Kızlık bekâretin önemi nedir

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
BEKARET DEMEK; NAMUS DEMEK MÜHÜR,HAYA PERDESİ DEMEK AR DAMARI DEMEK.
MÜMİN BİR KIZDA OLMASI GEREKEN VE SADECE KOCASINA SAKLADIGI BİR ARMAGAN DEMEK.
EFENDİMİZ SAV. HAYA GÜZELDİR ÜMMETİMİN KADINLARINDA DAHADA GÜZELDİR BUYURARAK KADINLARA DAHA İKAZ EDİCİ BİR DİKKAT ÇEKMİŞTİR.
ALLAHIM BİZLERE YUSUF PEYGAMBERİN AHLAK VE NAMUS ANLAYIŞI GİBİ BİR AHLAK ANLAYIŞI VERSİN ve BİZLERİ ŞEHVETİN HER TÜRLÜSÜNDEN EMİN VE MUHAFA EYLESİN İNŞAALLAH Amiin

Zina binevi kul hakkına girmez mi? Ben şöyle düşünüyorum başka bir erkeğin hakkı olan bir kadının iffetiyle, namusuyla oynayıp onu kirletip
ilerideki mutlu huzurlu yuvasına gölge düşürmenin kul hakkına girdiğini tahmin ediyorum.
Eğer erkekler namuslu, o zarına sahip çıkmış bir kadın istiyorlarsa niçin diğer kadınların namuslarıyla oynuyorlar.
Diğer namuslu erkeklerin hakkı olan temiz bir kadını kirletmeye kimin hakkı var? Her erkek böyle yaparsa nasıl iffetli bir kadını hakkettiklerini düşünebiliyorlar?

Ya burasının etme-bulma bir dünya olduğunu nasıl anlamıyorsunuz hala? Nasıl cesaret edip de başkalarının namuslarına göz dikebiliyorlar ?
Sizin de bacılarınız,bayan akrabalarınız yok mu?
Niçin yapmadan önce bunlar gözünüzün önüne gelmiyor? Niçin o kahrolası günahı işlerken o kötü emellerinize alet ettiğiniz kişinin biran kılına bile zarar geldiğinde
zarar veren kişinin başına dünyayı dar edebileceğiniz birinin olduğunu hayal edip öyle yapmıyorsunuz?

Belki siz orada bir kadının iffetiyle oynarken, günah işlerken bacınız da başka bir erkekle.....!!!
Bu sözlerim bayanlar için de geçerli.Beş dakikalık zevk için güzelliklerle dolu ebedi bir yaşamı elinizin tersiyle itmeyin lütfen

Zina Yaptiniz deyin O zaman ;Yapılacak tek şey var,her zaman olduğu gibi,tek seçenek var: Tevbe,samimi ve içten bir tevbe.
Dilde kalmayan hayatımızın her anını kapsayan ve süreklilik arzeden bir tevbe.

-Günahlar; insanı taksit taksit,gram gram çürütür,hem ruhen hem bedenen çürütür. Günahlar,kalbi siyahlandırır.
Günahlarla başa çıkamayan insan, sonuçta, günahın günah olmamasını temenni etmeye başlar.Hatta Allahın yokluğuna bile inanmaya başlar.
-Nefis ölmez,yok da edilemez.O,Sürekli terbiye edilmeli ve ruhun kontrolünde olmalıdır.
-Yüzümüzün bakımına, makyajına gösterdiğimiz önem
kadar,ayırdığımız zaman kadar, ruhun bakımına önem verirsek, baya bir mesafe alırız diye düşünüyorum.
Manevi yaşantımızı sürekli bir bakıma almalı, nefsimizi ise sürekli mercek altında,yani kontrol altında tutmalıyız.

-Bir kızla, bir oğlan arkadaşsa, mutlaka cinsel anlamda mutlaka yararlanma vardır ve bu kaçınılmazdır.
Kimse bunu inkar edemez.
Ne yazıkki ateşe düşen kelebekler gibi,günaha koşuyoruz..El ele tutuşmayı birbirine sarılarak sokaklarda olta atmayı gençliğimiz bir marifet sanıyor.

