- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Kaza ve Kadere İman Kadere iman imanın bir şartı mıdır?
Kadere iman imanın bir şartı mıdır? Yani bir kimse kadere iman etmese ve onu inkar etse, iman dairesinden çıkar mı? Böyle bir soruya verilecek tek cevap "evet"tir
Kadere iman, imanın bir şartıdır ve kaderi inkar eden iman dairesinden çıkar Zira kitabımız olan Kur'an'ı Kerim, bir çok ayetiyle kadere imanı ders vermekte ve ezelde her şeyin Allah tarafından bilindiğini haber vermektedir Bu ayetlerden bazıları şunlardır:
"Gaybın anahtarları Allah'ın katındadır Onları ancak Allah bilir Onun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez Yerin karanlıkları içindeki bir tane, yaş ve kuru her şey levh-i mahfuzdadır" (En'am :59),
"De ki, bize, Allahın yazdığından başkası asla erişmez O bizim mevlamızdır" (Tevbe :51)
"Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki , onu daha yaratmadan önce, bir kitapta yazmış olmasınŞüphesiz ki bu Allaha çok kolaydır"(Hadid22)
"Biz her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır"(Yasin 12)
"Allah her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik neyi ziyade edeceğini bilir Onun katında her şey ölçü iledir" (Ra'd: 8)
"Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir Bu, bir kitapta mevcuttur Ve bu biliş Allah için çok kolaydır"(Hac 76)
Bu ayetler ve bunlar gibi bir çok ayetler, eşyanın daha yaratılmadan önce, Allah'ın ilminde var olduğunu bildirmektedir Zaten bunun akside düşünülemez Zira Allah'ın ilmi her şeyi, her zamanı ve her mekanı kuşatmıştır Bunu kabul etmemek; Allah'a cehaleti isnad etmek demektir ki, Allah bütün kusur ve eksikliklerden münezzehtir
Eğer insan için bir kader olmasa ve Allah, insanın yapacaklarını yaptıktan sonra bilseydi, Allah'ın ilmine bir nihayet ve sınır gelirdi Ve ilim sıfatında artma, eksilme ve değişiklik söz konusu olurdu ki, bütün bunlar Allah hakkında düşünülemez
Ezeliyet bahsinde de işleyeceğimiz gibi, Allah'ın ilmi her şeyi kuşatmıştır Yani bütün mevcudat, geçmiş, hal ve gelecek, evvel, ahir, zahir, batın, gizli ve açık her şey, her an onun şuhûd dairesindedir, ondan gizlenemez, ve ilminden saklanamaz
Dolayısıyla "insan için bir kader yoktur" demek, Allah'ın yarını bilmemesi manasına gelir Zira yarını bilirse, kader; ilahi ilmin bir unvanı olduğundan elbette herkes için bir kader olacaktır Ve vardır
Kader meselesini iyi anlayabilmek için şu iki noktanın çok iyi bilinmesi gerekir Bunlardan bir tanesi Allah'ın ezeli oluşu yani "Ezeliyet" bahsi ve diğeri de "ilmin maluma tabi olduğu" kaidesidir Bu iki mesele izah edildiğinde ve anlaşıldığında kader hakkındaki bütün sorular cevaplarını bulacaktır Şimdi bu iki meselenin izahına geçiyoruz:
Kadere iman imanın bir şartı mıdır? Yani bir kimse kadere iman etmese ve onu inkar etse, iman dairesinden çıkar mı? Böyle bir soruya verilecek tek cevap "evet"tir
Kadere iman, imanın bir şartıdır ve kaderi inkar eden iman dairesinden çıkar Zira kitabımız olan Kur'an'ı Kerim, bir çok ayetiyle kadere imanı ders vermekte ve ezelde her şeyin Allah tarafından bilindiğini haber vermektedir Bu ayetlerden bazıları şunlardır:
"Gaybın anahtarları Allah'ın katındadır Onları ancak Allah bilir Onun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez Yerin karanlıkları içindeki bir tane, yaş ve kuru her şey levh-i mahfuzdadır" (En'am :59),
"De ki, bize, Allahın yazdığından başkası asla erişmez O bizim mevlamızdır" (Tevbe :51)
"Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki , onu daha yaratmadan önce, bir kitapta yazmış olmasınŞüphesiz ki bu Allaha çok kolaydır"(Hadid22)
"Biz her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır"(Yasin 12)
"Allah her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik neyi ziyade edeceğini bilir Onun katında her şey ölçü iledir" (Ra'd: 8)
"Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir Bu, bir kitapta mevcuttur Ve bu biliş Allah için çok kolaydır"(Hac 76)
Bu ayetler ve bunlar gibi bir çok ayetler, eşyanın daha yaratılmadan önce, Allah'ın ilminde var olduğunu bildirmektedir Zaten bunun akside düşünülemez Zira Allah'ın ilmi her şeyi, her zamanı ve her mekanı kuşatmıştır Bunu kabul etmemek; Allah'a cehaleti isnad etmek demektir ki, Allah bütün kusur ve eksikliklerden münezzehtir
Eğer insan için bir kader olmasa ve Allah, insanın yapacaklarını yaptıktan sonra bilseydi, Allah'ın ilmine bir nihayet ve sınır gelirdi Ve ilim sıfatında artma, eksilme ve değişiklik söz konusu olurdu ki, bütün bunlar Allah hakkında düşünülemez
Ezeliyet bahsinde de işleyeceğimiz gibi, Allah'ın ilmi her şeyi kuşatmıştır Yani bütün mevcudat, geçmiş, hal ve gelecek, evvel, ahir, zahir, batın, gizli ve açık her şey, her an onun şuhûd dairesindedir, ondan gizlenemez, ve ilminden saklanamaz
Dolayısıyla "insan için bir kader yoktur" demek, Allah'ın yarını bilmemesi manasına gelir Zira yarını bilirse, kader; ilahi ilmin bir unvanı olduğundan elbette herkes için bir kader olacaktır Ve vardır
Kader meselesini iyi anlayabilmek için şu iki noktanın çok iyi bilinmesi gerekir Bunlardan bir tanesi Allah'ın ezeli oluşu yani "Ezeliyet" bahsi ve diğeri de "ilmin maluma tabi olduğu" kaidesidir Bu iki mesele izah edildiğinde ve anlaşıldığında kader hakkındaki bütün sorular cevaplarını bulacaktır Şimdi bu iki meselenin izahına geçiyoruz:
(alıntı)