, düşündüklerini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar, <span style="color: rgb(226, 80, 65)">hayvandan daha sapıktır</span>''.</strong> Buyrulmakta..</p><p></p><p>Hayvanat ve ve diğer yaratılmışlar toprak olacak. Toprak olamayacak, ayette belirtildiği üzere, şahsi gayreti ve çabası ile hayvandan da aşağıya gidebilen tek varlık İnsan.. Bu çabasını elde edebilmek için bahsini ettiğimiz, kendimize ait olmayan, aileden başlayıp, bulunduğumuz çevre, ortam, toplumdan beğenip topladıklarımız ile aşağıların da aşağısına gidebilen tek varlık, biz insanoğlu. </p><p></p><p>Beşikten mezara kadar, <strong>ilim</strong>. </p><p></p><p><strong>İlim</strong> Çin 'de de olsa, gidip alın. Elbette ki faydalı ilim.. </p><p></p><p>Peygamber efendimiz, ''<strong>Ya Rabbi, faydasız ilimden sana sığınırım</strong>'' diyerek Hz. Allah 'a sığınmıştır.</p><p></p><p>İlim, Hz. Allah 'ın subuti sıfatlarındandır. İnsan, inanmak üzere yaratılmıştır. İnançsız yaşamak mümkün değildir. Çünkü yaratılışta bu fıtrat insanoğluna yüklenmiştir. Şayet biz bu boşluğu mana yönünde dolduramaz isek, o boşluk dünyevi şeylerle dolup, taşacaktır. </p><p></p><p>Bütün bahsini ettiğimiz bu konuların en başında, ilim olarak, ''<strong>İman</strong>'' gelmektedir. Amentüye iman, mana ve önemi olarak insan hayatını oluşturan en büyük eğitim ve ilimdir. İman denilen olgu, temeli oluşturur. <strong>İman, olmaz ise olmazdır</strong>.</p><p></p><p>Şayet temel sağlam olursa, üzerindeki yapının zayıflığı, hiç bir önem ifade etmez. Çünkü sağlam olan temele uygun yapı, zamanı geldiğinde muhakkak surette o temelde yerini alır.</p><p></p><p>Taklidi olarak başlayan her ne olursa olsun, vakti geldiğinde, tahkike dönüşür.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="omer_ömer, post: 111120, member: 15295"] İnsan, doğuşundan itibaren, terbiyeye muhtaçtır. Hatta ölümüne kadarki süreç, hep eğitim, hep terbiye üzere geçer. İslam, yaratılışta insanlığa fıtrat olarak yüklenmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa s.t.a.v efendimiz bir hadisinde; [B]''Her çocuk İslam fıtratı üzere dünyaya gelir. Terbiyecisi ne ise, onu öyle yetiştirir''[/B] buyurmuştur. Malumunuz, çocuk ilk olarak anne ve babanın terbiyesinde yetişir. Yaş aldıkça, büyüdükçe, ailenin dışında bilgi olarak, inanış, yaşam biçimi, kendisine uygun, nefsinin arzu ve istekleri doğrultusunda, daha birçok şeyleri şahsi malı gibi görmeye başlar. Fakat bunlar henüz çocuk yaşta gelişir, her ne kadar yetiştiren olarak bizler fark edemesek de.. Uzmanlar diyor ki, eğitim ve terbiye açısından çocuk sıfır, altı yaş arası daha uygundur. Bu yaşa kadar verilen terbiye, temeli oluşturur. Altı yaş sonrasında ise çocuk, kendisine verilmiş olan terbiye çerçevesinde tercih ve isteklerini ayırt etmeye başlar. Yani çocuk seçici olur. Bütün bunlar, daha çocuk tam anlamı ile kendisini tanımadan, tercihleri bakımından en öncelikli konuma yerleşir. Ve daha sonrasında, okul hayatı, iş hayatı, arkadaş çevresi, toplum, yetiştiği semt, bölge bu konuda tercih sebeplerinin en başında çocuk üzerindeki etkisini oluşturur. Hatta birçoğumuz, kimden, nereden, ne şekilde aldığımızın farkında bile olmayız. Etkisi altında