-Şeytan bir insanın algılarını ele geçirmeye görsün, okadar saçma işler yaptırır ki, aklın terazisi almaz artık.
Doğrusu kısasa kısastır.sen milletle yatıp kalkacaksın ,sonra bakir isteyeceksin.olmaz öyle iş.
"Kötü kadınlar kötü erkeklere kötü erkekler kötü kadınlara temiz kadınlar temiz erkeklere temiz erkekler de temiz kadınlara yaraşır "
Nur 24 26

kişi zina ettiği zaman pis olur. zina bizatihi kendisi pis bir iştir. insanı pisliğe doğru sürükler.
yücelerden alır ruhu, nefs-i emmarenin pisliğine getirir.
zinanın metafizik olarak çok büyük bir günah olduğunu bilmek için öyle büyük bir alim olmaya gerek yok.
Zina yaptiktan sonra bir kere vicdaniniza bakin!!nasil eski huzur ve sükunettiniz var mi..? Fetva'nız Vicdaniniz olsun..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
NEFSİNİZE ESİR OLMAYIN ONU KENDİNİZE ESİR EDİN.
Bir gün nefsime dedim..!!!
Gel seninle RABBİME gidelim…gelmedi..
Ben de tek başına yürüdüm gittim…
BEYAZID-I BESTAMİ

Nefsinizin, tutkularınızın ve maddenin esiri olmayın!!Bedenlerimiz ve ruhlamız Allahın bize lutfettiği kutsal emanetlerdir.
maharet ve Marifet;emaneti temiz aldığımız gibi, aldığımız günün sâfiyetinde, arılığında,teslim edebilmektir!!

Nefsin esiri olmak; insanı mutsuz eder basitleştirir!!hatta hayvanlaştırırda.
Nefsinizin esiri olacağınıza vicdanınızın esiri olun...NEFİS İHANET, RUH SADAKAT İSTİYOR..

Emaneti çarçur etmenin ve saçıp savurmanın ,kirletmenin vebali vardir!!
Bu ise, ahirette hasarettir, hüsrandır!
Oysa emanete hıyanet etmeden, emanette emin olarak bir teslim-i ruh edebilsek
kazanmak kuşağında kaybedenler değil!!kazananlar saadete erenler olacaktir!!

 

EL KUDDUS

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
rahmanın kaleminden nurunu rahimin levhine yazan Allahın adı ile

Allahü teala'nın maksududur Besmele. O iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
Ademler ve Havvalar olarak bedenlerimiz ve ruhlamız Allahın bize lutfettiği kutsal emanetlerdir.
Sadece rahim olan havvanın levhi değil rahman olan ademin kalemide el-kuddüs olmak zorunda. Kendisi temiz olan yarattıklarınında temiz olmasını ister....
Kişi kendi hakikatini bilirse rabbine arif olur. Adem ve havva'nın cehennemden korunduğu mağfiret kapısıdır Besmele.
Her kim levhini ve kalemini kirletiyorsa vicadanında cehennem ateşlerine hazırlıklı olsun. Allah Hakimdir.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,022
Tepkime puanı
426
“Bekaretin önemi yok” diyenler için yaşanmış bir hayat hikayesi.

Benim üniversite yıllarımda güzel bir ilişkim oldu. Ona o kadar güveniyordum ki, onunla birlikte olmakta hiçbir sakınca görmedim.

Ama ilişkimizin ikinci yılında, sebebini anlayamadığım bir şekilde bana soğuk davranmaya başladı. Mezuniyetim yaklaşırken de ilişkimiz bitti. Ondan ayrılmamak için çok çabaladım. O benim ilk aşkım, güvendiğim ilk kişiydi.
Onun için kendimi çok üzdüm ve daha sonra yanlış ilişkiler kurdum. Sanki ondan ve hayattan öç alıyordum.

Şu an ise 30 yaşındayım, mutlu bir evliliğim ve tatlı mı tatlı bir kızım var. şimdi geriye dönüp baktığımda o gencin benden neden soğuduğunu daha iyi anlıyorum.
Onun ciddi anlamda ilişki yaşadığı ilk kadındım. Ve onunla birlikte olarak acele etmiştim. Yaşayabileceği ne varsa benimle yaşamıştı. Ve beni kendisiyle evlenmeye layık görmedi.

Belki ailesi etkili oldu kararında. Ya da daha 20'li yaşlarında, ömrünün sonuna dek birlikte olacağı kadınla olma fikri cazip gelmedi ona.

Bekaretin önemli olmadığını söyleyenler, bana kulak versinler. Erkekler ve kadınlar tamamen farklı yaklaşımlar içinde bu konuda. Bunun eğitim durumuyla da hiçbir ilgisi yok...
Rumuz: Eski bir hikaye
 

EL KUDDUS

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Rahmanın kaleminden nuru-alakı Rahimin levhine yazan Allahın adı ile

Düşünün Allahüteala kainatta hizmet etmesi için melekütül alemini, tebliği etmek için peygamberlerini, zürriyetin devamı için abdiyetin tasarruf ettiği besmele kapısında eşlerle nimetler lutfeylediği mülk alemi neresi?

Siz hiç evinizden işe, okula veya her ne hali yapmanız için size hizmet eden meleğiniz cebrail ile kucaklaştınız mı?

