- Katılım
- 3 Haziran 2014
- Mesajlar
- 1,608
- Tepkime puanı
- 47
Selamun aleyküm mümin kardeşlerim;
Malum Ramazan ayındayız, haliyle sahur ve iftar sofralarımızı söyledikleriyle bereketlendiren ekranda hocalarımız var!
Allah razı olsun onlardan; yeni önemli şeyler öğrenmemize, farkındalık oluşturmaya devam ediyorlar... alkis:;:
Geçen gün Nihat Hatipoğlu nun bir soruya verdiği cevapla kafamda yine şimşekler çaktı!
Soru şöyleydi, bir kardeşimiz sordu;
-Günah işleyen bir insanın işlediği günahı toplum içinde anlatmak uygun olur mu dedi?
Nihat hoca cevaben;
-İlk olarak, "kavgamız günahkâr la değil, günahla olmalı" dedi ve bu cümleyi tekrarladı! hmmnn
Sonra devam etti;
-Bir kardeşiniz bir günaha girmişse onu kınayıp, onun hakkında konuşmak faydasız, Allah aynı şeyi bizim de başımıza verebilirdi dolayısıyla o kardeşimizi uyarmak müslümana yakışan bir şeydir dedi...
Ben bu diyalogtan sonra bir düşündüm kendimle konuştum!
Çok güzel bir konuya temas etti hocamız, çünkü bizim bu dünyada ettiğimiz kavgaların büyük çoğunluğu günahla değil, günahkarla uğraştığımız için çıkıyor!
İnsanlar bir olay olunca; neden olmuş acaba? onu ona iten sebep ne? diye sormaya tenezzül etmeden; direkt o insanı günahıyla karalamayı daha basit ve marifet olarak görüyorlar!!
Nihat hocamın dediği gibi;
Allah onu yanıltıp o kişiye o günahı işletmişse belki aynı şeyi sana da yaptırır dı! var mı bir garantimiz?
Yarın ne olacağımızın bir garantisi var mı?
Öbür dünyaya imanla gideceğimizin bir garantisi var mı?
Anne karnında Salih mi yoksa Şaki mi yazıldık biliyor muyuz?
Demem o ki;
Kardeşlerim bu mübarek günlerde nefis hapishanesinden çıkıp ruhumuzun derinliklerine inelim, özümüze dönelim, bu günler de kâr etmezse başka ne zaman düzeleceğiz vicdanen?????? mrhbba..
Malum Ramazan ayındayız, haliyle sahur ve iftar sofralarımızı söyledikleriyle bereketlendiren ekranda hocalarımız var!

Allah razı olsun onlardan; yeni önemli şeyler öğrenmemize, farkındalık oluşturmaya devam ediyorlar... alkis:;:
Geçen gün Nihat Hatipoğlu nun bir soruya verdiği cevapla kafamda yine şimşekler çaktı!
Soru şöyleydi, bir kardeşimiz sordu;
-Günah işleyen bir insanın işlediği günahı toplum içinde anlatmak uygun olur mu dedi?
Nihat hoca cevaben;
-İlk olarak, "kavgamız günahkâr la değil, günahla olmalı" dedi ve bu cümleyi tekrarladı! hmmnn
Sonra devam etti;
-Bir kardeşiniz bir günaha girmişse onu kınayıp, onun hakkında konuşmak faydasız, Allah aynı şeyi bizim de başımıza verebilirdi dolayısıyla o kardeşimizi uyarmak müslümana yakışan bir şeydir dedi...
Ben bu diyalogtan sonra bir düşündüm kendimle konuştum!
Çok güzel bir konuya temas etti hocamız, çünkü bizim bu dünyada ettiğimiz kavgaların büyük çoğunluğu günahla değil, günahkarla uğraştığımız için çıkıyor!
İnsanlar bir olay olunca; neden olmuş acaba? onu ona iten sebep ne? diye sormaya tenezzül etmeden; direkt o insanı günahıyla karalamayı daha basit ve marifet olarak görüyorlar!!
Nihat hocamın dediği gibi;
Allah onu yanıltıp o kişiye o günahı işletmişse belki aynı şeyi sana da yaptırır dı! var mı bir garantimiz?
Yarın ne olacağımızın bir garantisi var mı?
Öbür dünyaya imanla gideceğimizin bir garantisi var mı?
Anne karnında Salih mi yoksa Şaki mi yazıldık biliyor muyuz?
Demem o ki;
Kardeşlerim bu mübarek günlerde nefis hapishanesinden çıkıp ruhumuzun derinliklerine inelim, özümüze dönelim, bu günler de kâr etmezse başka ne zaman düzeleceğiz vicdanen?????? mrhbba..