kaldığımız şeyleri fark etmeden, bizler üzerinde sarsılmaz bir yapıyı oluşturur ve bizler bunu kendi malımızmış gibi sahipleniriz. Diğer bir ifade ile sıkça kullanılan, kırmızı çizgimizi oluşturmuştur bile.. Yetişkin hale geldiğimizde, artık o bizim tarzımızdır, tercihimizdir, inancımızdır, yaşam biçimimizdir. Bizim sandığımız şeylerin bir çoğu, birinde, bir yerlerde gördüğümüz başkalarına ait olan, fakat beğendiğimizi, hoşumuza gittiğini düşündüğümüz şeyler, artık bizim vaz geçilmezlerimiz halini alır. Bu manada bir kıssa paylaşmak isterim. Hoca merkebi ile yolda giderken, merkebi, ikide bir durup, yola daha evvel dışkısını bırakmış merkeplerin dışkılarını kokluyormuş. Bunu gören Hoca da, kokladığı bu dışkıları, merkebin yem torbasına atıyormuş. Eve vardıklarında, merkebi ahıra bağlamış ve yem torbasını da boynuna asmış. Merkep ''pufff' diye üfürünce, Hoca ; - Ne pufluyorsun.? Sen kokladın, beğendin, ben de topladım..! demiş. Kıssadan, hisse.! Doğumdan, ölüme, bütünü ile kendi tercih ettiklerimiz, aslında bize zararı verenlerin en başında gelir. Bazı zaman olur ki, kendi halimizi beğenmeyiz, kendi tercihimiz hoşumuza gitmez. Yaptığımız şeylerden son derecede pişmanlık duyarız. Aslında bütün bunlar, bizi, bize gösteren, Hz. Allah 'ın Rahmet sıfatının tecellisidir. Nefs denilen, insanın ham, olgunlaşmamış halini oluşturan yanı, Kuran 'da [B]Furkan suresi 44[/B]. ayette şöyle belirtiliyor; [B]''Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini, düşündüklerini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar, [COLOR=rgb(226, 80, 65)]hayvandan daha sapıktır[/COLOR]''.[/B] Buyrulmakta.. Hayvanat ve ve diğer yaratılmışlar toprak olacak. Toprak olamayacak, ayette belirtildiği üzere, şahsi gayreti ve çabası ile hayvandan da aşağıya gidebilen tek varlık İnsan.. Bu çabasını elde edebilmek için bahsini ettiğimiz, kendimize ait olmayan, aileden başlayıp, bulunduğumuz çevre, ortam, toplumdan beğenip topladıklarımız ile aşağıların da aşağısına gidebilen tek varlık, biz insanoğlu. Beşikten mezara kadar, [B]ilim[/B]. [B]İlim[/B] Çin 'de de olsa, gidip alın. Elbette ki faydalı ilim.. Peygamber efendimiz, ''[B]Ya Rabbi, faydasız ilimden sana sığınırım[/B]'' diyerek Hz. Allah 'a sığınmıştır. İlim, Hz. Allah 'ın subuti sıfatlarındandır. İnsan, inanmak üzere yaratılmıştır. İnançsız yaşamak mümkün değildir. Çünkü yaratılışta bu fıtrat insanoğluna yüklenmiştir. Şayet biz bu boşluğu mana yönünde dolduramaz isek, o boşluk dünyevi şeylerle dolup, taşacaktır. Bütün bahsini ettiğimiz bu konuların en başında, ilim olarak, ''[B]İman[/B]'' gelmektedir. Amentüye iman, mana ve önemi olarak insan hayatını oluşturan en büyük eğitim ve ilimdir. İman denilen olgu, temeli oluşturur. [B]İman, olmaz ise olmazdır[/B]. Şayet temel sağlam olursa, üzerindeki yapının zayıflığı, hiç bir önem ifade etmez. Çünkü sağlam olan temele uygun yapı, zamanı geldiğinde muhakkak surette o temelde yerini alır. Taklidi olarak başlayan her ne olursa olsun, vakti geldiğinde, tahkike dönüşür. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün 3 rekat olan son namazı nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslam Dini 'nde bilmemiz gerekenler..!
Üst
Alt