His ateş aleminizde sevgi, öfke, hüzün, şehvet, hırs, gurur, acıma daha nice duygularla size hizmet eden mikalinizle tanıştınız mı?

Ya dünyaya geldiğinizde suret bulduğunuz bedeniniz Ademle hiç selamlaştınız mı? Nefsiniz de Yahya ile, mutmain olamadığı için bedeninizde çarmıha gerilmiş halde azapla bekleyen ruhullah makamındaki İsa ile selamlaştınız mı? Bedeninizde mirac edebilidinizmi ?

Allahın kuvvetgahı olarak tecelli ettiği mekan olan ademler arşında rahmanın kalemi olup temiz olan nuru yazabildiniz mi?, Allahın kudretgah olarak tecelli ettiği mekan olan havvalar,
kürsünde rahimin levhi olup yazılan nuru hakkı ile teslim alabildiniz mi?

er rahman - er rahim- el mülk - el küddüs - es selam -el mümin -el aziz

rahmanlar ve rahimler olarak beden mülkünde malik olarak yani kalemi-ala ve levhlerinizi muhafa edip Küddüs olabildik mi? Peki kendisi temiz olan yarattıklarının da temiz olmasını istemez mi? Temiz olanı selamette kılmaz mı? Selamette olan mümin kullarını azizlerden seçilmişlerden eylemez mi?

Biraz düşünelim? Şuan semayı dünyada kan gövdeyi götürürken şeytan bütün bedenleri kuşatmış her türlü zalimliğini zinadan, paradan, makamdan, doyumsuz nice fitneleriyle esir etmişken bizler bedenimize, nefsimize, ruhumuza arif olabildik mi ?

Bu noktada ilahi azam olan bedenlerimizde bizlere hizmet eden melekelerimize, bizde şahitlik eden peygamberleri, abdiyetin devamı olan besmele kapısında, bilenlerden mi, yoksa nefsini bilmeden azalarına ve tüm insanlığa zülüm eden zalimlerden mi olduk.

Bilinmesi gerekir ki Allahın halifesi İNSAN olabilmek için;

İlahi (şahitlik eden peygamber makamlarını mirac eden)- Rabbani - (melekütül alemiyle kucaklaşmış)
Rahmani (besmele kapısında hakkaniyet)

bizlere bahşettiği tüm bu lütufları sevgi ile aşk ile allah rızası için yaşamak gereklidir. ALLAH HAKİMDİR.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Mes'ele zina'dır. Bekarete (mühür) takılmamak gereklidir. Erkeğin bekaret mührü neresindedir. Dolayısıyla, evli olsun, bekar olsun, boşanmış olsun, kocası ya da hanımı ölen olsun, kadın ve erkeklerin zinadan tamamen uzak, tertemiz bir hayatı kuşanmaları önemlidir,
Kur'an'ın da hadisin de vurgusu burayadır ve böyle bir nezafeti kuşanmak farzdır.
Ona da çare bulundu zaten. Nice kızlar, evliliklerinden evvel, kendilerini tamirattan geçiriyorlar da zaten, mühür denen şeyi tekraren var ediyorlar ama "zina eylemi" alınlarında manevi bir leke olarak kalıyor, kadınların ve erkeklerin.

NOT

Tabi şunu da söylemek yerinde olacaktır, ki o da laik sistemin bir getirisidir, en mazbut aileler bile, bu bağlamda erkeklerine biraz tölaranslı. Çünkü, erkek de mühür yok ya ondan dolayı aileler rehavet içersinde erkek çocuklarına karşı.

NOT

Kadınların 100 evliliğinde bakirelik oranı 100'de 100'dür ama gene de ben 5'i ayırayım,
Ama erkekler için onu söyleyemem, erkeklerin 100'de 99'unun "bakirlik"le uzaktan yakından alakası yoktur.

Netice:

"(Erkekler ve kadınlar) Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o (eylem) ağır bir fahişeliktir. Yol itibariyle de (yolların) en kötüsüdür..!" (Kur'an, İsra Suresi)
 

EL KUDDUS

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Kemâli ancak kâmil insan bilir. Allah’ın gayrısı Allah’ı bilemez.

Nurun fıtratından bihaber olan kemâli inkar eder.

Halbuki Allahüteala kemâli ile müstağni olmuştur.Allah ganidir.

Onu bilsin veya bilmesin Allahüteala kemâlinde zatını şuhud edicidir.
Her ne kadar onlara zahir değilse de Velisine zahir olan kemâlatı ile nefsinde kâmildir.

Hz. Ehadiyete davet gayrıda Allah arayanlara kebir olmuş, ağır gelmiştir.

Nurun fıtratından gafil olanlar zülmettedir.

Allahütela her şeyi bilicidir.
 
Üst Alt